2010-06-11 - 16:44
TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU...
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen ve konuya ilişkin düzenleme getiren ''Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun Tasarısı'' alt komisyona havale edildi.
Enerji KİT'lerinin borç ve alacakları mahsup edilecek.

Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen ve konuya ilişkin düzenleme getiren
''Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının
Düzenlenmesine Dair Kanun Tasarısı'' alt komisyona havale edildi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, tasarıyı sunarken,
elektrik enerjisi sektörünün sermaye yoğun bir sektör olduğunu, bu yapısı gereği
üretimden tüketime kadar birçok aktörü bünyesinde barındırdığını söyledi. Söz
konusu aktörlerin mali açıdan da birbirine bağlı olarak hareket ettiğini ifade
eden Babacan, bir bütün olarak ele alındığında herhangi bir noktasında yaşanacak
teknik veya mali bir sorunun, diğer parçaları da etkileme potansiyeline sahip
olduğunu kaydetti.

Babacan, elektrik piyasasının rekabeti esas alan, kamu ve özel piyasa
oyuncularının rol aldığı bir yapıya doğru geçiş sürecinin başladığını, bu
kapsamda TEAŞ'ın üçe bölünerek Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ), Türkiye Elektrik İletim
AŞ (TEİAŞ) ile Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt AŞ (TETAŞ) olmak üzere yeniden
yapılandırıldığını anlatarak, BOTAŞ, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Türkiye
Kömür İşletmeleri (TKİ) ile TEDAŞ'ın elektrik üretim zincirinde rol alan diğer
piyasa aktörleri olduğunu belirtti.

EÜAŞ'nın BOTAŞ, TKİ ve TTK'dan aldığı doğalgaz ve kömür girdileri ile
elektrik ürettiğini anlatan Babacan, üretilen elektriği TEİAŞ'ın işlettiği iletim
sistemi üzerinden TEDAŞ'ın yeniden yapılandırılması ile oluşan dağıtım
şirketlerine sattığını dile getirdi.

2004 yılında özelleştirme kapsam ve programına alınmadan önce, TEDAŞ'ın
özelleştirme kapsam ve programına alındıktan sonra ise dağıtım şirketlerinin
tahsilatında yaşanan sorunlar nedeniyle enerji alanında faaliyet gösteren KİT'ler
arasında borç alacak birikiminin oluştuğunu belirten Babacan, sözlerine şöyle
devam etti:

''Başta genel aydınlatma aboneleri olmak üzere bazı abone gruplarının
ödeme alışkanlıklarının ortadan kalkmış olması yanında, gerekli fiyat
ayarlamalarının zamanında yapılmamış olması sistemin artan bir şekilde nakit
açığı vermesine sebep olmuştur. Tasarı, gelinen nokta itibariyle tahsil edilme
imkanı ortadan kalkmış olan borç ve alacakların ortadan kaldırılması, mali
tabloların izlenebilir bir yapıya kavuşturulmasını sağlayacaktır.

Bu kanun tasarısı herhangi bir nakit ödemesi yapmaksızın, enerji KİT'leri
arasında 31 Aralık 2009 tarihi itibariyle oluşmuş bulunan borç ve alacakların
takas ve mahsup suretiyle tasfiye edilerek, sadeleştirilmesi esasına
dayanmaktadır. Buna göre, TETAŞ, TEİAŞ, EÜAŞ ve BOTAŞ'ın her birinin mali
tablolarında 31 Aralık 2009 tarihi itibariyle diğer enerji KİT'lerinden veya
KİT'lerden olan alacak tutarı diğer enerji KİT'ine veya KİT'lerine borç
tutarından çıkarılacak ve her bir KİT için net alacak bakiyesi hesaplanacaktır.
Hesaplanan bakiyeler TEDAŞ'ın bilançosunda borçlar bölümüne aktarılarak
muhasebeleştirilecektir. Böylece diğer KİT'ler net alacaklı konuma gelirken,
TEDAŞ sistemin net borçlusu haline gelecektir.''

