2009-12-11 - 09:28
ÇEK KANUNU DEĞİŞİYOR
TBMM Genel Kurulu'nda, Çek Kanunu Tasarısı'nın iki maddesi kabul edildi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bugün itibariyle 2 bin 172 kişinin Çek Kanunu'na muhalefetten dolayı cezaevinde bulunduğunu bildirdi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bugün itibariyle
2 bin 172 kişinin Çek Kanunu'na muhalefetten dolayı cezaevinde bulunduğunu
bildirdi.
TBMM Genel Kurulu'nda, Çek Kanunu Tasarısı'nın iki maddesi kabul edildi.
Tasarının 1. maddesi üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan
Ergin, hakim ve savcılarla ilgili soruşturmanın Adalet Bakanlığının izniyle
teftiş kurullarına verildiğini anımsattı. Ergin, bu sürecin işleyişi ile ilgili
yapılan işlemler, oluşturulan raporlar ve o rapor sonucunda verilen kararların
yargı denetimine tabi tasarruflar olduğunu kaydetti.
Adalet Bakanlığının, hakim ve savcı soruşturmalarında sonuç getirici bir
işlem yapmadığını belirten Ergin, ''Gelen şikayetleri, iddiaları alıp bunları
incelemek, Anayasamızın ve kanunun verdiği yetkiye dayanarak yapılır. Bu bir
görevdir, takdiri bir durum değildir. Bakanlık, bu işlemleri yapmakla
mükelleftir. Karar verecek olan yine yargıdır. Adalet Bakanlığının kendi
tasarrufuyla hakim ve savcılarla ilgili sonuç alıcı bir işlem yapma imkanı
yoktur'' diye konuştu.
Ergin, bugün itibariyle 2 bin 172 kişinin, Çek Kanunu'na muhalefetten
dolayı cezaevinde bulunduğunu bildirdi.

-CEZAEVLERİNDE 117 BİN HÜKÜMLÜ VE TUTUKLU VAR-

Adalet Bakanı Ergin, cezaevlerinde şu anda 117 bin civarında hükümlü ve
tutuklu bulunduğunu, bu sayının, ceza infaz rejiminde yapılan değişilik nedeniyle
arttığını söyledi.
Ergin, ''Deniz Feneri e.V'' davasıyla ilgili olarak, Adalet Bakanlığının,
Alman ve Türk adli makamlarının birbirinden taleplerini adli yardım müessesini
işletme bakımından aracı pozisyonunda olduğunu söyleyerek, bunun ötesinde Adalet
Bakanlığının herhangi tasarrufunun söz konusu olmadığını ifade etti.
Ergin, yatırım teşvikiyle ilgili bir çalışma olduğunu ama henüz sonuçları
ortaya çıkmadığını söyledi.
Verdiği değişiklik önergesi üzerinde konuşan CHP İzmir Milletvekili
Mehmet Ali Susam, Hükümetin anlayışında ''küçük işletmelere koruma olmadığını''
savunarak, ''Hükümetin kafasında esnaf yok'' dedi.
CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, karşılıksız çek cezasının,
evrensel ceza sistemiyle bağdaşmayan bir suç tipi olduğunu öne sürdü.
Köktürk, çekler arasında ayrım yapılmasının da yanlış olduğunu ve bu
konuyu komisyonda dile getirdiklerini belirtti.
AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Tunçalp, tasarı ile çeke olan güvenin
artacağını kaydetti.

-TOKAT'DAKİ SALDIRI-

Tasarının ikinci maddesi üzerinde konuşan MHP Aydın Milletvekili Ertuğrul
Kumcuoğlu, Tokat'taki saldırıyı PKK'nın üstlendiğini hatırlatarak, ''Saldırının
başka mercilerce yapılmış olabileceğine ilişkin söylemlerde bulunanların, bu
milletin yüzüne nasıl bakacaklarını merak ediyorum'' dedi.
AK Parti Rize Milletvekili Ali Bayramoğlu, ''Terör nereden gelirse
gelsin, buna Başbakanımız da bakanlarımız da parti temsilcileri de her türlü net
tavrı ortaya koyarlar. Ancak terör örgütünün yaptığı açıklamayı itibarlı açıklama
göreceksiniz, ülkenin Başbakanının yaptığı açıklamayı itibarsız göreceksiniz.
Böyle bir mantık olmaz. Bu ifadeler terör örgütünü güçlendirir'' diye konuştu.
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök de Tokat'taki saldırıyı PKK'nın
üstlendiğini ancak bunu ''AKP'nin kabullenemediğini'' savunarak, ''Bu, PKK'yı
aklama girişimidir'' dedi. Gök, Tokat'taki saldırıyla ilgili Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün
açıklamalarını okuyarak, ''Özür dileyerek istifa etmelidirler'' dedi.
AK Parti Grubu tarafından tasarının 2. maddesi üzerinde verilen
değişiklik önergesi kabul edildi. Buna göre, esnaf ve sanatkar odalarına kayıtlı
olanlardan tacir kişilere özgü çek hesabı açtıranlar, ''tacir çeki''
alabilecekler.

