2008-07-31 - 13:40
ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Anayasa Mahkemesi'nin, AK Parti'nin kapatılmaması kararına dair değerlendirmelerde bulundu.
- TBMM Haber Sitesi - ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Anayasa Mahkemesi'nin, AK Parti'nin kapatılmaması kararına dair değerlendirmelerde bulundu.
Kararı; "Türkiye'de demokratikleşmenin sürmesi ve siyasetin normalleşmesi açısından önemli bir fırsat yaratmıştır. Kapatılan partiler mezarlığına bir partinin daha yatırılmaması önemli bir başlangıç olabilir" sözleriyle değerlendiren Uras, "Artık siyasetin kendi kuralları işlemeli" dedi.
Artık geleceğe yönelik demokratikleşme kararları için adım atma zamanının geldiğini söyleyen Uras, "12 Eylül kalıntısı olan Anayasanın, Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarının özgürlükçü, demokratik ve sosyal bir anlayışla değiştirilmesi gereklidir. Demokrasiyi ve hukuku birlikte güçlendirecek, evrensel demokratik normlara oturtacak adımların zaman geçirmeksizin atılması gerekir" dedi.
DTP'YE İLİŞKİN KAPATMA DOSYASI?
DTP'ye ilişkin kapatma dosyasının da hâlâ Anayasa Mahkemesi'nin önünde olduğunu hatırlatan Uras, "Ne iktidar ne de muhalefet partilerinin ileri süreceği adil, haklı ve mantıklı hiçbir bahanelerinin olamayacağı görülmektedir. Meclis'teki partilerin ve Meclis dışı siyasi ve demokratik örgütlerin, sendikaların, meslek birliklerinin, yurttaş örgütlerinin de önünde duran ertelenemez görev budur" dedi.
AK Parti'nin, Anayasa Mahkemesi'nin kararından çıkarması gereken sonucun "Tüm toplumu ilgilendiren ve uzun yıllardır çözülemeyen sorunlarda uzlaşma olmaksızın, sayısal çoğunluklarla demokratik ve kalıcı çözümler yaratılamaz" şeklinde özetlenebileceğini söyleyen Uras, CHP'nin de söz konusu karardan sonuç çıkarması gerektiğini savundu. Uras: "Siyasetin nihai ve sürekli hakemi olarak Anayasa Mahkemesi'ni tercih eden bir muhalefet anlayışı, demokratik kültürü geliştiremediği gibi Anayasa Mahkemesi ve yargıyı da yıpratmaktadır" dedi.
TÜRK SOLUNUN ÖNÜNDEKİ ACİL İŞ
Kamuoyunun beklenti yorgunu haline geldiğini vurgulayarak Anayasa Mahkemesi kararının AK Parti'nin neo liberal-muhafazakar politikaları karşısında demokratik siyasetin ve muhalefetin güçlenmesi çabalarına imkan tanıdığı söyleyen Uras, "Bu imkanı layıkıyla kullanabilmek için özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik ve güçlü bir sol seçeneğin yaratılması görevi Türkiye solunun önünde acil bir iş olarak durmaktadır" dedi.
Demokrasinin taviz değil, herkesin güvencesi olarak yorumlanması gerektiğini belirten Uras, bir yıla yakın zaman kaybedildiğini söyledi. Demokratikleşme konusunda somut adımlar atılması gerektiğini söyleyen Uras: "Önümüzdeki süreçte solun yeniden yapılanması açısından somut adımlar atacağız" dedi.
URAS: "ANAYASANIN DEĞİŞMEZ NİTELİKLERİNE KARŞI ODAK OLUNMASI KABUL EDİLEBİLİR BİR TUTUM DEĞİLDİR"
Uras bir gazetecinin "sadece şiddette bulunmuş partilerin kapatılmasına dair görüşe katılıyor musunuz?" sorusu üzerine, "Açık, meşru siyasette şiddeti savunmak mümkün değil. Kimden ve nereden gelirse gelsin şiddete karşı tutum alınmalı" yanıtını verdi. Gazetecinin sorusunu "laiklik karşıtlığı" şeklinde yinelemesi üzerine ise Uras, "Laikliğe karşıt bir odak olunmaması önemlidir. Demokrasiye karşı odak olmak yerine, halkın taleplerinden yana olmalı. Anayasanın değişmez niteliklerine karşı odak olunması kabul edilebilir bir tutum değildir. Varolan meşru, siyasi ideolojik siyaset zemininde mahkum edilmeli, yargıyla değil. 40 yılda 24 parti kapandı sonuç getirmediğini gördük" dedi.
