2006-04-19 - 17:00
Mumcu, müzik meslek birlikleri yöneticileri ile izinsiz halka arz yoluyla para toplayan holdinglerce mağdur edilen, yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarını TBMM'de ayrı ayrı kabul etti.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu,
sanatçıların fikri mülkiyet haklarının, hırsızlık pazarlarında
alınıp satılmasına seyirci kalan bir milletin, sokakta kapkaça
uğramasından, evine hırsız girmesinden şikayet etmeye hakkı olmadığını
söyledi.
Mumcu, Müzik Eserleri Sahipleri Grubu Başkanı Garo Mafyan, Türkiye
Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği Başkanı Ali Rıza Binboğa, Müzik
Yapımcıları Birliği Başkanı Bülent Forta ve Müzik Yorumcuları Meslek
Birliği Başkanı Ali Kocatepe ile söz yazarı Zeynep Talu'yu TBMM'de
kabul etti.
Binboğa, fikri mülkiyet haklarıyla ilgili yasalarla, telif
haklarını alma ve korsanla mücadelede önemli mesafeler kat ettiklerini
ancak temel ceza kanunlarına uyum amacıyla çeşitli kanunlarda
değişiklik öngören tasarıyla, kazanılmış birçok hakkın ellerinden
alındığını, meslek birliklerinin devre dışı bırakıldığını söyledi.
Kazanılmış haklarını kaybetmek istemediklerini belirten Binboğa,
tasarıyla ilgili Adalet Komisyonu'nda oluşturulan alt komisyona
endişelerini ilettiklerini belirtti. Binboğa, ''Yasamızın eski
şekliyle devam etmesi için çabalıyoruz'' dedi.
-''TELEVOLELERDE ARZI ENDAM EDEREK...''-
Mumcu da bu tasarının yasalaşacağını sanmadığını, uluslararası
sözleşmelere uygun olmadığını dile getirdi.
Fikri mülkiyet sahibi kişilerin haklarının gasp edildiğini,
çalındığını, hırsızlık pazarlarının kurulduğunu belirten Mumcu, şöyle
konuştu:
''Toplumsal hayatımızın en önemli damarlarından biri kurutulurken,
kültür insanlarının, üretimlerinin karşılığı olan haklarını
alabilmeleri imkansızlaştırılıp, hakları hırsızlık pazarlarında konu
edilirken, olağanüstü bir suskunluk ve seyretme hali hakim. Bir
toplumun, ülkenin, bu kadar hırsızlığa övgü durumuna gelebilmesini
anlamak mümkün değil. Sanatçıların fikri mülkiyet haklarının açık
hırsızlık pazarlarında alınıp satılmasına seyirci kalan bir milletin,
evine hırsız girmesinden şikayet etmeye, sokakta kapkaça uğramasından,
gasp edilmesinden şikayet etmeye hakkı yoktur. Çünkü o başkalarının
haklarının gasp edilmesine sessiz kalarak, hırsızlığı
meşrulaştırmıştır.
Sanatçının ellerinden, ömründen beslenerek popüler hale gelen
sözüm ona sanatçılara da bir sözüm var: Televolelerde arzı endam
ederek, şöhretin sefasını sürüyorsunuz ama sizi toplum nezdinde
değerli kılan şey, bu fikri mülkiyet, yaratım sürecidir. Bu insanların
hak ve hukukları konusunda daha duyarlı olmanız, sesinizi yükseltmeniz
gerekmektedir.''
-''HIRSIZLA ÖZDEŞ BİR POZİSYON''-
Korsanla mücadele çerçevesinde CD ve kaset fiyatlarını indirmeyi
düşünüp düşünmekleri sorusuna Ali Rıza Binboğa, ''Maliyeti nereye
kadar düşürerek, korsanla mücadele edebilirsiniz'' diye karşılık
verdi.
