
2006-11-22 - 15:30
TBMM Adalet Komisyonunda, geçen haftalarda görüşülmeye başlanan Kaçakçılıkla Mücadele Yasa Tasarısı'nın ''etkin pişmanlık'' hükmünde değişiklik yapıldı.
Kaçakçılık suçlarında etkin pişmanlıktan yararlanma şartları ağırlaştırılıyor.
TBMM Adalet Komisyonunda, geçen haftalarda görüşülmeye başlanan
Kaçakçılıkla Mücadele Yasa Tasarısına devam edildi. Tasarıda, ''etkin pişmanlık''
hükmünde değişiklik yapıldı. Haber alındıktan sonra fiilin bütünüyle ortaya
çıkmasına hizmet ve yardım eden suç ortağına verilecek ceza, üçte ikisi oranında
indirilecek.
Ayrıca, kaçakçılık suçu işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek
soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin
2 katına kadar parayı devlet hazinesine ödediği takdirde hakkında kaçakçılık
suçlarından dolayı verilecek caza yarı oranında indirilecek.
Tasarıda, hayali ihracat suçuna da etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması
öngörülürken, kabul edilen önergeyle bu düzenlemeden vazgeçildi.
Komisyonda, geçen hafta üzerinde tartışılan ancak uzlaşmaya
varılamayan ''etkin pişmanlık'' ile ilgili madde, komisyonda yine uzun süre
tartışıldı.
CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, etkin pişmanlık hükümlerinde yapılmak
istenen değişiklikle ''suçun satın alınabileceğini'' ileri sürdü. Kaçakçılık
yapan bir kişiye, ''yakalanırsan pas parayı, kurtul cezadan'' denildiğini anlatan
Eraslan, ''Böyle bir düzenleme eğer yapılacaksa, Kaçakçılığı Teşvik Yasası içine
girebilir. Bu düzenleme bu şekliyle çıkarsa, Yargıtay ve mahkemelerdeki
dosyaların bozulmasına da yol açabilir'' görüşünü savundu.
CHP Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık da Eraslan'ın görüşlerini
destekleyerek, böyle bir düzenlemenin haklarında iddialar bulunan Devlet Bakanı
Kürşad Tüzmen ve Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin'i de kapsayacağını ifade
etti.
AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Nuri Akbulut, maddeyle ilgili
kendisinin de endişeleri olduğunu belirterek, hürriyeti bağlayıcı ceza gerektiren
kaçakçılık suçu işleyen kişinin, soruşturma evresinde eşyanın değerinin 3 ya da 5
katı parayı yatırması halinde mahkumiyet almamasının adalete uygun olmadığını
söyledi.
CHP Çorum Milletvekili Feridun Ayvazoğlu da itirazlarının aynı noktada
olduğuna işaret ederek, ''Adaletin parayla alınıp satılabilmesi intibası
yanlıştır. Ama ceza indirimi tartışılabilir'' dedi.
Alt Komisyon Başkanı ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü,
kaçakçılık suçlarında istihbaratın önemli olduğunu, aksi halde tesadüfen
yakalamalarla bu konuda mücadele edilemeyeceğini söyledi.
Tartışmaların ardından AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel'in verdiği
önergeyle etkin pişmanlığı düzenleyen maddede değişiklik yapıldı.
Buna göre, kaçakçılık suçlarından birine iştirak etmiş kişi, resmi makamlar
tarafından haber alınmadan önce, suçu, diğer failleri ve kaçak eşyanın saklandığı
yerleri haber verirse, verilen bilginin faillerin yakalanmasını veya kaçak
eşyanın ele geçirilmesini sağlaması halinde cezalandırılmayacak. Haber alındıktan
sonra fiilin bütünüyle ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden suç ortağına
verilecek ceza, üçte ikisi oranında indirilecek.
Ayrıca, kaçakçılık suçlarından birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık
göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş
değerinin 2 katı kadar parayı devlet hazinesine ödediği takdirde, hakkında
kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza, yarı oranında indirilecek. Ancak bu
hüküm, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde
işlenmesi halinde uygulanmayacak.
