
2018-03-15 - 14:24
Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı, Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, en geç nisan ayının sonuna kadar mükellef ve vatandaş odaklı, kolaylaştırıcı, basitleştiren, vergi uygulamalarında adaleti sağlayan, iktisadi faaliyetleri destekleyen bir Vergi Usul Kanun Tasarısı'nı TBMM'ye getireceklerini bildirdi.
Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapan Tasarının görüşmeleri, Plan ve Bütçe Komisyonunda sürüyor.
Görüşmeler sırasında söz alan Ağbal, yaptıkları düzenlemelerle, küçük ölçekli işletmelerin vergiye uyumluluğunu artırmayı hedeflediklerini vurguladı.
Büyük ölçekli firmalar içinde gönüllü uyumu teşvik edecek programlar yaptıklarını anlatan Ağbal, "Bu düzenlemeleri holdinglere yapıyorsunuz, küçük ölçeklere yapmak lazım." şeklinde değerlendirmelerin, yaptıkları çalışmalarla uyuşmadığını belirtti.
Ağbal, en geç nisan ayının sonuna kadar mükellef ve vatandaş odaklı, kolaylaştırıcı, basitleştiren, vergi uygulamalarında adaleti sağlayan, iktisadi faaliyetleri destekleyen bir Vergi Usul Kanun Tasarısı'nı TBMM'ye getireceklerini bildirdi.
Diğer taraftan da gönüllü uyum programlarına rağmen uyum sağlamayanlara yönelik etkin, caydırıcı sistemler getireceklerini dile getiren Ağbal, "Bir taraftan kolaylaştırıcı olacağız ama iade sistemini değiştirdiğimiz için mükellefi çok daha yakından izleyeceğiz." dedi.
Ağbal, KDV düzenlemesinin, bir gruba ya da büyük işletmelere dönük bir çalışma olmadığını da vurguladı.
Komisyonda tasarının 10 ve 11. maddeleri kabul edildi. Kabul edilen 2 maddeye göre özel okulların, üniversite ve yüksekokulların verdiği bedelsiz eğitim öğretim hizmetleri, özel öğrenci yurtları tarafından verilen bedelsiz yurt hizmetleri, kanunların zorunlu kıldığı bedelsiz mal teslimleri ve hizmet ifaları, kamu kurumlarına yapılan bedelsiz mal teslimleri ve hizmet ifaları, gıda bankalarına yapılan bedelsiz çeşitli malzeme teslimleri, kanunda sayılan kamu kurum ve kuruluşlarına yapacakları bedelsiz teslimlere ilişkin, diplomatik temsilciliklerle yabancı hayır kurumlarına yapılan teslim ve hizmetleri nedeniyle yüklenilen KDV, gider yazılmak yerine indirim ve iadeye konu edilebilecek.
Serbest bölgelere verilen hizmetler nedeniyle yüklenilen vergilerin indirimine imkan sağlanacak. Ayrıca restorasyon işleri kapsamındaki mimarlık hizmetleri nedeniyle yüklenilen vergilerin indirimine de imkan verilecek. İade hakkı doğuran işlemler nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen Katma Değer Vergisi'nin iadesinin talep edilebileceği süre düzenleme ile belirlenecek.
Ayrıca, imal ettikleri malları bizzat ihraç eden imalatçılara, yüklenilen katma değer vergisi yerine sektörler itibarıyla ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yaptırabilme hususunda Maliye Bakanlığına yetki verilecek.
Süresi içinde iadesi talep edilmeyen Katma Değer Vergisi'ni, Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak yazdırma ve iade hakkı doğuran işlemlerle ilgili iade talebinde bulunulabilecek asgari tutarı belirleme hususlarında Bakanlar Kurulu yetkili olacak.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Çiftlik Bank" soruşturmasıyla ilgili, "Yapılacak soruşturmalar çerçevesinde kara para aklamaya konu faaliyetlerin belirlenmesi halinde doğal olarak zaten MASAK da konuyla ilgili çalışmaları ayrıca yapacaktır." dedi.
Ağbal, milletvekillerinin, "Çiftlik Bank" soruşturmasıyla ilgili sorusu üzerine, bu konuda Gümrük ve Ticaret Bakanlığının gerekli açıklamaları yaptığını, gerekli adımları attığını ve soruşturma başlattığını söyledi.
İçişleri Bakanlığı ve savcılıkların da bu konuya el attığını belirten Ağbal, şu anda konunun adli merciler tarafında soruşturulduğunu dile getirdi.
