Dönem : 22 Yasama Yılı : 3
T.B.M.M. (S.
Sayısı : 941)
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında 27.5.2005 Tarihli ve 5356 Sayılı Kanun ve Anayasanın 104 ve 175 inci
Maddeleri Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme
Tezkeresi ve Anayasa Komisyonu Raporu (1/1052)
T.C.
Cumhurbaşkanlığı 10.06.2005
SAYI :
B.01.0.KKB.01-18/A-9-2005-472
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
İLGİ: 27.05.2005 günlü,
A.01.0.GNS.0.10.00.02- 10912/32681 sayılı yazınız.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel
Kurulu'nca 27.05.2005 gününde kabul edilen 5356 sayılı "Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" incelenmiştir:
İncelenen Yasa'nın 1. maddesiyle
Anayasa'nın 133. maddesine eklenen fıkrada,
"Radyo ve televizyon faaliyetlerini
düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu dokuz
üyeden oluşur. Üyeler, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında
belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından,
her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun
kuruluşu, görev ve yetkileri, üyelerinin nitelikleri, seçim usulleri ve görev
süreleri kanunla düzenlenir."
denilmektedir.
Yapılan düzenlemede,
- Radyo ve televizyon etkinliklerini
düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun
dokuz üyeden oluşması,
- Üst Kurul üyelerinin, siyasal parti
gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek sayının ikişer katı gösterecekleri
adaylar arasından, her siyasal parti grubuna düşen sayı esas alınarak Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nca seçilmesi,
- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun
kuruluşu, görev ve yetkileri, üyelerinin nitelikleri, seçim yöntemleri ve görev
sürelerinin yasayla düzenlenmesi,
öngörülmüştür.
1- Çağdaş anayasalarda, yazılı, görsel ve
işitsel yayıncılık konusunda öngörülen sistemler, birbirini tamamlayan hak ve
özgürlükler kümesinin gereklerine göre oluşturulmuştur.
Anayasamız incelendiğinde aynı sistemin
benimsendiği görülmektedir. Anayasa'da, temel hak ve özgürlükler kapsamında
düşünce ve kanaat, düşünceyi açıklama ve yayma, haber alma-verme ve basın
özgürlüklerine, radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım
gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının yansızlığına sistemin
gerekleri olarak yer verilmiştir.
Radyo ve televizyon etkinliklerinin
yürütülmesine ilişkin genel düzenleyici işlemler oluşturan, bu alanı denetleyen
ve gerektiğinde yaptırım uygulayan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun da, bu
sistemi oluşturan halkalardan biri olduğunda kuşku bulunmamaktadır. Bu özelliği
nedeniyle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun statüsünün özerk, bağımsız ve
yansız olması gerekmektedir.
Bugünkü durumuyla Radyo ve Televizyon Üst
Kurulu'nun bu nitelikleri yapısında taşıyan bir kamu tüzelkişisi olarak
kurulduğu görülmektedir.
Anayasalar, bir ülkenin siyasal, sosyal,
hukuksal düzenini belirleyen, devlet yapısının temelini oluşturan baş yapıtları
ve en üst hukuksal normlarıdır. Anayasa'nın tüm kuralları eşdeğerde olmakla birlikte,
değiştirilemez nitelikteki kuralların farklı bir önemi ve üstünlüğü vardır.
Cumhuriyet'in değiştirilemez temel niteliklerini düzenleyen kurallar bu
içeriktedir.
Anayasa'nın 2. maddesinde, Cumhuriyet'in
değiştirilemez nitelikleri arasında hukuk devleti ilkesine yer verilmiştir.
Hukuk devleti, yasa koyucunun evrensel hukuk kurallarına uymasını zorunlu kılan
bir ilkedir. Evrensel hukuk kuralları ise, yasaların, bu bağlamda Anayasa
değişikliklerinin genel ve nesnel olmasını, kamu yararı amacıyla yapılmasını
gerektirmektedir.
