KOMİSYON KONUŞMASI

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Teşekkür ederim.

Sayın Hande Fırat, ben de size teşekkür etmek istiyorum. Sorulacak soruların önemli bir bölümünü arkadaşlarım size sordular. Şöyle bir tanımlama yaptınız, "Bu işi, görevi neden yaptınız?" gibi bir soruya dediniz ki: "Ben gazeteciyim, yurttaşım ve anneyim." Aslında toplumsal mücadelede görev yapabilmek, sorumluluklar alabilmek için bu üç sıfatın çok önemli olduğu inancındayım ben de. Hepimiz gazeteci olmayabiliriz tabii ama yurttaşız, anneyiz veya babayız yani bir gelecek umudumuz var. Siz o gelecek umudu için çok değerli bir ışık oldunuz, çok örnek oldunuz. Olayın yaşandığı gecede ben Sayın Hatemi'yle birlikte uluslararası bir toplantıdaydım, sizinle de temas kuruldu o saatlerde.

Şimdi, söylediğiniz başka bir konuya değinmek istiyorum. Geniş bir çerçeve çizdiniz ve de hep sorulara verdiğiniz yanıtlarda bunun esas olarak bir gazetecilik olayı olduğunun da altını çizdiniz ve gazeteci arkadaşlarımızın sorumluluğuna ilişkin sorulara verdiğiniz yanıtlarda da "Normale dönmek yeter." dediniz. Bunlar çok önemli işaretler bugün benim için şahsen, birçok arkadaşım da muhakkak bunu algıladılar. Bir başka şey daha söylediniz, dediniz ki: "Sonrası için iyi anlatılamadı." meselesini ifade ettiniz, sadece Türklere değil herkese anlatmak, yabancılara da anlatmak.

İkinci olarak da "Hukuk çerçevesi içinde kalmak." dediniz. Şimdi, bu hukuk çerçevesinden kastınız neydi? Demokrasi vurgusunu da çok yaptınız yani demokrasi önemli olan. Darbeleri ne önler? Biz hepimiz bunu söylüyoruz: Demokrasi önler, demokratik bir ortam önler. "Sorgulayıcı eğitim" dediniz arkasından. O sorgulayıcı eğitimi ben açarak şöyle düşünüyorum: Tarikatlara teslim edilmemiş bir eğitim yani bilimsel bir eğitim. Şimdi, bu başlıklar, sorgulayıcı eğitim ve hukuki çerçeveyle tam olarak ne ifade etmek istiyorsunuz? Çünkü, gelecekteki tehlike hepimiz için bir tehlikedir. Bu konudaki görüşlerinizi de iletirseniz memnun olurum.

Teşekkür ederim.