2008-07-22 - 17:37
TBMM GENEL KURULU...
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Nevzat Pakdil başkanlığında toplandı.
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Nevzat Pakdil başkanlığında toplandı.

TBMM Genel Kurulu, bu hafta görüşeceği kanun tasarı ve tekliflerini belirledi.

AK Parti Grubu, Danışma Kurulunda uzlaşma sağlanamaması üzerine, Genel
Kurulun gündemini, grup önerisi olarak getirdi.

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen öneriye göre, Genel Kurul, yarın,
görüşmeleri yarım kalan Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun da
aralarında bulunduğu bazı kanun ve KHK'larda değişiklik öngören tasarı
yerine, Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun ile
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununda Değişiklik Yapan Kanun
Tasarısını ele alacak.

Tasarının yasalaşmasının ardından, yarım kalan tasarının görüşmelerine
devam edilecek.

Grup önerisiyle, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı, Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Atatürk Orman Çiftliği
Müdürlüğü Kuruluş Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi de gündemin ön sıralarına çekildi.

Grup önerisi aleyhinde konuşan Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç,
Tunceli'ye yatırım yapılmadığını savunarak, kürsüye gelen AK Partili
milletvekillerinin, bakanlara ''yağ çektiğini'' söyledi.

AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın da grup önerisi lehinde
konuşurken Genç'e, ''Benim yaşım kadar, bu Mecliste bulundunuz. Siz
Tunceli'ye ne yaptınız?'' diye sordu.

Genç'in sataşma olduğu gerekçesiyle söz talebini, TBMM Başkanvekili
Nevzat Pakdil, Genel Kurulun oyuna sundu ve oylama sonucu sataşma
olmadığına karar verdi.

DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli de gündemin son sıralarında yer
alan bir tasarının, üst sıralara çekilebildiğini belirterek, TBMM'nin
çalışma şeklinin ''ciddiyetsiz'' olduğunu öne sürdü.

Konuşmaların ardından grup önerisi kabul edildi. Daha sonra Genel
Kurulda, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında verilen gensoru
önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelere geçildi.

TBMM Genel Kurulunda, CHP'nin, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında,
''Bağdat'ta düşen uçakla'' ilgili verdiği gensorunun, gündeme alınıp alınmamasına ilişkin
görüşmelere başlandı.

CHP'nin önergesinde, Bakan Yıldırım'ın, ''Adana'dan Irak'a Türk
işçilerini taşırken 9 Ocak 2007 tarihinde Bağdat'ta düşen uçağın, mali
mesuliyet sigortası olmadan Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde iniş ve
kalkış yapmasına izin veren ve rüşvet aldığı öne sürülen yöneticileri
himaye ederek sağlıklı soruşturma yürütülmesini engellediği'' iddia
ediliyor.

TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, CHP grubu adına ilk sözü Adana
Milletvekili Tacidar Seyhan'a verdi.