Yazılı basının yanı sıra görsel ve işitsel
yayın organları, kamuoyunu oluşturma ve etkileme gücüne sahiptir. Medya
kuruluşları ve yayınları, bir toplumda insan hakları ve demokrasinin gelişip
güçlenmesi, düşünce ve kanaatlerin özgün biçimde oluşması, ülke ve ulus
bilincinin yerleşip gelişmesi yönünden önemli bir güce ve etkiye sahiptir.
Bu nedenledir ki, ülkemizde radyo ve
televizyon yayınları kamu hizmeti yayıncılığı ilkesine göre düzenlenmiş, yasal
sınırlamalara ve kamusal denetime bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, radyo
ve televizyon yayıncılığının Devlet tekelinden çıkarılmasına karşın, kamu ve
özel tüm yayınların düzenleyici bir kamu otoritesinin gözetim ve denetimi
altında tutulması, yayınların yasayla getirilecek ilkelere uygun olma koşulunun
öngörülmesi, kamunun yansız ve özgür haber alma hakkının korunması, yayınların
kamuoyunu etkilemekteki gücü nedeniyledir.
Öte yandan, aynı nedenler, temel hak ve
özgürlüklerin kullanımıyla yakından ilgili olan kamu-özel tüm radyo ve
televizyon yayınlarının gözetim ve denetimiyle görevli ve yetkili kılınan kamu
otoritesinin özerk ve yansız olmasının gerekçelerini de oluşturmaktadır.
Bu nedenle, 3984 sayılı Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Yasa'da, Üst Kurul'un özerkliğini
ve yansızlığını sağlamaya yönelik kurallara yer verilmiş; bu bağlamda, Üst
Kurul üyelerinin görevleri süresince resmi ya da özel başka görev almaları,
siyasal partilere üye olmaları yasaklanmıştır.
İncelenen Yasa'nın gerekçesinde, radyo ve
televizyon yayınlarının kamuoyu oluşumunda çok önemli etkisinin bulunduğu,
radyo ve televizyon etkinliklerini düzenlemek ve denetlemekle görevli ve
yetkili olan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyelerinin atanmasında, diğer
düzenleyici ve denetleyici kurumlardan farklı olarak, Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin yetkili kılınmasında zorunluluk bulunduğu belirtilmektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni oluşturan
siyasal partiler, Anayasa ve yasalara uygun olarak, milletvekili ve yerel
yönetim seçimleri yoluyla, tüzük ve programlarında belirlenen görüşleri
doğrultusunda çalışmaları ve açık propagandaları ile ulusal istencin oluşmasını
sağlayarak, demokratik bir Devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş
uygarlık düzeyine ulaşması amacını güden kuruluşlardır.
Görüldüğü gibi, siyasal partilerin varlık
nedeni, savundukları görüşleri doğrultusunda ulusal istencin oluşmasını
sağlamaktır. Bu temel amaçla hareket eden siyasal partilerin, özerk ve yansız
olması zorunlu bir kamu tüzelkişisinin asli ve sürekli hizmetlerini yürütecek
görevlilerini belirlemekle yetkili kılınmasının, bu kamu tüzelkişiliğinin
yansızlığıyla bağdaştırılamayacağı açıktır.
Getirilen düzenleme, Üst Kurul üyeliğine
seçilebilmek için parti yandaşlığı yarışının önünü açmaktadır. Çünkü, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nca yapılan seçimde, genellikle siyasal
yandaşlığı olanların yeğlendiği bilinen bir gerçektir. Radyo ve televizyon
yayıncılığında çok önemli yetkilerle donatılan ve yansız olarak görev yapması
gereken Üst Kurul'a siyasal kimlikli kişilerin seçimine olanak sağlayan
yöntemin hizmetin gereklerine uygun düşmeyeceği açıktır.
Bu nedenle, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
üyelerinin, siyasal parti gruplarının gösterdiği adaylar arasından Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nca seçilmesi, Üst Kurul'un özerklik ve
yansızlık nitelikleriyle, hizmetin gerekleriyle ve dolayısıyla kamu yararıyla
bağdaşmamaktadır.
