
2007-03-07 - 15:01
TBMM Adalet Komisyonu'nda, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin yapısında düzenleme öngören kanun tasarısı kabul edildi.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan'ın başkanlığında toplanan
Adalet Komisyonunda, ilk olarak Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi
Hakkında Kanun ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Kanununda değişiklik
öngören tasarı görüşüldü.
Tasarı, bazı değişikliklerle benimsendi.
Buna göre, Uyuşmazlık Mahkemesinin askeri yargı dışından gelen üyeleri,
artık Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından değil, Yargıtay ve
Danıştayın genel kurullarınca doğrudan seçilecek.
Uyuşmazlık Mahkemesi hukuk bölümüne, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Danıştay
Genel Kurulu ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Genel Kurulunca ikişer asıl, ikişer
yedek üye seçilecek.
Uyuşmazlık Mahkemesi ceza bölümüne seçilecek üçer asıl ve üçer yedek üye ise
Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile Askeri Yargıtay Genel Kurulunca, kendi daire
başkanı ve üyeleri arasından belirlenecek.
Uyuşmazlık Mahkemesinin başkan, başkanvekili ve üyelikleri 4 yıl için
seçilecek.
Görev süresi dolacakların yerine, bu sürenin sona ereceği tarihten önceki 2
ay içinde; yaş haddi nedeniyle emekliye ayrılacakların yerine, emekliye
ayrılacağı tarihten önceki 2 ay içinde; görev süresi dolmadan boşalan yerlere ise
boşalma tarihinden itibaren 2 ay içinde seçim yapılacak. Görev süresi bitenler,
yeniden seçilebilecek.
Olumsuz ve olumlu görev uyuşmazlıklarının nasıl giderileceği de yeniden
düzenlenecek.
Komisyonda verilen bir önergeyle, Uyuşmazlık Mahkemesi üyelerinin ödenekleri
yeniden düzenlendi. Buna göre, Başkanın mazereti halinde yerine başkanlık edene
bu sürenin içinde her ay; toplantılara katılan başsavcılar ile asıl ve yedek
üyelere, toplantı yapılan her ay için 6500 gösterge rakamının memur aylıklarına
uygulanan katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda ödenek verilecek.
Savcılara toplantı yapılan ay itibariyle, Uyuşmazlık Mahkemesinin raportörlerine
ise her ay olmak üzere aylık ve ödeneklerinden ayrı olarak 2500 gösterge rakamı
üzerinden ödenek verilecek.
Komisyon, tasarıda yer alan Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına bağlı genel
sekreterlik birimi kurulmasına ilişkin hükmü ise metinden çıkardı.
-''YÜKSEK MAHKEME ENFLASYONU YARATILMASIN''-
Yargıtay Genel Sekreteri Uğur İbrahimhakkıoğlu, Uyuşmazlık Mahkemesinin
200-300 dosyası bulunduğunu, esasa ilişkin karar vermeyerek bu dosyalara kimin
bakacağını belirleyen bir kurul olduğunu ifade ederek, genel sekreterlik
biriminin kurulmasına karşı çıktı. İbrahimhakkıoğlu, yüksek mahkeme enflasyonu
yaratmanın yargıya faydası olmayacağını söyledi.
Maliye Bakanlığı yetkilisinin, Uyuşmazlık Mahkemesinde genel sekreterliğinin
yanında, bütçesinde yapılan düzenleme dolayısıyla strateji geliştirme daire
başkanlığı kurulması da gerektiğini ifade etmesi üzerine İbrahimhakkıoğlu, ''60
yaşıma geldim. Ben, bu Maliyeyi anlayamadım'' dedi. İbrahimhakkıoğlu, 1 milyon
dosyası, 800 çalışanı bulunan Yargıtayda sosyal işler bürosu kurmak istediklerini
ancak, Maliye Bakanlığının karşı çıktığını ifade etti.
Daha sonra, CHP'li üyelerin de karşı olduğu genel sekreterlik birimi
kurulmasına ilişkin maddeler tasarı metninden çıkarıldı.
Komisyonda daha sonra, gündemdeki diğer konuların görüşülmesine geçildi.
HAKİM VE SAVCILARIN MESLEK BİRLİĞİ KURMASI
TBMM Adalet Komisyonunda, hakim ve savcıların
meslek birliği kurmalarına olanak sağlayan kanun tasarısı, alt komisyona sevk
edildi.
