
2018-04-19 - 19:00
AK Parti ve MHP'nin, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçiminin 24 Haziran 2018'de yapılmasına ilişkin ortak seçim önergesi, Anayasa Komisyonunda kabul edildi.
AK Parti ve MHP'nin, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçiminin 24 Haziran 2018'de yapılmasına ilişkin ortak önergesinin Anayasa Komisyonunda görüşülmesine başlandı.
Anayasa Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop başkanlığında önergeyi görüşmek için toplandı.
Başbakan, AK Parti Grup Başkanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı ve Grup Başkanı Devlet Bahçeli ile iki parti grup başkanvekillerinin imzasını taşıyan ortak seçim önergesi dün TBMM Başkanlığına sunulmuş, ardından Anayasa Komisyonuna havale edilmişti.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "3 Kasım 2019 tarihine kadar geçecek her gün, halkımızın beklentisini ve eski sistemin sancılı yanlarından doğabilecek belirsizlikleri artırmaktadır. Bu nedenle söz konusu belirsizliklerin de bir an evvel ortadan kaldırılması amacıyla erken seçim yapılması zorunluluğu doğmuştur." dedi.
Gül, AK Parti ve MHP'nin, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçiminin 24 Haziran 2018'de yapılmasına ilişkin ortak önergesinin, TBMM Anayasa Komisyonundaki görüşmelerinde söz aldı.
Bakan Gül, kahraman Türk milletinin sarsılmaz duruşu ile 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminin bastırılmasının, ülke ve siyaset açısından yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu vurguladı.
15 Temmuz'un, birlik ve beraberlik ruhunu, buna duyulan özlemi açıkça gösterdiğini dile getiren Gül, sonrasında tüm ülkenin birbirine kenetlendiği tarihi günlerin yaşandığını söyledi.
Bu ruhun, cumhur mutabakatının temelini oluşturduğunu belirten Gül, yeni hükümet sistemi arayışının çözüme kavuştuğunu, milletin de bu çözüme "evet" dediğini anlattı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Gül, "Anayasaya eklenen geçici madde ile TBMM'nin 27. yasama dönemi milletvekili genel seçimi ve cumhurbaşkanlığı seçiminin, 3 Kasım 2019 tarihinde yapılması öngörülmüş ise de aynı düzenlemede TBMM'ye seçim tarihini erkene alma yetkisi de tanınmıştır. Meclisimizin bu yetkisini kullanması halinde, milletvekili genel seçimi ve cumhurbaşkanlığı seçiminin birlikte yapılacağı hükme bağlanmıştır." diye konuştu.
Uyum sürecinin sağlanmasının ve bu konudaki çalışmaların da hep birlikte yaşandığını kaydeden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milletimizin yeni hükümet sistemine 'Evet' demesiyle birlikte artık daha fazla beklemenin bir gereğinin kalmadığı, milletin cevabını hayata geçirmenin, tarihin bizi getirdiği bu noktada bir zaruret halini aldığı kuşkusuzdur. Suriye'de yürütülen operasyonlar ve bölgemizde yaşanan tarihi gelişmeler, Türkiye'nin yeni yönetim sistemine geçmesini ve böylece belirsizliklerin de bir an evvel aşılmasını gerekli kılmıştır. Görülmektedir ki 3 Kasım 2019 tarihine kadar geçecek her gün, halkımızın beklentisini ve eski sistemin sancılı yanlarından doğabilecek belirsizlikleri artırmaktadır. Bu nedenle söz konusu belirsizliklerin de bir an evvel ortadan kaldırılması amacıyla erken seçim yapılması zorunluluğu doğmuştur."
Yeni sisteme bir an evvel geçilmesinin, milletin birliği ve beraberliği, ülkenin bekası açısından önem taşıdığını belirten Gül, ülkenin karşı karşıya bulunduğu manzaradan da hareket ederek erken seçim teklifine olumlu yaklaştıklarını anlattı.
Milletin, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bir an evvel yürürlüğe girmesini beklediğini ifade eden Gül, "AK Parti hükümetleri olarak kurulduğumuz günden bu yana, bu toprakların özü, sözü, milletin iradesi dışında hiçbir merci ile işbirliği yapmadık. Bugün bizi bu seçim sürecine götüren sebep de milletimizle olan bu gönül ve fikir birliğinin yansımasıdır. 24 Haziran'ı bir demokrasi şöleni havasında hep birlikte kutlayacağız." diye konuştu.
Gül, seçimlere ilişkin kampanya sürecini de birlik beraberlik içinde geçirmeyi ümit ettiğini söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "Bölgemizin içinde bulunduğu durum, Türkiye üzerinde yapılmak istenen küresel operasyonlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne bir an evvel geçmeyi zorunlu kılmıştır. Böylesi bir durumda belirsizliği ortadan kaldırmak için erken seçim kararı alındı." dedi.
