2010-01-06 - 17:30
TBMM GENEL KURULU...
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu Başkanlığında toplanan Genel Kurulda, CHP Zonguldak Milletvekili Ali Koçal, CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün ve CHP Adıyaman Milletvekili Şevket Köse gündem dışı söz aldı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ hükümet adına eliştirileri yanıtladı.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 112 acil nakil hizmetlerinde gelinen noktanın
herkesi memnun edecek düzeye ulaştığını söyledi.
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Güldal Mumcu Başkanlığında toplandı.
Gündem dışı söz alan CHP Zonguldak Milletvekili Ali Koçal, Zonguldak'ta,
Ankara'ya sevk edilen 12 yaşında hasta bir çocuğun, ambulans sıkıntısı nedeniyle
5 saatlik bir gecikmeden sonra yola çıkarıldığını ve çocuğun Ankara'ya vermeden
hayatını kaybettiğini söyledi. ''Zonguldak'ta durum böyleyse acaba kırsalda durum
nedir?'' diye soran Koçal, sağlıkta dönüşüm programını eleştirdi.
Yoksulluk ve işsizliğin arttığını ifade eden Koçal, ekonomiden yalnızca
iktidar ve yandaşlarının memnun olduğunu savundu. Koçal, ayrıca Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın mal beyanında bulunmasını istedi.
CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün de Bilecik'teki tren kazasına
değindi. Tüzün, yetkililerin bu tür kazalarda yalnızca, ''Allah rahmet etsin''
dediğini ve suçun makinistten kaynaklandığını söyleyerek olayı geçiştirdiğini öne
sürdü.
Yaşar Tüzün, Uluslararası Demiryolu Taşımacılığı standartlarına göre,
olası kazalarda yolcuların zarar görmemesi için, trenlerde lokomotiften bir
sonraki vagonun, eşya vagonu olarak değerlendirdiğini ifade etti. Ancak
Türkiye'de bu vagonun da yolcu vagonu olarak kullanıldığını, bu nedenle kazalarda
ölen kişi sayısının arttığını belirten Tüzün, bunun, ''AK Parti Hükümetinin,
vatandaşları müşteri gibi görmesinden'' kaynaklandığını iddia etti.
Tüzün, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın Genel Kurulda bu soruları
yanıtlaması gerektiğini ifade ederek, ''Burada olmaması ve sorularıma yanıt
vermemesi nedeniyle Ulaştırma Bakanı'nı şiddetle kınıyorum'' dedi.
CHP Adıyaman Milletvekili Şevket Köse de Aşure gününün toplumdaki önemine
dikkati çekti. Kerbela'nın büyük bir acının tablosu olduğunu ifade eden Köse,
Muharrem ayının bu nedenle matem ayı olduğunu söyledi.
Bu kapsamda büyük önem taşıyan Aşure günün, aynı zamanda toplumda
birlikteliğin de bir simgesi olduğunu vurgulayan Köse, ''Aşure, dağıtılmaz ise
aşure olmaz. Bu nedenle aynı zamanda aşure, paylaşmayı da anlatır'' dedi.

-''AMBULANS SAYISI YÜZDE 400 ARTTI''-

Koçal'ın sağlık politikası ile ilgili eleştirisine yanıt vermek için
Hükümet adına söz alan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, AK Parti'nin ve AK Parti
hükümetleri için, insanın çok kıymetli olduğunu söyledi.
Zonguldak'ta yaşanan olayla ilgili soruşturma açtığını bildiren Bakan
Akdağ, soruşturma sonucunda herhangi yanlışlık ve aksaklığın tespit edilmesi
halinde, buna neden olan sorumlular hakkında gerekenin yapılacağını ifade etti.
Ambulans eksikliği ile ilgili eleştiriye de yanıt veren Akdağ, Zonguldak'ta
onlarca ambulans olduğunu söyledi.
Bir sistemin bütün olarak tenkit edilebileceğini anlatan Akdağ, herhangi
bir yerde bir görevlinin hatasının sisteme mal edilemeyeceğine dikkati çekti.
Göreve başladıklarında Türkiye'de 400 civarında 112 Acil Servis ambulansı
olduğunu anımsatan Akdağ, bu sayısının yaklaşık yüzde 400 oranında arttığını
belirtti.
112 hava ambulanslarla ilgili konuya da değinen Akdağ, şu anda
Türkiye'nin 17 bölgesinde 18 hava ambulansının görev yaptığını söyledi. Akdağ,
binlerce vatandaşın bulunduğu yerden, hizmet göreceği yere taşındığını kaydetti.
Bakan Akdağ, 112 acil nakil hizmetindeki gelinen noktanın herkesi memnun edecek
düzeye ulaştığını belirtti.
AK Parti iktidarının 7 senedir adaletle yönetime büyük itina gösterdiğini
ifade eden Akdağ, bu kapsamda, bütün belediyelere İller Bankasında düşen payları
eşit olarak gönderdiklerini söyledi.