Türkiye Hakimler ve Savcılar Birliği Kanun Tasarısının tümü üzerindeki
görüşmelerde Hükümet adına söz verilen Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürü
Niyazi Güney, tasarının gerekçelerini açıkladı.
Birleşmiş Milletlerin (BM) ''Yargı Bağımsızlığına Dair Temel Prensipler''le
ilgili metninde, hakimlerin ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yer verildiğini
anlatan Güney, tasarıyla ilgili çalışmaların, Hikmet Sami Türk'ün Adalet
Bakanlığı yaptığı dönemde gündeme geldiğini söyledi.
Dernek kurma ve üye olma açısından silahlı kuvvetler ve kolluk kuvvetleri
ile devlet memurları açısından Anayasada kısıtlamalar bulunduğunu belirten Güney,
tasarıyla hakim ve savcılar açısından da sınırlama getirildiğini; ancak resim,
müzik, heykel gibi güzel sanatlar ile spor alanlarında kurulmuş derneklerin
kurucu ve üyesi olabileceklerinin düzenlendiğini anlattı.
-''TEK ÇATI GEREKLİ''-
Yargıçlar ve Savcılar Birliğinin (YARSAV) tamamen yasalara uygun olduğunu,
Anayasa ve Dernekler Yasasında yapılan değişiklikle bu imkanın sağlandığını ifade
eden Güney, ancak yargı bakımından bunun çok büyük sakıncalar oluşturabileceğini,
hakimler ve savcıların tek çatı altında örgütlenmeleri gerektiğini ileri sürdü.
Güney, şöyle konuştu:
''Böyle olmadığı takdirde, bugün YARSAV'ın karşısında, YARSAV'ın şu ana
kadarki performansına, verdiği demeçlere bakıldığı zaman da onun belli bir dünya
görüşüne sahip olduğuna kapılan hakim ve savcılar da değişik değişik dernekler
kuracaklardır. Dini eğilimli, etnik eğilimli... Hakim ve savcıların üye oldukları
derneklere göre dünya görüşlerinin ortaya çıkması söz konusu olabilecektir.
Bunlar yargıya çok büyük darbe vuracaktır.''
Güney, Türkiye Hakimler ve Savcılar Birliği bünyesinde örgütlenilmesi
durumunda sakıncaların giderilmiş olacağını ve örgütün diğer erkler karşısında
hakkını daha iyi savunabileceğini ileri sürdü.
Danıştay temsilcisi gibi Güney'in sözlerine katılan Yargıtay Genel Sekreteri
Uğur İbrahimhakkıoğlu, hakim ve savcıların dernekler bünyesinde örgütlenmesinin,
yargı açısından sakıncalı olacağını söyledi.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Üyesi Atalay Özdemir ise Yargıtayın bu konuda
almış olduğu bir karar bulunmadığını söyledi. Özdemir, tasarının yasalaşması
durumunda ''örgütlenme özgürlüğü'' adı altında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının
da üye olduğu derneğin kapatılmasının söz konusu olacağını söyledi.
-''YARSAV KAPATILACAK'' İDDİASI-
CHP Çorum Milletvekili Feridun Ayvazoğlu, tasarının yasalaşmasının,
YARSAV'ın kapatılması sonucunu doğuracağını kaydetti. Düzenlemenin Anayasaya
aykırı olduğunu ifade eden Ayvazoğlu, idarenin yargıyı vesayet altına almasının
söz konusu olacağına işaret etti.
-''NETEKİM'' TARTIŞMASI-
CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, sözlerine, ''Netekimin ruhu buralarda
dolaşıyor. Ondan kalan yöntemlerle hukuk amuda kaldırılıyor'' diye başladı. AK
Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Nuri Akbulut'un, ''Ölmedi ki ruhu dolaşsın''
diye karşılık vermesi üzerine Eraslan, ''Netekimin ruhu ya da düşüncesi,
bazılarının zihninde yer etmiş'' karşılığını verdi.
Geçen yıl kurulan ve çoğunluğu yüksek yargı mensubu 806 üyesi olan YARSAV'ın
temsilcilerinin toplantıya çağrılmamasını da eleştiren Eraslan, yasayla dernek
kapatmanın, ''12 Eylül'ün devamıyız'' demek anlamına geleceğini söyledi. Bu
şekilde dernek kapatanların, demokrat ve hukukçu olamayacağını vurgulayan
Eraslan, tasarının ''faşist'' nitelik taşıdığını savundu. Eraslan, düzenlemeyi bu
haliyle yasalaşması durumunda Anayasa Mahkemesine götüreceklerini söyledi.
CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç da düzenlemenin, ''AKP'nin yüklenmek
istediği misyonuna uygun olmadığını'' savundu. Kılıç, ''Bir yandan AB
şampiyonluğu yapıyorsunuz, bir yandan da AB standartlarında bir derneği kapatmaya
çalışıyorsunuz'' dedi.
Komisyon Başkanı Köksal Toptan, geçmişteki öğretmen ve polis
örgütlenmelerine atıfta bulunarak, yaşanan bazı olayların ''kabus'' gibi
hatırlandığını ifade etti. ''Aynı şeylerin yargıda da olması, insanların uykusunu
kaçırıyor'' diyen Toptan, yasayla dernek kapatmanın ''şık'' olmayacağını, AB'deki
düzenlemeleri dikkate alan bir alt komisyon çalışmasının uygun olacağını söyledi.
-12 EYLÜL TARTIŞMASI-
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Yılmazcan'ın, ''12 Eylül'e biz
karşı çıktık, solcu arkadaşlar alkışladı'' demesi, tartışmaya neden oldu. ''Ne
demek? Biz hapisteydik. Reddediyorum. Çok ayıp'' diye karşılık veren CHP'li
Eraslan, 12 Eylül Anayasasına da oy vermediğini söyledi.
AK Parti'li Yılmazcan, hakim ve savcıların değişik dernekler altında
toplanmalarının memleketi bölünmeye götüreceğini, bu durumun terör örgütü PKK
kadar tehlikeli olacağını savundu.
-AKBULUT'UN İDDİALARI-
AK Parti'li Akbulut, tasarıyı savunurken, CHP'nin özgürlük anlayışını
eleştirdi.
Şemdinli iddianamesi hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısının gözönünde infaz
edildiğini, bunun, Türk hukuk tarihine karar bir leke olarak geçtiğini savunan
Akbulut, bu konuda ''haksız bir uygulama'' diye bir şey söylenmediğini ileri
sürdü.
Akbulut, Cumhuriyet Gazetesinin, cumhurbaşkanı seçimine ilişkin reklamlarını
eleştirirken, TBMM'nin iradesinin açıkça aşağılandığını öne sürdü. Akbulut,
''Bununla ilgili, cumhuriyet savcılarının harekete geçmesi gerektiğini
düşünüyorum. Bu, TBMM'nin iradesine saygısızlık olduğu kadar, aynı zamanda
TBMM'yi oluşturan milletin iradesine de saygısızlıktır'' dedi.
CHP'li yetkililerin, ''Cumhurbaşkanı seçiminde uzlaşma olmazsa, seçilecek
kişi AK Parti'nin cumhurbaşkanı olacaktır'' şeklinde ifadeler kullanıldıklarını
anlatan Akbulut, ''Bunun, demokrasiyle, parlamenter sistemle, milletin
tercihleriyle, anayasal sistemle hiçbir ilgisi olmadığı açık'' diye konuştu.
Bazı AK Parti'li üyeler de söz alarak, tasarıyı destekleyici konuşmalar
yaptı.
-''VAN SAVCISI, İNFAZ EDİLMEDİ''-
Tekrar söz alan ve tasarının örgütlenme özgürlüğünün özüne dokunduğunu ifade
eden Eraslan, ''Tasarı, Mussolini tarzı örgütlenmeyi öngörüyor'' diyerek,
totaliter örgütlenmeyi getiren şeye ''faşist'' denileceğini yineledi.
''Van Savcısı infaz edilmedi'' diyen Eraslan, iddianamenin siyasal bir
metin, manifesto olduğunu söyledi. Eraslan, ''Üstüne vazife olmayan bir şeyi
yapmış, yüksek kurul karar vermiş'' dedi.
Cumhuriyet Gazetesinin reklamlarına yürekten katıldığını belirten Eraslan,
bir gazetenin de ''bu adamlar'' diye hedef göstermesi sonucu cinayet işlendiğini
söyledi. Eraslan, ''Ancak 'cinayete azmettirdiler' diye bir şey duymadık'' dedi.
Tümü üzerindeki görüşmeleri tamamlanan tasarı için daha sonra 5 kişilik alt
komisyon oluşturuldu.
-VAKIFLAR KANUNU GÜNDEME GELİYOR-
Yargıtay Kanununda değişiklik öngören tasarının görüşmeleri ise ertelendi.