Turan, AK Parti ve MHP'nin Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçiminin 24 Haziran 2018'de yapılmasına ilişkin ortak önergenin TBMM Anayasa Komisyonundaki görüşmelerinde söz aldı.
Bülent Turan, Türkiye'de bugün meşruiyeti hiçbir şekilde tartışılamayacak bir siyasi iktidar ve seçilmiş bir cumhurbaşkanının iş başında olduğunu belirtti. Turan, demokrasi tarihinin sık sık yapılan askeri darbelerle, bürokratik müdahalelerle kesintiye uğratılmaya çalışıldığını ancak her darbeden sonra milletin güçlü desteğiyle sivil siyasetin güç kazandığını söyledi.
Turan, şöyle konuştu:
"Mecliste kabul edilen anayasa değişikliğine daha sonra milletimiz 16 Nisan 2017'de gerçekleşen referandumda oylarıyla katkı sundu. Referandumun sonuçları demokrasimizi güçlendirdi. Milletimiz 3 Kasım 2019'a kadar hem bu parlamentoya hem de Cumhurbaşkanımıza yetki vermiştir. Ancak bölgemizin içinde bulunduğu durum, Türkiye üzerinde yapılmak istenen küresel operasyonlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne bir an evvel geçmeyi zorunlu kılmıştır. Böylesi bir durumda belirsizliği ortadan kaldırmak için erken seçim kararı alındı. Milliyetçi Hareket Partisi ile ortak bir önerge sunduk Meclis Başkanlığına. Diğer muhalefet partileri de erken seçim kararı karşısında 'hazırız' mesajı verdiler. Bundan dolayı usul ekonomisi gereğince yapılacak işlemleri bir an evvel halletmek gereklidir."
Türkiye'de seçim kampanyalarının bir şenlik havasında geçtiğini, her defasında demokrasinin güçlendiğini kaydeden Turan, "Gelin hep beraber demokrasimize güç verelim. Türkiye?de bir kez daha millet iradesinin her şeyin üstünde olduğunu ortaya koyalım." dedi.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da yaptığı konuşmaya seçimlerin öne alınmasına ilişkin teklifin millete ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunarak başladı.
Akçay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişi de sağlayacak seçimlerin öne alınmasına neden ihtiyaç olduğunu ayrıntılı şekilde açıkladığını ve bu konudaki önerisini ortaya koyduğunu aktardı.
Akçay, "Hem Sayın Genel Başkanımızın hem Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı üzere 3 Kasım 2019 tarihine kadar geçecek 1,5 yıla yakın süre ülkeyi sürekli seçim tartışmaları içinde tutmanın hiçbir akıllı ve mantıklı yönü olamazdı. Ülkenin yararına da değildi. O bakımdan bu erken seçim kararının Türkiye'ye yeni bir ses, yeni bir nefes getireceğini düşünüyoruz. Milli iradeye müracaat etmek her zaman ülkenin yararına olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin gündeminden seçim tartışmalarını çıkarmanın gerektiğini, ülke dışındaki gelişmelerin de yeni sisteme geçilmesini zorunlu kıldığını ifade eden Akçay, halkın beklentisinin de bu yönde olduğunu söyledi.
Akçay, seçimlerin öne alınması halinde öngörülen tarihe kadar tüm partilerin gerekli çalışmaları yapabileceğine inandığını da belirtti.
Anayasa Komisyonunda, AK Parti ve MHP'nin ortak seçim önergesinin görüşmelerinde, HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman'ın, "AKP'yi bu hukuksuzluğu ile baş başa bırakıyoruz ve süreci protesto ediyoruz." sözlerinden sonra, HDP'li milletvekilleri salondan ayrıldı.
Anayasa Komisyonunda görüşülen, AK Parti ve MHP'nin, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçiminin 24 Haziran 2018'de yapılmasına ilişkin ortak önergesi üzerinde milletvekilleri söz aldı.
HDP Iğdır Milletvekili Adıyaman, halkın iradesiyle seçilen HDP milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasını eleştirerek, "OHAL koşullarının olduğu ve Meclisin üçüncü büyük partisi HDP'nin 9 milletvekili ile 63 eş belediye başkanının hala cezaevinde bulunduğu süreçte erken seçime gidilmesi skandaldır." dedi.
Çıkarılan çok sayıda KHK ile parlamentonun devre dışı bırakıldığını iddia eden Adıyaman, başta basın olmak üzere tüm kesimlerin susturulduğu bir dönemde seçime gidiliyor olmasını yanlış bulduğunu söyledi.