Bakan Babacan, BOTAŞ'ın Gümrük Müsteşarlığına bağlı tahsil dairelerine
ithalde ödenen KDV borçları ile Maliye Bakanlığı'na KDV ve ÖTV borçlarının,
TEDAŞ'ın mülga Kamu Ortaklığı Fonu'na olan borcuyla tasarı kapsamındaki kurum ve
kuruluşlarının Hazine Müsteşarlığına olan temettü borçlarının karşılıklı olarak
mahsup edileceğini belirtti. Babacan, ayrıca 31 Aralık 2009 tarihi itibariyle
tahakkuk eden ve vadesi geldiği halde TEDAŞ'a ödenmemiş olan belediyeler ve il
özel idarelerinin özel aydınlatma bedeli, ibadethanelerin aydınlatma bedeli,
köylerin içme suyuna ilişkin elektrik kullanım bedeli borçlarının tamamının
herhangi bir faiz tahakkuk ettirilmeden öncelikle kuruluşun Özelleştirme İdaresi
Başkanlığına olan borçlarından, daha sonra bilançosunda özkaynak olarak yer alan
hesaplardan mahsup edileceğini anlattı.

Babacan, ''Tasarı, borçların herhangi bir şekilde kamu tarafından
üstlenilmesini öngörmemektedir. Ayrıca kamunun özel sektörden olan alacakları ile
özel sektöre olan borçları konusunda herhangi bir düzenleme içermemektedir''
dedi.

Babacan, tasarının yasalaşması ile birlikte enerji KİT'lerinin alacak
bakiyelerinin TEDAŞ bakiyesine aktarılacağını, söz konusu bakiyeler karşılığında
kuruluşlara herhangi bir ödeme yapılmayacağını vurguladı.

Babacan, ''Sadeleştirmeden sonra yeni borç ve alacak birikiminin
önlenmesi için başta özelleştirmelerin tamamlanması olmak üzere etkin bir fiyat
yapısının tesis edilmesi büyük önem arz etmektedir. Bundan sonraki süreçte bu
konuların üzerinde titizle durulacaktır'' diye konuştu.

Yıllardır birikmiş bir problemi sözkonusu olduğunu kaydeden Babacan,
nakit operasyonuna girmeden daha sade bir şekilde bu mahsup işlemini yapmayı
uygun gördüklerini kaydetti. Babacan, ''Toplamda bir borç ya da alacak silmesi
yoktur. Hele hele özel sektör ile ilgili bir konu da söz konusu değildir''
dedi.

Milletvekillerinin soruları üzerine bilgi veren Hazine Müsteşarlığı KİT
Genel Müdürü Selim Yeşilbaş, TETAŞ'ın 1 milyar 869 milyon, TEİAŞ'ın 1 milyar 176
milyon, BOTAŞ'ın 705 milyon, EÜAŞ'nin 3 milyar 218 milyon TL alacaklı
olduklarını.

Gümrük Müsteşarlığının ise BOTAŞ'ın 3 milyar 997 milyon, Hazine
Müsteşarlığının ise BOTAŞ'tan 752 milyon, EÜAŞ'tan 513 milyon, TEİAŞ'tan ise 94
milyon TL alacaklı olduğunu bildiren Yeşilbaş, Maliye Bakanlığının da BOTAŞ'tan 1
milyar 975 milyon, TETAŞ'tan 621 milyon TL vergi alacağı olduğunu anlattı.

Selim Yeşilbaş, ''Kuruluşlarının net borç ya da alacak bakiyesini
TEDAŞ'ın bilançosuna taşıyoruz. Onun dışında kuruluşların Gümrük ve Hazine
müsteşarlıkları ile Maliye Bakanlığı ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığına olan
borçlarını sıfırlıyoruz. Diğer taraftan TEDAŞ'ın genel aydınlatma, ibadethane
alacaklarını sıfırlıyoruz'' diye konuştu.

Yeşilbaş, TEDAŞ'ın genel aydınlatmadan 2 milyar 528 milyon,
ibadethanelerle ile ilgili aydınlatmadan 176 milyon, resmi dairelerinden 879
milyon, köy içme suyu ile ilgili elektrik nedeniyle ise 136 milyon TL alacaklı
olduğunu kaydetti.

