2008-02-06 - 15:11
Uras: "AKP-MHP ittifakının toplum üzerinde bir hegemonya oluşturmaya, güç gösterisi yapmaya yönelik tavrına da; CHP'nin vesayetçi, demokrasi ve özgürlük karşıtı tutumuna da karşı çıkıyoruz"
-TBMM Haber Sitesi- ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, düzenlediği basın toplantısında, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek olan, Anayasanın 10. ve 42. maddelerinde değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi konusundaki görüşlerini açıkladı.
Uras, ülkenin sorunlarından birinin daha AK Parti, MHP ve CHP'nin toplumu kutuplaştıran tutumları sebebiyle içinden çıkılmaz bir hale geldiğini ifade etti.
Üniversitelerin düşünce ve inanç özgürlüğünün ileri demokratik normlarla ve yasaklama olmaksızın yaşanabilir bilimsel mekanlar olması gerektiğini belirten Uras şunları söyledi:
"AKP-MHP ittifakıyla gerçekleştirilen bu girişim kapsamlı bir özgürlükçü anlayıştan uzaktır. Kapsamlı bir demokratikleşme çabasının ifadesi bir paketin anlamlı bir parçası olabilirken, AKP-MHP ikilisinin getiriliş biçimiyle yeni ve daha riskli gelişmelerin tetikleyicisi haline gelen bu anayasa değişikliği samimi bir kabulü hak etmekten uzaktır."
"Bireysel özgürlükler başkasının özgürlüklerini engellemediği sürece yasaklanamaz" ifadesini kullanan Uras: "Kaldı ki, saçları değil ama beyinleri örtülü erkeler, her yere gidebilmekte, hatta eli satırlı saldırganlar üniversite koridorlarında dolaşabilmektedir" dedi.
"AKP-MHP İTTİFAKI BU ÜLKEYE ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ DEĞİL, OLSA OLSA TÜRK-İSLAM SENTEZİNİN ÇOK İYİ BİLDİĞİMİZ BASKI ve ŞİDDET DOLU ANLAYIŞINI GETİRECEKTİR"
ÖDP Genel Başkanı Uras, "AKP-MHP ittifakının politik sicili parlak değildir" dedi.
Uras, AK Parti'nin , 301. madde, Kürt sorunu, tüm çalışanlara grevli-toplu sözleşmeli sendika hakkı, insan hakları, Alevi yurttaşların ihtiyaçları, sosyal güvenlik hakkı gibi konularda talepleri duymazlıktan geldiğini savundu.
"AKP-MHP ittifakı bu ülkeye özgürlük ve demokrasi değil, olsa olsa Türk-İslam sentezinin çok iyi bildiğimiz baskı ve şiddet dolu anlayışını getirecektir" ifadesini kullanan Uras, hangi nedenle olursa olsun bu ittifakı destekleme eğiliminde olanlara, yanlışa düşmemeleri çağrısında bulundu.
"DEMOKRATİK İÇERİĞİ BOŞALTILAN LAİKLİK, CHP'NİN ELİNDE BİR TEHDİT SOPASINA ve SİYASAL KORKULUĞA DÖNÜŞMÜŞTÜR"
Düzenlediği basın toplantısında CHP'nin tutumunu da eleştiren Uras, " CHP sorunu çözmek yerine büyütmektedir" dedi.
Uras şunları kaydetti:
" Öte yandan CHP de, türbanın siyasal kuşatılmasında rol kapan ikinci siyasal odaktır. CHP yönetimi, toplumsal özgürlükleri genişletmek yerine, demokratik bütün reflekslerini yitirip, 12 Eylül darbe rejiminin ve '82 Anayasası'nın ısrarlı savunuculuğuyla Türkiye'nin demokrasi ve özgürlük güçlerini, darbe heveslilerinin peşine takmak istemektedir. Demokratik içeriği boşaltılan laiklik, CHP'nin elinde bir tehdit sopasına ve siyasal korkuluğa dönüşmüştür. Kullanılan dil ve politika, sorunu büyütmüştür. Başı açık olanların örtünme konusunda baskı görmeleri olasılığına karşı mücadele doğru bir biçimde verilmelidir. Türkiye toplumu, demokratik yollarla bu sorunla başa çıkacak olgunluktadır."
CHP liderinin Meclis çatısı altında din alimliği yaptığını savunan Uras, CHP yönetiminin, siyasetin dinden bağımsızlığının laikliğin en önemli unsuru olduğunu unutmuş gözüktüğünü ileri sürdü.
Bugün karşı karşıya kalınan tablonun yanlış politikaların sonucu olduğunu söyleyen Uras, sözlerine şöyle devam etti:
"Böyle bir yanlışta sorumluluk almak, toplumdaki yeni çatışmaların ve gerilimlerin artmasında rol almak istemiyoruz. AKP-MHP ittifakının toplum üzerinde bir hegemonya oluşturmaya, güç gösterisi yapmaya yönelik tavrına da; CHP'nin vesayetçi, demokrasi ve özgürlük karşıtı tutumuna da karşı çıkıyoruz. İki taraftan birini tercihe zorlanmayı reddediyoruz."