Seçimlerdeki yüzde 10 barajını eleştiren HDP'li Adıyaman, "Bu erken seçim kararının, bazı partilerin seçime girmesini engellemek için alındığı ortadadır. İki siyasi partinin Meclis'te kalması ve barajı aşması için hazırlanmış bir seçim önergesidir. Bu önergenin Türkiye halklarına yararı yoktur, anti demokratik bir seçim önergesidir." ifadesini kullandı.
HDP'li Adıyaman, erken seçime hazır olduklarını ve seçimden büyük bir zaferle çıkacaklarını öne sürdü.
HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, çocuk istismarı suçlarına ilişkin yasal düzenleme üzerinde çalıştıkları bir süreçte, bir anda bütün çalışmaların askıya alındığını ve zoraki seçime gidildiğini ileri sürdü.
Erken seçim kararının alındığı bir günde iki milletvekillerinin vekilliklerinin düşürülmesini kabul edemeyeceklerini ifade eden Irgat, "Erken seçim istemeyi vatana ihanetle eşdeğer gören bir zihniyetin erken seçime gitmesini milletin takdirine bırakıyoruz." dedi.
CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bir an önce devreye girmesi bu kadar önemli ise bir ay önce Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, 'Seçimler kesinlikle zamanında yapılacak, erken seçim olmayacak, herkes planını buna göre yapsın' niye dedi? Ya topluma yalan söyleniyor ya da büyük bir öngörüsüzlük var." sözlerini kullandı.
Erkek, "100 bin imzanın nasıl toplanacağı belli değil, buna ilişkin düzenlemeler yapılmadı. Keşke bazı düzenlemeleri yapıp bu kararı alsaydınız." dedi.
OHAL'in hala devam ettiğini belirten Erkek, OHAL sürecinde seçim yapılmasının doğru olmadığını söyledi. Muharrem Erkek, OHAL ilan edilirken 3-5 ay içinde kaldırılacağının söylendiğini ama OHAL sürecinde, OHAL'in ilanını gerekli kılan alanlar dışındaki birçok alanda KHK çıkarıldığını, binlerce insanın ihraç edildiğini savundu.
CHP'li Erkek, "Mecliste OHAL'i 3 ay daha uzatıp aynı gün erken seçim kararı almak siyasi etikle bağdaşır mı? Hayır bağdaşmaz. Keşke OHAL'i kaldırıp erken seçim kararı alsaydınız. OHAL'de yapılacak her türlü seçimin meşruiyeti tartışılacaktır." sözlerini kullandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Muharrem Erkek'in, "7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki dönemde birçok insan öldü." şeklinde ifade kullandığını, bu sözlerin HDP dili olduğunu söyledi.
1995 yılında CHP-DYP koalisyonunda erken seçim kararı alındığını anımsatan Turan, o zamanki erken seçim tezkeresinde OHAL'in uzatma kararının da olduğunu kaydetti.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, seçim önergesinin 48 saat geçmeden komisyonda görüşülmesinin eylemli İçtüzük ihlali olduğunu iddia etti.
Tanal, "Daha önce Ahmet Davutoğlu hükümeti düşürüldü, şimdi de bu önergeyle Binali Yıldırım hükümeti düşürülüyor." iddiasında bulundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Turan, önergenin 48 saat geçmeden komisyonda görüşülmesi uygulamasının ilk kez olmadığını, daha önce de yapıldığını, bu uygulamanın makul ve yasalara da uygun olduğunu ifade etti.
Bülent Turan, "Davutoğlu Hükümet düşürüldü" ifadesinin, partileri açısından haksız bir eleştiri olduğunu söyleyerek, "Eğer bunu tartışırsak, başka partilerin genel başkanlarının nasıl değiştiğini de tartışırız." diye konuştu.
Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop da önergenin 48 saat geçmeden komisyonda görüşülmesi imkanına, AK Parti'nin grup önerisinin TBMM Genel Kurulunda kabul edilmesiyle kavuşulduğunu, bunun da İçtüzük ve Anayasa'ya aykırı olmadığını bildirdi.
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir de CHP olarak hiçbir seçim çağrısından korkmadıklarını, çekinmediklerini ve öneriye "evet" diyeceklerini belirtti. Emir, "Dört-beş ay daha fazla bekleyeceğimize bu ülkeyi sizlerden daha erken kurtarmaya 'evet' diyeceğiz. Ama bizim 'evet' diyecek olmamız, eleştirilerimizi yapmamızın önüne geçmez." diye konuştu.
Seçimlerin erkene alınması önerisinin, AK Parti ve MHP arasında "danışıklı dövüş" ile ortaya atıldığını ileri süren Emir, önerinin gerekçesinde yer alan konulara işaret etti.
"Bunlar dün mü çıktı ortaya?" diye soran Emir, gerekçelerin inandırıcı olmadığını savundu.