Ağbal, "Bu alanda tabii ki vatandaşlarımızın karşılaşabilecekleri mağduriyetlere dönük olarak her türlü tedbiri hükümet olarak alırız. Çalışmalar da yapılıyor. Yakalamalar, gözaltılar var. İlgili bakanlıklar da çalışmalar yapıyor." diye konuştu.
Naci Ağbal, "Yapılacak soruşturmalar çerçevesinde kara para aklamaya konu faaliyetlerin belirlenmesi halinde doğal olarak zaten MASAK da konuyla ilgili çalışmaları ayrıca yapacaktır." ifadesini kullandı.
Ağbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri devam eden Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapan Tasarıya, üniversite hastanelerinin ilaç ve tıbbı malzeme alımından kaynaklı biriken borçlarına ilişkin ihdas edilen maddeyle ilgili açıklama yaptı.
Üniversite hastanelerinin borçlarının Maliye Bakanlığı tarafından karşılanacağını ifade eden Ağbal, şunları kaydetti:
"Üniversitelerimizin tıbbi malzeme ve ilaç alımlarıyla ilgili biriken borçları var. Yapmış olduğumuz düzenlemeyle üniversite hastanelerinin bu biriken borçları, üniversiteler ile oluşturacağımız bir sistem üzerinden Maliye Bakanlığı tarafından karşılanacak. Daha sonraki süreçte üniversite hastaneleri bu borçları Maliye bakanlığına belirli bir süreç içerisinde ödeyecek. 31 Aralık 2017 tarihi ile üniversitelerden 3,5 milyar lira civarında birikmiş bir alacak var. Her ne kadar kayıtlarda gözüken tutar bu olsa da bunun içerisinde bir vade farkının olduğunu da kabul etmek lazım. Burada yasal düzenleme yapıldıktan sonra üniversitelerle, sektörlerle istişare etmek suretiyle hakkaniyete uygun iskonto oranı ne ise o iskonto oranı üzerinden belirlenmiş tutarları ödeyeceğiz. Bu firmalar bakımından zorunlu bir yöntem değil. Bu iskonto edilmiş tutarı kabul etmeyip normal belirlenmiş vadede alma ihtimali de var. Bunun üniversitelerimizi de üniversitelerimize mal tedarik eden firmaları da rahatlatacağını düşünüyoruz."
Plan ve Bütçe Komisyonunda, Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapan Tasarının görüşmelerinde tasarıya yeni maddeler ihdas edildi.
Buna göre taksi, dolmuş, minibüs ve umum servislere ilişkin ticari plakaların elden çıkarılmasından doğan değer artışı kazançlarının tamamı, plakaların elde tutulma süresi gibi şartlar aranmaksızın gelir vergisinden istisna olacak. Söz konusu kazançlar, "değer artışı kazancı" olarak vergilendirilmeyecek. Madde yürürlüğe girmeden önce gerçekleşen değer artışı kazançlarına ilişkin herhangi bir tarhiyat yapılamayacak.
Devlete ait üniversitelerin tıp fakültelerine bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimlerinin 2017 yılı sonu itibariyle ödenmemiş ilaç ve tıbbi malzemelerine ilişkin borçları Maliye Bakanlığı bütçesinden aktarılacak kaynak ile ödenecek. Bu merkezler, 1 Ocak 2018 tarihi itibariyle mal ve hizmet alımlarıyla ilgili ödemelerini kendileri yapmaya devam edecek.
İlgili döner sermaye işletmesi tarafından Maliye Bakanlığına borçlanılan tutarlar, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, 2020 Ocak ayından itibaren, 60 ayda eşit taksitlerle faiz uygulanmaksızın kesinti yapılması suretiyle tahsil edilecek.
Mükelleflerin alışları nedeniyle ödedikleri KDV'nin 12 ay boyunca indirim yoluyla giderilemeyip devretmesi durumunda iade edilmesine imkan sağlanacak.
Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.
Tasarıya göre, arsasını müteahhide veren arsa sahibi, bunun karşılığında aldığı sadece konut veya iş yerleri için KDV ödeyecek.
Müzayede mahallerinde satış yapanlar, KDV mükellefi olacak.
Fazla veya yersiz hesaplanan ve Hazineye ödenen vergi, Maliye Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslara göre işlemi yapan mükellefe iade edilecek. İadenin yapılabilmesi için işlemle ilgili beyanlar düzeltilecek, fazla, yersiz hesaplanan vergi satıcı tarafından alıcıya geri verilecek.
