2007-09-04 - 14:15
CHP'Lİ KILIÇDAROĞLU: "BAŞBAKAN BİZİ DUYMAYI SEVMİYOR"
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, TBMM'de bir basın toplantısı düzenlediler.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'nin dünkü görüşmeleri sırasında, Gazete haberlerinin, Parlamentoda milletvekillerine dayanak oluşturmayacağı yönünde bir Hükümet kanaatinin açığa çıktığını söyleyerek, bunun, Türk medyası açısından ibret verici bir manzara olduğunu sözlerine ekledi.

TBMM kürsüsünde Sayın Başbakan tarafından dile getirilmesi Türk demokrasi tarihi açısından bir şansızlıktır'' diyen Kılıçdaroğlu, medya patronlarının kamu ihalelerine girmemesi, ulusal medya kuruluşlarında sendika üyesi olması zorunluğu getirilmesi konularında yaptığı önerileri de hatırlattı. ''Sayın Başbakan, bu konularda sessizliğini ısrarla sürdürmüştür'' diyen Kılıçdaroğlu Başbakan ve kurmayları bizim sorduğumuz sorulara değil de kendilerinin bekledikleri sorulara, yine kendi beklentilerine uygun yanıtlar verdiler. Siyasetin düzey kaybetmesinin, halka güven vermemesinin temel nedeni budur' dedi.'

CHP'Lİ ATEŞ: "ÖZGÜR BASIN YOKEDİLİYOR, YERİNE BİAT BASINI GETİRİLİYOR"

CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş de, basın, iktidar ve ticaret üçgeninin, Türkiye'nin demokrasini de kuşattığını söyleyerek; "Özgür basın yok ediliyor, yerine biat basını getiriliyor" dedi. Ateş, konu ile ilgili Genel Görüşme açılmasını istediklerini belirterek, kendisi 21 CHP'li vekilin imzasıyla TBMM Başkanlığına sundukları önerge metnini basın mensuplarına dağıttı. Önergede, iktidar uygulamalarına yeteri kadar yer vermediği düşünülen gazete yönetimlerine görevden el çektirildiği, Başbakan'ın beğenmediği köşe yazarlarının işsiz kaldığı savunularak, İktidar-Basın ilişkilerinin İçtüzük ışığında masaya yatırılması teklif ediliyor.

ATEŞ: "BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ANAYASA'DA GÜVENCE ALTINA ALINMIŞTIR"

Demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından birinin de basın özgürlüğü olduğunu ifade eden Yılmaz Ateş, faili meçhullerin altında "ya sev ya terk et" yaklaşımının bulunduğunu belirterek Başbakan'ın basına ilişkin tavrını eleştirdi.

Danıştaya yapılan saldırıyı hatırlatan CHP'li Ateş, gazeteci Bekir Coşkun'u kastederek, "yarın ona da benzer bir saldırı olursa, bunun sorumlusu kim olacak?'' diye sordu.

"BAŞBAKANLIK SÖZCÜSÜ, YÜKSEK SANSÜR KURULU'NA DÖNÜŞMÜŞTÜR"

Ateş, Başbakanın oluşturduğu Başbakanlık sözcülüğünün, yetkilerini de sordu.
"Dikkatle baktığımız zaman, başbakanlık sözcüsünün, sanki başbakanlık yüksek sansür kuruluna dönüştüğünü görüyoruz" diyen Ateş, "Başbakanlık sözcüsü, hangi hakla, hangi yetkiyle gazetelerin manşetini değiştirebilmektedir? Attığı bir manşetten dolayı bir başarılı genel yayın müdürünün işine son verilmesi yetkisi, başkanlık sözcüsüne, TMSF Başkanına verilebilir mi?" diye sordu. Ateş; "Özgür basın yok ediliyor, onun yerine biat basını getiriliyor" ifadesini kullandı.

Sözlerini: "Türkiye bu soruna çözüm bulmak zorundadır. Yargıyı denetime almak isteyen iktidarlar özgür basını biat basınına çeviren iktidarlar kendi sonunu hazırlar. Demokrasiler bunu kaldıramaz" şeklinde sürdüren Ateş, bunlara sessiz kalan çevreleri ise "kasaba yaranmaya çalışan kurbanlık koyunlar" benzetmesiyle eleştirdi.

KILIÇDAROĞLU: "SAYIN BAŞBAKAN BİZİ DUYMAYI SEVMİYOR"
Toplantının sonunda, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'na, Hükümet Programı üzerinde yaptığı konuşmanın ekonomi ağırlıklı olmasının nedeni soruldu. Kılıçdaroğlu; "CHP sadece ekonomiye değil, hayatın bütün gerçeklerine ağırlık veren bir politika izleyecektir. İşsizlik, istihdam, sosyal adalet, eğitim, sağlık gibi her konuda çalışıyoruz. Dünkü görüşmelerde de yargı ve medya konusunda ağırılıklı öneriler getirdik, ancak sayın Başbakan biz konuşurken bizi duymayı sevmiyor" yanıtını verdi.

BAYKAL DAHA MI AZ GÖRÜNECEK?
Kılıçdaroğlu, yine bir başka gazetecinin "Dünkü konuşmayı niye Sayın Baykal yapmadı? Bundan sonra ekranda daha mı az görünecek, yoksa bu bir küsme mi?" Kılıçdaroğlu bu soru üzerine: "Ben zaten CHP adına Sayın Baykal'ın temsilcisiyim, Grup Başkanvekiliyim. CHP Grubu, Hükümet Programı üzerinde en detaylı eleştirileri, incelemeleri ortaya koyan gruptur. Dün sorular ve tespitlerle bunu yaptık. Eğer dün Başbakan'a sorduğumuz soruların yanıtlarını alabilseydik, Hükümet Programının ne kadar tutarsız olduğunu halkımız da görecekti" dedi.