"Türkiye seçime gidecek kadar ağır sorunlar yaşıyor, ciddi sıkıntılarla boğuşuyorsa, tek başına iktidar olan bir partinin ülkeyi içine soktuğu durumdan çıkarmak için neden seçime gitme ihtiyaç duyduğunun izah edilmesini" isteyen Emir, olağanüstü hal koşullarında seçime gitmenin de kabul edilemez olduğunu söyledi.
Emir'in ardından önerge sahibi olarak söz alan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, CHP sözcülerini dinledikçe hayretler içinde kaldıklarını ifade etti.
CHP'lilerin erken seçim önerisini "baskın seçim, acele seçim" gibi tanımladıklarını, söylemlerinde çelişki, kafa karışıklığı ve samimiyetsizlik olduğunu belirten Akçay, "Sizler 'hodri meydan' derken, söylemlerinizin altında seçim istemeyen bir tavır var. Bu hafta başına kadar erken seçim tartışmalarına girmeyen sadece AK Parti ve MHP'ydi. CHP'nin sözcüleri neredeyse son bir yıldan bu yana hemen hemen her hafta sürekli tekrarlamış. Sayın Kılıçdaroğlu 'En kısa zamanda seçim yapalım' dediğinde de OHAL var." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve parti sözcülerinin seçimlerin erken yapılmasına ilişkin bazı açıklamalarından örnekler veren Akçay, "Sürekli bu gündemde tutuluyor. 'Madem öyle gel böyle' denildi netice itibarıyla." ifadelerini kullandı.
"OHAL'de seçim yapılmaz." görüşünün sürekli tekrarlandığına işaret eden Akçay, Türkiye'nin geçmişte de sıkıyönetim ve OHAL koşulları altında seçimlere gittiğini hatırlatarak, OHAL ile seçimi ilişkilendirmenin geçerli olmadığını söyledi.
İttifak konusundaki kararlarını bir yemin gibi ortaya koyduklarını, MHP olarak hiçbir zamana kapalı kapılar arkasında siyaset yapmadıklarını dile getiren Akçay, görüşlerini izah eden milletvekillerinin siyasi nezaket içinde olmalarını da istedi.
AK Parti ve MHP'nin, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçiminin 24 Haziran 2018'de yapılmasına ilişkin ortak seçim önergesi, Meclis Anayasa Komisyonunda kabul edildi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop başkanlığında toplanan komisyonda, seçim önergesinin görüşmeleri yaklaşık 3 saat sürdü.
Görüşmeler devam ederken salondan ayrılan HDP'li üyeler, önergenin oylamasına da katılmadı. Önerge AK Parti, CHP ve MHP'nin oy birliği ile kabul edildi.
Önerge, yarın TBMM Genel Kurulunda görüşülecek.
Önergede, 15 Temmuz 2016'da Türkiye'de yaşanan darbe girişiminin başarısızlığa uğratılması, birçok alanda olduğu gibi siyasette de yeni bir dönemin miladı olduğu ifade edildi.
Milletin darbe gecesi gösterdiği kahramanlığın asla unutulmayacağının vurgulandığı önergede, bu ihanete karşı 29 gün boyunca tutulan demokrasi nöbetlerinin, milletin istiklaline ve istikbaline sahip çıkma iradesinin bir ifadesi olduğu vurgulandı.
İstanbul Yenikapı'da 7 Ağustos 2016'da yapılan ve milyonlarca vatandaşın katıldığı büyük mitingin ise milletin, kendilerine, siyasetçilere verdiği mesajı çok açık ve net ortaya koyduğu kaydedildi.
Önergede, şu ifadelere yer verildi:
"Nitekim 16 Nisan 2017'de yapılan halkoylamasına giden süreçte milletimizin önümüzde açtığı yol, bu şekilde kesinlik ve kararlılık kazanmıştır. Bölgemizde yaşanan tarihi önemdeki hadiseler, AB ile ilişkilerimiz, küresel süreçler, Türkiye'nin halk oylamasında verdiği karar doğrultusunda belirsizliklerin aşılarak bir an önce Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesini zorunlu kılmıştır.
Bu nedenle Türkiye'nin önündeki iç ve dış gündemin yoğunluğu, erken seçim kararının bir an önce alınarak belirsizliğin ortadan kaldırılmasını gerekli hale getirmiştir. Bilindiği üzere Anayasa'nın geçici 21'inci maddesi uyarınca TBMM'nin, seçimlerin yenilenmesi kararı alması halinde cumhurbaşkanlığı seçimi ile milletvekili genel seçimi birlikte yapılacaktır. Bu itibarla anayasanın 77'nci, geçici 21'inci ve Milletvekili Seçim Kanunu'nun 8'inci maddesi gereğince seçimlerin yenilenmesi ve TBMM'nin 27'nci Yasama Dönemi Milletvekili Genel Seçimi'nin 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılması hususunda TBMM kararı alınması için gereğini arz ve teklif ederiz."