Belediyelerin KDV mükellefiyetleri, kendileri adına değil iktisadi işletmeleri adına olacak.
Birbiriyle yüzde 50 ve daha fazla ortaklık ilişkisi olan şirketler ile kamu kurumlarına ait iktisadi işletmeler için ayrı ayrı değil birleştirilmiş KDV beyannamesi verme imkanı getirildi.
Maliye Bakanlığı, KDV beyanlarının birleştirilmesine ilişkin olarak, en az yüzde 50 oranında ortağı olunan diğer Kurumlar Vergisi mükellefleri ile birlikte grup KDV mükellefiyeti tesis ettirmeye yetkili olacak.
Gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına yapılan teslimler, KDV'den istisna tutulacak.
Hayırseverlerce ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanmak üzere yapılan okul, sağlık tesisi, 100 yatak kapasitesinden az olmamak üzere (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi, ibadethaneler, Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi yaygın din eğitimi veren tesisler, gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kampı inşası dolayısıyla bağışta bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler, KDV'den istisna tutulacak.
Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişilerce, Türkiye'de ikamet etmeyen yabancılara sağlık kuruluşlarında verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri vergiden muaf olacak.
Teknoloji ile ihtisas teknoloji geliştirme bölgelerinde, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde, araştırma laboratuvarlarında Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara, bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri de vergiden müstesna olacak. Bu makina ve teçhizatın teslim tarihinden itibaren 3 yıl içinde elden çıkarılması halinde vergisi, gecikme cezasıyla birlikte alınacak.
Adi ortaklıkların sermaye şirketine dönüşmesi işlemleri, konfeksiyon kırpıntıların teslimi de KDV istisnası kapsamına alınacak.
Gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri, kısmi istisna kapsamında kalacak.
Arsa sahibine kalacak konut veya iş yerlerine ilişkin arsa payının müteahhide devri söz konusu olmadığından, arsa sahibine bırakılacak konut veya iş yerlerinin maliyet bedelinin tespitinde arsa payı dikkate alınmayacak.
Mükelleflerin bir vergilendirme döneminde indirilecek KDV toplamının hesaplanan KDV toplamından fazla olması halinde aradaki farkın iade edilmeyeceği kuralı kalkıyor.
Mükelleflerin alışları nedeniyle ödedikleri KDV'nin 12 ay boyunca indirim yoluyla giderilemeyip devretmesi durumunda, izleyen 6 ay içinde mükellef tarafından talep edilmesi şartıyla iade edilebilecek.
İndirimli orana tabi teslim ve hizmetler nedeniyle teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminden sonra ortaya çıkan giderler veya yapılan iskontolar dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV, iade hesabına dahil edilecek.
İndirim hakkı, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden yılın sonuna kadar kullanılabilecek.
Değersiz hale gelen alacaklara ilişkin teslim ve hizmet nedeniyle hesaplanan KDV, indirim konusu yapılabilecek.
Bakanlar Kurulu, vergi indirimiyle ilgili 12 aylık süreyi sektörlere, işletme büyüklüklerine ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin kaynağına göre 24 aya kadar uzatabilecek, tekrar kanuni seviyesine indirebilecek.
Maliye Bakanlığı ise belirlenen sürede mükelleflerce indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin iadesini, vergi incelemesiyle veya sektörlere, işletme büyüklüklerine ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin kaynağına göre vergi incelemesi dışında belirlenecek diğer yöntemlerle yapma hususlarında yetkilendirilecek. Bakanlık, indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin iadesi için belirlenen süreyi, sektörler, işletme büyüklükleri ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin kaynağına göre 3 aya kadar indirebilecek.
Vergi Usul Kanunu'nca değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilecek.
Değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından ödenmeyen KDV, indirim konusu yapılmayacak.
Gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda, ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri nedeniyle yüklenilen KDV'nin indirimine imkan sağlanacak.
İade hakkı doğuran işlemler nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen Katma Değer Vergisi'nin iadesinin talep edilebileceği süre düzenleme ile belirlenecek. Ayrıca, imal ettikleri malları bizzat ihraç eden imalatçılara, yüklenilen katma değer vergisi yerine sektörler itibarıyla ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yaptırabilme hususunda Maliye Bakanlığına yetki verilecek.
Süresi içinde iadesi talep edilmeyen Katma Değer Vergisi'ni gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak yazdırma ve iade hakkı doğuran işlemlerle ilgili iade talebinde bulunulabilecek asgari tutarı belirleme hususlarında Bakanlar Kurulu yetkili olacak.