Başkan Toptan, gelecek haftaki toplantıda, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in bazı maddelerini bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye geri gönderdiği
Vakıflar Kanununun ele alınabileceğini kaydetti.
Adalet Komisyonunda, ilk olarak Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi
Hakkında Kanun ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Kanununda değişiklik
öngören tasarı görüşüldü.
Tasarı, bazı değişikliklerle benimsendi.
Buna göre, Uyuşmazlık Mahkemesinin askeri yargı dışından gelen üyeleri,
artık Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından değil, Yargıtay ve
Danıştayın genel kurullarınca doğrudan seçilecek.
Uyuşmazlık Mahkemesi hukuk bölümüne, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Danıştay
Genel Kurulu ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Genel Kurulunca ikişer asıl, ikişer
yedek üye seçilecek.
Uyuşmazlık Mahkemesi ceza bölümüne seçilecek üçer asıl ve üçer yedek üye ise
Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile Askeri Yargıtay Genel Kurulunca, kendi daire
başkanı ve üyeleri arasından belirlenecek.
Uyuşmazlık Mahkemesinin başkan, başkanvekili ve üyelikleri 4 yıl için
seçilecek.
Görev süresi dolacakların yerine, bu sürenin sona ereceği tarihten önceki 2
ay içinde; yaş haddi nedeniyle emekliye ayrılacakların yerine, emekliye
ayrılacağı tarihten önceki 2 ay içinde; görev süresi dolmadan boşalan yerlere ise
boşalma tarihinden itibaren 2 ay içinde seçim yapılacak. Görev süresi bitenler,
yeniden seçilebilecek.
Olumsuz ve olumlu görev uyuşmazlıklarının nasıl giderileceği de yeniden
düzenlenecek.
Komisyonda verilen bir önergeyle, Uyuşmazlık Mahkemesi üyelerinin ödenekleri
yeniden düzenlendi. Buna göre, Başkanın mazereti halinde yerine başkanlık edene
bu sürenin içinde her ay; toplantılara katılan başsavcılar ile asıl ve yedek
üyelere, toplantı yapılan her ay için 6500 gösterge rakamının memur aylıklarına
uygulanan katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda ödenek verilecek.
Savcılara toplantı yapılan ay itibariyle, Uyuşmazlık Mahkemesinin raportörlerine
ise her ay olmak üzere aylık ve ödeneklerinden ayrı olarak 2500 gösterge rakamı
üzerinden ödenek verilecek.
Komisyon, tasarıda yer alan Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına bağlı genel
sekreterlik birimi kurulmasına ilişkin hükmü ise metinden çıkardı.
-''YÜKSEK MAHKEME ENFLASYONU YARATILMASIN''-
Yargıtay Genel Sekreteri Uğur İbrahimhakkıoğlu, Uyuşmazlık Mahkemesinin
200-300 dosyası bulunduğunu, esasa ilişkin karar vermeyerek bu dosyalara kimin
bakacağını belirleyen bir kurul olduğunu ifade ederek, genel sekreterlik
biriminin kurulmasına karşı çıktı. İbrahimhakkıoğlu, yüksek mahkeme enflasyonu
yaratmanın yargıya faydası olmayacağını söyledi.
Maliye Bakanlığı yetkilisinin, Uyuşmazlık Mahkemesinde genel sekreterliğinin
yanında, bütçesinde yapılan düzenleme dolayısıyla strateji geliştirme daire
başkanlığı kurulması da gerektiğini ifade etmesi üzerine İbrahimhakkıoğlu, ''60
yaşıma geldim. Ben, bu Maliyeyi anlayamadım'' dedi. İbrahimhakkıoğlu, 1 milyon
dosyası, 800 çalışanı bulunan Yargıtayda sosyal işler bürosu kurmak istediklerini
ancak, Maliye Bakanlığının karşı çıktığını ifade etti.
Daha sonra, CHP'li üyelerin de karşı olduğu genel sekreterlik birimi
kurulmasına ilişkin maddeler tasarı metninden çıkarıldı.
Komisyonda daha sonra, gündemdeki diğer konuların görüşülmesine geçildi.
HAKİM VE SAVCILARIN MESLEK BİRLİĞİ KURMASI
TBMM Adalet Komisyonunda, hakim ve savcıların
meslek birliği kurmalarına olanak sağlayan kanun tasarısı, alt komisyona sevk
edildi.
Türkiye Hakimler ve Savcılar Birliği Kanun Tasarısının tümü üzerindeki
görüşmelerde Hükümet adına söz verilen Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürü
Niyazi Güney, tasarının gerekçelerini açıkladı.
