AVRUPA KONSEYİNİN KURULUŞU VE ÜYELERİ
Avrupa Konseyinin oluşturulması fikri, İkinci Dünya Savaşı'ndan maddi ve manevi büyük kayıplarla çıkan Avrupa'da bir daha aynı trajedilerin yaşanmamasını sağlamak amacıyla ortaya atılmıştır. Avrupa'da gerginliğin ve çatışmanın gereğini güven ve iş birliğinin alması hedeflenmiştir. Bu ortamda, 5 Mayıs 1949'da 10 Avrupa ülkesi, Belçika, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İsveç, İtalya, Lüksemburg ve Norveç Avrupa Konseyini kuran anlaşmayı imzalamışlardır. Aynı yılın Ağustos ayında Türkiye ve Yunanistan Avrupa Konseyine kurucu üye sıfatıyla katılmışlardır.
Sonraki yıllarda, sırasıyla İzlanda, Federal Almanya, Avusturya, GKRY, İsviçre, Malta, Portekiz, İspanya, Lihtenştayn, San Marino, Finlandiya, Macaristan, Polonya, Bulgaristan, Estonya, Litvanya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Romanya, Andora, Letonya, Arnavutluk, Moldova, Ukrayna, Makedonya, Rusya Federasyonu, Hırvatistan, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan, Bosna-Hersek, Sırbistan-Karadağ ve Monako'nun da katılımıyla AK 47 üye Devlete ulaşmıştır. Ancak 2022 yılı Şubat ayında başlayan Ukrayna Savaşı sonrası Rusya Federasyonu AK üyeliğinden çıkarılmıştır. Böylelikle AK an itibariyle 46 üye Devletten oluşmaktadır.
Kanada, İsrail ve Meksika gözlemci statüsüne sahiptir. Kırgızistan, Ürdün, Fas ve Filistin Ulusal Meclisi AKPM'de demokrasi için ortak statüsüne sahiptir. Avrupa Konseyi Statüsü gereği, hukukun üstünlüğü, temel insan hakları ve özgürlüklerine saygı ilkelerine bağlı tüm Avrupa ülkeleri Avrupa Konseyine üye olabilirler.
Kuruluşunu izleyen 15-20 yıllık dönem zarfında, bünyesinde çeşitli alanlarda teknik iş birliği gerçekleştirilen ve aynı zamanda siyasi istişare olanağı da sağlayan Avrupa Konseyinin önemi gittikçe artmıştır. Ancak 70'li yıllardan itibaren Konsey Avrupa Ekonomik Topluluğunun (AET) güçlü rekabetiyle karşılaşmıştır.
AET, sahip olduğu geniş ekonomik imkânların da etkisiyle, Avrupa ülkeleri için öncelikli hedef haline gelmiştir. Bunun paralelinde siyasi ağırlığı da artmıştır. 70'li yıllardan 90'lı yıllara kadar Avrupa Konseyi AET'nin gölgesinde kalmıştır. Bu süre boyunca siyasi ağırlığını iyice kaybetmiş ve teknik çalışmalarla yetinmiştir.
AK, eski etkinliğine, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılması akabinde gerçekleşen genişleme süreci ile kavuşmuştur. Kuruluş, bağımsızlıklarına kavuşan eski Demir Perde ülkelerinin katılımıyla hızlı bir genişleme sürecine girmiştir.
Amaçları; insan hakları, çoğulcu demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerini korumak ve güçlendirmek, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, uyuşturucu madde, çevre sorunlarına çözüm aramak, Avrupa kültürel benliğinin oluşmasına ve gelişmesine katkıda bulunmak ve üye ülkelerin vatandaşlarının daha iyi yaşam koşullarına kavuşmalarını sağlamak olarak özetlenebilir.