-''BAŞBAKANLAR İÇİN ELBETTE UÇAK ALINIR''-

Koçal'ın, ''Başbakan Erdoğan için uçak alındığı'' yönündeki eleştirisini
de Akdağ, şöyle yanıtladı:
''Başbakanlar için elbette uçak alınır ve bu uçaklarla ülkeye hizmet
edilir. Önemli olan halka hizmet etmek üzere zamanın iyi kullanmasıdır. Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanı'nın, ömrünü bu ülkenin hizmetine adadığını sizler de bizler
de biliyoruz. Gününün 16 saatini halkına hizmetle geçiren bir Başbakan için bu
bahsettiğiniz bir takım imkanlar, ülkeye hizmet etmesinin vasıtalarıdır. Kimse bu
uçaklarla tatile çıkmıyor.''

-''SON ÇEYREK YÜZYILDA BÜYÜK OYUNLAR OYNANDI''-

CHP'li Köse'nin, Muharrem ayı ve Aşure günü ile ilgili konuşmasına cevap
vermek üzere Hükümet adına söz alan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da
Mevlana'nın 736. vuslat yıl dönümü ile Muharrem ayının birinci gününün aynı anda
idrak edildiğini anımsattı. Günay, bunun, Anadolu'daki inançların ne kadar iç içe
yaşadığının, ne kadar birbirinden ayrılmaz bir bütün oluşturduğunun, ortak
duyarlılığın göstergesi olduğunu ifade etti.
Toplumun, inanç kümeleri arasında derin ayrılıklar gözetmediğini belirten
Günay, ''Geçmiş yıllarda çeşitli acılar, tuzaklar yaşandı. Şimdi bunları tarihe
gömmek istiyoruz. Bunların bir daha tekrarlanmaması için demokrasi ve hukuk
bilincimizi güçlendirmek istiyoruz'' dedi.
Türkiye'de geçmişte zaman zaman toplumun provoke edildiğini, yakın
yıllarda, son çeyrek yüzyılda büyük oyunlar oynandığını vurgulayan Günay, şunları
kaydetti:
''Maraş'ta, Sivas'ta, Çorum'da oynandı. İzin verilse halen oynanmaya
çalışılacak. İzin verilse, toplumun bir inanç kümesini birbirine karıştıracaklar.
Bu olmasın diye uğraşıyoruz. Bu tuzaklar yeniden Türkiye'nin önünde ayak bağı
olmasın diye uğraşıyoruz. Herkes birbirinin varlığına saygı göstersin, tahammül
değil, saygı göstersin istiyoruz. Kim kime tahammül edecek? Bu topraklarda
hepimiz, birbirimiz kadar hak sahibiyiz.
İnanç farklılıklarımız, etnik köken farklılıklarımız, düşünce
farklılıklarımız düşmanlık nedeni olmasın, zenginlik nedeni olsun. Bu
farklılıklarımız maalesef bir takım hainler tarafından karanlık oyun aracı
yapılmaya çalışıldı. Bizim, barış, kardeşlik, milli birlik bütünlük, kardeşlik
açılımı dediğimiz, artık bu tuzaklara kimse düşmesin diyedir.''

-''İYİ NİYETLİ ÇABALARI DESTEKLEYELİM''-

Bakan Günay, AB İlerleme Raporunda, ilk defa Türkiye Cumhuriyeti'nde bir
hükümetin, farklı inanç kümelerini ciddi biçimde muhatap aldığı, resmi biçimde
bir program çerçevesinde onların sorunlarına çözüm aramak konusunda adım
attığının yer aldığını söyledi. Sorunların tamamının çözülmediğini belirten
Günay, ''Çünkü derinden, uzun yıllardan gelen acılar ve sancılar var'' dedi.
Geçmiş yıllarda, okul kitaplarına bile bazı inanç kümeleri hakkında
aşağılayıcı sözcükler olduğuna dikkati çeken Günay, ''Şükürler olsun, bunları
artık tartışma dışına çıkardık. Hala sorunlar var ama yapılanların da görülmesi
gerekiyor. İyi niyetli çabaları desteklemekten ve daha fazlasını istemekten
kaçınmayalım'' diye konuştu.
Günay, konuşmasının sonunda, BDP'ye Meclis çatısı altında, demokratik ve
hukuk içinde yapacakları mücadelede başarılar dilediğini söyledi.