AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, teklifin ilk imza sahibi olarak yaptığı sunumda, 6 Şubat tarihli Kahramanmaraş merkezli depremlerde 46 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini, 100 binden fazla kişinin yaralandığını anımsattı.
Maddi kayıpların ise hesaba katılamayacak kadar büyük olduğuna işaret eden Öztürk, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diledi.
Yaraların sarılması için ilk dakikadan itibaren devlet ve millet el ele vererek canla başla çalışıldığını, çalışmaya devam edildiğini belirten Öztürk, "Elbette ölenleri geri getirmek mümkün değildir ancak yaraların sarılması, acıların hafifletilmesi el birliğiyle çalışırsak mümkün olabilir. Devletimiz güçlüdür, milletimiz yardımseverdir. İnşallah tüm bu zorlukları aşacak, şehirlerimizi, beldelerimizi, köylerimizi yeniden inşa edeceğiz." dedi.
Öztürk, kanun teklifinin, doğal afetler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilen alanlarda imar, altyapı, üstyapı çalışmaları için gereken kaynağın sağlanması, yönetilmesi, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılması amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı "Afet Yeniden İmar Fonu" kurulmasını amaçladığını kaydetti.
Türkiye'de afet yönetimine dair bilgilendirme yapan Öztürk, 2009'da İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğünün birleştirilerek Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) kurulduğunu dile getirdi.
Öztürk, Türkiye'de afet ve acil durum kapsamında yapılan harcamaların AFAD-Acil Durum Özel Hesabı, AFAD-Afet Konutları Yapımı, AFAD-Altyapı Hasarı Kapsamında Mahalli İdarelere Yardım, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı-Kentsel Dönüşüm Özel Hesabı, Kamu İdareleri-Afetlerden Zarar Gören Kamu Yatırımlarının Onarılması veya Yeniden Yapılması hesapları çerçevesinde gerçekleştiğini söyledi. Öztürk, afet ve acil durum kapsamında bütçeden yapılan harcamalar dışında bu kapsamdaki harcamaların gerçekleştirilmesi için fonlar kurulduğunu, bu fonların 2001 öncesinde kaldırıldığını vurguladı.
Fon uygulamalarının mali disiplini bozması, bütçe birliğini zedelemesi ve kaynakların etkin kullanımı prensiplerinden uzaklaşılması gerekçesiyle kapatıldığına dikkati çeken Öztürk, "Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremi sonrasında afetin büyüklüğü ve bu büyüklük karşısında bölgenin imarı, altyapı ve üstyapı çalışmalarının karşılanması için Afet Yeniden İmar Fonunun kurulmasına ihtiyaç duyulmuştur." diye konuştu.
Öztürk, teklifle doğal afetler nedeniyle yapılacak imar faaliyetleri kapsamındaki harcamaların yalnızca bu amaçla kurulmuş ve merkezi yapıyla birlikte çalışacak bir fon üzerinden yapılmasının planlandığını bildirerek, fonun kurulmasıyla ulusal, uluslararası kurum, kuruluşlarca taahhüt edilen yardım, desteklerin tek elden takibi ve yönetiminin amaçlandığını anlattı.
Fonun kurulmasıyla uluslararası yardımların etkin şekilde temin edileceğini, doğal afetler nedeniyle yapılacak projelere hızlı şekilde kaynak aktarılabileceğini kaydeden Öztürk, teklifin içeriği hakkında şu bilgileri verdi:
"Fon ile ayrıca doğal afetler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilen alanlar için yapılacak harcamaların şeffaf olarak takip edilebilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, fondan kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılan kaynak ilgili idarenin bütçesinde gelir ve gider olarak kaydedilecektedir. Dolayısıyla fondan sağlanan kaynak ile finanse edilen kamu kurumlarının harcamaları bütçe dengesini olumsuz etkilemezken, yapılan harcamaların bütçe içerisinde izlenebilmesi sağlanabilecektir. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yabancı ülke finans kuruluşları, ülke birlikleri, çok taraflı kalkınma bankaları ve uluslararası finans kuruluşları ile yürütülen görüşmelerde kurulması planlanan Afet Yeniden İmar Fonu vasıtasıyla yurt dışı finansman sağlanabileceği gündeme gelmiştir.
Finansman imkanı doğrudan fon tarafından yapılacak finansman sözleşmeleriyle gerçekleştirilebileceği gibi Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından alınan kredilerin fona karşılıksız tahsis edilmesi yoluyla da gerçekleştirilebilecektir. Bunun yanında, finansman kaynaklarınca belirli bir kurum veya kuruluşlara münhasıran kullandırılmak istenen kredi imkanlarından da azami ölçüde faydalanabilmek adına Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından alınacak krediler, geri ödeme kabiliyeti sınırlı olan kurum ve kuruluşlara yük oluşturmayacak şekilde karşılıksız tahsis edilebilecektir. Deprem bölgesinin yeniden imarı ve inşası için gerekli finansman ihtiyacının bütçe dengesini olumsuz şekilde etkilemeden karşılanabilmesi adına uzun vadeli ve uygun koşullu dış finansman kaynaklarından olabildiğince yüksek miktarda yararlanılabilmesine imkan sağlanmaktadır."