Anayasa Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop başkanlığında önergeyi görüşmek için toplandı.
Başbakan, AK Parti Grup Başkanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı ve Grup Başkanı Devlet Bahçeli ile iki parti grup başkanvekillerinin imzasını taşıyan ortak seçim önergesi dün TBMM Başkanlığına sunulmuş, ardından Anayasa Komisyonuna havale edilmişti.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "3 Kasım 2019 tarihine kadar geçecek her gün, halkımızın beklentisini ve eski sistemin sancılı yanlarından doğabilecek belirsizlikleri artırmaktadır. Bu nedenle söz konusu belirsizliklerin de bir an evvel ortadan kaldırılması amacıyla erken seçim yapılması zorunluluğu doğmuştur." dedi.
Gül, AK Parti ve MHP'nin, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçiminin 24 Haziran 2018'de yapılmasına ilişkin ortak önergesinin, TBMM Anayasa Komisyonundaki görüşmelerinde söz aldı.
Bakan Gül, kahraman Türk milletinin sarsılmaz duruşu ile 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminin bastırılmasının, ülke ve siyaset açısından yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu vurguladı.
15 Temmuz'un, birlik ve beraberlik ruhunu, buna duyulan özlemi açıkça gösterdiğini dile getiren Gül, sonrasında tüm ülkenin birbirine kenetlendiği tarihi günlerin yaşandığını söyledi.
Bu ruhun, cumhur mutabakatının temelini oluşturduğunu belirten Gül, yeni hükümet sistemi arayışının çözüme kavuştuğunu, milletin de bu çözüme "evet" dediğini anlattı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Gül, "Anayasaya eklenen geçici madde ile TBMM'nin 27. yasama dönemi milletvekili genel seçimi ve cumhurbaşkanlığı seçiminin, 3 Kasım 2019 tarihinde yapılması öngörülmüş ise de aynı düzenlemede TBMM'ye seçim tarihini erkene alma yetkisi de tanınmıştır. Meclisimizin bu yetkisini kullanması halinde, milletvekili genel seçimi ve cumhurbaşkanlığı seçiminin birlikte yapılacağı hükme bağlanmıştır." diye konuştu.
Uyum sürecinin sağlanmasının ve bu konudaki çalışmaların da hep birlikte yaşandığını kaydeden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milletimizin yeni hükümet sistemine 'Evet' demesiyle birlikte artık daha fazla beklemenin bir gereğinin kalmadığı, milletin cevabını hayata geçirmenin, tarihin bizi getirdiği bu noktada bir zaruret halini aldığı kuşkusuzdur. Suriye'de yürütülen operasyonlar ve bölgemizde yaşanan tarihi gelişmeler, Türkiye'nin yeni yönetim sistemine geçmesini ve böylece belirsizliklerin de bir an evvel aşılmasını gerekli kılmıştır. Görülmektedir ki 3 Kasım 2019 tarihine kadar geçecek her gün, halkımızın beklentisini ve eski sistemin sancılı yanlarından doğabilecek belirsizlikleri artırmaktadır. Bu nedenle söz konusu belirsizliklerin de bir an evvel ortadan kaldırılması amacıyla erken seçim yapılması zorunluluğu doğmuştur."
Yeni sisteme bir an evvel geçilmesinin, milletin birliği ve beraberliği, ülkenin bekası açısından önem taşıdığını belirten Gül, ülkenin karşı karşıya bulunduğu manzaradan da hareket ederek erken seçim teklifine olumlu yaklaştıklarını anlattı.
Milletin, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bir an evvel yürürlüğe girmesini beklediğini ifade eden Gül, "AK Parti hükümetleri olarak kurulduğumuz günden bu yana, bu toprakların özü, sözü, milletin iradesi dışında hiçbir merci ile işbirliği yapmadık. Bugün bizi bu seçim sürecine götüren sebep de milletimizle olan bu gönül ve fikir birliğinin yansımasıdır. 24 Haziran'ı bir demokrasi şöleni havasında hep birlikte kutlayacağız." diye konuştu.
Gül, seçimlere ilişkin kampanya sürecini de birlik beraberlik içinde geçirmeyi ümit ettiğini söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "Bölgemizin içinde bulunduğu durum, Türkiye üzerinde yapılmak istenen küresel operasyonlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne bir an evvel geçmeyi zorunlu kılmıştır. Böylesi bir durumda belirsizliği ortadan kaldırmak için erken seçim kararı alındı." dedi.