KDV iadesine ilişkin düzenlemeler, 1 Ocak 2019 tarihi itibarıyla yürürlüğe girecek.
***HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DOKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ***
Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapan Tasarının görüşmeleri, Plan ve Bütçe Komisyonunda sürüyor.
Görüşmeler sırasında söz alan Ağbal, yaptıkları düzenlemelerle, küçük ölçekli işletmelerin vergiye uyumluluğunu artırmayı hedeflediklerini vurguladı.
Büyük ölçekli firmalar içinde gönüllü uyumu teşvik edecek programlar yaptıklarını anlatan Ağbal, "Bu düzenlemeleri holdinglere yapıyorsunuz, küçük ölçeklere yapmak lazım." şeklinde değerlendirmelerin, yaptıkları çalışmalarla uyuşmadığını belirtti.
Ağbal, en geç nisan ayının sonuna kadar mükellef ve vatandaş odaklı, kolaylaştırıcı, basitleştiren, vergi uygulamalarında adaleti sağlayan, iktisadi faaliyetleri destekleyen bir Vergi Usul Kanun Tasarısı'nı TBMM'ye getireceklerini bildirdi.
Diğer taraftan da gönüllü uyum programlarına rağmen uyum sağlamayanlara yönelik etkin, caydırıcı sistemler getireceklerini dile getiren Ağbal, "Bir taraftan kolaylaştırıcı olacağız ama iade sistemini değiştirdiğimiz için mükellefi çok daha yakından izleyeceğiz." dedi.
Ağbal, KDV düzenlemesinin, bir gruba ya da büyük işletmelere dönük bir çalışma olmadığını da vurguladı.
Komisyonda tasarının 10 ve 11. maddeleri kabul edildi. Kabul edilen 2 maddeye göre özel okulların, üniversite ve yüksekokulların verdiği bedelsiz eğitim öğretim hizmetleri, özel öğrenci yurtları tarafından verilen bedelsiz yurt hizmetleri, kanunların zorunlu kıldığı bedelsiz mal teslimleri ve hizmet ifaları, kamu kurumlarına yapılan bedelsiz mal teslimleri ve hizmet ifaları, gıda bankalarına yapılan bedelsiz çeşitli malzeme teslimleri, kanunda sayılan kamu kurum ve kuruluşlarına yapacakları bedelsiz teslimlere ilişkin, diplomatik temsilciliklerle yabancı hayır kurumlarına yapılan teslim ve hizmetleri nedeniyle yüklenilen KDV, gider yazılmak yerine indirim ve iadeye konu edilebilecek.
Serbest bölgelere verilen hizmetler nedeniyle yüklenilen vergilerin indirimine imkan sağlanacak. Ayrıca restorasyon işleri kapsamındaki mimarlık hizmetleri nedeniyle yüklenilen vergilerin indirimine de imkan verilecek. İade hakkı doğuran işlemler nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen Katma Değer Vergisi'nin iadesinin talep edilebileceği süre düzenleme ile belirlenecek.
Ayrıca, imal ettikleri malları bizzat ihraç eden imalatçılara, yüklenilen katma değer vergisi yerine sektörler itibarıyla ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yaptırabilme hususunda Maliye Bakanlığına yetki verilecek.
Süresi içinde iadesi talep edilmeyen Katma Değer Vergisi'ni, Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak yazdırma ve iade hakkı doğuran işlemlerle ilgili iade talebinde bulunulabilecek asgari tutarı belirleme hususlarında Bakanlar Kurulu yetkili olacak.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Çiftlik Bank" soruşturmasıyla ilgili, "Yapılacak soruşturmalar çerçevesinde kara para aklamaya konu faaliyetlerin belirlenmesi halinde doğal olarak zaten MASAK da konuyla ilgili çalışmaları ayrıca yapacaktır." dedi.
Ağbal, milletvekillerinin, "Çiftlik Bank" soruşturmasıyla ilgili sorusu üzerine, bu konuda Gümrük ve Ticaret Bakanlığının gerekli açıklamaları yaptığını, gerekli adımları attığını ve soruşturma başlattığını söyledi.
İçişleri Bakanlığı ve savcılıkların da bu konuya el attığını belirten Ağbal, şu anda konunun adli merciler tarafında soruşturulduğunu dile getirdi.
Ağbal, "Bu alanda tabii ki vatandaşlarımızın karşılaşabilecekleri mağduriyetlere dönük olarak her türlü tedbiri hükümet olarak alırız. Çalışmalar da yapılıyor. Yakalamalar, gözaltılar var. İlgili bakanlıklar da çalışmalar yapıyor." diye konuştu.
