2023-03-15 - 17:42
YARGIDA YENİ DÜZENLEMELERİ İÇEREN TEKLİFİN 15 MADDESİ ADALET KOMİSYONUNDA KABUL EDİLDİ
Yargıda yeni düzenlemeleri içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ilk 15 maddesi, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi.

Komisyon, AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Güler başkanlığında toplandı.

Teklif sahibi AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven, yargı reformlarına bir yenisini daha eklediklerini belirterek "Düzenlemeyle uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığıyla daha etkin mücadele edilmesini amaçlıyoruz." dedi.

Bağımlılıkla mücadelenin daha etkin bir şekilde yapılması için bir takım tedbirlerin alınması zarureti olduğunu dile getiren Yurdunuseven, "Bu kapsamda sentetik uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin ticareti suçunun cezasının alt sınırını 10 yıldan 15 yıl hapse çıkarıyoruz. Böylelikle bu maddelerin bireylere ve topluma verdiği zararların önüne geçilmesini ve bu maddelerin imal ve ticaretiyle daha etkin mücadele edilmesini hedefliyoruz." diye konuştu.

Bağımlılıkla mücadelenin her boyutuyla ele alındığını vurgulayan Yurdunuseven, kamu ve özel kuruluşların çabalarıyla bu konuda önemli mesafeler alındığını söyledi.

Teklifle İcra ve İflas Kanunu'nda da değişiklikler yapıldığını dile getiren Yurdunuseven, "Teklifle, kesinleşen icra takiplerinde, alacaklının talebiyle borçluya ait konutta icra müdürünün kararı üzerine haciz işlemleri yapılmaktadır. Haciz işlemlerinin yerine getirilmesinde ölçülülük ilkesinin gereği olarak alacaklının olduğu kadar borçlunun da haklarının gözetilmesi gerekir. Kişilerin konutları, onların özel hayatının en mahrem yerleridir. Bu itibarla özel hayatın korunması ve gizliliği farklı düzenlemelerle güvence altına alınmıştır. Teklifle yapılan değişikliğe göre, borçlunun konutunda haciz yapılabilmesi ancak mahkeme kararı ile mümkün olacaktır. Ayrıca aile bireylerine ait kişisel eşyalar ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyaları haczi caiz olmayan mallar arasına alınmaktadır." ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, teklifin reform nitelikte olmadığını, tam tersine var olan sorunları daha da katlayacağını, düzenleme hazırlanırken etki analizinin yapılmadığını, teklifin Anayasa'ya aykırılık oluşturan bazı düzenlemeler içerdiğini iddia etti.

MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, şimdiye kadar çok sayıda yargı reformunun hayata geçirildiğini dile getirerek "Adalet sistemimizin yol haritasını oluşturan Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında şimdiye kadar 6 yargı paketi gerçekleştirildi. Şimdi de kamuoyunda 7. yargı paketi olarak nitelendirilen yeni bir düzenleme yapıyoruz. Bu teklifle; bağımlılık, icra, afet, uyuşturucu madde, kira ilişkilerinden kaynaklana uyuşmazlık, insan kaçakçılığı, çocuğu hasta annelere infaz ertelenmesi gibi farklı alanlarda düzenlemeler içeren bir kanun teklifini hayata geçireceğiz." diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Türkiye'de ifade özgürlüğüne yönelik baskılar olduğunu iddia etti.

"Ağzına açan savcılıkla muhatap oluyor." diyen Aydoğan, şöyle devam etti:

"İnsan onurunu esas alan bir hukuk devleti konusunda bir adım atamadık. Seçimli otoriter bir sistemle karşı karşıyayız. En az politik olan stadyumlarda bile insanlar haksızlığa karşı bağırıyor. İnsanlar protesto haklarını kullanamayacaklar mı? Bu insanları alıp yargılıyorsunuz. 'Erdoğan istifa' diyen insanları yargılamak yargının ayıbıdır. Devletin kurumlarını taraf haline getirdiniz. Belediyelere düşman olan bir idare var. Merkezi yönetimi yerel yönetimlere saldırtarak yol almaya çalışıyorsunuz. Devlet kurumlarını çatıştırarak yol alınmaz."

Aydoğan, getirilen yasa tekliflerine bütün olarak karşı olmadıklarını, iyi düzenlemeler de yapıldığını, vatandaşın yararına olan adımları desteklediklerini ancak genel olarak yasa teklifler hazırlanırken etki analizinin yapılmadığını iddia etti.

İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, gençlerin ve toplumun sağılığına çok büyük önem verdiklerini, bu nedenle uyuşturucu madde bağımlılığına karşı alınacak her türlü yasal tedbirleri desteklediklerini belirtti.

Erel, teklifte çocuğu hasta olan annelere yönelik düzenlemeye dikkati çekerek, "Çocuğu hasta annelere infaz ertelenmesi geliyor. Bundan babaların da faydalanması lazım. Düzenlemenin ebeveynler olarak düzeltilmesi gerekiyor." önerisinde bulundu.

HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, teklifin "yamalı bohça" gibi olduğunu; sürekli torba kanun getirildiğini ileri sürdü. Gülüm, "Çünkü yasa yapılırken konunun muhataplarına sormuyorsunuz. Uyuşturucu baronlarının cirit attığı bir ülke haline geldik. Bu halde uyuşturucuyla mücadeleyi nasıl yapacağız?" diye konuştu.

Görüşmelerde söz alan MHP İstanbul Milletvekili Hayati Arkaz, devletin, bütün birimleriyle deprem bölgesinde olduğunu, gelişmiş ülkelerin bile böyle bir felaketin altından kalkamayacağını, 40 gün gibi bir süre içerisinde vatandaşların barınma başta olmak üzere diğer ihtiyaçlarının karşılandığını belirtti.

Almanya başta olmak üzere yurt dışında çıktıklarında, oralarda çalışan hekimleri ziyaret ettiklerini dile getiren Arkaz, "Hekimlerimiz bize 'memnun değiliz, bir iki sene içinde geri döneceğiz' diyor. Ülkemiz Kovid-19 salgını döneminde sağlık alanında dikkat çekti. Gelişmiş ülkeler bile hastalarını yaşlı-genç diye ayırdı ama bizde öyle bir şey olmadı. Sağlıkta dünyanın en başarılı ülkelerinden biriyiz. Dünya Sağlık Örgütü bize gıpta ile bakıyor." ifadelerini kullandı.

Uyuşturucu ve madde bağımlığının yüzyılın hastalığı olduğunu, bütün ülkelerin bununla mücadele ettiğini dile getiren Arkaz, Türkiye'nin uyuşturucu ile mücadelede ciddi mesafe aldığını söyledi.

Arkaz, "Ancak öyle bir coğrafyadayız ki herkesin gözü bizim topraklarda. Dünyanın gelişmiş ülkeleri, en iyi ajanlarını Türkiye'ye gönderiyor. Her taraftan saldırıyorlar. Kanun teklifiyle uyuşturucu satışı yapanlara verilen cezalar artıyor, biz daha da arttırılmasından yanayız." dedi.

CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek, çağdaş devletin iki vazgeçilmez şartı olduğunu, bunların demokrasi ve adalet ilkesi olduğunu vurguladı.

Bir ülkede demokrasinin olmaması durumunda özgürlük ve insan haklarından bahsetmenin mümkün olmayacağına dikkati çeken Zeybek, "Aynı şekilde bağımsız bir yargı yoksa adaletten bahsetmek mümkün değil. Eğer bugün olduğu gibi yasama ile yargı, yürütmenin tahakkümü altına girdiyse o ülkede demokrasi ve adaletten bahsetmek mümkün değil." diye konuştu.

Şimdiye kadar altı yargı paketinin çıkarıldığını şimdi 7. Yargı Paketi'ni görüştüklerini anımsatan Zeybek, "Altı paket çıkardık ama Türkiye'de yargıda hiçbir değişiklik olmadı. Bu düzenlemenin de adaletin tecellisinde bir değişiklik yapacağına inanmıyorum. Çünkü öncelikle zihniyet değişikliği şart. Herkese adalet istemek gerekir. Bu olmadığı zaman herkes için adaletten bahsetmek mümkün değildir. Bu teklifin olumlu yönleri var ama adalet dağıtmak için yeterli değil." değerlendirmesinde bulundu.

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, teklifin yargıdaki sorunlara çözüm olmadığını, yargı paketlerinde coğrafi teminat beklediklerini ancak bu yönde bir adım atılmadığını dile getirdi.

AİHM kararlarının yerine getirilmediği bir ülke haline gelindiğini iddia eden Gergerlioğlu, "Adalet Bakanlığı, dilekçelerimize cevap bile vermiyor. Mahpuslar arasında ayrım var. Siyasi mahpuslara görüntülü görüşme hakkı verilmiyor. Bunun hiçbir izahı yok ama dayatıyorlar." ifadelerini kullandı.

AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkçi, depreme seçim bölgesinde yakalandığını belirtti.