2- Radyo ve televizyonların yayın
ilkeleri, 13.04.1994 günlü, 3984 sayılı Yasa'nın 4. maddesinde düzenlenmiştir.
Maddeye göre, radyo ve televizyon yayınlarının, diğer ilkeler yanında,
- Cumhuriyet'in Anayasa'da belirtilen
temel niteliklerine, Devlet'in varlık ve bağımsızlığına, ülkesi ve ulusuyla
bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve devrimlerine aykırı olmaması,
- Toplumu şiddete, teröre, etnik
ayrımcılığa yönlendirmemesi,
- Halkı sınıf, ırk, dil, din, mezhep ve
bölge farkı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik etmemesi ya da toplumda nefret
duyguları oluşturacak içerikte olmaması,
- Türk ulusal eğitiminin genel amaçları ve
temel ilkeleri ile ulusal kültürün geliştirilmesi yönünde olması,
- Suçluluğu yargı kararlarıyla
kesinleşmedikçe hiç kimsenin suçlu ilan edilmeyecek içerik taşıması,
- Haberlerde yansızlık, gerçeklik ve
doğruluk ilkelerine bağlı olunması,
- Siyasal partiler ve demokratik gruplar
arasında fırsat eşitliği sağlayacak içerikte olması,
gerekmektedir.
Yayınların bu içerik ve nitelikte olup
olmadığını saptayacak Üst Kurul'un özerk, bağımsız ve yansız olması zorunludur.
Yansızlık, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel
niteliklerinin korunup kollanmasında söz konusu olamaz. Anayasa Mahkemesi'nin
22.05.1987 günlü, E.1987/3, K.1987/13 sayılı kararında da belirtildiği gibi,
kamu kurumları ve kamu görevlileri, Anayasal ilkeler, bu bağlamda Cumhuriyet'in
temel nitelikleri konusunda yanlı olmak zorundadır. Cumhuriyet'in nitelikleri
ile Atatürk ilke ve devrimleri söz konusu olduğunda kamu görevlilerinin yansız
kalması düşünülemez.
Yansızlık, siyasal baskı, etki ve
karışmadan uzak olmayı, denetim alanına giren yayın ilkeleri ihlal edildiğinde
hiçbir siyasal kaygı duymadan karar vermeyi gerektirmektedir. Siyasal
organlarca seçilen kişilerden bunu beklemek güçtür.
Bir yandan, resmi makamların karışması
olmadan haber ya da düşünce almak ya da vermek özgürlüğünü de içeren düşünceyi
açıklama ve basın özgürlüğünden sözedilirken, diğer yandan Radyo ve Televizyon
Üst Kurulu üyelerinin, siyasal partilere kontenjan tanınarak Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kurulu'nca seçilmesi çelişki oluşturmaktadır.
Ülkemizde yayıncılığın geliştirilip çağdaş
düzeyi yakalaması, ancak özerk, bağımsız ve yansız bir otoritenin önderliğinde
olanaklıdır. Bu nitelikleri bozacak yapılanmalara ilişkin düzenlemeler sistemin
isterlerine uygun düşmemektedir.
Yayımlanması yukarıda açıklanan
gerekçelerle uygun bulunmayan 5356 sayılı "Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun", Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nce bir kez daha görüşülmesi için, Anayasa'nın 104 ve 175.
maddeleri uyarınca ilişikte geri gönderilmiştir.
Ahmet Necdet SEZER
Cumhurbaşkanı
Anayasa Komisyonu Raporu
Türkiye
BüyükMillet Meclisi
Anayasa
Komisyonu 14.6.2005
Esas No.: 1/1052
Karar No.: 5
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlıkça, 14.6.2005
tarihinde Esas olarak Anayasa Komisyonuna gönderilen "27.05.2005 tarihli
ve 5356 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında Kanun ve Anayasanın 104 üncü ve 175 inci Maddeleri Gereğince
Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi
(1/1052)" Komisyonumuzda İçtüzüğümüzün 36
ncı maddesi uyarınca alınan tavsiye kararı doğrultusunda kırksekiz
saatlik sürenin geçmesi beklenmeden 14.06.2005 tarihinde görüşülmüştür.
