2014-11-03 - 11:21
TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU...
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, 2015 yılı bütçesinin geneli üzerindeki görüşmelere başlandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, 2015 yılı bütçesinin geneli üzerindeki görüşmelere başlandı.

AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber başkanlığında toplanan Komisyon, 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ve 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın geneli ile Sayıştay Tezkereleri üzerindeki görüşmelere başladı. Milletvekillerinin, bütçenin geneli üzerindeki görüşlerini ifade etmesinin ardından Maliye Bakanı Mehmet Şimşek eleştirilere yanıt verecek.

Maliye Bakanı Şimşek, komisyon salonuna girdikten sonra iktidar ve muhalefet milletvekilleriyle tek tek tokalaştı.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, "Vergilerimizi TOMA'ya, biber gazına değil, Soma'ya, Ermenek'e harcasaydınız emekçiler ölmezdi" yazılı döviz açtı. Çam, daha sonra dövizi arkasındaki duvara yapıştırdı.

Komisyon toplantısına CHP'nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke de izleyici olarak katıldı.

2015 Yılı Bütçesi'nin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeleri, Sayıştay'ın katılım düzeyi ve raporlarına ilişkin tartışmalarla başladı.

Görüşmelerden önce usule ilişkin söz alan muhalefet milletvekilleri bazı eksikliklere eleştirilerde bulundu.

HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a alınan özel uçağın hangi harcama kaleminden karşılandığının belgesini istedi. Hangi kurumun hangi kurumun bütçesini kullandığının belli olmadığını savunan Kaplan, "Başbakana uçak aldınız Cumhurbaşkanı biniyor. Başbakanlık Köşkü yaptınız Cumhurbaşkanı kullanıyor" dedi.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Sayıştay Kanunu'na göre daire başkanlarının toplantıya katılması gerektiğini söyledi.

Komisyon Başkanı Recai Berber'in, teamüllere göre Sayıştay Başkan Yardımcısı'nın toplantıya katıldığını belirtmesi üzerine CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, "Teamülleri bırak, yasaya bak" dedi.

AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Sayıştay'a yönelik eleştiriler karşısında, "Sayıştay görevini yapmıyormuş gibi göstermek haksızlık. Kurumları yıpratmanın faydası yok" diye konuştu.

CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli ise Bilgiç'e, "Sayıştay'ın daha fazla itibar kazanmasını istiyoruz. Yıpratma çabası içinde olmayız. Rapor Değerlendirme Kurulu, raporları özetliyor. Daha geniş raporları alma şansımız yok mu?" diye cevap verdi.

Tartışmaların ardından CHP milletvekilleri, Sayıştay daire başkanlarının katılımı sağlanıncaya kadar toplantıya ara verilmesi için önerge verdi.

CHP'li Kuşoğlu, Sayıştay Kanunu'nun, "daire başkanları ve üyeler" başlıklı maddesindeki, "Daire başkanları, denetim raporlarına ilişkin görüşlerin bildirilmesiyle ilgili işlemleri yürütür ve görüş bildirdikleri raporların Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmesi sırasında hazır bulunur" hükmünün yerine getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Komisyon Başkanı Recai Berber, yasanın 38. maddesine göre, dış denetim raporlarının Meclis'teki görüşmelerine Sayıştay Başkanı veya denetimden sorumlu başkan yardımcısı ile kamu idarelerinin üst yönetici veya görevlendireceği yardımcısının ilgili bakanla birlikte katılacağına ilişkin hükmüne dikkati çekti.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, eksik Sayıştay raporları üzerinden Meclis'in denetim hakkını kullanamayacaklarını dile getirerek, "Özet raporlarda çıkarılan hususları daire başkanlarına sormamız lazım. Biz Sayıştay'daki toplantılarda neler konuşulduğunu ve raporların nasıl kuşa çevrildiğini biliyoruz" dedi.

Usul tartışmasının ardından 2015 bütçesiyle 2013 kesin hesapları ve Sayıştay tezkerelerinin geneli üzerindeki görüşmelere geçildi.

CHP İzmir Milletvekili Türeli, ekonomi yönetiminin vizyon sahibi olmadığını savunarak, Orta Vadeli Program hedeflerinin tutturulamadığını söyledi. Türeli, son 5 yıldaki programların birbirinin kopyası olduğunu ifade ederek, "Çizilmeye çalışılan pembe tabloya rağmen ekonominin tablosu kapkaradır. İstikrarlı büyümenin sağlanamadığını görüyoruz. Türkiye yatırım yapma kapasitesini kaybetti. OVP günü kurtarma programıdır. Hedefler tutturulamayacak" diye konuştu.

