2008-01-15 - 21:15
TBMM Genel Kurulu'nda, temel ceza kanunlarına uyum amacıyla çok sayıda yasada değişiklik öngören tasarının 12. bölümü kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu'nda, temel ceza kanunlarına
uyum amacıyla çok sayıda yasada değişiklik öngören tasarının 12. bölümü
kabul edildi.
Temel yasa olarak ele alınan tasarının 12. bölümü içinde yer alan 338.
maddeden başlayan görüşmelerde; bazı maddeler, ilgili kanunlarında
düzenlendiği için iktidar ve muhalefet parti temsilcilerinin verdiği
ortak önergelerle çıkarıldı.
Kabul edilen 12. bölüme göre, devlet memuru olacaklarda; işlenen bir
suçtan dolayı 1 yıl veya daha üzeri mahkumiyet cezasına ya da affa
uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suç işlememe şartı aranacak.
Memur olabilmek için ayrıca, anayasal düzene ve bu düzeninin işleyişine,
milli savunmaya, devletin sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet,
irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye
kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat
karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama ve
kaçakçılık suçlarından mahkum olunmaması gerekecek.
-SÖZLEŞMELİ AVUKAT-
Emeklilik ve istifa gibi sebeplerle görevinden ayrılan adli, idari ve
askeri yargı hakim ve savcıların son 5 yıl içinde hizmet verdikleri
mahkeme veya dairelerin yargı çevresinde görevden ayrılma tarihinden
itibaren 2 yıl süreyle avukatlık yapmaları yasaklanıyor. Yüksek yargı
üyeleri, Anayasa Mahkemesi hakim ve savcıları ile raportörlerinin son 5
yıl içinde münhasıran hizmet gördükleri mahkemeye veya dairelerde,
buralardan ayrılma tarihinden itibaren 2 yıl süreyle avukatlık yapmaları
yasaklanıyor.
Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı
düzenleyebilecek, bizzat davasını açabilecek ve takip edebilecek. Ancak,
Ticaret Kanununda öngörülen esas sermaye miktarının 5 katı veya daha
fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı 100 veya
daha fazla olan yapı kooperatifleri, sözleşmeli bir avukat bulundurmak
zorunda olacak.
Buna aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet Savcısı tarafından
sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için sanayi sektöründe
çalışan 16 yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan
asgari ücretin 2 aylık brüt tutarı kadar idari para cezası verilecek.
Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların
organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri
suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği
izin üzerine, suçun işlendiği yerin Cumhuriyet Savcısı tarafından
yapılacak. Avukat yazıhaneleri ve konutları, ancak mahkeme kararıyla ve
kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı denetiminde
ve baro temsilcisinin katılımıyla aranabilecek. Ağır ceza mahkemesinin
görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın
üzeri aranmayacak.
Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü
halinde soruşturma, bizzat Cumhuriyet Savcısı tarafından genel hükümlere
göre yapılacak.
-''AVUKATLARA İMTİYAZ TANINIYOR'' İDDİASI-
Tasarının maddelerinde değişiklik amacıyla sık sık önerge veren Bağımsız
Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in konuşmasına, AK Parti'li
milletvekilleri tepki gösterdi.
''Birileri çıkıyor, 'Ben bu laikliği kaldıracağım' diyor'' diyen Genç'e,
AK Parti sıralarından ''Kim diyor?'' diye laf atıldı. ''Genel Başkanınız
söylüyor'' diyen Genç, ''Başbakan 'ya laik olacaksınız ya da Müslüman
olacaksınız' diyor. 'Dini simge' diyorsa ben de çıkar bunları burada
söylerim'' dedi.
AK Parti'li milletvekillerinin tepkilerini sürdürmesi üzerine, herkesin
özel hayatınızda isteği kıyafeti giyebileceğini söyleyen Kamer Genç,
ancak ülke yönetiminde olanların 80-85 yıllık Cumhuriyet geleneklerine
uymak zorunda olduklarını kaydetti.
Genç, ''Türkiye Cumhuriyeti kadınının kıyafeti, ne Abdullah Gül'ün
karısının ne de Tayyip Erdoğan'ın karısının kıyafetidir. Türkiye
Cumhuriyeti'ne yakışmıyor. Bu kürsüde yemin edenler buna uyacak'' diye
konuştu.