Yeşilbaş, tüm işlemler sonunda TEDAŞ'ın alacaklarının sıfırlanacağını ve
7 milyar 949 milyon borçlu hale geleceğini bildirdi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan, Mali Kural Kanunu Tasarısıyla, mali disiplinin kalıcı hale geleceğini,
ekonomide güven ve istikrarın güçlendirileceğini söyledi.

Babacan, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmekte olan Mali Kural Kanunu
Tasarısına ilişkin yaptığı sunumda, tasarıyla, kamu maliyesi politikalarına uzun
vadeli öngörülebilirlik getirmek, ekonomide güven ve istikrarı güçlendirmek,
artan kredibiliteyle beraber risk priminin düşmesini sağlayarak kamu borçlanma
maliyetini azaltmak, kamunun uzun vadeli finansman ihtiyacını öngörülebilir
kılarak özel sektörün daha uzun vadeli ve daha düşük maliyetli kaynaklara
ulaşmasını sağlamak ve mali disiplin anlayışını kalıcı hale getirmenin
amaçlandığını bildirdi.

Babacan, tasarının merkezi yönetim, SGK, mahalli idareler, döner
sermayeli işletmeler, İşsizlik Sigortası Fonu, KHK'ya tabi KİT'leri kapsadığını
belirterek, basitlik, doğruluk, saydamlık ve hesap verilebilirlik ve kuruluşların
muhasebe ve raporlama işlemleriyle, kapsamın belirlenmesinde AB ve diğer
uluslararası standartların gözetilmesi ilkesiyle gerçekleştirileceğini söyledi.

Mali Kuralın, akademisyenler, finans ve iş dünyası ile uluslararası
kuruluşlarla yapılan görüşmeler sonucunda hazırlandığını ifade eden Babacan,
formül hakkında bilgi verdi. Ali Babacan, tasarıyla ilgili hedeflerini şöyle
sıraladı:

''Orta vadede genel yönetim açığının milli gelire oranının yüzde 1'e
düşürülmesi. Genel yönetim açığının milli gelire oranını orta vadeli hedef olan
yüzde 1'e düşürmek için belirlenen kural çerçevesinde, açık, her yıl bir önceki
yıla göre azaltılacak.

Her yıl genel yönetim açığında yapılacak azalmayı belirlerken, bir önceki
yol ortaya çıkan açığın orta vadeli hedeften sapması ve konjoktürün etkisi
dikkate alınacak.

Bu çerçevede, bir önceki yıl genel yönetim açığının orta vadeli hedefi
aşan kısmının yüzde 33'ü bir sonraki yıl telafi edilecek. Genel yönetim açığında
yapılacak iyileşme büyümenin uzun dönem ortalamasının (yüzde 5) üzerinde olduğu
yıllarda daha fazla, altında olduğu yıllarda ise daha düşük olabilecek.''

Başbakan Yardımcısı Babacan, genel yönetim için AB tanımlı bütçe açığının
GSYİH oranının tedrici olarak orta ve uzun dönemde yüzde 1'e düşürülmesi, döner
sermayeli işletmelerin bütçelerinin denk olması ve KİT'lerin toplamda borçlanma
gereğinin olmamasının, tasarının esasını oluşturduğunu belirterek, kuralın
uygulanması konusunda da şunları söyledi:

''Orta vadeli program ve mali planda, mali kurala göre hesaplanan 3
yıllık genel yönetim açık tavanı belirlenecek. Bir önceki yılın açığının GSYİH'ya
oranında veya ilgili yıl reel büyüme oranında bir değişiklik olursa Ekim ayındaki
YPK toplantısında veya Orta Vadeli Program ve Mali Planda açık tavanı
güncellenecek. Mali kuraldan sapma olup olmadığı, o yıl için gerçekleşen genel
yönetim açığının GSYİH'ye oranı ile kesin tavan mukayese edilerek yapılacak.

Yıl içinde bütçe performansı sürekli izlenerek genel yönetim açığının
mali kurala göre belirlenen değerin üzerinde gerçekleşmesi olasılığının ortaya
çıkması halinde,tedbir alternatifleri Ekonomi Koordinasyon Kurulu başkanı Bakan
tarafından, Bakanlar Kuruluna sunulacak. Tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar
veya ağır ekonomik ve finansal bunalım hallerinden dolayı olağanüstü halin ilan
edilmesi durumunda, doğrudan olağanüstü hal ile ilgili olarak yapılacak ve
bütçede öngörülmeyen ilave merkezi yönetim bütçesi harcamaları mali kural
kapsamında istisna tutulacak.''