Toplantımıza Devlet
Bakanı Sayın Beşir Atalay, RTÜK Başkanı
Sayın Fatih Karaca ve diğer yetkililer katılmışlardır.
Komisyon Başkanı açış
konuşmasında Avrupa ülkelerinde RTÜK benzeri kurumlara seçimin parlamento
tarafından yapıldığını, bizde 1994'ten bu tarafa benzer bir uygulamanın
sürdürüldüğünü ve ciddi bir sorun çıkmadığını belirttikten sonra kanunda
yapılacak düzenlemede üyelerin niteliklerinin dikkatli ve özenli bir şekilde
belirtilmesi gerektiği, bu durumun doğması muhtemel bazı sakıncaları gidereceği
vurgulanmıştır.
Toplantımızda
Cumhurbaşkanının Geri Gönderme Tezkeresi okunmuştur.
Cumhurbaşkanı geri
gönderme gerekçesinde; özerk, bağımsız ve yansız olması gereken Üst Kurula
Yasama Organınca üye seçilmesinin parti yandaşlığı yarışının önünü açacağını,
hizmetin gerekleriyle ve dolayısıyla kamu yararıyla bağdaşmayacağını
belirtmektedir.
Kanunun tümü üzerindeki
görüşmelerde;
-Cumhurbaşkanının geri
göndermesinin sağlam gerekçelere dayandığı, RTÜK'ün kamu adına denetim yapan
bir kurul olması nedeniyle, yansız ve özerk olmasının zorunlu olduğu,
-Bu Kanunun, siyasi parti
yandaşlığı yarışının önünü açacağı yönündeki kaygının yerinde olduğu, aleyhte
olarak ifade edilmiştir.
Bu görüşlere cevaben
Parlamentonun Cumhurbaşkanını da seçtiği, RTÜK üyelerini seçmesinin yansızlık
ve özerkliği koruma açısından önemli olduğu söylenmiştir. Özerkliği sağlayanın
seçim şekli kadar çalışma biçimi ve uygulamalar olduğuna özellikle dikkat
çekilmiştir.
Devlet Bakanı Sayın Beşir
Atalay, Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevleri arasında RTÜK üyelerini
seçmek bulunmadığı için bu yönde hüküm içeren ilgili Kanun maddesinin, Anayasa
Mahkemesince iptal edildiğini; tamamen bu kararın gereğini yerine getirmek
amacıyla bu değişikliğin öngörüldüğünü belirtmiştir. Ülkemizde on yıldır
uygulanmakta olan sistemin devamı sağlanmaktadır. Önemli olan atama şekli
değil; bu göreve seçilecek kişilerin nitelikleri ve liyakatlarıdır. Her
sistemin kendine özgü sakıncaları olacaktır. Amacımız sistemin tıkanmasını
önlemektir.
Günümüzde medya çok
önemli bir rol üstlenmiş durumdadır. Bu nedenle kontrol altına alınması, gücün
tek elde toplanmasının önlenmesi zorunlu olmaktadır. Kontrol edecek Kurulun
Parlamento tarafından seçilmesi bu Kurula güç katacaktır.