Turan, AK Parti ve MHP'nin Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçiminin 24 Haziran 2018'de yapılmasına ilişkin ortak önergenin TBMM Anayasa Komisyonundaki görüşmelerinde söz aldı.
Bülent Turan, Türkiye'de bugün meşruiyeti hiçbir şekilde tartışılamayacak bir siyasi iktidar ve seçilmiş bir cumhurbaşkanının iş başında olduğunu belirtti. Turan, demokrasi tarihinin sık sık yapılan askeri darbelerle, bürokratik müdahalelerle kesintiye uğratılmaya çalışıldığını ancak her darbeden sonra milletin güçlü desteğiyle sivil siyasetin güç kazandığını söyledi.
Turan, şöyle konuştu:
"Mecliste kabul edilen anayasa değişikliğine daha sonra milletimiz 16 Nisan 2017'de gerçekleşen referandumda oylarıyla katkı sundu. Referandumun sonuçları demokrasimizi güçlendirdi. Milletimiz 3 Kasım 2019'a kadar hem bu parlamentoya hem de Cumhurbaşkanımıza yetki vermiştir. Ancak bölgemizin içinde bulunduğu durum, Türkiye üzerinde yapılmak istenen küresel operasyonlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne bir an evvel geçmeyi zorunlu kılmıştır. Böylesi bir durumda belirsizliği ortadan kaldırmak için erken seçim kararı alındı. Milliyetçi Hareket Partisi ile ortak bir önerge sunduk Meclis Başkanlığına. Diğer muhalefet partileri de erken seçim kararı karşısında 'hazırız' mesajı verdiler. Bundan dolayı usul ekonomisi gereğince yapılacak işlemleri bir an evvel halletmek gereklidir."
Türkiye'de seçim kampanyalarının bir şenlik havasında geçtiğini, her defasında demokrasinin güçlendiğini kaydeden Turan, "Gelin hep beraber demokrasimize güç verelim. Türkiye?de bir kez daha millet iradesinin her şeyin üstünde olduğunu ortaya koyalım." dedi.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da yaptığı konuşmaya seçimlerin öne alınmasına ilişkin teklifin millete ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunarak başladı.
Akçay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişi de sağlayacak seçimlerin öne alınmasına neden ihtiyaç olduğunu ayrıntılı şekilde açıkladığını ve bu konudaki önerisini ortaya koyduğunu aktardı.
Akçay, "Hem Sayın Genel Başkanımızın hem Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı üzere 3 Kasım 2019 tarihine kadar geçecek 1,5 yıla yakın süre ülkeyi sürekli seçim tartışmaları içinde tutmanın hiçbir akıllı ve mantıklı yönü olamazdı. Ülkenin yararına da değildi. O bakımdan bu erken seçim kararının Türkiye'ye yeni bir ses, yeni bir nefes getireceğini düşünüyoruz. Milli iradeye müracaat etmek her zaman ülkenin yararına olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin gündeminden seçim tartışmalarını çıkarmanın gerektiğini, ülke dışındaki gelişmelerin de yeni sisteme geçilmesini zorunlu kıldığını ifade eden Akçay, halkın beklentisinin de bu yönde olduğunu söyledi.
Akçay, seçimlerin öne alınması halinde öngörülen tarihe kadar tüm partilerin gerekli çalışmaları yapabileceğine inandığını da belirtti.
Anayasa Komisyonunda, AK Parti ve MHP'nin ortak seçim önergesinin görüşmelerinde, HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman'ın, "AKP'yi bu hukuksuzluğu ile baş başa bırakıyoruz ve süreci protesto ediyoruz." sözlerinden sonra, HDP'li milletvekilleri salondan ayrıldı.
Anayasa Komisyonunda görüşülen, AK Parti ve MHP'nin, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçiminin 24 Haziran 2018'de yapılmasına ilişkin ortak önergesi üzerinde milletvekilleri söz aldı.
HDP Iğdır Milletvekili Adıyaman, halkın iradesiyle seçilen HDP milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasını eleştirerek, "OHAL koşullarının olduğu ve Meclisin üçüncü büyük partisi HDP'nin 9 milletvekili ile 63 eş belediye başkanının hala cezaevinde bulunduğu süreçte erken seçime gidilmesi skandaldır." dedi.
Çıkarılan çok sayıda KHK ile parlamentonun devre dışı bırakıldığını iddia eden Adıyaman, başta basın olmak üzere tüm kesimlerin susturulduğu bir dönemde seçime gidiliyor olmasını yanlış bulduğunu söyledi.
Seçimlerdeki yüzde 10 barajını eleştiren HDP'li Adıyaman, "Bu erken seçim kararının, bazı partilerin seçime girmesini engellemek için alındığı ortadadır. İki siyasi partinin Meclis'te kalması ve barajı aşması için hazırlanmış bir seçim önergesidir. Bu önergenin Türkiye halklarına yararı yoktur, anti demokratik bir seçim önergesidir." ifadesini kullandı.
