2006-02-16 - 12:30
CHP Sinop Milletvekili Engin Altay TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, hükümetin, ülkeyi, ''nükleer enerji santralleriyle donatmayı'' amaçlayan bir çalışma yürüttüğünü söyledi.
CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, Türkiye'nin, ABD ve Avrupa'nın elinde
kalan üçüncü sınıf nükleer teknolojilerin çöplüğü yapılmaması
uyarısında bulunarak, ''Bu durum, nükleer santral kurulması düşünülen
merkezler için sıfır güvenlikli dev bir felaket projesidir'' dedi.
Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, hükümetin, ülkeyi,
''nükleer enerji santralleriyle donatmayı'' amaçlayan bir çalışma
yürüttüğünü söyledi.
Bu projeyi, nükleer santral kurulması için düşünülen merkezler
için ''sıfır güvenlikli dev bir felaket projesi'' diye nitelendiren
Altay, hükümetin, ''antidemokratik ve gayri çağdaş bir tavır ve
tutumla, uluslararası nükleer lobilerin rant tuzağına düştüğünü,
çalışmalarını kamuoyundan gizli yürüttüğünü'' öne sürdü.
Altay, gelişmiş ülkelerde, nükleer santrallerin inşası,
çalıştırılması veya kapanmasında kamuoyunun görüşüne başvurulduğunu,
referandumlar yapıldığını ifade etti.
-''GAFLET VE BASİRETSİZLİK''-
Hükümetin, nükleer santral almak için temasta bulunduğu
Kanada'nın, yetersiz, tehlikeli olması ve yönetim hatası nedeniyle 7
nükleer santralini kapattığını kaydeden Altay, ''Kendi ülkesinde
nükleer santralini kapatan bir ülkeye, AKP hükümeti, 'gelin bize
santral kurun' deme gafleti ve basiretsizliği içinde tehlikeli bir
maceraya Türkiye'yi sürüklemektedir. Hükümet, Türkiye üzerinde tam 35
yıldır sallanan boş oltaya takılmış görülüyor'' diye konuştu.
Nükleer enerjinin ucuz olduğu söyleminin tamamen yalan olduğunu
belirten Altay, nükleer enerjinin atıklarıyla ilgili henüz dünyada
çözüm bulunamadığını söyledi.
Altay, yapılan araştırmalarda, nükleer santraller civarında
yaşayanlarda, kanser vakalarında yüzde 400'lük bir artış tespit
edildiğini dile getirerek, ''Türkiye'de daha fazla lösemili çocuk
görmek istemiyorum'' dedi.
Hükümetin, bir an önce mevcut enerji santrallerini akılcı ve
verimli kullanmaya yönelmesi, kayıp-kaçak oranını AB normlarına
çekmesi ve bu maceraya son vermesi gerektiğini kaydeden Altay, şöyle
konuştu:
''Elektrik enerji üretiminde nükleer teknoloji geleceğin değil,
geçmişin enerji türüdür. Türkiye'nin sorunu, enerji sektöründe kötü
yönetim, basiretsizlik sorunudur. Türkiye, ABD ve Avrupa'nın elinde
kalmış üçüncü sınıf nükleer teknolojilerinin çöplüğü yapılmamalıdır.
Türkiye, ABD, Kanada ve Avrupa'da işsiz kalmış nükleer fizikçilerin
istihdam merkezi olmamalıdır.''
kalan üçüncü sınıf nükleer teknolojilerin çöplüğü yapılmaması
uyarısında bulunarak, ''Bu durum, nükleer santral kurulması düşünülen
merkezler için sıfır güvenlikli dev bir felaket projesidir'' dedi.
Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, hükümetin, ülkeyi,
''nükleer enerji santralleriyle donatmayı'' amaçlayan bir çalışma
yürüttüğünü söyledi.
Bu projeyi, nükleer santral kurulması için düşünülen merkezler
için ''sıfır güvenlikli dev bir felaket projesi'' diye nitelendiren
Altay, hükümetin, ''antidemokratik ve gayri çağdaş bir tavır ve
tutumla, uluslararası nükleer lobilerin rant tuzağına düştüğünü,
çalışmalarını kamuoyundan gizli yürüttüğünü'' öne sürdü.
Altay, gelişmiş ülkelerde, nükleer santrallerin inşası,
çalıştırılması veya kapanmasında kamuoyunun görüşüne başvurulduğunu,
referandumlar yapıldığını ifade etti.
-''GAFLET VE BASİRETSİZLİK''-
Hükümetin, nükleer santral almak için temasta bulunduğu
Kanada'nın, yetersiz, tehlikeli olması ve yönetim hatası nedeniyle 7
nükleer santralini kapattığını kaydeden Altay, ''Kendi ülkesinde
nükleer santralini kapatan bir ülkeye, AKP hükümeti, 'gelin bize
santral kurun' deme gafleti ve basiretsizliği içinde tehlikeli bir
maceraya Türkiye'yi sürüklemektedir. Hükümet, Türkiye üzerinde tam 35
yıldır sallanan boş oltaya takılmış görülüyor'' diye konuştu.
Nükleer enerjinin ucuz olduğu söyleminin tamamen yalan olduğunu
belirten Altay, nükleer enerjinin atıklarıyla ilgili henüz dünyada
çözüm bulunamadığını söyledi.
Altay, yapılan araştırmalarda, nükleer santraller civarında
yaşayanlarda, kanser vakalarında yüzde 400'lük bir artış tespit
edildiğini dile getirerek, ''Türkiye'de daha fazla lösemili çocuk
görmek istemiyorum'' dedi.
Hükümetin, bir an önce mevcut enerji santrallerini akılcı ve
verimli kullanmaya yönelmesi, kayıp-kaçak oranını AB normlarına
çekmesi ve bu maceraya son vermesi gerektiğini kaydeden Altay, şöyle
konuştu:
''Elektrik enerji üretiminde nükleer teknoloji geleceğin değil,
geçmişin enerji türüdür. Türkiye'nin sorunu, enerji sektöründe kötü
yönetim, basiretsizlik sorunudur. Türkiye, ABD ve Avrupa'nın elinde
kalmış üçüncü sınıf nükleer teknolojilerinin çöplüğü yapılmamalıdır.
Türkiye, ABD, Kanada ve Avrupa'da işsiz kalmış nükleer fizikçilerin
istihdam merkezi olmamalıdır.''