AVRUPA KONSEYİNİN ORGANLARI
Kuruluşun temel organları, karar organı olan Bakanlar Komitesi, danışma organı olan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, yerel yönetimlerin geliştirilmesini amaçlayan Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesidir.
a) Bakanlar Komitesi
Bakanlar Komitesinde üye ülkeler Dışişleri Bakanları, Bakanlara vekaleten daha sık toplanan Delegeler Komitesinde ise daimi temsilciler (büyükelçiler) yer alır. Üye ülke dışişleri bakanları, yılda iki kez, Mayıs ve Kasım aylarında toplanmaktadırlar. Bakanlar Komitesinde genellikle güncel siyasi konular ele alınır. Bakanlar Komitesi toplantılarına, benzer alanlarda faaliyet gösteren diğer uluslararası kuruluşların üst düzey yöneticileri de davet edilmektedir. Bakanlar Komitesi toplantılarında genel olarak AK’nin izlemesi gereken yol belirlenmektedir.
Bakanlar Komitesi toplantıları arasında, üye ülkelerin Strazburg'da sürekli bulunan daimi temsilcilerinin oluşturduğu Delegeler Komitesi toplanmaktadır. Bu toplantılar, ayda iki kez yapılmaktadır. Gündemi üye ülkelerin önerileriyle belirlenmektedir. Delegeler Komitesi, bir anlamda Avrupa Konseyinin yürütme organıdır.
Delegeler Komitesine bağlı olarak çok sayıda çalışma grubu faaliyet göstermektedir. Bunlar, teknik nitelikte olup, Delegeler Komitesinin talimatı ile kendilerine verilen araştırma görevlerini yerine getirmekte, sonucu Delegeler Komitesine sunmaktadırlar. Bu çalışma grupları daimi temsilcilerden oluşur.
Konsey'in 1300 memurdan oluşan bir Sekretaryası vardır. Bu görevliler, bir anlamda uluslararası memur niteliğindedir. Sekretaryada her üye ülkeden memur bulunmaktadır. Ancak, bu memurlar hükümetlere bağlı değil, bağımsız olarak görev yapmaktadırlar. Sekretaryada bulundurulacak memur sayısı her ülkenin Konsey bütçesine yaptığı katkı paralelinde belirlenmektedir.
b) Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM)
AKPM üye ülkelerin parlamentolarından seçilen 306 asil, 306 yedek üyeden oluşur. AKPM üyeleri, her üye ülke parlamentosundan, parlamentodaki siyasi partilerin güç dengesini yansıtacak şekilde seçilmektedir. Her üye devlete ayrılan parlamenter sayısı, o ülkenin nüfusuyla orantılıdır. 18 asil, 18 yedek üyeden oluşan heyetimiz AKPM çalışmalarına katılmaktadır.
- Başkanlık Divanı
Başkanlık Divanı, AKPM Başkanı ve 19 Başkan yardımcısından oluşur. Başkan ve başkan yardımcıları bir yıllığına seçilirler ve seçimleri Genel Kurul oturumları esnasında yapılır. Başkanlık Divanı, her Genel Kurul oturumu için bir gündem taslağı hazırlar, karar önergelerini rapor ve görüş hazırlanmak üzere konularına göre Komisyonlara havale eder, diğer parlamenter asambleler ile AKPM arasındaki ilişkileri düzenler. Toplantıları gizli yapılır.
- Daimi Komisyonu
Daimi Komisyon AKPM Başkanı, başkan yardımcıları, komisyon başkanları ve AKPM tarafından görevlendirilen diğer üyelerden oluşur. Daimi Komisyon her yıl en az üç kez toplanır. Genel Kurul oturumları dışında toplanır ve gerektiğinde AKPM adına karar alır, Komisyon raporlarını inceler, Genel Kurul oturum tarihlerini belirler.
- Komisyonları
Her Komisyonun seçimle işbaşına gelen bir Başkan ve üç Başkan Yardımcısı vardır.
- Siyasi İşler ve Demokrasi Komisyonu
- Siyasi İşler ve Demokrasi Komisyonu
- AİHM Yargıçlarının Seçimi Komisyonu
- Sosyal İşler, Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu
- Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komisyonu
- Kültür, Bilim, Eğitim ve Medya Komisyonu
- Göç, Mülteciler ve Yerinden Edilmiş Kişiler Komisyonu
- İçtüzük, Muafiyetler ve Kurumsal İşler Komisyonu
- Eşitlik ve Ayrımcılığın Önlenmesi Komisyonu
- Denetim Komisyonu
c) Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi:
Avrupa Konseyi'nin, Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerini de içine alacak şekilde genişlemesi, sınır ötesi işbirliğinin giderek önem kazanması sonucunu doğurmuştur. Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi, yerel ve bölgesel idarelerin güçlendirilmesi, hukuki ve idari açıdan incelenmesi, sınır ötesi işbirliğinin kolaylaştırılması ve bölgeler arası kültürel farklılıkların korunması ve geliştirilmesini amaçlamaktadır.