Öztürk'ün sunumunun ardından teklifin görüşmelerine geçildi.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde gördükleri şeyin, deprem öncesinde tedbir alınmadığı olduğunu öne sürerek, "Depreme dayanıklı bina yok gibiydi." diye konuştu.
Bölgede yaklaşık 120 bin TOKİ konutu olduğunu ve bunlar usulüne uygun yapıldığı için hiçbirine bir şey olmadığını belirten Kuşoğlu, şöyle konuştu:
"Demek ki 'kader planı' diye bir şey söz konusu değil. Doğru iş yapınca yani böyle bir bahaneye sığınmaya gerek yok. Allah'a inancımız tamdır elhamdülillah ama böyle saçma bir gerekçe söylememek lazım. Eğer 120 bin TOKİ konutu doğru yapılmış ve doğru yerde yapılmış ve hiçbirisine bir şey olmamışsa demek ki böyle bir gerekçe de öne sürülemez, bunu söylememiz lazım. Dolayısıyla öncelikle yapılması gereken iş, tüm Türkiye'de, özellikle İstanbul'la ilgili olarak doğru binaların yapılmasıdır, mevzuata uygun binaların yapılmasıdır, yapmamız gereken öncelikli iş, deprem olmadan önce binalarımızı sağlamlaştırmak veya sağlam olmayan binaların yıkılıp yeniden yapılmasını sağlamak veya takviye gerekiyorsa bunu yapabilmektir."
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, depremlerin ardından 50 bine yakın kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, buna karşın tek bir kişinin bu işin sorumluluğunu alıp istifa etmediğini söyledi.
Yunanistan'daki tren kazasında 50 kişi öldüğü için ulaştırma bakanı ile 10 üst düzey yetkilinin istifa ettiğini anlatan Paylan, "Türkiye'de 10 katı insan ölüyor, bir kişi utanç duyup istifa etmiyor. İstifa edilmediği sürece 'kader planı' deniliyor." dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı ile İçişleri Bakanı'nın istifa etmesi gerektiğini savunan Paylan, 1999 depremini yaşadığını ve herkesin böyle bir afet yaşanmaması için ne gerekiyorsa yapılması gerektiğini konuştuğunu ancak bunun 3-6 ay sonra unutulduğunu ileri sürdü.
Paylan, Türkiye'nin deprem ülkesi olduğu gerçeğinin unutulduğunu iddia ederek, böyle bir fonun, afet olduktan sonra harekete geçmek için kurulacağı eleştirisinde bulundu.
Koruyucu hekimlik örneği veren Paylan, deprem gerçeğine önceden hazırlanılsaydı, bakılsaydı 10 milyar dolar gibi maliyete çıkacağını öne sürdü.
Paylan, 1999 depremi sonrası her şeyin unutulduğunu, bu kez unutulmadan deprem öncesi düzenlemeler yapmak gerektiğini ve insanların bugüne kadar "tabut evlerde" yaşadığını ve yaşanan bu depremde öldüğünü savunarak, "Bu yüzyılın felaketi değildir, yüzyılın cinayetidir." diye konuştu.
İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin fon tecrübesi olduğunu dile getirerek, "Bu fonlar o kadar büyümüş ki maalesef bizi 2001 krizine götüren yolun taşlarını bu fonlar döşemiş." diye konuştu.
Durmuş Yılmaz, 1995'te 100 tane fon olduğunu, 1987'de fonların kontrolü için yasa önerildiğini ancak bunun da derde derman olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Ben bu fonun kurulmasına şiddetle taraftarım ancak bu fonun müstakil bir fon olarak geçmişte yaşadığımız tecrübeler çerçevesinde ve o günkü uygulamalarında içinden gelen birisi olarak bütçe içerisinde kurulmasını istiyorum. Hazineden, Maliyeden gelen bütçe uzmanları bunu düşünsünler. Müstakil bir fon yerine bütçenin içerisine ilgili bir fasıl açılsın, o faslın altına da yurt dışından gelecek yardımlar gelir. Burada en önemli husus o. Onlar bu paraların ademi tahsis usulüyle istenilen yere harcandığı için, görmedikleri, istemedikleri için yardımları yapmak istemiyorlar. Bunu düzenleyebiliriz. Bunun tamamı, Sayıştay kontrolüne tabi tutulsun ancak yabancıların yaptığı yardımlarla ilgili gerekirse dış denetim sağlansın onları tatmin etmek için."
