2007-10-16 - 16:00
TBMM BAŞKANVEKİLİ MUMCU: ''TBMM'Yİ, ÜLKENİN VE ULUSUN ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA KÜRSÜ MASUNİYETİ ÇERÇEVESİNDE, TAM BİR TARAFSIZLIK İÇİNDE YÖNETECEĞİM''
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, TBMM Genel Kurulunda, 34 yıl aradan sonra ilk kez bir kadın milletvekili olarak Meclisi yönetti.
Mumcu, TBMM katip üyeleri Yusuf Coşkun ve Fatma Salman Kotan ile Genel Kurul Salonuna girerken, başta CHP'li milletvekilleri olmak üzere
milletvekillerince alkışlandı.

Kürsüde, gündeme geçmeden önce bazı düşüncelerini ve duygularını milletvekilleriyle paylaşmak istediğini belirten Mumcu, kendisini TBMM
Başkanvekilliğine seçen milletvekillerine teşekkür etti.

Mustafa Kemal Atatürk'ün, Kurtuluş Savaşı sırasında, ''önce meclis'' diyerek TBMM'nin kurulmasını sağladığını, ''TBMM Reisi'' olarak mazlum
milletlere ilham kaynağı olan bağımsızlık savaşını Meclisten yönettiğini ifade eden Mumcu, şunları söyledi:

''Bugün TBMM Başkanvekili olarak başkanlık ettiğim bu ilk oturumda, Mustafa Kemal Atatürk'ün yaktığı bağımsızlık meşalesinin aydınlığını
yüreğimde duyuyorum. Özgürlüğü ve eşit yaşam hakkı elinden alınmak istenen bir ulusun yoktan var ettiği demokratik, laik, sosyal bir hukuk
devletinde yaşamanın kıvancıyla, bana TBMM'nin bir üyesi olma onurunu veren milletimize en derin şükranlarımı sunuyorum.

TBMM, saltanata ve hilafete son veren, egemenliği kayıtsız şartsız millete tanıyan demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasında,
ulusumuzu çağdaş yaşam biçimine kavuşturan devrim yasalarının kabul edilmesinde, geniş halk kesimlerine ulaşan sosyal politikaların hayata
geçirilmesinde temel bir rol oynamıştır.

Tarihi boyunca üstlendiği onurlu görevini başarıyla yerine getiren TBMM'nin, geçmişte olduğu gibi, bugün ve gelecekte de bu görevini yerine
getireceği inancındayım.''

-''EN ÇOK YARARLANANLAR, KADINLAR''-

Güldal Mumcu, TBMM'nin onurlu tarihinde Türk kadınının medeni ve siyasi haklarına kavuşturulmasının, önemli bir yer işgal ettiğini kaydetti.

''Öyle ki Atatürk Türkiyesi'nin aydınlığından en çok yararlananlar, kadınlar olmuştur'' diyen Mumcu, Atatürk'ün 30 Ağustos l925'teki
Kastamonu konuşmasında, ''Bir sosyal toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelmiştir. Kabil midir ki bir kitlenin
bir parçasını ilerletelim, diğerini ihmal edelim de kitlenin tümü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir topluluğun yarısı, topraklara
zincirle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin? Şüphe yok, ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber, arkadaşça
atılmalıdır. Böyle olursa inkılap başarılı olur. Memnuniyetle görüyoruz ki bugünkü tutumumuz gerçek icaba yaklaşmaktadır. Herhalde daha cesur
olmak lüzumu açıktır'' dediğini anlattı.

Mumcu, TBMM'nin, kadını toplumun eşit ve özgür bireyi yapan Atatürk devrimlerini yaşatacağına, kadını tekrar ikinci sınıf vatandaşlığa
mahkum etmek isteyenlere asla izin vermeyeceğine ve kadını eşit haklar ve fırsatlar açısından daha da ilerleteceğine inandığını ifade ederek,
bu makamda bulunuşunun, bu açıdan da özel bir anlam taşıdığını belirtti.