Korsanın hiçbir maliyetinin olmadığını, fiyatı düşürseler bile,
korsanın bu fiyatın da altına ineceğini kaydeden Binboğa, fiyatın,
korsanı almak için bir bahane olmamasını istedi. Binboğa, ''Siz bir
hırsızın malını almakla, hırsızla özdeş bir pozisyonu yaşıyorsunuz
demektir'' dedi.
Binboğa, ''Vatandaşlarımız korsan ürünleri almakla, bindikleri
dalı kesiyorlar. Ülkelerinin eser üretemeyecek pozisyona gelmesine bir
nevi çanak tutuyorlar. 10 tane illegal ürün alacaklarına, 2 tane legal
ürün olarak, ülkelerinin kültürüne katkıda bulunsunlar'' çağrısında
bulundu.
Mumcu da konuyu, hırsıza ''niye çalıyorsun?'' diye sormak yerine,
ev sahibine ''kapına kilit vurdun ama neden önüne de duvar çekmedin?''
şeklinde sormaya benzeterek, hırsıza kilit dayanmayacağını ifade etti.
MUMCU, HOLDİNG MAĞDURLARINI KABUL ETTİ
Mumcu, bugün ayrıca, izinsiz halka arz yoluyla para toplayan holdinglerce mağdur
edilen, yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarını da kabul etti.
Avrupa Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Muhammet Demirci,
hükümeti sorunlarına duyarsız kalmakla suçladı.
Kabulde konuşan Erkan Mumcu, yurtdışında yaşayan Türk
vatandaşlarının, dini inançları sömürülerek mağdur olmalarını, ''büyük
bir trajedi'' olarak niteledi ve hükümetin sorunu görmezden geldiğini
savundu.
''Hükümetin, bu konuda seyirci kalmasının, sessiz kalmasının
sebebi bellidir. Çünkü bu suçun ortağıdırlar'' diyen Mumcu, idarenin,
etkili şekilde düzenleme yapmadığı alanlardan doğan mağduriyetleri
karşılamaya mecbur olduğunu ileri sürdü.
Para toplanan şirketlere, ''İslami holding'' diyemeyeceğini,
bunların ''İslam adı altında düzenbazlık, dolandırıcılık yapanlar''
olduğunu ifade eden Mumcu, İslam dininin en temel kaidesinin kul hakkı
yememek olduğunu söyledi.
Mumcu, bugün dindarların da siyaset yapmaya hakkı bulunduğunu
söyleyen siyasetçilerin, dindarlığı sömürülerek hayatları alt üst
edilmiş insanların hak ve hukuklarını korumada gösterdikleri
duyarsızlığın utanç verici olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
'
'Dindarların siyasete katılma imkanlarının olmadığını kim
söylüyor. Söylenen şey, dini siyasete alet etmeyin, ticarete alet
etmeyin, dini sömürmeyin. 'Faiz haramdır' ilkesine inandıkları için
inançları, hayatları sömürülen bu insanlar, sizden anlayış bekliyor.
Siyasette, ticarette din sömürüsüne; din duygularını sömürmeye son
vermek lazım. Bunun yolu, bu sömürüyü yapanları cezalandırmaktan
geçer.''
-''EN İYİ TAYYİP ERDOĞAN BİLİYOR''-
Devletin, vatandaşlarının hak ve hukukunu koruması gerektiğini
ifade eden Mumcu, ''Bu soygunu yapanlardan hesap sorulsun. Bu soygunu
yapanların kaçırdıklarını trilyonlar, katrilyonlar neredeyse bulunup
çıkarılsın'' dedi.
Mumcu, şöyle devam etti:
''Bunların soydukları, kaçırdıkları trilyonların nerede saklı
olduğun en iyi bilecek adam ben değilim, Tayyip Erdoğan... Gelsin,
ahlaki, hukuki, siyasi sorumluluğunu yerine getirsin. Milletle beraber
bunun hesabını soracağız. Onlar, ABD'ye gidip, 'Bizi delikten aşağı
süpürmeyin' diye ne kadar yalvarırsa yalvarsınlar, biz milletimizle
beraber onları o delikten aşağı süpüreceğiz.''
sanatçıların fikri mülkiyet haklarının, hırsızlık pazarlarında
alınıp satılmasına seyirci kalan bir milletin, sokakta kapkaça
uğramasından, evine hırsız girmesinden şikayet etmeye hakkı olmadığını
söyledi.