AVRUPA KONSEYİ PARLAMENTER MECLİSİ'NİN ÇALIŞMA PROSEDÜRÜ
AKPM Genel Kurul'u yılda dört kez Ocak, Nisan, Haziran ve Eylül aylarında beş gün süreyle toplanmaktadır. Komisyonlarca hazırlanan ve kabul edilen raporlar Genel Kurula sunulmaktadır. Raporların karar ve tavsiye kararları Genel Kurulda tartışılarak oylanmaktadır.
Komisyonlar, Başkanlık Divanınca kendilerine sevk edilen konular yanında, kendi iradeleriyle de çalışma yapabilirler. AKPM üyelerince hazırlanan karar önergeleri Başkanlık Divanınca Komisyonlara rapor hazırlanmak üzere havale edilir.
Önergeler AKPM Başkanı'nca incelenmekte ve kabul edilebilir olup olmadıkları değerlendirilmektedir. Başkanın kabul edilebilir bulduğu önergeler, Başkanlık Divanınca rapor hazırlanması için bir komisyona havale edilebileceği gibi, haklarında hiçbir işlem yapılmamasına da karar verebilir. Komisyona havale edilen önergeler hakkında komisyonca raportör atanır. Raportörler konuyu incelerler, eğer gerekiyorsa, ilgili ülkeyi, tabiatıyla o ülkenin izni ile ziyaret ederler, raporlarını kaleme almakta yararlanacakları bilgileri derlerler. Hazırladıkları raporu, önce komisyona sunarlar. Komisyondaki görüşmelerde parlamenterlerin müdahale hakkı vardır. Komisyon üyesi parlamenterler, gerçek durumu yansıtmadığını düşündükleri hususların değiştirilmesini isterler. Değişiklikler oylama ile yapılır.
Komisyonda kabul edilen raporlar Genel Kurulda görüşülür. Üyeler karar ve tavsiye kararlarına ilişkin değişiklik önergesi verebilir. Genel Kurulda raportörler ve söz isteyen konuşmacılar görüşlerini bildirirler. Daha sonra değişiklik önerileri görüşülür ve oylanır. Kabul edilen metin tavsiye kararı ise Bakanlar Komitesine yönelik bir tavsiye içerir. Bakanlar Komitesinden o konuda bir işlem yapmasını talep eder. Tavsiye kararları Bakanlar Komitesince cevaplanmak zorundadır. Karar için ise Bakanlar Komitesince bir işlem yapılmaz.
ÜLKEMİZİN TARAF BULUNDUĞU AVRUPA KONSEYİ SÖZLEŞMELERİ ÇERÇEVESİNDEKİ MEKANİZMALAR
a) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)
AİHS, Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanmış ve 4 Kasım 1950 tarihinde aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 15 ülke tarafından imzalanmış ve 3 Eylül 1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Sözleşme, temel insan hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınmasını sağlamak amacıyla oluşturulmuştur.
Sözleşmenin Güvence Altına Aldığı Hak ve Özgürlükler:
- Yaşama hakkı, (2. Madde)
- Özgürlük ve kişi güvenliği hakkı, (5. Madde)
- Adil şekilde yargılanma hakkı, (6. Madde)
- Özel yaşantıya, aile yaşantısına, konut ve haberleşme özgürlüklerine saygı gösterilmesi hakkı, (8. Madde)
- Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü ve buna dahil olarak sendika kurma ve bunlara üye olma özgürlüğü, (11. Madde)
- Evlenme ve aile kurma hakkı, (12. Madde)
Sözleşmenin Getirdiği Yasaklar:
- İşkence yapmak, insanlık dışı muamele veya ceza uygulamak, (3. Madde)
- Kölelik ve zorla çalıştırma, (4. Madde)
- Sözleşme ile güvence altına alınan hak ve özgürlüklerden yararlananlar arasında ayırım yapma, (14. Madde)
Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na yapılan başvurularda, Komisyon, müracaatı şekil ve süre bakımından ön incelemeye tabi tutmakta, bu incelemenin sonucunda başvurunun kabul edilebilirliği konusunda karar vermektedir.