Tasarıda avukatlar için imtiyaz tanındığını savunan Bağımsız Tunceli
Milletvekili Genç, her meslek mensubunun kendi mesleği için ayrımcılık
istemesi halinde bunun sonunun gelmeyeceğini söyledi. ''Vicdanının rahat
olduğunu'' vurgulayan Genç, ''Siz iktidarın nimetlerinden
yararlanıyorsunuz. Ama ben de muhalefetin nimetlerinden yararlanıyorum.
Çok rahatlıkla, doğru bildiklerimi gelip burada söylüyorum. Avukata niye
imtiyaz olsun?'' dedi.
Tasarının görüşmeleri 13. bölüm üzerinde sürüyor.
TASARININ 14. BÖLÜMÜ KABUL EDİLDİ
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, zorunlu
müdafilikle ilgili olarak bakanlığının avukat ve barolara borcu
bulunmadığını söyledi.
TBMM Genel Kurulunda temel yasa olarak ele alınan Temel Ceza Kanunlarına
uyum amacıyla Çeşitli Yasalarda Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa
Tasarısı görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Şahin,
2007 itibarıyla, zorunlu müdafilikle ilgili bakanlığının baro ve
avukatlara borcu olmadığını bildirdi.
Zorunlu müdafilik için ayrılan ödenekten 1 milyon 250 bin YTL'nin ise
harcanmadığına işaret eden Bakan Şahin, 2008 yılı için ise herhangi bir
ödeme talebinin gelmediğini kaydetti.
Merkez Bankasının taşınmasına siyasi ve ideolojik olarak değil, ekonomik
açıdan yaklaşmak gerektiğini belirten Şahin, konunun bu açıdan
tartışılması gerektiğini vurguladı. ''Ekonominin gerekleri bu taşınmayı
gerekli kılıyor mu kılmıyor mu? Buna bakılmalı'' diyen Mehmet Ali Şahin,
konunun ilk kez gündeme gelmediğini, 1987-1993 yılları arasında Merkez
Bankası Başkanlığı yapan Rüştü Saraçoğlu'nun bu taşınmayı savunduğunu ve
o dönemde Levent'te bu amaçla 13 bin 500 metrekarelik arazi satın
alındığını kaydetti.
Konunun ilk kez Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasıyla gündeme
gelmediğini belirten Adalet Bakanı Şahin, ''(Mutlaka taşınmalıdır,
taşınması elzemdir) demek de yüzde 100 doğru değil, 'Asla taşınmamalı'
demek de tam doğru değil kanaatindeyim. Konu tartışılmalı ve bu
tartışma, ekonomik gerekçeler gözönünde bulundurularak yapılmalı. Bu
kişisel bir değerlendirmedir'' dedi.
-''ERKEKÇE CEVAP'' İÇİN ÖZÜR DİLEDİ-
CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok, Bakan Şahin'in bir
milletvekilinin Türkiye'deki avukat sayısı ile ilgili sorusunu
yanıtlarken kullandığı, ''Erkekçe cevap'' sözünden ne kastettiğini
sorarak, ''Erkekçe-kadınca cevap nasıl oluyor? Bu kadınları aşağılayan
bir tavır değil mi? Bu nedenle kadınlardan özür dileyecek misiniz?''
dedi.
Şahin, bu soruya karşılık, ''Bu laf biraz da alışkanlıkla ağzımdan
çıktı. Tabii hanımlarımız bunu aşağılamak olarak lütfen alınmasın. Biraz
bizim lisanımıza yerleşmiş ve gayrı ihtiyari kullanabiliyoruz. Eğer
burada bulunan hanım milletvekillerimiz alınmışsa, tabii ki onlardan
özür diliyorum. Bundan sonra bu tür tabirleri kullanmamaya gayret
edeceğim. Ama bazen hanımlar da kullanıyor'' yanıtını verdi.
-SERMAYE PİYASASI ARAÇLARINI DEĞERİNİ ETKİLEME-
Konuşmaların ardından tasarının 391 ile 420. maddelerini kapsayan 14.
bölümü kabul edildi.
Buna göre, afet bölgelerinde felakete uğrayanlara, bedelli veya bedelsiz
olarak verilen hayvanlarını, tohumluk, gübre, mücadele ilacı, alet
makine gibi canlı ve cansız üretim araçlarını veya tesislerini izinsiz
olarak 2 yıl içinde satan, devreden ya da başka maksatlarla
kullananlara, mahallin mülki amiri tarafından 200 YTL'den 5 bin YTL'ye
kadar idari para cezası verilecek.
Sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek, yalan, yanlış,
yanıltıcı, mesnetsiz bilgi veren, haber yayan ya da yorum yapanlar,
sermaye piyasasından izinsiz olarak faaliyette bulunanlar, sermaye
piyasası araçları, nakit ve diğer her türlü kıymeti, kendisinin veya
başkasının menfaatine satan, kullanan ve gizleyenler; 2 yıldan 5 yıla
kadar hapis cezasına çarptırılacak.
SPK görevlilerine istenen bilgileri vermeyen, eksik veya gerçeğe aykırı
belge verenler, defter ve belgeleri ibraz etmeyen, saklayan, yok
edenlerle defter ve kayıt tutmayanlara, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
cezasına verilecek.
Seçimler sırasında sandık kurul ve başkanlarına karşı işlenen suçlar,
kamu görevlilerine karşı işlenmiş gibi cezalandırılacak.
TASARININ 3 BÖLÜMÜ DAHA KABUL EDİLDİ
TBMM Genel Kurulu'nda, temel ceza kanunlarına
uyum amacıyla çok sayıda yasada değişiklik öngören tasarının bugün 3
bölümü daha kabul edildi.
Temel yasa olarak ele alınan tasarının 12. bölümünün 337. maddesinden
sonraki maddeleri ile 13. ve 14. bölümlerindeki maddelere göre, devlet
memuru olacaklarda; işlenen bir suçtan dolayı 1 yıl veya daha üzeri
mahkumiyet cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine
karşı suç işlememe şartı aranacak.
Memur olabilmek için ayrıca, anayasal düzene ve bu düzeninin işleyişine,
milli savunmaya, devletin sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet,
irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye
kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat
karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama ve
kaçakçılık suçlarından mahkum olunmaması gerekecek.
-SÖZLEŞMELİ AVUKAT-
Emeklilik ve istifa gibi sebeplerle görevinden ayrılan adli, idari ve
askeri yargı hakim ve savcıların son 5 yıl içinde hizmet verdikleri
mahkeme veya dairelerin yargı çevresinde görevden ayrılma tarihinden
itibaren 2 yıl süreyle avukatlık yapmaları yasaklanıyor. Yüksek yargı
üyeleri, Anayasa Mahkemesi hakim ve savcıları ile raportörlerinin son 5
yıl içinde münhasıran hizmet gördükleri mahkemeye veya dairelerde,
buralardan ayrılma tarihinden itibaren 2 yıl süreyle avukatlık yapmaları
yasaklanıyor.
Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı
düzenleyebilecek, bizzat davasını açabilecek ve takip edebilecek. Ancak,
Ticaret Kanununda öngörülen esas sermaye miktarının 5 katı veya daha
fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı 100 veya
daha fazla olan yapı kooperatifleri, sözleşmeli bir avukat bulundurmak
zorunda olacak.
Buna aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet Savcısı tarafından
sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için sanayi sektöründe
çalışan 16 yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan
asgari ücretin 2 aylık brüt tutarı kadar idari para cezası verilecek.
Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların
organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri
suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği
izin üzerine, suçun işlendiği yerin Cumhuriyet Savcısı tarafından
yapılacak. Avukat yazıhaneleri ve konutları, ancak mahkeme kararıyla ve
kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı denetiminde
ve baro temsilcisinin katılımıyla aranabilecek. Ağır ceza mahkemesinin
görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın
üzeri aranmayacak.
Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü
halinde soruşturma, bizzat Cumhuriyet Savcısı tarafından genel hükümlere
göre yapılacak.
Avukatlık yapma yetkisini taşımadıkları halde muvazaalı yoldan alacak
devralarak ve kanunların tanıdığı başka hakları kötüye kullanarak
avukatlara ait yetkileri kullananlar 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
cezasına çarptırılacak.
Usulüne göre çağrılıp da haklı bir nedenle gelmeyen veya kanuni bir
sebep olmaksızın tanıklık ya da yemin etmekten çekinen kimseler
hakkında, bundan doğan giderlere hükmedilecek; ayrıca, 15 güne kadar
disiplin cezası verilecek.