-''TERÖR; ETNİK KİMLİĞİ, DİNİ, İDEOLOJİYİ KULLANIR''-


Konuşmasında, son günlerde artan terör konusunu da değinen Mumcu, terörün, bir kez daha gencecik insanların yaşam haklarını
ellerinden aldığını söyledi. ''Yaşam hakkı kutsaldır ve terör bir insanlık suçudur'' diyen Mumcu, ''Terörün uluslararası ve ulusal
bağlantıları vardır; etnik kimliği, dini, ideolojiyi kullanır. Tehdit, baskı, korku yaratarak toplumları sindirmeye çalışır. Hangi nedenle
olursa olsun, terör olaylarının yanında olmak, bu insanlık suçuna ortak olmak demektir. Terörün ana amacı, ülkelerin vatandaşlarını ve ulusları
birbirlerine düşman etmektir. Terörün arkasındaki çıkar çevreleri, bu düşmanlıktan hem siyasi hem ekonomik kazanç sağlarlar'' diye konuştu.

TBMM Başkanvekili Mumcu, Atatürk'ün, ''Savaş, zorunlu ve yaşamsal olmalıdır. Ulusun yaşamı tehlikeyle karşılaşmadıkça, savaş bir
cinayettir'' dediğini anımsatarak, kan üstünden rant sağlayan terörün, ulusları savaş bataklığına sürüklemesine hep birlikte karşı çıkılması
gerektiğine işaret etti.

-VATANDAŞLARIN YAKINLARINA BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ-


Türkiye'de terör acısını ocağında ya da yüreğinde hissetmeyen neredeyse hiç kimse kalmadığını kaydeden Mumcu, ''Yaşam hakkı elinden alınan her değer, arkasında acılı ana-babalar, eşler, çocuklar, kardeşler bıraktı.
Bugüne kadar terör nedeniyle yitirdiğimiz tüm vatandaşlarımızın yakınlarına başsağlığı diliyor ve derin acılarını paylaşıyorum'' dedi.

Güldal Mumcu, TBMM'ye başkanlık ettiği oturumlarda, Meclis çalışmalarını ülkenin ve ulusun çıkarları doğrultusunda, kürsü masuniyeti
(dokunulmazlığı) çerçevesinde, tam bir tarafsızlık içinde yöneteceğini söyleyerek, bu tarafsız yönetimin dayanaklarının; Cumhuriyetin temel
değerleri, Atatürk devrimleri, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkeleri ve TBMM'de uygulamalarla yerleşmiş gelenek ve kurallar
olacağını belirtti.

Güldal Mumcu'nun konuşmasını, kızı Özge Mumcu ile kuzeni Güneş Ilıcak da locadan izledi.

-ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİ-

Mumcu'nun konuşmasının ardından, 21 Ekimde referanduma sunulacak anayasa değişikliği paketinde yer alan ve 11. Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin geçici 18 ve 19. maddelerin metinden çıkarılmasını öngören anayasa değişikliği teklifinin 2. tur oylamasına geçildi.

Teklifin 1. maddesinin çıkarılması yönünde önerge veren Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç, referandumdan ''evet'' çıkması durumunda,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün istifa etmesi gerektiğini öne sürdü. Genç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında da ''kişi lehine özel anayasa
değişikliği'' yapılarak, Erdoğan'a, milletvekili ve başbakan olma yolunun açıldığını savundu.

Genç, konuşma süresi bittikten sonra yeniden söz verilmeyince, ''Daha 3 tane önergem var'' dedi.

Daha sonra yapılan oylamada, önerge reddedildi.

34 YIL SONRA İLK KADIN BAŞKANVEKİLİ...

1973'de, Muş Milletvekili CHP'li Hayriye Ayşe Nermin Neftçi'nin Meclis Başkanvekili olmasından sonra ilk kez kadın başkanvekili seçilen Güldal Mumcu, modelinin seçimini kendisinin yaptığı siyah döpiyes giydi.