Komisyonun bir başvuruyu kabul edilebilir bulmasının başlıca koşulları, iç hukuk yollarının tüketilmiş olması ve ülkenin yargı organlarınca verilmiş kararın üzerinden 6 ay geçmemiş olmasıdır. Komisyon, söz konusu kararı vermeden önce, -istisnai durumlar hariç- taraflardan ilk görüşlerini sunmalarını da talep etmektedir. Başvurunun kabul edilebilir bulunması halinde dosyanın esas açısından incelenmesine geçilmektedir. Bu inceleme sırasında gerekli görülürse tanık dinleme duruşması düzenlenmekte ve esasa ilişkin inceleme sonucunda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlal edilip edilmediği hususunda rapor yayınlanmaktadır. Dostane çözüm yöntemi de bir başvuru dosyasının kapatılmasında kullanılabilmektedir. Başvurunun bu yolla sonuçlanması, ilgili devletin ihlali kabul etmesi anlamına gelmemektedir. Ülkemiz 1987 yılında Komisyon'a bireysel başvuru hakkını, 1990 yılında da zorunlu yargı yetkisini tanımıştır.
Sözleşme çerçevesindeki denetim mekanizması, Avrupa İnsan Hakları Komisyonu ve bunun bir üst organı olan Avrupa İnsan Hakları Divanı tarafından yürütülmüştür. 1 Kasım 1998 tarihinden itibaren bu iki organ yerine tek bir Mahkeme kurulmuştur (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi).
Üye ülkelerin sayısındaki artışa paralel olarak, Sözleşmedeki denetim mekanizmasının günün koşullarına uygun hale getirilmesi amacıyla hazırlanan ve önemli yapısal değişiklikler içeren Ek 11 No'lu Protokol, AİHS'ne taraf bütün ülkeler tarafından onaylanmış ve 1 Kasım 1998 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Protokol uyarınca, Avrupa İnsan Hakları Komisyonu ve Divanı kaldırılmış yerine tek bir mahkeme teşkil edilmiştir. Tek mahkeme tam gün olarak sürekli çalışmakta olduğundan başvurular çok daha süratle neticelendirilebilecektir.
b) İşkence ve İnsanlık Dışı veya Küçültücü Ceza veya Muamelenin Önlenmesi Avrupa Sözleşmesi
26 Haziran 1997 tarihinde kabul edilerek 1 Şubat 1989 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu sözleşme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini esas almıştır. AİHS'nin 3. maddesinde yer alan "Hiç kimse işkence veya insanlık dışı veya küçültücü ceza veya muameleye tabi tutulmayacaktır" hükmüne dayanmaktadır.
Ülkemiz, İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesine 1988 yılında taraf olmuştur. Bu açıdan bakıldığında, İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi de taraf olduğumuz diğer Avrupa Konseyi Sözleşmeleri gibi ülkemiz açısından bağlayıcı niteliktedir.
Sözleşmenin 1. maddesi çerçevesinde, Sözleşme'nin uygulanmasını Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (AİÖK) denetlemektedir.
AİÖK, taraf ülkelerde özgürlüğünden alıkonulmuş kişilerin konulduğu tüm mahalleri ziyaret etmeye yetkilidir. Bu ziyaretler planlanmış dönemsel ziyaretler olabileceği gibi, ilgili ülkeye son anda haber verilmek suretiyle gerçekleştirilen ad-hoc ziyaretler de olabilmektedir.