-SORUŞTURMALAR-
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası personeli hakkında, zimmet suçu ile
kanunla verilen görevlerin yerine getirilmesi sırasındaki eylemleri
dolayısıyla soruşturma ve kovuşturma yapılması Banka Meclisinin; atama
ve seçim suretiyle görev yapan diğer mensupları hakkında soruşturma ve
kovuşturma yapılması ise Başbakanın, Cumhuriyet başsavcılığına yazılı
başvuruda bulunmasına bağlı olacak.
Beyan veya tescildeki niteliğe uymayan veya ambalajdaki vasıf ve markası
değiştirilmiş, tahrif edilmiş, bozulmuş ve karıştırılmış yemleri
üretenlere 5 bin YTL'den 25 bin YTL'ye kadar idari para cezası verilecek.
Hayvan sağlığı için tehlikeli olan bu yemleri, özelliğini bilerek
üretenler, satanlar 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Afet bölgelerinde felakete uğrayanlara, bedelli veya bedelsiz olarak
verilen hayvanlarını, tohumluk, gübre, mücadele ilacı, alet makine gibi
canlı ve cansız üretim araçlarını veya tesislerini izinsiz olarak 2 yıl
içinde satan, devreden ya da başka maksatlarla kullananlara, mahallin
mülki amiri tarafından 200 YTL'den 5 bin YTL'ye kadar idari para cezası
verilecek.
-SERMAYE PİYASASI KANUNU-
Sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek, yalan, yanlış,
yanıltıcı, mesnetsiz bilgi veren, haber yayan ya da yorum yapanlar,
sermaye piyasasından izinsiz olarak faaliyette bulunanlar, sermaye
piyasası araçları, nakit ve diğer her türlü kıymeti, kendisinin veya
başkasının menfaatine satan, kullanan ve gizleyenler; 2 yıldan 5 yıla
kadar hapis cezasına çarptırılacak.
SPK görevlilerine istenen bilgileri vermeyen, eksik veya gerçeğe aykırı
belge verenler, defter ve belgeleri ibraz etmeyen, saklayan, yok
edenlerle defter ve kayıt tutmayanlara, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
cezasına verilecek.
TBMM Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar, tasarının 15. bölümü üzerinde
gruplar adına konuşmalar yapılırken, çalışma süresinin dolduğunu
belirterek, birleşimi yarın saat 14.00'de toplanmak üzere kapattı.
uyum amacıyla çok sayıda yasada değişiklik öngören tasarının 12. bölümü
kabul edildi.
Temel yasa olarak ele alınan tasarının 12. bölümü içinde yer alan 338.
maddeden başlayan görüşmelerde; bazı maddeler, ilgili kanunlarında
düzenlendiği için iktidar ve muhalefet parti temsilcilerinin verdiği
ortak önergelerle çıkarıldı.
Kabul edilen 12. bölüme göre, devlet memuru olacaklarda; işlenen bir
suçtan dolayı 1 yıl veya daha üzeri mahkumiyet cezasına ya da affa
uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suç işlememe şartı aranacak.
Memur olabilmek için ayrıca, anayasal düzene ve bu düzeninin işleyişine,
milli savunmaya, devletin sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet,
irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye
kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat
karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama ve
kaçakçılık suçlarından mahkum olunmaması gerekecek.
-SÖZLEŞMELİ AVUKAT-
Emeklilik ve istifa gibi sebeplerle görevinden ayrılan adli, idari ve
askeri yargı hakim ve savcıların son 5 yıl içinde hizmet verdikleri
mahkeme veya dairelerin yargı çevresinde görevden ayrılma tarihinden
itibaren 2 yıl süreyle avukatlık yapmaları yasaklanıyor. Yüksek yargı
üyeleri, Anayasa Mahkemesi hakim ve savcıları ile raportörlerinin son 5
yıl içinde münhasıran hizmet gördükleri mahkemeye veya dairelerde,
buralardan ayrılma tarihinden itibaren 2 yıl süreyle avukatlık yapmaları
yasaklanıyor.
Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı
düzenleyebilecek, bizzat davasını açabilecek ve takip edebilecek. Ancak,
Ticaret Kanununda öngörülen esas sermaye miktarının 5 katı veya daha
fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı 100 veya
daha fazla olan yapı kooperatifleri, sözleşmeli bir avukat bulundurmak
zorunda olacak.