Önerge sahibi olarak söz alan CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, Moldova
uçağının Adana Havalimanında 3 ay bekledikten sonra Türkiye'den yolcu
aldığını ve 1.5 yıl önce Bağdat'ta düştüğünü anımsattı. Seyhan, mali
sorumluluk sigortası bulunmayan uçağın, savaş bölgesine gittiğinden ayrı
bir sigorta da yaptırmadığını ileri sürdü.
Havayolu kargo taşımacılığı yapan bir şirketin, yolcu taşıma yetkisi
bulunmazken, bilet tanzim edip kargo uçağıyla yolcu taşıttığını kaydeden
Seyhan, kaza raporunda kokpitteki sesleri kaydeden cihazın arızalı
olduğunun belirtildiğini söyledi.
Yolculara kişi başına bin dolarlık sigorta yapıldığını öne süren CHP'li
Seyhan, ''İnsan hayatının değeri bin dolar mı? Ölen yolcuların
yakınlarına ne diyeceğiz? 'Türkiye'de faili meçhul cinayetler var ondan
sayın' mı diyeceğiz?'' diye sordu.
Bakan Yıldırım'ın, ''Uçak Moldova'nın, düştüğü yer de Irak''
diyebileceğini belirten Seyhan, şöyle konuştu:
''Camı kırık bir uçağa, uçuş izni veriyorsunuz. Uçağın düştüğü yerin 200
metre yakınındaki üs, dünyanın en iyi korunan üssü. Uçağın sigortası
neden yok? Neden düştü? Düştü mü düşürüldü mü? Bilmiyoruz, sorumlularını
bilmiyoruz. Bunun faili meçhul cinayetlerden ne farkı var?
Uçağın neden düştüğünü 1.5 yıldır açıklayamıyorsunuz. Ben böyle ülke
görmedim. Her yıl yolsuzluk operasyonu yapılır, Enerji Bakanı yolsuzluğu
kabul etmez, çağdışı film gösterilir Milli Eğitim Bakanı kabul etmez,
serbest bırakıldıktan sonra suçunu öğrenmeden ölümleri kimse kabul
etmez. Bunu da (uçağın düşmesini) benim vicdanım kabul etmiyor. Ağustos
ayında kanım donuyor.''

-''ÖLEN 28 İŞÇİYE SAYGI DUYUN''-

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu da Moldova'ya ait uçağın 9 Ocak
2007 tarihinde Bağdat'ta düşmesi sonucu 28 Türk işçisinin öldüğünü
anımsatarak, bilgi ve belgelerin temini için 1.5 yıl sonra gensoru
önergesi verildiğini söyledi.
Ulaştırma Bakanı Yıldırım'ın uçak düştükten sonra, ''Havacılıkta
uluslararası kurallar geçerlidir. Ölenlerin yakınlarının haklarını
koruyacağız'' sözlerine itibar ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu,
mağduriyetlerin giderilmediğini savundu.
Uzun uğraşlar sonucu elde ettiklerini söylediği sigorta poliçesini
kürsüden gösteren CHP'li Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Poliçe okunmuyor, en azından ben okuyamadım. Ancak, Danıştay kararına
göre yargıçlar poliçeyi okuyamamış, avukatlar okuyamamış. Bununla da
yetinmeyip Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Şubeye gönderdim onlar da
okuyamadı. Bu poliçeyi sadece Bakan okuyor. Ölen 28 işçiye saygı duyun,
elinizi vicdanınıza koyup Gensoruya 'evet' deyin.''
Sivil Havacılık Genel Müdürünün atamasına ilişkin kararnameyi 10.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in imzalamadığını, daha sonra vekaleten
atandığını belirten Kılıçdaroğlu, ''Bu kişi, Adapazarı'nda zimmet,
dolandırıcılık, evrakta sahtecilikten yargılanmış. Atama kararnamesini
Sezer onaylamıyor ama Gül'ün ilk işi bu kişiyi Genel Müdür koltuğuna
oturtmak. '800 bin dolar rüşvet aldı' diye bir iş adamı açıklama
yapıyor. Ulaştırma Bakanı, 'Aliciğim, sen inanmış insansın, gel sana
yeni bir şirket kuralım. Bak Suatçığım da yanımda' diyor. O Suat'ın da
kim olduğunu öğrendik sayın Bakan. Vaktimiz olmadığından
konuşmalarınızın bant kaydını sizlere dinletemiyorum. Biz bu bilgi ve
belgelerin toplanması için şimdiye kadar bekledik'' diye konuştu.