Uras, basın toplantısının sonunda, konu ile ilgili olarak oylamada 'boş oy' kullanacağını belirtti.
Uras, ülkenin sorunlarından birinin daha AK Parti, MHP ve CHP'nin toplumu kutuplaştıran tutumları sebebiyle içinden çıkılmaz bir hale geldiğini ifade etti.
Üniversitelerin düşünce ve inanç özgürlüğünün ileri demokratik normlarla ve yasaklama olmaksızın yaşanabilir bilimsel mekanlar olması gerektiğini belirten Uras şunları söyledi:
"AKP-MHP ittifakıyla gerçekleştirilen bu girişim kapsamlı bir özgürlükçü anlayıştan uzaktır. Kapsamlı bir demokratikleşme çabasının ifadesi bir paketin anlamlı bir parçası olabilirken, AKP-MHP ikilisinin getiriliş biçimiyle yeni ve daha riskli gelişmelerin tetikleyicisi haline gelen bu anayasa değişikliği samimi bir kabulü hak etmekten uzaktır."
"Bireysel özgürlükler başkasının özgürlüklerini engellemediği sürece yasaklanamaz" ifadesini kullanan Uras: "Kaldı ki, saçları değil ama beyinleri örtülü erkeler, her yere gidebilmekte, hatta eli satırlı saldırganlar üniversite koridorlarında dolaşabilmektedir" dedi.
"AKP-MHP İTTİFAKI BU ÜLKEYE ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ DEĞİL, OLSA OLSA TÜRK-İSLAM SENTEZİNİN ÇOK İYİ BİLDİĞİMİZ BASKI ve ŞİDDET DOLU ANLAYIŞINI GETİRECEKTİR"
ÖDP Genel Başkanı Uras, "AKP-MHP ittifakının politik sicili parlak değildir" dedi.
Uras, AK Parti'nin , 301. madde, Kürt sorunu, tüm çalışanlara grevli-toplu sözleşmeli sendika hakkı, insan hakları, Alevi yurttaşların ihtiyaçları, sosyal güvenlik hakkı gibi konularda talepleri duymazlıktan geldiğini savundu.
"AKP-MHP ittifakı bu ülkeye özgürlük ve demokrasi değil, olsa olsa Türk-İslam sentezinin çok iyi bildiğimiz baskı ve şiddet dolu anlayışını getirecektir" ifadesini kullanan Uras, hangi nedenle olursa olsun bu ittifakı destekleme eğiliminde olanlara, yanlışa düşmemeleri çağrısında bulundu.
"DEMOKRATİK İÇERİĞİ BOŞALTILAN LAİKLİK, CHP'NİN ELİNDE BİR TEHDİT SOPASINA ve SİYASAL KORKULUĞA DÖNÜŞMÜŞTÜR"
Düzenlediği basın toplantısında CHP'nin tutumunu da eleştiren Uras, " CHP sorunu çözmek yerine büyütmektedir" dedi.
Uras şunları kaydetti:
" Öte yandan CHP de, türbanın siyasal kuşatılmasında rol kapan ikinci siyasal odaktır. CHP yönetimi, toplumsal özgürlükleri genişletmek yerine, demokratik bütün reflekslerini yitirip, 12 Eylül darbe rejiminin ve '82 Anayasası'nın ısrarlı savunuculuğuyla Türkiye'nin demokrasi ve özgürlük güçlerini, darbe heveslilerinin peşine takmak istemektedir. Demokratik içeriği boşaltılan laiklik, CHP'nin elinde bir tehdit sopasına ve siyasal korkuluğa dönüşmüştür. Kullanılan dil ve politika, sorunu büyütmüştür. Başı açık olanların örtünme konusunda baskı görmeleri olasılığına karşı mücadele doğru bir biçimde verilmelidir. Türkiye toplumu, demokratik yollarla bu sorunla başa çıkacak olgunluktadır."
CHP liderinin Meclis çatısı altında din alimliği yaptığını savunan Uras, CHP yönetiminin, siyasetin dinden bağımsızlığının laikliğin en önemli unsuru olduğunu unutmuş gözüktüğünü ileri sürdü.
Bugün karşı karşıya kalınan tablonun yanlış politikaların sonucu olduğunu söyleyen Uras, sözlerine şöyle devam etti:
"Böyle bir yanlışta sorumluluk almak, toplumdaki yeni çatışmaların ve gerilimlerin artmasında rol almak istemiyoruz. AKP-MHP ittifakının toplum üzerinde bir hegemonya oluşturmaya, güç gösterisi yapmaya yönelik tavrına da; CHP'nin vesayetçi, demokrasi ve özgürlük karşıtı tutumuna da karşı çıkıyoruz. İki taraftan birini tercihe zorlanmayı reddediyoruz."
Uras, basın toplantısının sonunda, konu ile ilgili olarak oylamada 'boş oy' kullanacağını belirtti.