Buna aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet Savcısı tarafından
sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için sanayi sektöründe
çalışan 16 yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan
asgari ücretin 2 aylık brüt tutarı kadar idari para cezası verilecek.
Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların
organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri
suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği
izin üzerine, suçun işlendiği yerin Cumhuriyet Savcısı tarafından
yapılacak. Avukat yazıhaneleri ve konutları, ancak mahkeme kararıyla ve
kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı denetiminde
ve baro temsilcisinin katılımıyla aranabilecek. Ağır ceza mahkemesinin
görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın
üzeri aranmayacak.
Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü
halinde soruşturma, bizzat Cumhuriyet Savcısı tarafından genel hükümlere
göre yapılacak.
-''AVUKATLARA İMTİYAZ TANINIYOR'' İDDİASI-
Tasarının maddelerinde değişiklik amacıyla sık sık önerge veren Bağımsız
Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in konuşmasına, AK Parti'li
milletvekilleri tepki gösterdi.
''Birileri çıkıyor, 'Ben bu laikliği kaldıracağım' diyor'' diyen Genç'e,
AK Parti sıralarından ''Kim diyor?'' diye laf atıldı. ''Genel Başkanınız
söylüyor'' diyen Genç, ''Başbakan 'ya laik olacaksınız ya da Müslüman
olacaksınız' diyor. 'Dini simge' diyorsa ben de çıkar bunları burada
söylerim'' dedi.
AK Parti'li milletvekillerinin tepkilerini sürdürmesi üzerine, herkesin
özel hayatınızda isteği kıyafeti giyebileceğini söyleyen Kamer Genç,
ancak ülke yönetiminde olanların 80-85 yıllık Cumhuriyet geleneklerine
uymak zorunda olduklarını kaydetti.
Genç, ''Türkiye Cumhuriyeti kadınının kıyafeti, ne Abdullah Gül'ün
karısının ne de Tayyip Erdoğan'ın karısının kıyafetidir. Türkiye
Cumhuriyeti'ne yakışmıyor. Bu kürsüde yemin edenler buna uyacak'' diye
konuştu.
Tasarıda avukatlar için imtiyaz tanındığını savunan Bağımsız Tunceli
Milletvekili Genç, her meslek mensubunun kendi mesleği için ayrımcılık
istemesi halinde bunun sonunun gelmeyeceğini söyledi. ''Vicdanının rahat
olduğunu'' vurgulayan Genç, ''Siz iktidarın nimetlerinden
yararlanıyorsunuz. Ama ben de muhalefetin nimetlerinden yararlanıyorum.
Çok rahatlıkla, doğru bildiklerimi gelip burada söylüyorum. Avukata niye
imtiyaz olsun?'' dedi.
Tasarının görüşmeleri 13. bölüm üzerinde sürüyor.
TASARININ 14. BÖLÜMÜ KABUL EDİLDİ
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, zorunlu
müdafilikle ilgili olarak bakanlığının avukat ve barolara borcu
bulunmadığını söyledi.
TBMM Genel Kurulunda temel yasa olarak ele alınan Temel Ceza Kanunlarına
uyum amacıyla Çeşitli Yasalarda Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa
Tasarısı görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Şahin,
2007 itibarıyla, zorunlu müdafilikle ilgili bakanlığının baro ve
avukatlara borcu olmadığını bildirdi.
Zorunlu müdafilik için ayrılan ödenekten 1 milyon 250 bin YTL'nin ise
harcanmadığına işaret eden Bakan Şahin, 2008 yılı için ise herhangi bir
ödeme talebinin gelmediğini kaydetti.
Merkez Bankasının taşınmasına siyasi ve ideolojik olarak değil, ekonomik
açıdan yaklaşmak gerektiğini belirten Şahin, konunun bu açıdan
tartışılması gerektiğini vurguladı. ''Ekonominin gerekleri bu taşınmayı
gerekli kılıyor mu kılmıyor mu? Buna bakılmalı'' diyen Mehmet Ali Şahin,
konunun ilk kez gündeme gelmediğini, 1987-1993 yılları arasında Merkez
Bankası Başkanlığı yapan Rüştü Saraçoğlu'nun bu taşınmayı savunduğunu ve
o dönemde Levent'te bu amaçla 13 bin 500 metrekarelik arazi satın
alındığını kaydetti.