HDP'li Adıyaman, erken seçime hazır olduklarını ve seçimden büyük bir zaferle çıkacaklarını öne sürdü.
HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, çocuk istismarı suçlarına ilişkin yasal düzenleme üzerinde çalıştıkları bir süreçte, bir anda bütün çalışmaların askıya alındığını ve zoraki seçime gidildiğini ileri sürdü.
Erken seçim kararının alındığı bir günde iki milletvekillerinin vekilliklerinin düşürülmesini kabul edemeyeceklerini ifade eden Irgat, "Erken seçim istemeyi vatana ihanetle eşdeğer gören bir zihniyetin erken seçime gitmesini milletin takdirine bırakıyoruz." dedi.
CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bir an önce devreye girmesi bu kadar önemli ise bir ay önce Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, 'Seçimler kesinlikle zamanında yapılacak, erken seçim olmayacak, herkes planını buna göre yapsın' niye dedi? Ya topluma yalan söyleniyor ya da büyük bir öngörüsüzlük var." sözlerini kullandı.
Erkek, "100 bin imzanın nasıl toplanacağı belli değil, buna ilişkin düzenlemeler yapılmadı. Keşke bazı düzenlemeleri yapıp bu kararı alsaydınız." dedi.
OHAL'in hala devam ettiğini belirten Erkek, OHAL sürecinde seçim yapılmasının doğru olmadığını söyledi. Muharrem Erkek, OHAL ilan edilirken 3-5 ay içinde kaldırılacağının söylendiğini ama OHAL sürecinde, OHAL'in ilanını gerekli kılan alanlar dışındaki birçok alanda KHK çıkarıldığını, binlerce insanın ihraç edildiğini savundu.
CHP'li Erkek, "Mecliste OHAL'i 3 ay daha uzatıp aynı gün erken seçim kararı almak siyasi etikle bağdaşır mı? Hayır bağdaşmaz. Keşke OHAL'i kaldırıp erken seçim kararı alsaydınız. OHAL'de yapılacak her türlü seçimin meşruiyeti tartışılacaktır." sözlerini kullandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Muharrem Erkek'in, "7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki dönemde birçok insan öldü." şeklinde ifade kullandığını, bu sözlerin HDP dili olduğunu söyledi.
1995 yılında CHP-DYP koalisyonunda erken seçim kararı alındığını anımsatan Turan, o zamanki erken seçim tezkeresinde OHAL'in uzatma kararının da olduğunu kaydetti.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, seçim önergesinin 48 saat geçmeden komisyonda görüşülmesinin eylemli İçtüzük ihlali olduğunu iddia etti.
Tanal, "Daha önce Ahmet Davutoğlu hükümeti düşürüldü, şimdi de bu önergeyle Binali Yıldırım hükümeti düşürülüyor." iddiasında bulundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Turan, önergenin 48 saat geçmeden komisyonda görüşülmesi uygulamasının ilk kez olmadığını, daha önce de yapıldığını, bu uygulamanın makul ve yasalara da uygun olduğunu ifade etti.
Bülent Turan, "Davutoğlu Hükümet düşürüldü" ifadesinin, partileri açısından haksız bir eleştiri olduğunu söyleyerek, "Eğer bunu tartışırsak, başka partilerin genel başkanlarının nasıl değiştiğini de tartışırız." diye konuştu.
Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop da önergenin 48 saat geçmeden komisyonda görüşülmesi imkanına, AK Parti'nin grup önerisinin TBMM Genel Kurulunda kabul edilmesiyle kavuşulduğunu, bunun da İçtüzük ve Anayasa'ya aykırı olmadığını bildirdi.
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir de CHP olarak hiçbir seçim çağrısından korkmadıklarını, çekinmediklerini ve öneriye "evet" diyeceklerini belirtti. Emir, "Dört-beş ay daha fazla bekleyeceğimize bu ülkeyi sizlerden daha erken kurtarmaya 'evet' diyeceğiz. Ama bizim 'evet' diyecek olmamız, eleştirilerimizi yapmamızın önüne geçmez." diye konuştu.
Seçimlerin erkene alınması önerisinin, AK Parti ve MHP arasında "danışıklı dövüş" ile ortaya atıldığını ileri süren Emir, önerinin gerekçesinde yer alan konulara işaret etti.
"Bunlar dün mü çıktı ortaya?" diye soran Emir, gerekçelerin inandırıcı olmadığını savundu.