MHP'li Günal da tutturulamayan hedeflerin sürekli revize edildiğini belirterek, "Her sene karavana atıyorsunuz" dedi.

Enflasyon, büyüme, kur gibi hedeflerin birbirine paralel düzenlenmesi gerektiğini, aksi halde tutturulma imkanı olmadığını dile getiren Günal, "Büyüme hedefi tutmazsa yeni vergiler tahsil edilecek demektir. Rakamlar tutmayınca ceremesini vatandaş çekiyor" diye konuştu.

HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, bir finansal tirbulanstan geçildiğinin farkedilmesi gerektiğini belirterek, pembe tablo oluşturacak yaklaşımlardan uzak durulmasını istedi. "Küresel kriz" sinyalleri verildiğini savunan Zozani, Türkiye'nin reel sektörünü güçlendirip krizi atlatma yoluna gitmediğini kaydetti.

Zozani, "Reel sektörün ayakta durması için ekonomik ve sosyal haklarda kısıtlamalara gidileceğinin ipuçları veriliyor. Küresel güçler, Ortadoğu, Ukrayna-Rusya alanı ve Çin'de yaşanan gerginlikler üzerinden kendilerini ayakta tutma peşinde. Bizim mutfağımıza el atmak istiyorlar. Bunun nedeni kendi sorunlarımızı çözememiş olmamızdır. Başkalarının koyduğu kurallara göre oyunu oynuyoruz. küresel krizden en fazla etkilenen yapıya sahibiz. Tedbirleri de bu çerçevede almak durumundayız" diye konuştu.

HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, 2013 ve 2014 yıllarında çatışmasızlık ve "Çözüm Süreci"nin devam etmesine karşılık özel tim personelinin "operasyon tazminatı" almaya devam ettiğini ifade ederek, "İki yıl boşuna mı barışı yaptık?" dedi.

Kaplan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, 2015 yılı bütçesinin geneli üzerinde görüşlerini ifade ederken, güvenlik harcamalarının arttığını belirterek, nereye harcama yapıldığını Meclis'in denetleyemediğini söyledi.

2013 ve 2014 yıllarında çatışmasızlık ve Çözüm Süreci'nin devam etmesine karşılık Sayıştay raporlarında özel timlerin "operasyon tazminatı" almaya devam ettiğini ifade eden Kaplan, "İki yıl boşuna mı barışı yaptık? Acaba bazı olaylar kasten mi çıkarılıyor, operasyon tazminatı almak için? Ben aldıkları ücret yetiyordur, çoktur' demiyorum, en çok mesai yapan kesim. Burada operasyon tazminatı demek; barış sürecinde birileri bir-iki silah tak tak edip olay çıkartıp operasyona çıkılıp para alınır. Sayıştay doyurucu açıklama yapmalı. 'Bingöl olayını soruşturun' dedik, gizlilik kararı kondu. Kim öldürdü bunları? Buna benzer olaylar var" diye konuştu.

Türkiye'nin "kırılgan 5'li"nin en kırılgan ülkesi olduğunu ifade eden Kaplan, "ılımlı ve dengeli büyüyoruz" denilerek, yüzde 4 büyüme hedefi koymanın hayal olduğunu savundu. "Hem savaş, hem seçim bütçesi yapıyoruz" diyen Kaplan, Suriye için yapılan harcama kalemini bilmediklerini, bazı belediyelerin imkanları olmamasına rağmen Suriye ve Irak'tan gelenlere yardım yaptığını kaydetti.

Kaplan, Ermenek'teki maden faciasına işaret ederek, "Bakanların görevi gidip orada kapıda cenaze çıkmasını beklemek değil. Hükümet'in Çalışma Bakanıysa iş sağlığını denetleyecek, Enerji Bakanı ise uygun değilse, maden ocaklarının ruhsatlarını iptal edecek. Gelişmiş ülkelerde bakanlar cenaze çıkmaması için çalışır, önlem alır ama bizde bakanlar cenaze almak için maden ocaklarına gidiyor. Dehşet bir enerji mafyası var, hem de uluslararası. İthal kömürün bu kadar arttığı başka ülke var mı?. IŞİD petrolü, yalanlansa da ABD ve AB'nin verilerinde resmi olarak belgelenmiştir" dedi.