Malatya'da 1999 yılı öncesinde yapılan binaların çöktüğünü dile getiren Tüfenkçi, birbirinin yardımına yetişecek komşu illerde de aynı anda deprem olduğunu hatırlattı.

Tüfenkçi, "Yollar kapalı olduğu için uzak illerden de yardım gelmesi zorlaştı. Deprem bölgesine gelen ekipler ise ikinci depreme yakalandı. Valilik binası bile çöktü. Biz valilik binası çökerken kurtulduk. Yardıma gelenler de kurtarmaya çalıştıkları insanların akıbetini yaşadı. İkinci Ordu Komutanımız Metin Gürak, cansiperane çaba gösterdi. Ordunun lojistiğini depremzedeler için tahsis etti. Şehrimiz boşaldı, insanlarımızın yarısı bölgeden ayrıldı. Şehrimizi yeniden inşa edeceğiz ve hayalet şehir olmasına izin vermeyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

-İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin daha önce kamuoyuyla paylaşıldığını hatırlatarak, bunu olumlu bir gelişme olarak gördüklerini ancak önerilerini de iktidara sunduklarını söyledi.

Şimdiye kadar 6 yargı paketinin kabul edildiğini anımsatan Subaşı, "Bugün 7. reform paketini konuşuyoruz. Ben bu düzenlemelerin reform olarak nitelendirilmesini doğru bulmuyorum. Türkiye'nin reforma ihtiyacı olduğu kuşkusuz doğrudur. Ancak bu kadar paketten sonra yargıya güven artıyor mu? İnsan haklarıyla ilgili yargının bir uyumu var mı? Hayır, yok. Üstelik bu konuda üst mahkeme kararlarına uymayan yargıçların terbiye edildiğini görüyoruz. İktidar bunları görüyor ama diğer taraftan bu uyumsuzluğu teşvik ediyor. Bu yüzden yapılan düzenlemelerden amaca ulaşılması mümkün değil." görüşlerini dile getirdi.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, yapılan düzenlemenin çok kalitesiz olduğunu iddia ederek, teklifin fakir fukara için değil zengin için yapıldığını öne sürdü. Tanal, "Zaten fakirlerin evinde bir şey yok ki. Zengin evlerindeki pahalı yabancı marka eşyaların haciz edilmesini engellemek için bu düzenleme yapılıyor. Konutlara yönelik haciz ile maşlara yapılan hacizlerin de tamamen kaldırılması gerekir." diye konuştu.

Teklifin geneli üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerin görüşmelerine geçildi.

Yargıda yeni düzenlemeleri içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ilk 15 maddesi, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi.

Kabul edilen maddelere göre, İcra ve İflas Kanunu'na "konutta haciz" başlıklı madde eklenecek.

Buna göre, icra müdürü, haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunu tespit etmesi halinde bu yerde haciz yapılmasına karar verecek ve bu kararı derhal icra mahkemesinin onayına sunacak.

Mahkeme, dosyanın tevdi edildiği tarihten itibaren en geç 3 gün içinde dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda, haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunun anlaşılması halinde kararın onaylanmasına kesin olarak karar verecek. Bu kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine haciz işlemleri yapılacak.

Haciz yapılması talep edilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde ise mahkeme, konutta haciz yapılmasına dair kararı kesin olarak kaldıracak. Bu kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine icra müdürü, mevcut haciz talebi hakkında yeniden karar verecek.

Mahkemenin onaylama kararı üzerine hacze gidilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde hacze devam edilecek. Ancak konut olmadığı kabul edilen bir yerle ilgili verilen haciz kararı üzerine yapılan haciz işlemi sırasında, bu yerin konut olduğu anlaşılır ve borçlu da haczin yapılmasına rıza göstermez ise haciz işlemine son verilecek. Bu hüküm ihtiyati haciz hakkında uygulanmayacak.

Bu hüküm, düzenlemenin yürürlüğe gireceği tarihten önce verilen konutta haciz yapılmasına ilişkin kararlar ve haczedilmiş eşyalar hakkında da uygulanmayacak.

Borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireylerine ait kişisel eşya ile tüm ev eşyasının haczi yasaklanacak. Borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası, haciz olunamayacak mallar arasına alınacak.

İcra takibine konu alacağa yetecek miktarı aşacak şekilde haciz yapılması da yasaklanacak.

İcra ve İflas Kanunu'na, "muhafazasına gerek kalmayan malların tasfiyesi" başlıklı madde eklenecek. Bu kapsamda muhafaza işleminin dayanağı olan haciz kalkmış olup da yedieminde bulunan malların tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenecek.

Buna göre, muhafaza işleminin dayanağı olan haciz kalkmış olup da yedieminde bulunan mallar, takibin yapıldığı yer icra dairesince resen tasfiye edilecek.

Tasfiye edilecek mallara ilişkin bilgiler, icra dairesince Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminde (UYAP) duyurulacak.

Tasfiye masrafları, öncelikle dosyadaki avanstan, avansın bulunmaması halinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak.

Dosyaya ödenen tutarın, Adalet Bakanlığı bütçesinden yapılan masrafı karşılayamaması halinde icra dairesi, bakiye masrafın borçludan tahsili için tahsil dairesine bildirimde bulunacak.

Uyuşturucu maddelerin kesin olarak raporları alındıktan sonra yönetmelikte belirlenen usule uygun olarak alınacak örneklerin saklanması kaydıyla müsaderesine sulh ceza hakimliğince soruşturmanın her safhasında karar verilecek.

Müsaderesine karar verilen uyuşturucu maddeler gereği yapılmak üzere mühürlü olarak mülki amirliğe teslim edilecek. Örnek olarak alınan uyuşturucu maddeler hükümle birlikte müsadere edilecek ancak hükmün kesinleşmesinden sonra mülki amirliğe teslim edilecek.

Münhasıran suç eşyası niteliği taşıyan uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin bir an önce müsadere kararı verilerek imhasının sağlanmasına yönelik düzenlemeye gidiliyor.

Teklifin yürürlüğe girdiği tarihten önce el konulmuş uyuşturucu veya uyarıcı maddeler bakımından da bu değişiklikler uygulanacak. Kovuşturma evresinde; ilk derece mahkemesinde görülmekte olan dosyalar bakımından mahkemesince, istinaf veya temyiz kanun yolunda olan dosyalar bakımından ise UYAP kayıtları incelenerek ilk derece mahkemesince derhal karar verilecek. Örnek alınmamış dosyalarda yeterince örnek alınacak. Örnek olarak alınan uyuşturucu veya uyarıcı maddeler ancak hükmün kesinleşmesinden sonra mülki amirliğe teslim edilecek.

Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'da sayılan suçlar arasına "göçmen kaçakçılığı" da ekleniyor. Böylelikle, göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle el konulan milli savunma veya iç güvenlik hizmetleriyle doğrudan ilgili silah, mühimmat, araç ve gereç ile sarf malzemesinin Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığına tahsis edilebilmesine imkan sağlanacak.

Basın İlan Kurumunun görevleri arasına yurt dışında Türkçe yayın yapan mevkuteler ve internet haber sitelerinde ilan ve reklamların yayınlanmasına aracı olmak, destek vermek ve bu amaçlarla gerektiğinde yurtdışında temsilcilik açmak da ekleniyor.

Basın İlan Kurumu Genel Kurulu, yurt dışında Türkçe yayın yapan mevkuteler ve internet haber sitelerinin vasıflarını tespit edecek.

Avukatların büro kurma giderlerinin karşılanması için kredi ve finans kuruluşları ile kredi veren kamu kurum ve kuruluşlarınca uygun şartlarda finansman desteği sağlanacak. Desteğin sağlanmasına ilişkin usul ve esaslar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca belirlenecek.

Mesleğe yeni başlayan avukatlardan, ilk 5 yıl baro keseneği alınmayacak.

Adli yardım sisteminin güçlendirilmesi amacıyla adli yardım bürosunun gelirleri arasında yer alan harçların ve para cezalarının oranı yüzde 2'den yüzde 3'e çıkarılacak.

Noterler tarafından delil tespiti işlemleri yapılabilecek. İleride açılacak bir davada ileri sürülecek bir vakıanın tespiti amacıyla talep üzerine noterlik dairesinde veya daire dışında noterler tarafından keşif, yemin ettirilerek bilirkişi incelemesi yaptırılabilecek ve tanık ifadesi alınabilecek.

Yapılan tüm işlemleri ve beyanları içeren bir tutanak düzenlenecek ve varsa bilirkişi raporuyla diğer belgeler tutanağa eklenecek. Bu işlemler; niteliğine uygun düştüğü ölçüde bizzat noterler veya noterlik dairesinde imza yetkisi verilmiş hukuk fakültesi mezunu görevli veya noter stajyeri tarafından yapılabilecek. Bu işlemler konsoloslar tarafından yapılamayacak. Uygulamaya ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca düzenlenecek.