İthali kanun gereği yasak olan eşyayla ilgili olarak etkin pişmanlık
hükümlerinden yararlanılmasının da önüne geçildi.
Tasarıda, hayali ihracat suçu etkin pişmanlık kapsamı dışında tutulurken,
önergeyle yapılan değişiklikle bu düzenlemeden vazgeçildi.
-''ASIL KAÇAKÇILIK DENİZDEN YAPILIYOR''-
Tasarının, deniz taşıtlarıyla yapılan kaçakçılıkla ilgili maddesi de uzun
süre tartışıldı.
CHP'li Eraslan, asıl kaçakçılığın denizden yapıldığını ancak tasarıya bu
konudaki mücadelenin daraltılmak istendiğini ifade ederken, CHP'li Küçükaşık,
''Marmara Denizi'nde ve serbest bölgelerdeki kaçakçılık devre dışı bırakılıyor''
iddiasında bulundu. CHP'li üyeler, mevcut yasadaki düzenlemenin aynen korunması
gerektiğini savundu.
Yargıtay Üyesi Seyfettin Çilesiz, kendilerine gelen dosyaları olayın oluş
biçimine göre değerlendirdiklerine işaret ederek, ayrıca bir suç tanımına ihtiyaç
olmadığını söyledi.
İçişleri Bakanlığı yetkilileri, sahil güvenliğin, rotasını değiştiren ya da
izinsiz olarak gümrük bölgesine girerek bir başka gemiye yanaşan geminin,
kaçakçılık yaptığı tespit edilemese de bunlar hakkında işlem yapabildiğine işaret
ederek, ancak yasadaki 200 tonlito şartının kaldırılmasını istedi.
-DENİZ TAŞITLARI VE TEKERRÜR-
Tartışmaların ardından maddede değişiklik yapılması benimsendi. Buna göre;
hukuken geçerli bir mazereti olmadığı halde, izinsiz olarak gümrük bölgesine
girerek sahile veya başka gemiye yanaşan geminin kaptanı, gemideki yasak eşya ya
da yükleme veya taşıma belgelerinde yer almayan eşya bulunması hallerinde
kaçakçılık suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılacak.
Yabancı ülkelerden geldiği halde geçerli neden olmaksızın, belgelerinin
gösterdiği rota dışında Türkiye karasularında rastlanan gayrisafi 200 tonlito
hacminden aşağı taşıtların yüklerine el konulacak. Yükü bulunmadığı halde yükü
olmadığını veya başka bir limana çıkarıldığını veya avarya olduğunu
kanıtlayamayan gemi kaptan veya acentesine, tonlito başına 100 YTL para cezası
uygulanacak.
Kabul edilen bir diğer maddeyle, tekerrür halinde idari para cezası yarı
oranında artırılacak. İdari para cezasının tamamen yerine getirilmesinden
itibaren 3 yıl geçtikten sonra işlenen kabahat açısından önceki kabahat,
tekerrüre esas teşkil etmeyecek.
-ARAMA VE ELKOYMA-
Tasarının arama ve elkoymaya ilişkin maddesi de komisyonda tartışıldı.
CHP'li Eraslan, bu maddede yapılan düzenlemeyle devletin bazı kurumlarının
devre dışı bırakıldığını ileri sürdü.
Salih Güvenlik Komutanlığından Albay Ahmet Gür, ''Karşılaştığımız en büyük
sıkıntı, kaçakçılık yaptığı tespit edilmiş gemi personelinin idari para cezasıyla
bu işten sıyrılmasıdır. 2 dönemdir bundan hüküm giyen gemi personeli yok gibidir.
Üstelik bu personelin 4-5 kez kaçakçılık faaliyetine karıştığı ortada olmasına
rağmen...Bu konuda bir caydırıcılık yok'' dedi
Konuşmaların ardından kabul edilen maddeye göre; kaçak eşya, her türlü
silah, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu maddelerin bulunduğundan şüphe edilen
her türlü kap, ambalaj veya taşımaya yarayan diğer araçlar ile kişilerin
üzerlerinde yapılacak arama ve el koymalar, Ceza Muhakemesi Kanununa göre
yapılacak.