Kararı; "Türkiye'de demokratikleşmenin sürmesi ve siyasetin normalleşmesi açısından önemli bir fırsat yaratmıştır. Kapatılan partiler mezarlığına bir partinin daha yatırılmaması önemli bir başlangıç olabilir" sözleriyle değerlendiren Uras, "Artık siyasetin kendi kuralları işlemeli" dedi.
Artık geleceğe yönelik demokratikleşme kararları için adım atma zamanının geldiğini söyleyen Uras, "12 Eylül kalıntısı olan Anayasanın, Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarının özgürlükçü, demokratik ve sosyal bir anlayışla değiştirilmesi gereklidir. Demokrasiyi ve hukuku birlikte güçlendirecek, evrensel demokratik normlara oturtacak adımların zaman geçirmeksizin atılması gerekir" dedi.
DTP'YE İLİŞKİN KAPATMA DOSYASI?
DTP'ye ilişkin kapatma dosyasının da hâlâ Anayasa Mahkemesi'nin önünde olduğunu hatırlatan Uras, "Ne iktidar ne de muhalefet partilerinin ileri süreceği adil, haklı ve mantıklı hiçbir bahanelerinin olamayacağı görülmektedir. Meclis'teki partilerin ve Meclis dışı siyasi ve demokratik örgütlerin, sendikaların, meslek birliklerinin, yurttaş örgütlerinin de önünde duran ertelenemez görev budur" dedi.
AK Parti'nin, Anayasa Mahkemesi'nin kararından çıkarması gereken sonucun "Tüm toplumu ilgilendiren ve uzun yıllardır çözülemeyen sorunlarda uzlaşma olmaksızın, sayısal çoğunluklarla demokratik ve kalıcı çözümler yaratılamaz" şeklinde özetlenebileceğini söyleyen Uras, CHP'nin de söz konusu karardan sonuç çıkarması gerektiğini savundu. Uras: "Siyasetin nihai ve sürekli hakemi olarak Anayasa Mahkemesi'ni tercih eden bir muhalefet anlayışı, demokratik kültürü geliştiremediği gibi Anayasa Mahkemesi ve yargıyı da yıpratmaktadır" dedi.
TÜRK SOLUNUN ÖNÜNDEKİ ACİL İŞ
Kamuoyunun beklenti yorgunu haline geldiğini vurgulayarak Anayasa Mahkemesi kararının AK Parti'nin neo liberal-muhafazakar politikaları karşısında demokratik siyasetin ve muhalefetin güçlenmesi çabalarına imkan tanıdığı söyleyen Uras, "Bu imkanı layıkıyla kullanabilmek için özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik ve güçlü bir sol seçeneğin yaratılması görevi Türkiye solunun önünde acil bir iş olarak durmaktadır" dedi.
Demokrasinin taviz değil, herkesin güvencesi olarak yorumlanması gerektiğini belirten Uras, bir yıla yakın zaman kaybedildiğini söyledi. Demokratikleşme konusunda somut adımlar atılması gerektiğini söyleyen Uras: "Önümüzdeki süreçte solun yeniden yapılanması açısından somut adımlar atacağız" dedi.
URAS: "ANAYASANIN DEĞİŞMEZ NİTELİKLERİNE KARŞI ODAK OLUNMASI KABUL EDİLEBİLİR BİR TUTUM DEĞİLDİR"
Uras bir gazetecinin "sadece şiddette bulunmuş partilerin kapatılmasına dair görüşe katılıyor musunuz?" sorusu üzerine, "Açık, meşru siyasette şiddeti savunmak mümkün değil. Kimden ve nereden gelirse gelsin şiddete karşı tutum alınmalı" yanıtını verdi. Gazetecinin sorusunu "laiklik karşıtlığı" şeklinde yinelemesi üzerine ise Uras, "Laikliğe karşıt bir odak olunmaması önemlidir. Demokrasiye karşı odak olmak yerine, halkın taleplerinden yana olmalı. Anayasanın değişmez niteliklerine karşı odak olunması kabul edilebilir bir tutum değildir. Varolan meşru, siyasi ideolojik siyaset zemininde mahkum edilmeli, yargıyla değil. 40 yılda 24 parti kapandı sonuç getirmediğini gördük" dedi.