-''SORUNLARIN DAHA AYRINTILI ELE ALINMASI...''-

DTP grubu adına söz alan Van Milletvekili Fatma Kurtulan ise Ulaştırma
Bakanı Yıldırım'ın, Adana'dan Irak'a Türk işçilerini taşırken 9 Ocak
2007 tarihinde Bağdat'ta düşen Antonov tipi uçakla ilgili, kazadan
sonra, ''Uluslararası standartlara uyduğu ve denetiminin yapıldığını''
söylediğini ifade ederek, şimdi ortaya atılan iddiaların Yıldırım'ın
görevini kötüye kullandığı endişesini yarattığını söyledi.
Kurtulan, gensoruyla kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşımı sorunlarının
daha ayrıntılı ele alınmasının önünün açılması gerektiğini söyledi.
DTP'li Kurtulan, Ulaştırma Bakanı Yıldırım hakkında gensoru açılmasının
doğru bir karar olacağını savundu.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır,
Bağdat'ta düşen uçakla ilgili olarak, ''Ciddiyetine, sorun çözme gayreti
ve kapasitesine inandığım Sayın Bakanın bu konunun sorgulanmasına
yeterince değinmediği gibi bir endişe ve üzüntüm bulunuyor'' dedi.
TBMM Genel Kurulunda, CHP'nin, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım
hakkında, ''Bağdat'ta düşen uçakla'' ilgili verdiği gensorunun, gündeme
alınıp alınmamasına ilişkin görüşmelerde MHP adına söz alan Şandır,
olayla ilgili iddiaların hafife alınmaması gerektiğini söyledi.
Şandır, olayın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen bir çok soruya yanıt
alınamadığını ileri sürerek, ''Sivil havacılıkta kurallar kanla yazılır.
Her kaza sonrasında sivil havacılıkla ilgili kurallar biraz daha
dikkatli takip edilir'' dedi.
Kaza öncesi yeterli tedbirlerin alınmadığını öne süren Şandır,
konuşmasında Bakan Yıldırım'a çeşitli sorular yöneltti.
Antonov 26 tipi uçakların yolcu taşımacılığında kullanılmadığının
söylendiğini dile getiren Şardır, ''Nasıl oluyor da Türkiye'de yolcu
taşımasına izin veriliyor?'' dedi.
Dünyada 2006 yılında 72 uçak kazası meydana geldiğini, bunların 26'sının
Antonov 26 tipi uçakla gerçekleştiğini ifade eden Şandır, Bağdat'ta
yaşanan bu kazanın kader değil, sorumluların kusuru sonucu oluştuğunu
öne sürdü.
Uçakla ilgili Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün
gerekli denetimleri yapıp yapmadığını da soran Şandır, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
''İddia edildiğine göre bu kazaya neden olan sorumlular Sayın Bakanın
tasarrufuyla Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünde istihdam ediliyor.
Israrla inatla burada görevde tutulmaya çalışılıyor. Anlaşılıyor ki
yetersiz, anlaşılıyor ki bu konuda yeterli sorumluluğu olmayan
yöneticilerin bu genel müdürlükte göreve devam etmeleri Sayın Bakanın
himayesinde gerçekleşmektedir. Bu sorunun da cevabı verilmelidir?
İddialar ağır, deniliyor ki burada yeterli teknik yeterliliği olan
kadrolar AKP iktidarı tarafından uzaklaştırıldı. Milletvekili
çocuklarından oluşturulan yeni bir kadro kuruldu. Bunların yetersizliği
maalesef bu denetimlerin gerçekleşmesini engelledi. Bu, iddia ediliyor.
Gerçekten bugün Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün teknik kadrosu,
denetim kadrosu, bu uçuşların emniyetli bir şekilde yapılmasını temin
edecek kalite ve kapasiteye sahip mi değil mi? Nasıl oluyor da bir yıl
içinde birbirine benzer 2 uçak kazası yaşıyoruz? Birinde 28, birinde de
57 vatandaşımız hayatını kaybediyor. Kendi hava yolunuzla
taşıyamadığınız yolcuyu, güvenirliliği tescilli olmayan bir hava yoluyla
taşınmasına müsaade etmek, kendi insanımıza saygısızlık olmuyor mu?''
Bu iddiaları siyaset yapmak için dile getirmediklerini ifade eden MHP'li
Şandır, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Tedbirlerin yeterince alınmasını amaçlayan bir çığlığımız var. Şakası
olmayan, ihmali olmayan, olması halinde de bedeli ağır olan bir konuyu
tartışıyoruz. Ciddiyetine, sorun çözme gayreti ve kapasitesine inandığım
Sayın Bakanın bu konunun sorgulanmasına yeterince değinmediği gibi bir
endişe ve üzüntüm bulunuyor. Sayın Bakanın mutlaka cevabı vardır. Bu
konuda beklenen tedbirleri, ortaya konan iddiaların cevabını yeterince
verebildiğinin söylemek mümkün değil. Yeni bir kazaya muhatap olmamak
için alınması gereken tedbirlerin tamamının en titiz bir şekilde alarak,
bu tür kazaların yaşanmamasını temin etmek, hepimizin görevidir.
İnanıyorum ki Sayın Bakan bu soruların cevabını tatmin edecek şekilde
verecektir.''
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Avni
Doğan, CHP'nin, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında verdiği
gensoru önergesini ne kadar ciddiye aldığının, TBMM Genel Kurul
sıralarındaki milletvekillerinin sayısından belli olduğunu söyledi.
Doğan, CHP'nin, Bağdat'ta düşen uçakla ilgili Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım hakkında verdiği gensorunun, gündeme alınıp alınmamasına
ilişkin TBMM Genel Kurulundaki görüşmelerde AK Parti Grubu adına söz
aldı.
CHP'ye, ''Bu gensoruyu vermek için niye 18 ay beklediniz? Düşürmek
istediğiniz bir bakanın 18 ay gibi uzun bir süre görevde kalmasına neden
izin verdiniz?'' diye soran Doğan, CHP'nin gensoruyu ne kadar ciddiye
aldığını, Genel Kurul sıralarındaki milletvekili sayısından belli
olduğunu ifade etti.
Doğan, CHP'nin hangi bakanlar hakkında gensoru önergesi verdiğini
düşündüğünü belirterek, bütün bakanların başarılı olduğunu ancak halkın,
bazı bakanların başarılarını daha fazla anladığını bildirdi. Doğan,
''Bunlar çamur at izi kalsın, yıprat'' dedi.