Gümrük salonları ve gümrük kapılarında kaçak eşya sakladığından kuşkulanılan
kişilerin üzeri, eşyası, yükleri ve araçları gümrük kontrolü amacıyla gümrük
görevlilerince aranabilecek. Yapılan arama sonucunda tespit edilen kaçak eşyaya
derhal el konulacak.
Gümrük bölgesine, Gümrük Kanunu gereğince belirlenen kapı ve yollardan başka
yerlerden girmek, çıkmak veya geçmek yasak olacak. Bu yerlerde rastlanacak kişi
ve her nevi taşıma araçları yetkili memurlar tarafından durdurulacak, kişilerin
eşya, yük ve üzerleri ile varsa taşıma araçları aranacak. Aramada ele geçirilen
kaçak eşyaya da derhal el konulacak.
-KAÇAKÇILIKTA KULLANILAN ARACA EL KONULMASI-
Tasarının, kaçak eşya naklinde kullanılan taşıta el koymayı düzenleyen
maddesi üzerinde görüşbirliğine varılamadı.
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Yılmazcan, kaçakçılık suçunun
işlenmesinde tekrar kullanılması halinde araca el konulmasını düzenleyen maddeye
itiraz ederek, ''Kaçakçılıktan yana mısınız, yoksa devletin bekasından mı
yanasınız? Burada kaçakçıların lehine bir düzenleme var'' dedi.
AK Parti'li Köylü, kaçakçılıkta kullanılan ve el konulan malların yıllarca
bekletildiğini, araçların çürümeye bırakıldığını belirterek, ''Gümrük muhafaza
müdürlükleri, bu konuda büyük sıkıntı içinde. Bazen aracın otopark ücreti,
değerini geçebiliyor. Bundan da ülke ekonomisi zarar görüyor.
CHP'li Eraslan ise ''Bu konuda esneklik gerekiyordu ama bu da çok esnek
olmuş'' dedi.
Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan Albay Gür de aracın, kaçakçılık suçunda ilk
kez kullanıldığı gerekçesiyle iade edilmemesi gerektiğini söyledi.
Tasarının görüşmeleri, yarın bu madde üzerinden devam edecek.
TBMM Adalet Komisyonunda, geçen haftalarda görüşülmeye başlanan
Kaçakçılıkla Mücadele Yasa Tasarısına devam edildi. Tasarıda, ''etkin pişmanlık''
hükmünde değişiklik yapıldı. Haber alındıktan sonra fiilin bütünüyle ortaya
çıkmasına hizmet ve yardım eden suç ortağına verilecek ceza, üçte ikisi oranında
indirilecek.
Ayrıca, kaçakçılık suçu işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek
soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin
2 katına kadar parayı devlet hazinesine ödediği takdirde hakkında kaçakçılık
suçlarından dolayı verilecek caza yarı oranında indirilecek.
Tasarıda, hayali ihracat suçuna da etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması
öngörülürken, kabul edilen önergeyle bu düzenlemeden vazgeçildi.
Komisyonda, geçen hafta üzerinde tartışılan ancak uzlaşmaya
varılamayan ''etkin pişmanlık'' ile ilgili madde, komisyonda yine uzun süre
tartışıldı.
CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, etkin pişmanlık hükümlerinde yapılmak
istenen değişiklikle ''suçun satın alınabileceğini'' ileri sürdü. Kaçakçılık
yapan bir kişiye, ''yakalanırsan pas parayı, kurtul cezadan'' denildiğini anlatan
Eraslan, ''Böyle bir düzenleme eğer yapılacaksa, Kaçakçılığı Teşvik Yasası içine
girebilir. Bu düzenleme bu şekliyle çıkarsa, Yargıtay ve mahkemelerdeki
dosyaların bozulmasına da yol açabilir'' görüşünü savundu.
CHP Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık da Eraslan'ın görüşlerini
destekleyerek, böyle bir düzenlemenin haklarında iddialar bulunan Devlet Bakanı
Kürşad Tüzmen ve Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin'i de kapsayacağını ifade
etti.
AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Nuri Akbulut, maddeyle ilgili
kendisinin de endişeleri olduğunu belirterek, hürriyeti bağlayıcı ceza gerektiren
kaçakçılık suçu işleyen kişinin, soruşturma evresinde eşyanın değerinin 3 ya da 5
katı parayı yatırması halinde mahkumiyet almamasının adalete uygun olmadığını
söyledi.
CHP Çorum Milletvekili Feridun Ayvazoğlu da itirazlarının aynı noktada
olduğuna işaret ederek, ''Adaletin parayla alınıp satılabilmesi intibası
yanlıştır. Ama ceza indirimi tartışılabilir'' dedi.
Alt Komisyon Başkanı ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü,
kaçakçılık suçlarında istihbaratın önemli olduğunu, aksi halde tesadüfen
yakalamalarla bu konuda mücadele edilemeyeceğini söyledi.
Tartışmaların ardından AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel'in verdiği
önergeyle etkin pişmanlığı düzenleyen maddede değişiklik yapıldı.
Buna göre, kaçakçılık suçlarından birine iştirak etmiş kişi, resmi makamlar
tarafından haber alınmadan önce, suçu, diğer failleri ve kaçak eşyanın saklandığı
yerleri haber verirse, verilen bilginin faillerin yakalanmasını veya kaçak
eşyanın ele geçirilmesini sağlaması halinde cezalandırılmayacak. Haber alındıktan
sonra fiilin bütünüyle ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden suç ortağına
verilecek ceza, üçte ikisi oranında indirilecek.
Ayrıca, kaçakçılık suçlarından birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık
göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş
değerinin 2 katı kadar parayı devlet hazinesine ödediği takdirde, hakkında
kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza, yarı oranında indirilecek. Ancak bu
hüküm, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde
işlenmesi halinde uygulanmayacak.
İthali kanun gereği yasak olan eşyayla ilgili olarak etkin pişmanlık
hükümlerinden yararlanılmasının da önüne geçildi.
Tasarıda, hayali ihracat suçu etkin pişmanlık kapsamı dışında tutulurken,
önergeyle yapılan değişiklikle bu düzenlemeden vazgeçildi.
-''ASIL KAÇAKÇILIK DENİZDEN YAPILIYOR''-
Tasarının, deniz taşıtlarıyla yapılan kaçakçılıkla ilgili maddesi de uzun
süre tartışıldı.
CHP'li Eraslan, asıl kaçakçılığın denizden yapıldığını ancak tasarıya bu
konudaki mücadelenin daraltılmak istendiğini ifade ederken, CHP'li Küçükaşık,
''Marmara Denizi'nde ve serbest bölgelerdeki kaçakçılık devre dışı bırakılıyor''
iddiasında bulundu. CHP'li üyeler, mevcut yasadaki düzenlemenin aynen korunması
gerektiğini savundu.
Yargıtay Üyesi Seyfettin Çilesiz, kendilerine gelen dosyaları olayın oluş
biçimine göre değerlendirdiklerine işaret ederek, ayrıca bir suç tanımına ihtiyaç
olmadığını söyledi.
İçişleri Bakanlığı yetkilileri, sahil güvenliğin, rotasını değiştiren ya da
izinsiz olarak gümrük bölgesine girerek bir başka gemiye yanaşan geminin,
kaçakçılık yaptığı tespit edilemese de bunlar hakkında işlem yapabildiğine işaret
ederek, ancak yasadaki 200 tonlito şartının kaldırılmasını istedi.
-DENİZ TAŞITLARI VE TEKERRÜR-
Tartışmaların ardından maddede değişiklik yapılması benimsendi. Buna göre;
hukuken geçerli bir mazereti olmadığı halde, izinsiz olarak gümrük bölgesine
girerek sahile veya başka gemiye yanaşan geminin kaptanı, gemideki yasak eşya ya
da yükleme veya taşıma belgelerinde yer almayan eşya bulunması hallerinde
kaçakçılık suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılacak.
