AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Kıymetli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar; zamanı yetiştiremediğimiz için ben baştan bütçemiz hayırlı uğurlu olsun diyerek başlamak istiyorum.

Sayın Bakanım, 2030 yılı gelmez derken dört yılımız kaldı. İklim değişikliği, savaşlar, bütün dünyanın içindeki kaos bizi başka bir yere doğru götürüyor. 2030 yılına gelindiğinde 170 milyon yeni iş kolu yaratılırken yaklaşık 90 milyon iş kolunun da kapatılacağı öngörülüyor. Yine, bütün dünyadaki genç nüfusun yüzde 40'ının Afrika kökenli olacağı söyleniyor. Bizim ülkemize gelince, önümüzdeki on yıl içinde ilkokullarımızda ve anaokullarımızda kreşlerimizde yüzde 20'lik veya 30'luk bir kaybın olacağı söyleniyor çünkü bu, nüfus artışımızın son yüz yılın en düşük seviyesinde olmasından sebep. Tabii, bunlara bir çözüm bulmamız lazım. Bunu bulurken de şehirlerimiz doluyor, küçük kasabalarımız, beldelerimiz çok ciddi bir nüfus kaybına uğruyor. Köylerdeki okullarımızı... Mesela, Kütahya için Sayın Valimiz bir projeyle halka ve köye kazandırmak için orayı sosyal konut hâline getiriyor fakat küçük ilçelerde Sayın Bakanım, oldukça boş miktarda okullarımız var. Mesela, çok basit bir örnek vereyim Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesinden. 6 katlı bir ilkokulumuz var; yalnızca 1 katı dolu, diğer katlar boş. Bu arada bir katını hastane kullanıyor, deprem bölgesi olduğu için şu anda kaymakamlığımızın yıkım kararı var. Ya, oraya yeni bir kaymakamlık yapılacak... Merkezdeki okullar da ağzına kadar dolu çünkü vatandaş hızlı bir şekilde merkezî illere geçiyor.

Küçük ilçelerde anaokullarında kreşlerin kapanış saatleri Sayın Bakanım, saat 14 diye biliniyor. Burada konuşacağımızı duyan bütün memur arkadaşlarımız özellikle bu kapanış saatinin 17 olmasını istiyor çünkü saat 14'te o çocuğu nereye verecekler? Anne, baba çalışıyorsa küçük bir ilçede nereye verecekler? En büyük sıkıntılarından biri o.

Diğer sıkıntı, kış saati uygulamasından dolayı bütün velilerimiz çocukların sabah alaca karanlıkta okullara gitmesinden yakınıyor. Biz de biliyoruz ki aslında illerdeki mesai saatleri, okul giriş-çıkış saatleri valilik tarafından ayarlanıyor, mesailer valilikler tarafından ayarlanıyor. Kış ve yaz saati uygulamasının şimdi gerekli veya gereksiz olduğu tartışmasını yapmak istemiyorum ama biz mesela yarım saat bu mesailerle oynayabiliriz, öğrencilerin okula gitmesi için diyorum, valiliklere böyle bir genelge verebiliriz diye düşünüyorum.

Üniversitelere gelince Sayın Bakanım, şu anda YÖK Başkanımızın ve yönetiminin kademeli olarak üniversite öğrenci sayısını azaltmaya yönelik çalışmalarını takdir ediyoruz. Bugün itibarıyla 6 milyon 922 bin üniversitede okuyan öğrencimiz var. Bu korkunç bir rakam yani bu rakamda Avrupa'da ve dünyada 40'a yakın ülke var; bizim yalnızca üniversitede okuyan öğrenci sayımız. Bunun kademeli olarak geriye çekilmesinde bir fayda var. Şöyle: İş gücü yok, meslek liselerine yönlendirmemiz lazım. Bugün işçi bulamıyoruz çalışacak. Bu, üniversitedeki liseyi okuyanların hepsi işçi olsun demiyorum ama bu arkadaşları; ortaokulda, lisede okuyanları artık bir de meslek sahibi olmaya yönlendirmemiz lazım. Herkesi üniversite mezunu yaptığımız andan itibaren üniversite mezunu iş gücü kaybının ne kadar olduğunu gördük ve her taraf üniversite mezunu öğrenci arkadaşlarımızla dolu. Öbür tarafta, geliyorsunuz, organize sanayilerde, esnaf arkadaşlarımızda, iş dünyasında çalışacak eleman bulamıyoruz. Bu ara yolu bulmamız lazım. MESEM örneği olduğu gibi, organize sanayilerin içinde meslek liseleri yaparak bunları yönlendirmemiz lazım. Yoksa Türkiye'de okuyan bütün arkadaşlarımızı üniversite mezunu yapmaya kalkarsak bunların beklentisini dünyada hiçbir devlet karşılayamaz. Mutlaka, bir şekilde, bu arkadaşlarımıza başka mesleklerin de olduğunu söylememiz lazım, anlatmamız lazım. Yoksa bu arkadaşlar...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ediyoruz Sayın Erbaş.

AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.