Birleşmiş Milletlerin (BM) ''Yargı Bağımsızlığına Dair Temel Prensipler''le
ilgili metninde, hakimlerin ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yer verildiğini
anlatan Güney, tasarıyla ilgili çalışmaların, Hikmet Sami Türk'ün Adalet
Bakanlığı yaptığı dönemde gündeme geldiğini söyledi.
Dernek kurma ve üye olma açısından silahlı kuvvetler ve kolluk kuvvetleri
ile devlet memurları açısından Anayasada kısıtlamalar bulunduğunu belirten Güney,
tasarıyla hakim ve savcılar açısından da sınırlama getirildiğini; ancak resim,
müzik, heykel gibi güzel sanatlar ile spor alanlarında kurulmuş derneklerin
kurucu ve üyesi olabileceklerinin düzenlendiğini anlattı.
-''TEK ÇATI GEREKLİ''-
Yargıçlar ve Savcılar Birliğinin (YARSAV) tamamen yasalara uygun olduğunu,
Anayasa ve Dernekler Yasasında yapılan değişiklikle bu imkanın sağlandığını ifade
eden Güney, ancak yargı bakımından bunun çok büyük sakıncalar oluşturabileceğini,
hakimler ve savcıların tek çatı altında örgütlenmeleri gerektiğini ileri sürdü.
Güney, şöyle konuştu:
''Böyle olmadığı takdirde, bugün YARSAV'ın karşısında, YARSAV'ın şu ana
kadarki performansına, verdiği demeçlere bakıldığı zaman da onun belli bir dünya
görüşüne sahip olduğuna kapılan hakim ve savcılar da değişik değişik dernekler
kuracaklardır. Dini eğilimli, etnik eğilimli... Hakim ve savcıların üye oldukları
derneklere göre dünya görüşlerinin ortaya çıkması söz konusu olabilecektir.
Bunlar yargıya çok büyük darbe vuracaktır.''
Güney, Türkiye Hakimler ve Savcılar Birliği bünyesinde örgütlenilmesi
durumunda sakıncaların giderilmiş olacağını ve örgütün diğer erkler karşısında
hakkını daha iyi savunabileceğini ileri sürdü.
Danıştay temsilcisi gibi Güney'in sözlerine katılan Yargıtay Genel Sekreteri
Uğur İbrahimhakkıoğlu, hakim ve savcıların dernekler bünyesinde örgütlenmesinin,
yargı açısından sakıncalı olacağını söyledi.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Üyesi Atalay Özdemir ise Yargıtayın bu konuda
almış olduğu bir karar bulunmadığını söyledi. Özdemir, tasarının yasalaşması
durumunda ''örgütlenme özgürlüğü'' adı altında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının
da üye olduğu derneğin kapatılmasının söz konusu olacağını söyledi.
-''YARSAV KAPATILACAK'' İDDİASI-
CHP Çorum Milletvekili Feridun Ayvazoğlu, tasarının yasalaşmasının,
YARSAV'ın kapatılması sonucunu doğuracağını kaydetti. Düzenlemenin Anayasaya
aykırı olduğunu ifade eden Ayvazoğlu, idarenin yargıyı vesayet altına almasının
söz konusu olacağına işaret etti.
-''NETEKİM'' TARTIŞMASI-
CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, sözlerine, ''Netekimin ruhu buralarda
dolaşıyor. Ondan kalan yöntemlerle hukuk amuda kaldırılıyor'' diye başladı. AK
Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Nuri Akbulut'un, ''Ölmedi ki ruhu dolaşsın''
diye karşılık vermesi üzerine Eraslan, ''Netekimin ruhu ya da düşüncesi,
bazılarının zihninde yer etmiş'' karşılığını verdi.
Geçen yıl kurulan ve çoğunluğu yüksek yargı mensubu 806 üyesi olan YARSAV'ın
temsilcilerinin toplantıya çağrılmamasını da eleştiren Eraslan, yasayla dernek
kapatmanın, ''12 Eylül'ün devamıyız'' demek anlamına geleceğini söyledi. Bu
şekilde dernek kapatanların, demokrat ve hukukçu olamayacağını vurgulayan
Eraslan, tasarının ''faşist'' nitelik taşıdığını savundu. Eraslan, düzenlemeyi bu
haliyle yasalaşması durumunda Anayasa Mahkemesine götüreceklerini söyledi.
CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç da düzenlemenin, ''AKP'nin yüklenmek
istediği misyonuna uygun olmadığını'' savundu. Kılıç, ''Bir yandan AB
şampiyonluğu yapıyorsunuz, bir yandan da AB standartlarında bir derneği kapatmaya
çalışıyorsunuz'' dedi.
Komisyon Başkanı Köksal Toptan, geçmişteki öğretmen ve polis
örgütlenmelerine atıfta bulunarak, yaşanan bazı olayların ''kabus'' gibi
hatırlandığını ifade etti. ''Aynı şeylerin yargıda da olması, insanların uykusunu
kaçırıyor'' diyen Toptan, yasayla dernek kapatmanın ''şık'' olmayacağını, AB'deki
düzenlemeleri dikkate alan bir alt komisyon çalışmasının uygun olacağını söyledi.
-12 EYLÜL TARTIŞMASI-
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Yılmazcan'ın, ''12 Eylül'e biz
karşı çıktık, solcu arkadaşlar alkışladı'' demesi, tartışmaya neden oldu. ''Ne
demek? Biz hapisteydik. Reddediyorum. Çok ayıp'' diye karşılık veren CHP'li
Eraslan, 12 Eylül Anayasasına da oy vermediğini söyledi.
AK Parti'li Yılmazcan, hakim ve savcıların değişik dernekler altında
toplanmalarının memleketi bölünmeye götüreceğini, bu durumun terör örgütü PKK
kadar tehlikeli olacağını savundu.
-AKBULUT'UN İDDİALARI-
AK Parti'li Akbulut, tasarıyı savunurken, CHP'nin özgürlük anlayışını
eleştirdi.
Şemdinli iddianamesi hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısının gözönünde infaz
edildiğini, bunun, Türk hukuk tarihine karar bir leke olarak geçtiğini savunan
Akbulut, bu konuda ''haksız bir uygulama'' diye bir şey söylenmediğini ileri
sürdü.
Akbulut, Cumhuriyet Gazetesinin, cumhurbaşkanı seçimine ilişkin reklamlarını
eleştirirken, TBMM'nin iradesinin açıkça aşağılandığını öne sürdü. Akbulut,
''Bununla ilgili, cumhuriyet savcılarının harekete geçmesi gerektiğini
düşünüyorum. Bu, TBMM'nin iradesine saygısızlık olduğu kadar, aynı zamanda
TBMM'yi oluşturan milletin iradesine de saygısızlıktır'' dedi.
CHP'li yetkililerin, ''Cumhurbaşkanı seçiminde uzlaşma olmazsa, seçilecek
kişi AK Parti'nin cumhurbaşkanı olacaktır'' şeklinde ifadeler kullanıldıklarını
anlatan Akbulut, ''Bunun, demokrasiyle, parlamenter sistemle, milletin
tercihleriyle, anayasal sistemle hiçbir ilgisi olmadığı açık'' diye konuştu.
Bazı AK Parti'li üyeler de söz alarak, tasarıyı destekleyici konuşmalar
yaptı.
-''VAN SAVCISI, İNFAZ EDİLMEDİ''-
Tekrar söz alan ve tasarının örgütlenme özgürlüğünün özüne dokunduğunu ifade
eden Eraslan, ''Tasarı, Mussolini tarzı örgütlenmeyi öngörüyor'' diyerek,
totaliter örgütlenmeyi getiren şeye ''faşist'' denileceğini yineledi.
''Van Savcısı infaz edilmedi'' diyen Eraslan, iddianamenin siyasal bir
metin, manifesto olduğunu söyledi. Eraslan, ''Üstüne vazife olmayan bir şeyi
yapmış, yüksek kurul karar vermiş'' dedi.
Cumhuriyet Gazetesinin reklamlarına yürekten katıldığını belirten Eraslan,
bir gazetenin de ''bu adamlar'' diye hedef göstermesi sonucu cinayet işlendiğini
söyledi. Eraslan, ''Ancak 'cinayete azmettirdiler' diye bir şey duymadık'' dedi.
Tümü üzerindeki görüşmeleri tamamlanan tasarı için daha sonra 5 kişilik alt
komisyon oluşturuldu.
-VAKIFLAR KANUNU GÜNDEME GELİYOR-
Yargıtay Kanununda değişiklik öngören tasarının görüşmeleri ise ertelendi.
Başkan Toptan, gelecek haftaki toplantıda, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in bazı maddelerini bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye geri gönderdiği
Vakıflar Kanununun ele alınabileceğini kaydetti.