Yabancı ülkelerden geldiği halde geçerli neden olmaksızın, belgelerinin
gösterdiği rota dışında Türkiye karasularında rastlanan gayrisafi 200 tonlito
hacminden aşağı taşıtların yüklerine el konulacak. Yükü bulunmadığı halde yükü
olmadığını veya başka bir limana çıkarıldığını veya avarya olduğunu
kanıtlayamayan gemi kaptan veya acentesine, tonlito başına 100 YTL para cezası
uygulanacak.
Kabul edilen bir diğer maddeyle, tekerrür halinde idari para cezası yarı
oranında artırılacak. İdari para cezasının tamamen yerine getirilmesinden
itibaren 3 yıl geçtikten sonra işlenen kabahat açısından önceki kabahat,
tekerrüre esas teşkil etmeyecek.
-ARAMA VE ELKOYMA-
Tasarının arama ve elkoymaya ilişkin maddesi de komisyonda tartışıldı.
CHP'li Eraslan, bu maddede yapılan düzenlemeyle devletin bazı kurumlarının
devre dışı bırakıldığını ileri sürdü.
Salih Güvenlik Komutanlığından Albay Ahmet Gür, ''Karşılaştığımız en büyük
sıkıntı, kaçakçılık yaptığı tespit edilmiş gemi personelinin idari para cezasıyla
bu işten sıyrılmasıdır. 2 dönemdir bundan hüküm giyen gemi personeli yok gibidir.
Üstelik bu personelin 4-5 kez kaçakçılık faaliyetine karıştığı ortada olmasına
rağmen...Bu konuda bir caydırıcılık yok'' dedi
Konuşmaların ardından kabul edilen maddeye göre; kaçak eşya, her türlü
silah, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu maddelerin bulunduğundan şüphe edilen
her türlü kap, ambalaj veya taşımaya yarayan diğer araçlar ile kişilerin
üzerlerinde yapılacak arama ve el koymalar, Ceza Muhakemesi Kanununa göre
yapılacak.
Gümrük salonları ve gümrük kapılarında kaçak eşya sakladığından kuşkulanılan
kişilerin üzeri, eşyası, yükleri ve araçları gümrük kontrolü amacıyla gümrük
görevlilerince aranabilecek. Yapılan arama sonucunda tespit edilen kaçak eşyaya
derhal el konulacak.
Gümrük bölgesine, Gümrük Kanunu gereğince belirlenen kapı ve yollardan başka
yerlerden girmek, çıkmak veya geçmek yasak olacak. Bu yerlerde rastlanacak kişi
ve her nevi taşıma araçları yetkili memurlar tarafından durdurulacak, kişilerin
eşya, yük ve üzerleri ile varsa taşıma araçları aranacak. Aramada ele geçirilen
kaçak eşyaya da derhal el konulacak.
-KAÇAKÇILIKTA KULLANILAN ARACA EL KONULMASI-
Tasarının, kaçak eşya naklinde kullanılan taşıta el koymayı düzenleyen
maddesi üzerinde görüşbirliğine varılamadı.
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Yılmazcan, kaçakçılık suçunun
işlenmesinde tekrar kullanılması halinde araca el konulmasını düzenleyen maddeye
itiraz ederek, ''Kaçakçılıktan yana mısınız, yoksa devletin bekasından mı
yanasınız? Burada kaçakçıların lehine bir düzenleme var'' dedi.
AK Parti'li Köylü, kaçakçılıkta kullanılan ve el konulan malların yıllarca
bekletildiğini, araçların çürümeye bırakıldığını belirterek, ''Gümrük muhafaza
müdürlükleri, bu konuda büyük sıkıntı içinde. Bazen aracın otopark ücreti,
değerini geçebiliyor. Bundan da ülke ekonomisi zarar görüyor.
CHP'li Eraslan ise ''Bu konuda esneklik gerekiyordu ama bu da çok esnek
olmuş'' dedi.
Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan Albay Gür de aracın, kaçakçılık suçunda ilk
kez kullanıldığı gerekçesiyle iade edilmemesi gerektiğini söyledi.
Tasarının görüşmeleri, yarın bu madde üzerinden devam edecek.