Konunun ilk kez Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasıyla gündeme
gelmediğini belirten Adalet Bakanı Şahin, ''(Mutlaka taşınmalıdır,
taşınması elzemdir) demek de yüzde 100 doğru değil, 'Asla taşınmamalı'
demek de tam doğru değil kanaatindeyim. Konu tartışılmalı ve bu
tartışma, ekonomik gerekçeler gözönünde bulundurularak yapılmalı. Bu
kişisel bir değerlendirmedir'' dedi.
-''ERKEKÇE CEVAP'' İÇİN ÖZÜR DİLEDİ-
CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok, Bakan Şahin'in bir
milletvekilinin Türkiye'deki avukat sayısı ile ilgili sorusunu
yanıtlarken kullandığı, ''Erkekçe cevap'' sözünden ne kastettiğini
sorarak, ''Erkekçe-kadınca cevap nasıl oluyor? Bu kadınları aşağılayan
bir tavır değil mi? Bu nedenle kadınlardan özür dileyecek misiniz?''
dedi.
Şahin, bu soruya karşılık, ''Bu laf biraz da alışkanlıkla ağzımdan
çıktı. Tabii hanımlarımız bunu aşağılamak olarak lütfen alınmasın. Biraz
bizim lisanımıza yerleşmiş ve gayrı ihtiyari kullanabiliyoruz. Eğer
burada bulunan hanım milletvekillerimiz alınmışsa, tabii ki onlardan
özür diliyorum. Bundan sonra bu tür tabirleri kullanmamaya gayret
edeceğim. Ama bazen hanımlar da kullanıyor'' yanıtını verdi.
-SERMAYE PİYASASI ARAÇLARINI DEĞERİNİ ETKİLEME-
Konuşmaların ardından tasarının 391 ile 420. maddelerini kapsayan 14.
bölümü kabul edildi.
Buna göre, afet bölgelerinde felakete uğrayanlara, bedelli veya bedelsiz
olarak verilen hayvanlarını, tohumluk, gübre, mücadele ilacı, alet
makine gibi canlı ve cansız üretim araçlarını veya tesislerini izinsiz
olarak 2 yıl içinde satan, devreden ya da başka maksatlarla
kullananlara, mahallin mülki amiri tarafından 200 YTL'den 5 bin YTL'ye
kadar idari para cezası verilecek.
Sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek, yalan, yanlış,
yanıltıcı, mesnetsiz bilgi veren, haber yayan ya da yorum yapanlar,
sermaye piyasasından izinsiz olarak faaliyette bulunanlar, sermaye
piyasası araçları, nakit ve diğer her türlü kıymeti, kendisinin veya
başkasının menfaatine satan, kullanan ve gizleyenler; 2 yıldan 5 yıla
kadar hapis cezasına çarptırılacak.
SPK görevlilerine istenen bilgileri vermeyen, eksik veya gerçeğe aykırı
belge verenler, defter ve belgeleri ibraz etmeyen, saklayan, yok
edenlerle defter ve kayıt tutmayanlara, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
cezasına verilecek.
Seçimler sırasında sandık kurul ve başkanlarına karşı işlenen suçlar,
kamu görevlilerine karşı işlenmiş gibi cezalandırılacak.
TASARININ 3 BÖLÜMÜ DAHA KABUL EDİLDİ
TBMM Genel Kurulu'nda, temel ceza kanunlarına
uyum amacıyla çok sayıda yasada değişiklik öngören tasarının bugün 3
bölümü daha kabul edildi.
Temel yasa olarak ele alınan tasarının 12. bölümünün 337. maddesinden
sonraki maddeleri ile 13. ve 14. bölümlerindeki maddelere göre, devlet
memuru olacaklarda; işlenen bir suçtan dolayı 1 yıl veya daha üzeri
mahkumiyet cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine
karşı suç işlememe şartı aranacak.
Memur olabilmek için ayrıca, anayasal düzene ve bu düzeninin işleyişine,
milli savunmaya, devletin sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet,
irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye
kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat
karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama ve
kaçakçılık suçlarından mahkum olunmaması gerekecek.
-SÖZLEŞMELİ AVUKAT-
Emeklilik ve istifa gibi sebeplerle görevinden ayrılan adli, idari ve
askeri yargı hakim ve savcıların son 5 yıl içinde hizmet verdikleri
mahkeme veya dairelerin yargı çevresinde görevden ayrılma tarihinden
itibaren 2 yıl süreyle avukatlık yapmaları yasaklanıyor. Yüksek yargı
üyeleri, Anayasa Mahkemesi hakim ve savcıları ile raportörlerinin son 5
yıl içinde münhasıran hizmet gördükleri mahkemeye veya dairelerde,
buralardan ayrılma tarihinden itibaren 2 yıl süreyle avukatlık yapmaları
yasaklanıyor.
Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı
düzenleyebilecek, bizzat davasını açabilecek ve takip edebilecek. Ancak,
Ticaret Kanununda öngörülen esas sermaye miktarının 5 katı veya daha
fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı 100 veya
daha fazla olan yapı kooperatifleri, sözleşmeli bir avukat bulundurmak
zorunda olacak.
Buna aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet Savcısı tarafından
sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için sanayi sektöründe
çalışan 16 yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan
asgari ücretin 2 aylık brüt tutarı kadar idari para cezası verilecek.
Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların
organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri
suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği
izin üzerine, suçun işlendiği yerin Cumhuriyet Savcısı tarafından
yapılacak. Avukat yazıhaneleri ve konutları, ancak mahkeme kararıyla ve
kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı denetiminde
ve baro temsilcisinin katılımıyla aranabilecek. Ağır ceza mahkemesinin
görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın
üzeri aranmayacak.
Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü
halinde soruşturma, bizzat Cumhuriyet Savcısı tarafından genel hükümlere
göre yapılacak.
Avukatlık yapma yetkisini taşımadıkları halde muvazaalı yoldan alacak
devralarak ve kanunların tanıdığı başka hakları kötüye kullanarak
avukatlara ait yetkileri kullananlar 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
cezasına çarptırılacak.
Usulüne göre çağrılıp da haklı bir nedenle gelmeyen veya kanuni bir
sebep olmaksızın tanıklık ya da yemin etmekten çekinen kimseler
hakkında, bundan doğan giderlere hükmedilecek; ayrıca, 15 güne kadar
disiplin cezası verilecek.
-SORUŞTURMALAR-
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası personeli hakkında, zimmet suçu ile
kanunla verilen görevlerin yerine getirilmesi sırasındaki eylemleri
dolayısıyla soruşturma ve kovuşturma yapılması Banka Meclisinin; atama
ve seçim suretiyle görev yapan diğer mensupları hakkında soruşturma ve
kovuşturma yapılması ise Başbakanın, Cumhuriyet başsavcılığına yazılı
başvuruda bulunmasına bağlı olacak.
Beyan veya tescildeki niteliğe uymayan veya ambalajdaki vasıf ve markası
değiştirilmiş, tahrif edilmiş, bozulmuş ve karıştırılmış yemleri
üretenlere 5 bin YTL'den 25 bin YTL'ye kadar idari para cezası verilecek.
Hayvan sağlığı için tehlikeli olan bu yemleri, özelliğini bilerek
üretenler, satanlar 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Afet bölgelerinde felakete uğrayanlara, bedelli veya bedelsiz olarak
verilen hayvanlarını, tohumluk, gübre, mücadele ilacı, alet makine gibi
canlı ve cansız üretim araçlarını veya tesislerini izinsiz olarak 2 yıl
içinde satan, devreden ya da başka maksatlarla kullananlara, mahallin
mülki amiri tarafından 200 YTL'den 5 bin YTL'ye kadar idari para cezası
verilecek.
-SERMAYE PİYASASI KANUNU-
Sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek, yalan, yanlış,
yanıltıcı, mesnetsiz bilgi veren, haber yayan ya da yorum yapanlar,
sermaye piyasasından izinsiz olarak faaliyette bulunanlar, sermaye
piyasası araçları, nakit ve diğer her türlü kıymeti, kendisinin veya
başkasının menfaatine satan, kullanan ve gizleyenler; 2 yıldan 5 yıla
kadar hapis cezasına çarptırılacak.
SPK görevlilerine istenen bilgileri vermeyen, eksik veya gerçeğe aykırı
belge verenler, defter ve belgeleri ibraz etmeyen, saklayan, yok
edenlerle defter ve kayıt tutmayanlara, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
cezasına verilecek.
TBMM Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar, tasarının 15. bölümü üzerinde
gruplar adına konuşmalar yapılırken, çalışma süresinin dolduğunu
belirterek, birleşimi yarın saat 14.00'de toplanmak üzere kapattı.
