2007-03-08 - 14:19
CHP HEYETİNİN DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DAKİ İNCELEMELERİ
CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, ABD'nin, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde nüfuz artırma çabası içinde olduğunu tespit ettiklerini söyledi.
Oyan, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde incelemelerde bulunan
milletvekilleriyle Parlamentoda basın toplantısı düzenleyerek, partisinin,
bölgenin kalkınmasına yönelik politikaları konusunda açıklamalarda bulundu.
İncelemelerde bulundukları 10 il ve 10 ilçede ''zengin temaslarda''
bulunduklarını ifade eden Oyan, sorunları yerinde görme ve CHP'nin ekonomik,
sosyal ve bölgesel kalkınma politikalarını anlatma fırsatı açısından iyi bir gezi
olduğunu kaydetti.
Oyan, 1990'lı yıllardaki çatışma ortamının bölgeye çok zarar verdiğini,
terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanmasından sonra fırsatların iyi
değerlendirilemediğini ve IMF politikaları dolayısıyla bölgeye öncelik
verilmediğini öne sürdü.

-10 MİLYAR YTL'LİK KAYNAK-

CHP'li Oyan, bölgenin sosyo-ekonomik kalkınması için milli gelirin yüzde
2'si veya bütçenin yüzde 5'i oranında, bugünkü bütçe boyutlarıyla 10 milyar
YTL'lik bir kaynağın en az 10 yıllık bir süre boyunca aktarılması gerektiğini
ifade ederek, bu kaynağın altyapı, özel sektör ve kamu yatırımlarında kullanarak,
bölgenin dinamizm kazanması gerektiğini söyledi.

-''TÜRKİYE, ZAMAN YİTİRMEMELİ''-

ABD'nin Kuzey Irak bölgesine yaptığı yardımların yarattığı cazibenin, bölge
halkının geri kalmışlık üzerindeki eleştirilerini daha artırdığını ifade eden
Oyan, ''Türkiye, daha fazla zaman yitirmemelidir. Türkiye'nin bir bölgesel
politikası olmak zorundadır'' dedi.
Oyan, bölgede insan hakları, hukuk devleti normlarının yaşatılması açısından
çabalara ihtiyaç olduğunu, özel istihdam politikalarının hayata geçirilmesi ve
kırsal göçün kontrol altına alınması gerektiğini belirterek, Türkiye'nin, borç
ödeme programlarına takılı kalmaktan kurtularak, tarımsal-bölgesel yardımların
öne çıkarılmasına destek olan bir yeni sürece girmek durumunda olduğunu söyledi.

-ABD'NİN NÜFUZ ARTIRMA ÇABASI-

ABD'nin bölgedeki etkisine dikkati çeken Oyan, şunları kaydetti:
''ABD'nin bölgede bir takım kanallardan, resmi-gayrıresmi kanallardan, açık
veya örtülü olarak bir nüfuz artırma çabası içinde olduğunu tespit ettik. Bu tür
gözlemleri yaptık. Bu tür tanıklıklara ulaştık. Dolayısıyla bunun ne kadar
kritik, kaygı verici olduğunu belirtmek isterim.
Hala 1 Mart Tezkeresi 'Geçmeliydi mi geçmemeliydi mi?' tartışmalarının,
bugünkü Türkiye koşullarında ne kadar zaman dışı ve bölge sorunlarını anlamaktan
uzak kaldığının; iç güvenlik meselesinin dışında bir dış güvenlik meselesinin,
Ortadoğu bölgesinde nasıl yükseldiğini görmezlik olacağının; 65 bin ABD askerinin
bölgede yerleşmesi durumunda, bunun bölge açısından çok daha kaygı verici bir
takım gelişmelerin tetikleyicisi olacağının daha iyi anlaşıldığını söylemek
isterim.''

-BARO SEÇİMLERİNE MÜDAHALE-

Oğuz Oyan, ABD'nin bölgede nüfuz artırma çabalarının neler olduğunun
sorulması üzerine, ''Bir takım demokratik kitle örgütleri, sivil toplum
kuruluşları, hatta baro seçimlerine, dolaylı biçimlerde de olsa müdahale edecek
boyutlara vardığını gördük'' dedi. Oyan, ABD'nin bölge politikalarına eleştirel
görüş sergileyenlerin, demokratik kitle örgütlerinde önemli noktalarda olmasının,
ABD açısından rahatsızlık verici bir konu olduğunu gözlemlediklerini söyledi.
ABD'nin çabalarına bir baro seçimini örnek gösteren Oyan,''Baro seçimlerine
müdahale mi edildi? sorusu üzerine, doğrudan olmasa da bölgede bir ilde yapılan
baro seçimlerine dolaylı müdahale edildiğini söyledi.
Hangi il olduğunu açıklamayan Oyan, ''ABD'nin istediği oldu mu?'' sorusuna
da ''Öyle gözüküyor'' dedi.
Başka bir soru üzerine de AK Parti'nin din etkenini kullanarak bölgede
siyaset yaptığını ifade eden Oyan, terör örgütü Hizbullah'ın da bölgede
yükselişinin söz konusu olduğunu söyledi.

-MEHMET AĞAR'IN SÖZLERİ-

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın, ''düz ovada siyaset yapılması''na yönelik
açılımının bölgede benimsenip benimsenmediğine ilişkin soru üzerine de Oyan,
Güneydoğu halkının daha politize olduğunu ifade ederek, ''Bu mesajlar
doğrultusunda tercih değiştirdikleri yönünde bir izlenim almadık'' dedi.
Oyan, dün şapkalı kadınların TBMM Genel Kurulu dinleyici locasına
alınmamasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de ''Eğer Mecliste bir
kural varsa, bu herkes için geçerli olmalıdır. 'Başörtülü girilmez' diye bir
kural getirilmişse, hiç kimsenin girmemesi gerekir. Çifte standart politikası AKP
zihniyetine uygun düşüyor ama Türkiye Cumhuriyetinin kurallarına uygun düşmüyor''
diye konuştu.