AİÖK yargı organı değildir. İşkencenin ve kötü muamelenin önlenmesine yönelik olarak tespitler yapmaktadır. AİÖK, yaptığı ziyaretler sonrasında gözlemlerini, eleştirilerini ve tavsiyelerini ilgili ülkeye bir raporla iletir. Sözleşme gereği Komite'nin yürüttüğü bu süreç gizlidir. Yine Sözleşmeye göre, taraf ülkenin Komite ile işbirliği yapmaması veya Komite'nin iyileştirme tavsiyelerini uygulamayı reddetmesi halinde, o ülke hakkında Komitenin üyelerinin üçte ikisinin oylarıyla bir kamu açıklaması yapması müeyyidesi mevcuttur.
c) Avrupa Sosyal Şartı
Avrupa Sosyal Şartı demokratik sistemlere tam işlerlik kazandırılabilmesini temin etmek üzere, özellikle ekonomik ve sosyal alanlarda, insan haklarının güvence altına alınması amacıyla oluşturulmuş bir mekanizmadır. Böylece, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile sivil ve siyasi platformlara getirilen insan haklarını koruma ve denetim mekanizmalarının, diğer konuları da kapsayacak şekilde yaygınlaştırılması hedeflenmiştir.
1961 yılında imzaya açılan Sosyal Şart'ta ekonomik ve sosyal içerikli haklar, bu çerçevede sağlık, hastalık, işsizlik sigortaları, aile yardımları, emeklilik yardımları gibi çeşitli konular yer almaktadır.
Taraf ülkeler, Şart'la güvence altına alınan hakların tümünü kabul etme yükümlülüğünü taşımaktadır. Bununla birlikte, taraflara, Sosyal Şart'ın özünü teşkil eden bir dizi hakkı kabul yükümlülüğü getirilmiştir.
AVRUPA KONSEYİ DENETİM MEKANİZMALARI VE BU ÇERÇEVEDE ÜYE ÜLKELERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Avrupa Konseyi'nde denetim,
- Bakanlar Komitesi,
- AKPM,
- Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi çerçevesinde yapılmaktadır.
Ayrıca belli başlıları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi (AİÖS) olmak üzere, kendi denetim mekanizmaları bulunan Sözleşmeler de mevcuttur.
a) Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinde Denetim
Siyasi Denetim 1994 yılında oluşturulmuş bir süreçtir. Tematik bazdadır. Bir başka deyişle, belirlenen konularda üye ülkelerdeki durum denetlenmektedir. Bu denetim mekanizmasına 1996 yılından itibaren işlerlik kazandırılmıştır. Denetim, belirli temalar üzerinde, istisnasız bütün üye ülkeler için eşit şekilde geçerlidir.b) Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Çerçevesinde Denetim
AKPM Denetim Mekanizması ilk olarak 1993 yılında Avrupa Konseyine (AK) yeni üye olan ülkelerin AK üyeliği çerçevesindeki taahhütlerini ve yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin takibi amacıyla kurulmuştur. Denetim Mekanizması, AKPM'nin 1997 senesinde kabul edilen 1115 sayılı Kararıyla oluşturulan Denetim Komisyonu sayesinde daha da güçlü hale gelmiştir. AK üyesi ülkeler için AKPM denetim mekanizmasının başlaması; 1. Başkanlık Divanına AKPM Komisyonları tarafından gerekçeli ve yazılı başvuru yapılması,
2. Denetim Komisyonu iki eş Raportörü tarafından denetim sürecinin açılmasına ilişkin bir Kararı içeren yazılı bir görüş bildirilmesi, Denetim Sonrası Diyalog Sürecindeki bir ülkenin Denetim Süreci kapsamına alınması için ise, Denetim Komisyon Başkanı veya yokluğunda Başkan Yardımcısı tarafından hazırlanan yazılı bir görüşün Başkanlık Divanı'na iletilmesi,
3. En az altı ulusal delegasyon, iki siyasi gruptan oluşan 20 AKPM üyesi tarafından sunulan karar tasarısı veya tavsiye kararı sayesinde
4. Başkanlık Divanı kararı ile gerçekleşmektedir.
Denetim sürecinin başlatılıp başlatılmamasına ilişkin yazılı görüşün oluşturulması için iki eş raportör, denetim sonrası sürecin başlatılması için bir raportör atanır. Raportörlerin atanmasında siyasi ve bölgesel denge gözetilir.
Denetim Komisyonuna yukarıda belirtilen yollardan intikal eden denetim sürecinin başlamasına ilişkin başvuru Denetim Komisyonu üyeleri tarafından oylanır. Denetim Komisyonu 89 üyeden oluşmaktadır. Komisyon için yedek üye öngörülmemiştir. Diğer taraftan, üyelerin kendi ülkeleriyle ilgili oylamalarda oy kullanama hakları bulunmamaktadır. Ayrıca, Denetim Komisyonunda üyesi bulunmayan, ancak denetim mekanizmasına tabi ülkelerden iki temsilci (biri hükümetten biri muhalefetten) görüşmelere davet edilir.