Mumcu, Müzik Eserleri Sahipleri Grubu Başkanı Garo Mafyan, Türkiye
Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği Başkanı Ali Rıza Binboğa, Müzik
Yapımcıları Birliği Başkanı Bülent Forta ve Müzik Yorumcuları Meslek
Birliği Başkanı Ali Kocatepe ile söz yazarı Zeynep Talu'yu TBMM'de
kabul etti.
Binboğa, fikri mülkiyet haklarıyla ilgili yasalarla, telif
haklarını alma ve korsanla mücadelede önemli mesafeler kat ettiklerini
ancak temel ceza kanunlarına uyum amacıyla çeşitli kanunlarda
değişiklik öngören tasarıyla, kazanılmış birçok hakkın ellerinden
alındığını, meslek birliklerinin devre dışı bırakıldığını söyledi.
Kazanılmış haklarını kaybetmek istemediklerini belirten Binboğa,
tasarıyla ilgili Adalet Komisyonu'nda oluşturulan alt komisyona
endişelerini ilettiklerini belirtti. Binboğa, ''Yasamızın eski
şekliyle devam etmesi için çabalıyoruz'' dedi.
-''TELEVOLELERDE ARZI ENDAM EDEREK...''-
Mumcu da bu tasarının yasalaşacağını sanmadığını, uluslararası
sözleşmelere uygun olmadığını dile getirdi.
Fikri mülkiyet sahibi kişilerin haklarının gasp edildiğini,
çalındığını, hırsızlık pazarlarının kurulduğunu belirten Mumcu, şöyle
konuştu:
''Toplumsal hayatımızın en önemli damarlarından biri kurutulurken,
kültür insanlarının, üretimlerinin karşılığı olan haklarını
alabilmeleri imkansızlaştırılıp, hakları hırsızlık pazarlarında konu
edilirken, olağanüstü bir suskunluk ve seyretme hali hakim. Bir
toplumun, ülkenin, bu kadar hırsızlığa övgü durumuna gelebilmesini
anlamak mümkün değil. Sanatçıların fikri mülkiyet haklarının açık
hırsızlık pazarlarında alınıp satılmasına seyirci kalan bir milletin,
evine hırsız girmesinden şikayet etmeye, sokakta kapkaça uğramasından,
gasp edilmesinden şikayet etmeye hakkı yoktur. Çünkü o başkalarının
haklarının gasp edilmesine sessiz kalarak, hırsızlığı
meşrulaştırmıştır.
Sanatçının ellerinden, ömründen beslenerek popüler hale gelen
sözüm ona sanatçılara da bir sözüm var: Televolelerde arzı endam
ederek, şöhretin sefasını sürüyorsunuz ama sizi toplum nezdinde
değerli kılan şey, bu fikri mülkiyet, yaratım sürecidir. Bu insanların
hak ve hukukları konusunda daha duyarlı olmanız, sesinizi yükseltmeniz
gerekmektedir.''
-''HIRSIZLA ÖZDEŞ BİR POZİSYON''-
Korsanla mücadele çerçevesinde CD ve kaset fiyatlarını indirmeyi
düşünüp düşünmekleri sorusuna Ali Rıza Binboğa, ''Maliyeti nereye
kadar düşürerek, korsanla mücadele edebilirsiniz'' diye karşılık
verdi.
Korsanın hiçbir maliyetinin olmadığını, fiyatı düşürseler bile,
korsanın bu fiyatın da altına ineceğini kaydeden Binboğa, fiyatın,
korsanı almak için bir bahane olmamasını istedi. Binboğa, ''Siz bir
hırsızın malını almakla, hırsızla özdeş bir pozisyonu yaşıyorsunuz
demektir'' dedi.