"Türkiye seçime gidecek kadar ağır sorunlar yaşıyor, ciddi sıkıntılarla boğuşuyorsa, tek başına iktidar olan bir partinin ülkeyi içine soktuğu durumdan çıkarmak için neden seçime gitme ihtiyaç duyduğunun izah edilmesini" isteyen Emir, olağanüstü hal koşullarında seçime gitmenin de kabul edilemez olduğunu söyledi.
Emir'in ardından önerge sahibi olarak söz alan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, CHP sözcülerini dinledikçe hayretler içinde kaldıklarını ifade etti.
CHP'lilerin erken seçim önerisini "baskın seçim, acele seçim" gibi tanımladıklarını, söylemlerinde çelişki, kafa karışıklığı ve samimiyetsizlik olduğunu belirten Akçay, "Sizler 'hodri meydan' derken, söylemlerinizin altında seçim istemeyen bir tavır var. Bu hafta başına kadar erken seçim tartışmalarına girmeyen sadece AK Parti ve MHP'ydi. CHP'nin sözcüleri neredeyse son bir yıldan bu yana hemen hemen her hafta sürekli tekrarlamış. Sayın Kılıçdaroğlu 'En kısa zamanda seçim yapalım' dediğinde de OHAL var." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve parti sözcülerinin seçimlerin erken yapılmasına ilişkin bazı açıklamalarından örnekler veren Akçay, "Sürekli bu gündemde tutuluyor. 'Madem öyle gel böyle' denildi netice itibarıyla." ifadelerini kullandı.
"OHAL'de seçim yapılmaz." görüşünün sürekli tekrarlandığına işaret eden Akçay, Türkiye'nin geçmişte de sıkıyönetim ve OHAL koşulları altında seçimlere gittiğini hatırlatarak, OHAL ile seçimi ilişkilendirmenin geçerli olmadığını söyledi.
İttifak konusundaki kararlarını bir yemin gibi ortaya koyduklarını, MHP olarak hiçbir zamana kapalı kapılar arkasında siyaset yapmadıklarını dile getiren Akçay, görüşlerini izah eden milletvekillerinin siyasi nezaket içinde olmalarını da istedi.
AK Parti ve MHP'nin, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçiminin 24 Haziran 2018'de yapılmasına ilişkin ortak seçim önergesi, Meclis Anayasa Komisyonunda kabul edildi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop başkanlığında toplanan komisyonda, seçim önergesinin görüşmeleri yaklaşık 3 saat sürdü.
Görüşmeler devam ederken salondan ayrılan HDP'li üyeler, önergenin oylamasına da katılmadı. Önerge AK Parti, CHP ve MHP'nin oy birliği ile kabul edildi.
Önerge, yarın TBMM Genel Kurulunda görüşülecek.
Önergede, 15 Temmuz 2016'da Türkiye'de yaşanan darbe girişiminin başarısızlığa uğratılması, birçok alanda olduğu gibi siyasette de yeni bir dönemin miladı olduğu ifade edildi.
Milletin darbe gecesi gösterdiği kahramanlığın asla unutulmayacağının vurgulandığı önergede, bu ihanete karşı 29 gün boyunca tutulan demokrasi nöbetlerinin, milletin istiklaline ve istikbaline sahip çıkma iradesinin bir ifadesi olduğu vurgulandı.
İstanbul Yenikapı'da 7 Ağustos 2016'da yapılan ve milyonlarca vatandaşın katıldığı büyük mitingin ise milletin, kendilerine, siyasetçilere verdiği mesajı çok açık ve net ortaya koyduğu kaydedildi.
Önergede, şu ifadelere yer verildi:
"Nitekim 16 Nisan 2017'de yapılan halkoylamasına giden süreçte milletimizin önümüzde açtığı yol, bu şekilde kesinlik ve kararlılık kazanmıştır. Bölgemizde yaşanan tarihi önemdeki hadiseler, AB ile ilişkilerimiz, küresel süreçler, Türkiye'nin halk oylamasında verdiği karar doğrultusunda belirsizliklerin aşılarak bir an önce Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesini zorunlu kılmıştır.
Bu nedenle Türkiye'nin önündeki iç ve dış gündemin yoğunluğu, erken seçim kararının bir an önce alınarak belirsizliğin ortadan kaldırılmasını gerekli hale getirmiştir. Bilindiği üzere Anayasa'nın geçici 21'inci maddesi uyarınca TBMM'nin, seçimlerin yenilenmesi kararı alması halinde cumhurbaşkanlığı seçimi ile milletvekili genel seçimi birlikte yapılacaktır. Bu itibarla anayasanın 77'nci, geçici 21'inci ve Milletvekili Seçim Kanunu'nun 8'inci maddesi gereğince seçimlerin yenilenmesi ve TBMM'nin 27'nci Yasama Dönemi Milletvekili Genel Seçimi'nin 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılması hususunda TBMM kararı alınması için gereğini arz ve teklif ederiz."