-''BAKAN HALKA MAL OLDU''-

Sivil havacılığın, AK Parti iktidarı öncesi ve sonrasında hangi aşamada
olduğunun bilinmesi gerektiğini belirten Doğan, ''2002'de Türkiye'nin
onlarca havaalanında ot bitiyordu. Schopenhauer, 'alışkanlıklar, hayal
gücünün afyonudur' der. Biz o afyonu, o alışkanlıkları ortadan
kaldırdık. 2002'de iç hatlarda yolculuk yapan 8,5 milyon kişi varken,
2007'de 32,5 milyona çıktı. 2002'de 25 bin olan koltuk sayısı, 2007'de
40 bine yükseldi'' diye konuştu.
Doğan, Ulaştırma Bakanı Yıldırım'ın halka mal olduğunu savunarak, Türk
hava yollarının, şirketlerinin, dünyanın güvendiği şirketler arasında
yer aldığını ifade etti. Doğan, 2006-2007 yılları arasında 23 ülkede,
728 Türk uçağının denetlendiğini belirterek, denetimler sonucunda uçuş
güvenliğini engelleyen hiçbir bulguya rastlanmadığını bildirdi.
AK Parti'li Doğan, Türkiye'nin attığı büyük adımlarla, uluslararası
havacılık organlarında, karar mekanizmasında yer aldığını, yönlendirilen
ülke olmaktan, yönlendiren ülke konumuna geldiğini kaydetti.

TBMM Genel Kurulunda yapılan oylamanın ardından, CHP'nin, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında
verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması reddedildi.