BAŞBAKAN VEKİLİ ARINÇ:
-''PKK'YI AKLAMAK HİÇBİR VATANSEVER TÜRK YURTTAŞININ
YAPABİLECEĞİ BİR ŞEY DEĞİLDİR''

Başbakan Vekili Bülent Arınç, PKK'yı aklamanın
hiçbir Türk vatandaşının yapabileceği bir şey olmadığını belirterek, ''PKK'yı
aklamak, hem şahsıma hem hükümete yapılabilecek en büyük hakarettir'' dedi.
TBMM Genel Kurulunda Çek Kanunu Tasarısının 3. maddesi üzerinde
milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Arınç, CHP Mersin Milletvekili İsa
Gök'ün, Tokat'taki saldırıyı PKK'nın üstlendiğini, ancak bunu ''AKP'nin
kabullenemediğini'' savunarak, ''Bu, PKK'yı aklama girişimidir'' şeklindeki
sözlerini anımsattı.
Dün bir televizyon kanalında katıldığı programda söylediği bazı sözleri
anımsatan Arınç, şunları söyledi:
''PKK'yı aklamak, hem şahsıma, hem hükümete yapılabilecek en büyük
hakarettir. Bu hakareti hiç bir şekilde kabul etmiyorum ve söyleyenlere iade
ediyorum. Çok açık söylüyorum; PKK bir terör örgütüdür. Alçakça haince eylemler
yapmıştır. Bu eylemlerinden dolayı da yıllarca milletimizin kanayan bir yarası
vardır. Ancak Tokat'ta işlenen olayla ilgili olarak Başbakan Vekili sıfatıyla,
(Tokat'ta son 10 yılda PKK eylemine rastlanmamıştır. Tokat bölgesinde eylemler
daha çok TİKKO, TKP-ML, DHKP-C örgütleriyle bağlantılıdır. Olabilir ki bu
örgütler birilerine eylem yaptırmış olabilirler. Taşeron kullanmış olabilirler.
Bunları faillerini en kısa zamanda yakalayacağız ve bu alçaklığın hesabını
soracağız) demişim. PKK'yı aklamak hiçbir vatansever Türk yurttaşının
yapabileceği bir şey değildir. Ne Sayın İsa Gök'e, ne CHP'nin en uzaktaki
ferdine, ne MHP'ye, ne de bir başkasına hiçbir şekilde yakıştıramam.''
Sataşma olduğu gerekçesiyle yerinden söz alan CHP'li Gök, Arınç'ın, daha
önce ''Türkiye'de daha çok ses getirecek, milliyetçi duyguları daha fazla
körükleyecek, özellikle bu söylem içerisinde siyaset yapan partilerin işini biraz
daha kolaylaştıracak bir eylemi akıllıca planlamış olabilirler'' dediğini
belirtti. Gök, ''Bu ima değilde de nedir Sayın Bakan?'' diye sordu.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün de ''Danıştay saldırısında da bir
İslami örgüt denmişti, ardından Ergenekon çıktı. Vatandaşlarımızı aynı şekilde
düşünmeye sevk ediyorum'' dediğini ifade eden Gök, ''Bu imadır, bu toplum
mühendisliği, kamuoyu yaratmadır. Bu, kanunen de suçtur. Bunları yaptınız.
Eylemin olduğu günden bu yana kamuoyu oluşturmaya çalıştınız. Ta ki PKK ikrar
edene kadar. Örgütün bu ikrarı gelmeseydi, Sayın Başbakan, Sayın Arınç ve Sayın
Ergün, bu lafları ile toplumu yanlış yöne sevk etmiş olmuyor musunuz?'' şeklinde
konuştu.

-''İADE EDİYORUM''-

Yine sataşma olduğu gerekçesiyle yerinden söz alan MHP Grup Başkanvekili
Oktay Vural da şunları söyledi:
''Ben de Sayın Bakan söylediklerini aynen iade ediyorum. O sözlerinizin
altında kalacaksınız. Öyle hain bir terör örgütünün saldırısını milliyetçi
söylemli partilerle ilişkilendirmek, yüz karanız bir söz olarak kalacaktır. Orada
6 aydır PKK'nın eylemsizlik içinde bulunduğunu söyleyen sizsiniz. 6 ay boyunca
PKK'nın 70'e yakın saldırısı neticesinde şehidimiz olmuştur. Bunları unutacak
mıyız? 'PKK'nın eylemsizlik' diye bir devri mi olmuştur? Elimizi vicdanımıza
koyalım. 4 Ağustosta, 8 Eylülde, 12 Eylülde, 4 Ekimde ölenler... Bunlar hep
PKK'nın eylemleridir. Ama bir Başbakan Yardımcısının kalkıp PKK'nın
eylemsizliğine atıf yaparak, bu eylemden dolayı onu aklamasından, gerçekten
Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak elem duydum. Sayın Başbakan
Yardımcısına, bu ifadelerini düzelterek, Türk milletinden özür dilemesini
istirham ediyorum.''

TBMM BAŞKANVEKİLİ YAKUT, TOPLANTI YETER SAYISI
BULUNAMADIĞI İÇİN BİRLEŞİMİ KAPATTI

TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, toplantı yeter
sayısı bulunamadığı için birleşimi kapattı.
TBMM Genel Kurulunda, Çek Kanunu Tasarısı'nın 3. maddesi üzerinde verilen
önergelerin görüşülmesi sırasında, muhalefet partileri, yoklama talebinde
bulundu.
Oturumu yöneten Başkanvekili Yakut, yoklama yaptırdı. Toplantı yeter
sayısının bulunamaması üzerine birleşime 10 dakika ara verildi.
Aradan sonra yapılan ikinci yoklamada da toplantı yeter sayısının
bulunamadığını belirten Yakut, yarın saat 14.00'de toplanmak üzere birleşimi
kapattı.