Naci Ağbal, "Yapılacak soruşturmalar çerçevesinde kara para aklamaya konu faaliyetlerin belirlenmesi halinde doğal olarak zaten MASAK da konuyla ilgili çalışmaları ayrıca yapacaktır." ifadesini kullandı.
Ağbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri devam eden Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapan Tasarıya, üniversite hastanelerinin ilaç ve tıbbı malzeme alımından kaynaklı biriken borçlarına ilişkin ihdas edilen maddeyle ilgili açıklama yaptı.
Üniversite hastanelerinin borçlarının Maliye Bakanlığı tarafından karşılanacağını ifade eden Ağbal, şunları kaydetti:
"Üniversitelerimizin tıbbi malzeme ve ilaç alımlarıyla ilgili biriken borçları var. Yapmış olduğumuz düzenlemeyle üniversite hastanelerinin bu biriken borçları, üniversiteler ile oluşturacağımız bir sistem üzerinden Maliye Bakanlığı tarafından karşılanacak. Daha sonraki süreçte üniversite hastaneleri bu borçları Maliye bakanlığına belirli bir süreç içerisinde ödeyecek. 31 Aralık 2017 tarihi ile üniversitelerden 3,5 milyar lira civarında birikmiş bir alacak var. Her ne kadar kayıtlarda gözüken tutar bu olsa da bunun içerisinde bir vade farkının olduğunu da kabul etmek lazım. Burada yasal düzenleme yapıldıktan sonra üniversitelerle, sektörlerle istişare etmek suretiyle hakkaniyete uygun iskonto oranı ne ise o iskonto oranı üzerinden belirlenmiş tutarları ödeyeceğiz. Bu firmalar bakımından zorunlu bir yöntem değil. Bu iskonto edilmiş tutarı kabul etmeyip normal belirlenmiş vadede alma ihtimali de var. Bunun üniversitelerimizi de üniversitelerimize mal tedarik eden firmaları da rahatlatacağını düşünüyoruz."
Plan ve Bütçe Komisyonunda, Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapan Tasarının görüşmelerinde tasarıya yeni maddeler ihdas edildi.
Buna göre taksi, dolmuş, minibüs ve umum servislere ilişkin ticari plakaların elden çıkarılmasından doğan değer artışı kazançlarının tamamı, plakaların elde tutulma süresi gibi şartlar aranmaksızın gelir vergisinden istisna olacak. Söz konusu kazançlar, "değer artışı kazancı" olarak vergilendirilmeyecek. Madde yürürlüğe girmeden önce gerçekleşen değer artışı kazançlarına ilişkin herhangi bir tarhiyat yapılamayacak.
Devlete ait üniversitelerin tıp fakültelerine bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimlerinin 2017 yılı sonu itibariyle ödenmemiş ilaç ve tıbbi malzemelerine ilişkin borçları Maliye Bakanlığı bütçesinden aktarılacak kaynak ile ödenecek. Bu merkezler, 1 Ocak 2018 tarihi itibariyle mal ve hizmet alımlarıyla ilgili ödemelerini kendileri yapmaya devam edecek.
İlgili döner sermaye işletmesi tarafından Maliye Bakanlığına borçlanılan tutarlar, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, 2020 Ocak ayından itibaren, 60 ayda eşit taksitlerle faiz uygulanmaksızın kesinti yapılması suretiyle tahsil edilecek.
Mükelleflerin alışları nedeniyle ödedikleri KDV'nin 12 ay boyunca indirim yoluyla giderilemeyip devretmesi durumunda iade edilmesine imkan sağlanacak.
Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.
Tasarıya göre, arsasını müteahhide veren arsa sahibi, bunun karşılığında aldığı sadece konut veya iş yerleri için KDV ödeyecek.
Müzayede mahallerinde satış yapanlar, KDV mükellefi olacak.
Fazla veya yersiz hesaplanan ve Hazineye ödenen vergi, Maliye Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslara göre işlemi yapan mükellefe iade edilecek. İadenin yapılabilmesi için işlemle ilgili beyanlar düzeltilecek, fazla, yersiz hesaplanan vergi satıcı tarafından alıcıya geri verilecek.
Belediyelerin KDV mükellefiyetleri, kendileri adına değil iktisadi işletmeleri adına olacak.