Kobani'nin Türkiye'nin bütçesini, geleceğini ve kaderini belirleyeceğini, PYD'nin dünyada terör örgütü listesinde değil, özgürlük ve direniş kahramanları olarak görüldüğünü savunan Kaplan, "Hükümetinizin PYD'ye terör örgütü demesi haddine değildir, Kürt halkına hakarettir. Hükümet'in üslubu Türkiye'nin geleceği, ekonomisi için son derece tehlikelidir. Kobani'nin düşmesi sonrası Türkiye'nin nasıl etkileneceğini görüyoruz. Cumhurbaşkanı'ın 'sabır taşarsa ne olacağını ben bile tahmin edemiyorum' yaklaşım tarzı, son derece tehlikelidir. Keskin sirke küpüne zarar. Çözüm Süreci sadece AKP'nin, HDP'nin değil, 77 milyonun vicdanıdır. Bunu açık açık konuşmamız, tartışmamız lazım. Bildiğim çok şey var ama konuşmuyorum, Türkiye'nin geleceği ve demokrasisi için ama yeri geldiğinde Meclis kürsüsünden konuşacağım" diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, 2015 yılı bütçesinin geneli üzerinde görüşlerini ifade ederken, Sayıştay denetiminin yetersiz olduğunu, bütçe hakkının varlığından söz edilemeyeceğini söyledi. Ekonomide işlerin iyi gitmediğinin rakamlara yansıdığını belirten Ayaydın, bu nedenle hedeflerin revize edildiğini kaydetti. İktidarın ekonomiyi yanlış yönettiğini, sağlıksız ve sürdüremeyen politikalarda ısrar ettiğini savunan Ayaydın, temel sorunların ortadan kaldırılamadığını, yapısal reformların sürekli ertelendiğini anlattı.

2015 yılı bütçesine bakıldığında "gelir ve harcama cephesinde değişen bir şey olmadığını" ileri süren Ayaydın, "Vatandaşlarımızı 2015 yılında vergi artışları bekliyor. Hedeflerin tutmasının tek yolu KDV ve ÖTV artışıdır" dedi.

MHP Manisa Milletvekili Sümer Oral da Türk ekonomisinin en büyük sorununun cari açık olduğunu, bu giderilmedikçe diğer sorunların çözülemeyeceğini savunarak, liradan 6 sıfır atılmasının AKP iktidarı tarafından değil altyapısı önceden hazırlanmış bir adım olduğunu söyledi. Ekonomide ciddi yapısal sorunlar olduğunu savunan Oral, Türkiye'nin parası en çok değer kaybeden "kırılgan 5'li" grubunda sayıldığını, bu durumdan çıkarılmasına yönelik tedbirlerin zorunlu hale geldiğini kaydetti.

CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı ise "Önümüzdeki dönem daha zorlu geçecek. 2018-2019'a kadar dünyada toparlanma beklenmiyor. Bu Türkiye'yi de etkiler. Bu nedenle hedefler anlamsızdır. Hiçbir şey olmamış gibi büyüme hedefleri koyuyorsunuz. Ne olacak da yabancı sermaye akacak, Türk Lirası değer kazanacak? 2023 hedeflerini tutturmanız imkansız. Kamuda işçi ve memurlar merak ediyor, bu kadar az personel ödeneği artışı ne anlama geliyor? Devletin daha fazla yatırım yapacağı iklimde niye indiriyorsunuz? Bu bütçe, tıpkı diğer bütçelerde olduğu gibi içinde bulunulan konjonktürü görmeyen ve sadece istikrar odaklıdır. Şoförü değiştirmek yetmez, 80 model arabayla gidemeyiz, arabayı değiştirmek lazım. Yeni bir ekonomik anlayışla sorunları ele almamıza ihtiyaç var" görüşünü ifade etti.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, 2015'te Türkiye ekonomisinin yüzde 4 büyümesinin, bütçe gelirlerinin yüzde 12 artmasının öngörüldüğünü belirterek, "Bu da zam temelli ekonomi politikası demek" dedi.

2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile 2013 yılı Kesin Hesap Kanun tasarılarının geneliyle Sayıştay tezkerelerinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeleri devam ediyor.