Denetim mekanizmasının başlatılmasına ilişkin Denetim Komisyonu görüşü Başkanlık Divanına iletilir. Denetim Komisyonu ve Başkanlık arasında Denetim Mekanizmasının başlatılmasına dair görüş birliği ya da ayrılığı olursa, Denetim Komisyonu'nun görüşü bir rapora dönüştürülür. Bu raporu Başkanlık Divanı bir sonraki Genel Kurul toplantısının gündemine görüşülmek üzere ekler. Eğer Denetim Komisyonu ve Başkanlık Divanı denetim sürecinin başlatılmaması yönünde görüş bildirirse, bu karar Faaliyet Raporuna kaydedilir. Faaliyet Raporu Genel Kurul tarafından onaylanmalıdır. 10 üyenin talebiyle Genel Kurul oy çokluğuyla sonraki Genel Kurul toplantısında Denetim Komisyonunun görüşü hakkında görüşme yapılmasına karar verebilir. Denetim Sürecinin başlatılması yönünde karar alınır ise, ilgili ülke hakkında denetim süreci raporu yazılması için iki eş raportör atanır. Bu raportörler sadece bir ülkeyle ilgilenmeli, ilgili ülkeye komşu bir ülke ya da ilgili ülkeyle özel bir ilişkisi olan bir ülke vatandaşı olmamalıdır. Eş raportörler değişik ülke ve siyasi gruplardan gelmelidir.
Denetim Sürecinde olan ülkelerle ilgili raporu hazırlamakla görevli iki eş raportör beş senelik bir sürenin sonunda kaleme aldıkları metni görüşülmek üzere AKPM'ye sunmaktadır. AKPM görüşmelerinde ülkenin denetim sürecinden çıkıp çıkmayacağına karar verilmektedir.
Denetim Sonrası Diyalog Süreci, AKPM'nin 1997'de aldığı Kararla denetim sürecinden çıkan ülkeler ile diyaloğun devam etmesini hedeflemektedir. Denetim Sonrası Diyalog Süreci'nde olan ülkeyle ilgili raporun hazırlanması için Komisyon tarafından iki eş raportör atanmakta ve raportörlerin üç senede bir rapor sunması beklenmektedir. Ayrıca, her sene denetim sürecine ilişkin yıllık faaliyet raporunda denetim süreciyle bağlantısı bulunmayan 33 ülkeye ilişkin olarak AKPM ve diğer AK birimlerinin kararları da yayımlanmaktadır.
Mevcut durumda denetim mekanizmasına tabi olan ülkeler aşağıda sunulmaktadır:
1. Denetim Sürecine tabi ülkeler: Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Bosna Hersek, Gürcistan, Moldova, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Ukrayna ve Türkiye;
2. Denetim Sonrası Diyalog Sürecine tabi ülkeler: Bulgaristan, Karadağ, Makedonya;
Denetim Mekanizmasına tabi olan bir ülke istikrarlı bir şekilde iş birliğine ve yükümlülüklerini yerine getirmeye yanaşmıyorsa, ilgili ülkenin ulusal delegasyonunun yetki belgelerinin onaylanmamasını öneren bir karar veya tavsiye kararı Genel Kurul tarafından alınarak cezalandırabilir. Komisyon, raporlarında Denetim Mekanizmasının devamına ya da sona erdirilmesine ilişkin görüşünü bildirmelidir. Genel Kurul bu hususta oy çokluğu ile karar verir. Komisyon Denetim Mekanizmasının genel durumu hakkında her sene AKPM'ye bilgi vermelidir. Komisyon belgelerinin gizliliği ilgili ülkelerin yetkililerinin 3 aya kadar cevaplarını Komisyona iletmesinden ve ilgili belgelerin Komisyonca tartışılmasından sonra kalkar. Denetim Komisyonu Avrupa Konseyi'nin ilgili ülkelerin yükümlülüklerini ve taahhütlerini izleyen birimleriyle irtibat kurabilir.