Yılmaz, aksi halde teklife karşı olduğunu belirterek, durumun mali disiplinsizliğe ve krize yol açabileceğini düşündüğünü bildirdi.
AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir, Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara ise şifa diledi.
Evleri yıkılan vatandaşlar için konutlar inşa etmek gerektiğini dile getiren Aydemir, bunun için hükümetin gece gündüz çalıştığını kaydetti.
Depremin olduğu andan itibaren bütün Türkiye'nin bölge için seferber olduğunu vurgulayan Aydemir, bölgede yıkılan binaların yüzde 98'inin 1999 öncesi yapılanlar olduğunu söyledi.
Aydemir, olaylardan yola çıkarak ders alınması gerektiğini ifade ederek, "81 ilin hepsi bizim. Türkiye'nin gerçeklerini göz önüne almadın, Türkiye'yi görmeden, Türkiye'nin bugününü dününü konuşmadan 'niye böyle oldu' diye suçlamak... Bugün birlik olma zamanı. Gerçeklerden, olaylardan yola çıkarak ders almamız lazım. Bir an önce bu 1999 öncesi yapılan binaları boşaltmamız lazım, yeniden bu binaları yapmamız lazım." diye konuştu.
Aydemir, kentsel dönüşümün bir an önce yapılması gerektiğini vurguladı.
MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, asrın felaketi olarak nitelenen depremin üzerinden yaklaşık 1 ay geçtiğini ifade ederek, eşi benzeri görülmemiş felaketin ardından milletin yaraları sarmak için omuz omuza verdiğini kaydetti.
Osmanağaoğlu, İzmir Tire'de depremzedeleri ziyareti sırasında Adıyaman'dan gelen bir vatandaşın "Ben depremin sadece Türkiye'nin 11 vilayetinde olduğunu düşünüyordum. Tire'ye geldim, gördüm ki deprem Türkiyemizin 81 vilayetinde olmuş. Çünkü 81 vilayette bütün milletimiz aynı acı, sıkıntıyı paylaşmıştır" dediğini anlattı.
Depremden etkilenin bölgenin ülke ekonomisine katkısının yüksek olduğunu dile getiren Osmanağaoğlu, şöyle konuştu:
"11 ilin 2022 yılında nüfus toplamının 14 milyon 13 bin 196 olduğu ve bu sayının 85 milyon 279 bin 553 olan ülke nüfusunun yüzde 16,4'üne denk gelmektedir. Hangi taraftan bakılırsa bakılsın 11 ilimizin en kısa sürede yeniden ihya edilmesi sadece bu 11 ilimizi ve orada yaşayan vatandaşlarımızı değil, topyekun Türkiye'yi ilgilendirmektedir. Elbette başlıca sorumluluğumuz vatandaşlarımızın yıkılan evlerini yeniden inşa etmek, burada birlikle, hasretle kucaklanacak bir geleceğe omuz omuza yürümektir. Ebediyete uğurladığımız vatandaşlarımızın geride bıraktıkları emanetlerine sahip çıkmak, anılarını, hatıralarını ve emanetlerini yaşatmak konusunda MHP ve Cumhur İttifakı olarak kararlıyız. Zorlukları yeneceğimizden, engelleri aşacağımızdan hiç kimsenin şüphesi yoktur."
Osmanağaoğlu, düzenlemeyle afet bölgesi ilan edilen alanlarda imar, alt ve üst yapı çalışmalarının sağlanması ve yönetilmesi amacıyla afet yeniden imar fonu kurulduğunu anlattı.
Sosyal ve toplumsal hasarı onarmak için devlet ve milletin el ele verdiğini dile getirerek, "Felaket büyük, yaralarımız çok, işimiz zordur ancak Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milletinin büyük ve kudretli olduğuna inancım tamdır." diye konuştu.
Teklifin ilk imza sahibi AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından eleştirilere ve sorulara yanıt verdi.
Öztürk, deprem felaketinden sonra Türkiye'ye yardım göndermek isteyen birçok kurum ve kuruluş olduğunu dile getirerek, bu kurum-kuruluşların muhatap olunacak ayrı bir kurum-kuruluş görmek istediğini söyledi. Bu tür yardım yapacak kurumların bağımsız denetime dikkat ettiğini vurgulayan Öztürk, "Akredite olmuş, dünya çapında olan, Türkiye'de faaliyet gösteren denetim kurumlarınca da bu denetlettirilecektir ama mutlaka denetim Sayıştay'a tabidir. Ayrıca, 3'er aylık periyotlarla kamuoyuna ve ilgililere mutlaka raporlanacaktır gelirlerin nereden geldiği ve nerelere harcandığı." diye konuştu.