MHP Manisa Milletvekili Akçay, toplumun hükümetten güvenlik, adalet ve refah beklediğini ifade ederek, hükümetin devleti yönetme ehliyetini kaybettiğini öne sürdü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ermenek'teki maden kazasından sonra, acılı ailelere "Keşke daha önce bana mektup yazsaydınız" dediğini anlatan Akçay, "Cumhurbaşkanı mısın zembilli Ali Efendi mi? Bu, şahsi ve keyfi yönetimi gösteren bir örnek" diye konuştu.

Ermenek'teki maden ocağıyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na 124 şikayet ulaştığını belirten Akçay, "Ülkeyi kurallarla yönetseniz Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a mektup vermeye gerek yok. Devlet şikayet mektuplarıyla yönetilmez, kurum ve kurallarıyla yönetilir" dedi.

Akçay, ekonomide ortaya konulan hedeflerin sürekli revize edildiğini de dile getirerek, bunun hayat pahalılığı ve işsizliğin artmasına yol açacağını savundu. Türk ekonomisinin 2015'te yüzde 4 büyümesinin, bütçe gelirinin yüzde 12'nin üstünde artmasının öngörüldüğünü anlatan Akçay, "Bu da zam temelli ekonomi politikası demek. Öyle olmayacaksa özelleştirme ve varlık satışı olacak. O da olmayacaksa borçlanma olacak demektir" diye konuştu.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu da bütçede Dışişleri Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı'na bütçe dışı özel harcama fonları ayrıldığını söyledi.

Bu yolla harcamaların Sayıştay denetiminden kaçırıldığını savunan Kuşoğlu, "Maliye Bakanlığı'nın bütçe dışı hesabıyla belediyelere ne kadar kaynak aktarılıyor bilmiyoruz. bu bütçe prensibine aykırıdır" dedi.

Maliye Bakanlığı Müsteşarı Naci Ağbal, Dışişleri Bakanlığı için özel hesap uygulaması olduğunu ancak Maliye Bakanlığı'nda böyle bir uygulama olmadığını belirtti. Ağbal, belediyelere yardımların normal şartlar neyse o şekilde yapıldığını vurgulayarak, söz konusu ödemelerin bütçe içinde gerçekleştirildiğini ve Sayıştay denetimine tabi olduğunu kaydetti.

AK Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak, bütçenin yapılması gereken harcamaları karşıladığını ve Türkiye'yi büyütecek nitelikte olduğunu ifade etti.

Eğitim, sağlık, adalet ve güvenliğe ayrılan payların arttığına işaret eden Badak, bütçenin görevini yaptığını söyledi. Badak'ın, muhalefetin halkı sokağa çıkmaya çağırdığını, hükümetin de kamu düzenini korumakla görevli olduğunu ifade etmesi üzerine, CHP ve MHP milletvekilleri "muhalefeti genelleme" diye tepki gösterdi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, sosyal yardımların dengesinin, kişiyi çalışmadan uzaklaştıracak noktaya gelmemesi gerektiğini söyledi.

Berber, 2015 bütçesi geneli üzerinde görüşlerini ifade ederken, Avrupa'da Türkiye dışında Maastricht kriterlerini tutturan ülke olmadığını belirtti. Berber, "Akdeniz ülkeleri krizi yönetemedi. Yunanistan da son 3-4 yılda hükümet yok. Orada Türkçe öğrenmek için sıraya giriyorlar. THY'de çalışan Yunanlı pilot sayısı 100'ü geçti. Türkiye, Çin'den sonra en yüksek büyümeyi gerçekleştirdiyse bunu aldığı önlemlerle yaptı. Türkiye en şeffaf bütçeye sahip. Geçmişte ranta, faize giden paralar daha adil dağıtılıyor" dedi.

İş kazaları konusunda zihniyet değişikliğine ihtiyaç olduğunu savunan Berber, çalışma hayatıyla ilgili çıkarılan yasalar ve yönetmelikler konusunda "Yasa ve yönetmelik çıkarmakla bu işler düzelmiş olsaydı... Bu bir zihniyet. Soma'daki madene girdik, bandın üzerine bindiğimde uyarıda bulundum, parmaklarımız gidecekti. Bantta tutunacak yer yoktu. Buyurun iş kazası. İşletmede çalışanlar, işletme körlüğü nedeniyle her şeyi göremez, tarafsız gözün gidip görmesi lazım. Sadece bakanlık denetmenleri değil, sigorta sistemiyle dışarıdan bir gözle de denetlenmesi gerekir. Torba kanun ile bazı madenler kapanmaya başladı. Ben de kapanmasından yanayım. Ekonomik değilse, çalışmasın" diye konuştu.