Babacan'ın verdiği bilgiye göre, Orta Vadeli Program ve Mali Planın
yayımını takip eden 15 gün içinde sorumlu Bakan, Plan ve Bütçe Komisyonunu özel
gündemli toplantıda bilgilendirecek. Genel yönetime ilişkin mali veriler 3'er
aylık ve yıllık olarak Maliye Bakanılığı tarafından Mali Kural İzleme Raporu ile
kamuoyuna duyurulacak.

Her yıl emeklilik ve genel sağlık sigortalarının uzun dönemli aktüeryal
dengesine ilişkin hesaplamaları içeren rapor kamuoyuna açıklanacak.

İzleme raporunda yer alan verilerin doğruluğu, güvenirliği, önceden
belirlenmiş standartlara uygunluğuna ilişkin denetimi Sayıştay yapacak ve
raporunu da yayımdan itibaren 45 gün duyuracak.

Tasarıyla Orta Vadeli Program ile Orta Vadeli Mali Plan, Orta Vadeli ve
Mali Plan adı altında birleştirilecek.

Orta Vadeli Program ve Mali Plan, yürürlükte bulunan veya yürürlüğe
konulacağı açıklanmış olan politikalarla, mali ve ekonomik görünüm üzerinde
etkili olabilecek diğer önemli gelişmeler dikkate alınarak hazırlanacak. GAP için
aktarılanlar hariç özelleştirme gelirlerinde özel ödenek uygulaması yapılmayacak.
Mahsup ve terkin işlemlerinin bütçeleştirilmesi esası getirilecek.

Mahalli idarelerin en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinin, Vergi Usul
Kanununa göre belirlenerek, yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının yılı
içinde toplam yüzde 10'u aşan iç borçlanmalarda İçişleri Bakanlığının yanı sıra
Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın uygun görüşü aranacak. Yüzde 10'unu
geçmeyen borçlanmalar için ise belediye meclisinin kararı yeterli olacak.
KİT'ler, DPT Müsteşarlığının usul ve esasları çerçevesinde stratejik planlar
hazırlayacak.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan, iyi bir mali kuralın
özelliklerini ise şöyle sıraladı:

''Basit, şeffaf, esnek, çerçevesi ve sınırları tanımlı, hedefleri ile
uyumlu, diğer ekonomi politikaları ile tutarlı, yaptırım gücü olmalı, borcun
sürdürülebilirliğini sağlamalı, telafileri zamana yaymalı, otomatik
dengeleyicilerin çalışma mekanizmasını bozmamalı, kapsamı geniş olmalı.''

Ali Babacan, AB Tanımlı Genel Yönetim Bütçe açığına ilişkin alınacak
önlemleri farklı senaryolarla anlattı.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, Mali kuralın olması gerektiğini
belirterek, bugüne kadar niçin gündeme getirilmediğini sordu. Günal, ''Keynes'in
kemiklerini sızlattık Sayın Bakan. Mali Kuralı 7 yıldır getirmeyip de şimdi
sıkıştırmanızın anlamı ne? AKP Hükümeti gidici olduğunu anladı, gelen hükümetin
de elini kolunu bağlayalım onlarda birşey yapamasın mı düşüncesindesiniz? Ya da
IMF ile gizli bir anlaşma varda biz mi bilmiyoruz'' diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek de bürokratların iyi
hazırlandığını Bakan Babacan'ın da güzel bir sunum yaptığını belirterek, teşekkür
etti.

Özyürek, tasarının alt komisyona havale edilmesini istedi.

AK Parti Balıkesir Milletvekili Ali Osman Sali ise tasarı ile bütçe
açıklarının daha iyi takip edileceğini ancak gelir tarafından bir düzenleme
olmadığını söyledi.

MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan da tasarının geliş zamanını
eleştirerek, bu konuda hükümetin niyetinden şüphe ettiğini ve ''akortsuz piyano
gibi'' olduğunu söyledi.(16.44)