Kurulacak fonun zaruriyetten doğduğunu vurgulayan Öztürk, "Şu an için gelecek olan başta hibe yardımlar var. 5 milyar dolar civarında bir rakam olabileceğini öngördük." dedi.
Teklifin acil yapılması gereken tedbirleri karşılayıp karşılamadığına dair "Hayır, öyle bir iddiamız yok" cevabını veren Öztürk, ilk günden itibaren alanda çalışıldığını ifade etti.
Öztürk, hem ana bütçeden, hem de bakanlıkların bütçesinden ciddi harcamalar yapıldığını ifade ederek, "Boyutlarını Maliye Bakan Yardımcımıza sordum; Genel bütçeden harcanan para bugün itibariyle 28 milyarın üstünde bir rakam aldım." ifadesini kullandı.
AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Afet Yeniden İmar Fonunun Kurulması Hakkında Kanun Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.
Teklife göre, doğal afetler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilen alanlarda; imar, altyapı ve üstyapı çalışmaları için gerekli kaynağın sağlanması, yönetilmesi ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılması amacıyla Afet Yeniden İmar Fonu kurulacak.
Fonun Yönetim Kurulu, Hazine ve Maliye Bakanı başkanlığında; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Tarım ve Orman Bakanı, İçişleri Bakanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ile Strateji ve Bütçe Başkanından oluşacak.
Yönetim Kurulu, fondan kaynak aktarımı yapılacak projeleri, aktarılacak kaynak tutarını ve harcama programlarını belirleyecek. Fonun yapısı ve işleyişine ilişkin usul ve esaslar fon tarafından çıkarılacak yönetmelik ile belirlenecek.
Fonun kaynakları; yurt içi ve yurt dışı kaynaklı nakdi bağış, yardım, hibe ve krediler; bütçeye bu amaçla konulacak ödenek; Fon tarafından kurum ve kuruluşların mevzuatındaki her türlü kısıtlamalardan muaf tutularak yurt içi ve yurt dışı sermaye ve para piyasalardan sağlanan finansman ve kaynaklardan oluşacak.
Kanunun amacına uygun olarak Yönetim Kurulu tarafından karar verilen projeler için harcama programı kapsamında ve gerçekleşmelere bağlı olarak ödenmek üzere Fondan, Yönetim Kurulu onayı ile ilgili kurum ve kuruluşlara kaynak aktarılacak. Bu şekilde aktarılan tutarlar bir yandan genel bütçe kapsamındaki idareler için genel bütçeye, diğer idareler için ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının bütçesine gelir kaydedilecek.
Fon, bağımsız denetim standartlarına uygun olarak denetlenecek. Fon kaynakları ve aktarılmasına ilişkin mali veriler, en geç üçer aylık dönemler itibarıyla kamuoyuyla paylaşılacak. Bu çerçevede, kaynak aktarılan idareler gerekli her türlü bilgi ve belgeyi sağlamakla yükümlü olacak.
Fon, kurumlar vergisinden muaf olacak. Fonun görevleriyle ilgili faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri dolayısıyla iktisadi işletme oluşmuş sayılmayacak.
Fonun faaliyetleri dolayısıyla yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar damga vergisi ve harçlardan; kendisine yapılan bağış ve yardımlar veraset ve intikal vergisinden; Fonun faaliyetleri ile ilgili işlemler banka ve sigorta muameleleri vergisinden; kaynak kullanımını destekleme fonuna yapılacak kesintilerden müstesna olacak.
Fona yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde, gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla beyan edilen gelirden veya kurum kazancından indirilebilecek.
Doğal afetler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilen alanlarda imar, altyapı ve üstyapı çalışmaları için Türkiye Cumhuriyeti adına sağlanan dış finansmanı, Afet Yeniden İmar Fonuna karşılıksız tahsis etmeye Bakan yetkili olacak.
Herhangi bir dış finansman kaynağının, aynı amaç doğrultusunda, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri dışında kalan ve bu kanun kapsamında yer alan kurum ve kuruluşlara münhasıran kullandıracağı dış finansmanı ilgili kurum ve kuruluşlara karşılıksız tahsis etmeye de Bakan yetkili olacak. Bu kapsamda tahsis edilen tutarlar karşılığı bakanlık bütçesine ödenek eklemeye Bakan yetkili olacak.
Öte yandan, teklifin ilk imza sahibi AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, teklifin maddelerinin görüşmeleri sırasında milletvekillerinin "Türkiye Tek Yürek" kampanyasında toplanan paranın fona aktarılıp aktarılmayacağına dair sorusu üzerine, toplanan bu paranın fona aktarılmayacağını söyledi.