Bütçeyle ilgili olarak personel harcamalarındaki yüksekliği frenlemeleri gerektiğini ifade eden Berber, sosyal yardımların dengesi çalışmadan uzaklaştıracak noktaya gelmemesi gerektiğini söyledi. Berber, "Yüzde 5 büyüme, yüzde 5 cari açık, yüzde 5 enflasyonu gerçekleştirirsek bizim için en ideal ortam olur. Türkiye'nin gelecekte bunu yakalaması yapısal reformlara, teşviklere bağlı" görüşünü kaydetti.

CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, "kayrılan yandaş sendikanın devlet memurlarını hükümete teslim ettiğini ve enflasyon karşısında korumasız hale getirdiğini" savundu. Vergideki adaletsizliğin, Türkiye'de çalışanları rahatsız ettiğini belirten Çetin, "İllüzyon yapmada üstünüze yok. Karayı ak, akı kara kabul ettirmede üstünüze yok" dedi.

CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, 2007'den beri Türk ekonomisinin hükümetin elinde yavaş yavaş eridiğini belirterek, büyüme hızının giderek yavaşladığını ve yüzde 3'e çekilmiş durumda olduğunu ifade etti. Türkiye'nin rekabet gücünün yavaşladığını savunan Öztrak, "Türkiye'de ne ailelerin ne şirketlerin karı artıyor. Planı bir yana bırakmak ve eyleme bakmak lazım ama hükümette bu takat kalmadı" diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Biz iktidar olmak zorundayız. Biz gidersek Türkiye'de her şey kötüleşir" dediğini kaydeden Öztrak, Türkiye Cumhuriyeti'nde savaş hariç hiçbir dönemde memura maaş ödememezlik yapılmadığını, 2001 krizinde Hazine Müsteşarı iken yine gününde maaş ödediklerini söyledi.

Öztrak, "Bu hükümetin miladı, kullanım süresi dolmuştur, reformları yapacak takati kalmamıştır. Hükümetin bundan sonra reformları gerçekleştirecek gücü kalmamıştır. İlk defa bu kadar uzun süreli düşük büyümeyle seçime gidiyorsunuz. Ekonomiyi artık büyütemiyorsunuz, yüzde 3'e takılıp kaldınız. Gerekli önlemleri alamıyorsunuz, güven veremiyorsunuz. Bize benzeyen ekonomiler en az iki puan daha iyi durumda" diye konuştu.

CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, örtülü ödenek harcamalarında artış olduğunu belirterek, istisnai harcamanın bu kadar büyüklüğe ulaşılmasının düşündürücü olduğunu söyledi. Serindağ, RTÜK üyesi Ali Öztunç'un Ankara'daki makamında saldırıya uğramasının herkesi düşündürmesi gerektiğini belirterek, "Şu anda ülkemiz huzurlu değil. Ülkede böyle iklim yaratırsanız sonucu da böyle olur" dedi.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, ülkede son zamanlarda çok sayıda iş cinayeti yaşandığını savunarak, "İş cinayetleri nedense AKP'ye yakın işverenlerin iş yerlerinde oluyor. Meclis'e hesap vermeyen Hükümet'in meşruiyeti tartışılır. İktidar, uzun süreden beri Sayıştay'ı kadük etmek için çalışıyor. Ama gerçeğin ömrü sonsuzdur. Gerçek nasıl olsa bir gün ortaya çıkacak. Ülke sonsuza kadar orman kanunlarıyla yönetilemez. 17-25 Aralık'ta olduğu gibi nasıl olsa bir gün ayaklarınıza dolaşacak. Türkiye'de siyasal istikrar giderek yok oluyor. AKP'nin, yargı, sivil toplum ve önüne gelen herkesle kavga etmesi, kendisi dışında herkesi vatan haini ilan etmesi, ciddi siyasi istikrarsızlık oluşturuyor" diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, özelleştirme sonrası değerleme raporlarının açıklanmadığını belirterek, "Liberal ahlakla özelleştirme yapacaksa genel ahlaka da uymak zorunda. Soma'da maden devletin elindeyken bir işçi ölmüyordu, özel sektörün elindeyken öldüler. Sosyal yardımlar neoliberal modellerde hak kavramından çıkıp sadaka haline dönüşüyor" dedi.

**** HABERİN DEVAMINI "İLGİLİ DOKUMANLAR" BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.****