Binboğa, ''Vatandaşlarımız korsan ürünleri almakla, bindikleri
dalı kesiyorlar. Ülkelerinin eser üretemeyecek pozisyona gelmesine bir
nevi çanak tutuyorlar. 10 tane illegal ürün alacaklarına, 2 tane legal
ürün olarak, ülkelerinin kültürüne katkıda bulunsunlar'' çağrısında
bulundu.
Mumcu da konuyu, hırsıza ''niye çalıyorsun?'' diye sormak yerine,
ev sahibine ''kapına kilit vurdun ama neden önüne de duvar çekmedin?''
şeklinde sormaya benzeterek, hırsıza kilit dayanmayacağını ifade etti.
MUMCU, HOLDİNG MAĞDURLARINI KABUL ETTİ
Mumcu, bugün ayrıca, izinsiz halka arz yoluyla para toplayan holdinglerce mağdur
edilen, yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarını da kabul etti.
Avrupa Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Muhammet Demirci,
hükümeti sorunlarına duyarsız kalmakla suçladı.
Kabulde konuşan Erkan Mumcu, yurtdışında yaşayan Türk
vatandaşlarının, dini inançları sömürülerek mağdur olmalarını, ''büyük
bir trajedi'' olarak niteledi ve hükümetin sorunu görmezden geldiğini
savundu.
''Hükümetin, bu konuda seyirci kalmasının, sessiz kalmasının
sebebi bellidir. Çünkü bu suçun ortağıdırlar'' diyen Mumcu, idarenin,
etkili şekilde düzenleme yapmadığı alanlardan doğan mağduriyetleri
karşılamaya mecbur olduğunu ileri sürdü.
Para toplanan şirketlere, ''İslami holding'' diyemeyeceğini,
bunların ''İslam adı altında düzenbazlık, dolandırıcılık yapanlar''
olduğunu ifade eden Mumcu, İslam dininin en temel kaidesinin kul hakkı
yememek olduğunu söyledi.
Mumcu, bugün dindarların da siyaset yapmaya hakkı bulunduğunu
söyleyen siyasetçilerin, dindarlığı sömürülerek hayatları alt üst
edilmiş insanların hak ve hukuklarını korumada gösterdikleri
duyarsızlığın utanç verici olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
'
'Dindarların siyasete katılma imkanlarının olmadığını kim
söylüyor. Söylenen şey, dini siyasete alet etmeyin, ticarete alet
etmeyin, dini sömürmeyin. 'Faiz haramdır' ilkesine inandıkları için
inançları, hayatları sömürülen bu insanlar, sizden anlayış bekliyor.
Siyasette, ticarette din sömürüsüne; din duygularını sömürmeye son
vermek lazım. Bunun yolu, bu sömürüyü yapanları cezalandırmaktan
geçer.''
-''EN İYİ TAYYİP ERDOĞAN BİLİYOR''-
Devletin, vatandaşlarının hak ve hukukunu koruması gerektiğini
ifade eden Mumcu, ''Bu soygunu yapanlardan hesap sorulsun. Bu soygunu
yapanların kaçırdıklarını trilyonlar, katrilyonlar neredeyse bulunup
çıkarılsın'' dedi.
Mumcu, şöyle devam etti:
''Bunların soydukları, kaçırdıkları trilyonların nerede saklı
olduğun en iyi bilecek adam ben değilim, Tayyip Erdoğan... Gelsin,
ahlaki, hukuki, siyasi sorumluluğunu yerine getirsin. Milletle beraber
bunun hesabını soracağız. Onlar, ABD'ye gidip, 'Bizi delikten aşağı
süpürmeyin' diye ne kadar yalvarırsa yalvarsınlar, biz milletimizle
beraber onları o delikten aşağı süpüreceğiz.''