Kanunun tümü üzerindeki
görüşmelerden sonra maddelerine geçilmiş ve Üst Kurula üye seçiminin esaslarını
belirleyen 1 inci, yürürlük ve halkoylamasına ilişkin 2 nci maddeleri ile tümü
oya sunulmuş ve oy çokluğu ile kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun
onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Kâtip |
|
Burhan Kuzu |
Semiha Öyüş |
Ayhan Sefer Üstün |
|
İstanbul |
Aydın |
Sakarya |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Abdullah Torun |
Mehmet Ziya Yergök |
İbrahim Hakkı Aşkar |
|
Adana |
Adana |
Afyonkarahisar |
|
|
(Karşı
oyu ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Atila Emek |
Tuncay Ercenk |
Metin Kaşıkoğlu |
|
Antalya |
Antalya |
Düzce |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Mustafa Nuri Akbulut |
Yılmaz Kaya |
Mevlüt Akgün |
|
Erzurum |
İzmir |
Karaman |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Kerim Özkul |
Suat Kılıç |
Mehmet Kurt |
|
Konya |
Samsun |
Samsun |
|
Üye |
Üye |
|
|
İlyas Sezai Önder |
Ömer Kulaksız |
|
|
Samsun |
Sivas |
|
KARŞI OY
27.5.2005 gün ve 5356
sayılı Yasayla ilgili olarak, Sayın Cumhurbaşkanı'nın,10.6.2005 günlü geri
gönderme tezkeresinde belirttiği görüşler haklı, hukuki, inandırıcı ve ikna
edici gerekçelere dayanmaktadır.
Söz konusu yasanın 1.
maddesiyle, Anayasanın 133. maddesine eklenen fıkrada da belirtildiği gibi
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun görevi, radyo ve televizyon faaliyetlerini
düzenlemek ve denetlemektir. Burada amaç, radyo ve televizyon yayınlarının
kamuoyunu etkileme gücü karşısında kamunun yansız ve özgür haber alma hakkının
korunması ve güvence altına alınmasıdır. Burada yapılacak denetimde kamu adına
bir denetim olacaktır.
Bu nedenlerle de, Radyo
Televizyon Üst Kurulunun özerk, yansız ve bağımsız olması zorunluluğu açıktır.
Üst Kurul Üyelerinin siyasi parti gruplarının gösterdiği adaylar arasından,
siyasi partilere kontenjan tanınarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel
Kurulunca seçilmesi Üst Kurulun özerklik ve yansızlık nitelikleriyle, kamu
hizmeti ve kamu yararı anlayışla bağdaşmaz.
Sayın Cumhurbaşkanının,
söz konusu düzenlemeyle "Üst Kurul Üyeliğine seçilebilmek için parti
yandaşlığı yarışının önünün açılacağı ve yansız olarak görev yapması gereken
üst kurula siyasal kimlikli kişilerin seçimine olanak sağlanacağı" yönündeki
kaygıları da yerindedir. Nitekim yasanın kabulünden sonra bu kaygıları haklı
gösterecek kimi gelişmeler de gözlemlenmiştir.
Açıkladığım nedenler ve
Sayın Cumhurbaşkanı'nın geri gönderme tezkeresindeki, aynen katıldığım
düşüncelerle, yapılan düzenlemeye karşı olduğumu saygılarımla arz ederim.
14.6.2005
M. Ziya Yergök
Adana
ANAYASANIN 104 ÜNCÜ VE
175 İNCİ MADDELERİ GEREĞİNCE CUMHURBAŞKANINCA BİR DAHA GÖRÜŞÜLMEK ÜZERE GERİ
GÖNDERİLEN KANUN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASININ BİR MADDESİNİN
DEĞİŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN
Kanun No.: 5356 Kabul Tarihi : 27.5.2005
MADDE 1.- 7.11.1982
tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 133 üncü maddesinin
kenar başlığı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve birinci fıkradan sonra gelmek
üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
F. Radyo ve Televizyon
Üst Kurulu, radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları
Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve
denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur.
Üyeler, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının
ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti grubuna
düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel
Kurulunca seçilir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, görev ve
yetkileri, üyelerinin nitelikleri, seçim usulleri ve görev süreleri kanunla
düzenlenir.
MADDE 2.- Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer ve halkoylamasına sunulması halinde oylanır.
ANAYASA KOMİSYONUNUN
KABUL ETTİĞİ METİN
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ ANAYASASININ BİR MADDESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN
MADDE 1.- Kanunun 1 inci
maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
MADDE 2.- Kanunun 2 nci
maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.