Birbiriyle yüzde 50 ve daha fazla ortaklık ilişkisi olan şirketler ile kamu kurumlarına ait iktisadi işletmeler için ayrı ayrı değil birleştirilmiş KDV beyannamesi verme imkanı getirildi.
Maliye Bakanlığı, KDV beyanlarının birleştirilmesine ilişkin olarak, en az yüzde 50 oranında ortağı olunan diğer Kurumlar Vergisi mükellefleri ile birlikte grup KDV mükellefiyeti tesis ettirmeye yetkili olacak.
Gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına yapılan teslimler, KDV'den istisna tutulacak.
Hayırseverlerce ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanmak üzere yapılan okul, sağlık tesisi, 100 yatak kapasitesinden az olmamak üzere (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi, ibadethaneler, Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi yaygın din eğitimi veren tesisler, gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kampı inşası dolayısıyla bağışta bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler, KDV'den istisna tutulacak.
Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişilerce, Türkiye'de ikamet etmeyen yabancılara sağlık kuruluşlarında verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri vergiden muaf olacak.
Teknoloji ile ihtisas teknoloji geliştirme bölgelerinde, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde, araştırma laboratuvarlarında Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara, bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri de vergiden müstesna olacak. Bu makina ve teçhizatın teslim tarihinden itibaren 3 yıl içinde elden çıkarılması halinde vergisi, gecikme cezasıyla birlikte alınacak.
Adi ortaklıkların sermaye şirketine dönüşmesi işlemleri, konfeksiyon kırpıntıların teslimi de KDV istisnası kapsamına alınacak.
Gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri, kısmi istisna kapsamında kalacak.
Arsa sahibine kalacak konut veya iş yerlerine ilişkin arsa payının müteahhide devri söz konusu olmadığından, arsa sahibine bırakılacak konut veya iş yerlerinin maliyet bedelinin tespitinde arsa payı dikkate alınmayacak.
Mükelleflerin bir vergilendirme döneminde indirilecek KDV toplamının hesaplanan KDV toplamından fazla olması halinde aradaki farkın iade edilmeyeceği kuralı kalkıyor.
Mükelleflerin alışları nedeniyle ödedikleri KDV'nin 12 ay boyunca indirim yoluyla giderilemeyip devretmesi durumunda, izleyen 6 ay içinde mükellef tarafından talep edilmesi şartıyla iade edilebilecek.
İndirimli orana tabi teslim ve hizmetler nedeniyle teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminden sonra ortaya çıkan giderler veya yapılan iskontolar dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV, iade hesabına dahil edilecek.
İndirim hakkı, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden yılın sonuna kadar kullanılabilecek.
Değersiz hale gelen alacaklara ilişkin teslim ve hizmet nedeniyle hesaplanan KDV, indirim konusu yapılabilecek.
Bakanlar Kurulu, vergi indirimiyle ilgili 12 aylık süreyi sektörlere, işletme büyüklüklerine ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin kaynağına göre 24 aya kadar uzatabilecek, tekrar kanuni seviyesine indirebilecek.
Maliye Bakanlığı ise belirlenen sürede mükelleflerce indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin iadesini, vergi incelemesiyle veya sektörlere, işletme büyüklüklerine ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin kaynağına göre vergi incelemesi dışında belirlenecek diğer yöntemlerle yapma hususlarında yetkilendirilecek. Bakanlık, indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin iadesi için belirlenen süreyi, sektörler, işletme büyüklükleri ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin kaynağına göre 3 aya kadar indirebilecek.
Vergi Usul Kanunu'nca değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilecek.
Değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından ödenmeyen KDV, indirim konusu yapılmayacak.
Gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda, ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri nedeniyle yüklenilen KDV'nin indirimine imkan sağlanacak.
İade hakkı doğuran işlemler nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen Katma Değer Vergisi'nin iadesinin talep edilebileceği süre düzenleme ile belirlenecek. Ayrıca, imal ettikleri malları bizzat ihraç eden imalatçılara, yüklenilen katma değer vergisi yerine sektörler itibarıyla ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yaptırabilme hususunda Maliye Bakanlığına yetki verilecek.
Süresi içinde iadesi talep edilmeyen Katma Değer Vergisi'ni gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak yazdırma ve iade hakkı doğuran işlemlerle ilgili iade talebinde bulunulabilecek asgari tutarı belirleme hususlarında Bakanlar Kurulu yetkili olacak.
KDV iadesine ilişkin düzenlemeler, 1 Ocak 2019 tarihi itibarıyla yürürlüğe girecek.
***HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DOKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ***