
2007-11-19 - 23:00
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay: "Devlet Tiyatroları, kütüphaneler ve müzeler yaygınlaştırılmalı, turizmde halkın katılacağı bir tanıtım kampanyasıyla Türkiye'nin imajı güçlendirilmelidir."
Kültür ve Turizm Bakanlığının 2008 yılı bütçesi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında, soru ve eleştirileri yanıtlayan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kültür politikalarının amacının, birey ve toplumun yaşam kalitesini yükseltmek olduğunu söyledi.
BAKANLIK, KÜLTÜR ve TURİZM OLARAK İKİYE AYRILMAMALIDIR
''Kültür ve turizmin iki ayrı bakanlık olarak ayrılması gerektiği'' yönündeki görüşlere katılmadığını ifade eden Günay, belli fonksiyonlarının örtüşmesi nedeniyle iki bakanlığın birleştiğini anlattı. Belli alanların ayrı bakanlıklarda bölüşüldüğü zaman yetki sürtüşmesi, verimsizlik, zaman kaybı gibi sorunlar yaşandığını anlatan Bakan Günay, ''Bütün bunların bir çatı altında koordinasyonu, işimizi zorlaştıran değil, kolaylaştıran bir şey'' dedi. İki bakanlığın fonksiyonlarının birbirini tamamladığını ifade eden Günay, ''İtiraf etmeliyim ki zaman içinde birleşip ayrıldıkları için bir kopuş yaşanmış.
Yeniden kaynaşma yaşanıyor. Yeniden kopuşa dönüştürmek sanırım, idareyi verimsizliğe terk etmek olur'' diye konuştu.
Anadolu'nun bir zenginlik, engin bir tarih kaynağı ve açık hava müzesi olduğunu anlatan Günay, bu zenginliğin yeni farkına varıldığını, nere
kazılırsa kazılsın altından bir medeniyete ait eserler çıktığını belirtti. ''Anadolu'da binlerce yıl öncesinden gelen resimlerin, isimlerin, medeniyetlerin hepsi bizimdir'' diyen Bakan Günay; " Geçenlerde yüreğimi çok coşturan bir şey oldu. Anadolu'nun dört bir tarafından Anadolu kentini savunmaya gelen insanların folklorik yürüyüşlerini temsil eden sanat çalışmasını gördüm. Truva'yı kastediyorum. Biliyorsunuz biraz ihmal edilmişti meşhur Truva filminde... Anadolu'nun bütün kavimleri Hititler, Frigyalılar, Likyalılar, hepsi yardıma gitmişlerdir oraya. Düşündüm ki Anadolu topraklarına girerken aslında Ege'den gelen her geminin göreceği 100 metre, abartmayayım 50 metre Hector anıtı olmalıdır. Ve demeliyiz ki dünyaya biz 1915'de 1918'de Çanakkale'den beri değil, tarihin başından beri bu topraklardayız ve burayı savunuyoruz. Böyle sahip çıkmalıyız. Bu topraklarda ne varsa, cumhuriyet dahil, Osmanlı dahil, Selçuklu dahil, bin yıllardır ne varsa, hepsi bizimdir'' dedi.
DEVLET TİYATROLARI YAYGINLAŞTIRILMALI
Devletin sanat alanındaki girişimlerini değerlendiren Günay, yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirtti. ''Belki balede çalışan, belki
operada çalışan, belki tiyatroda çalışan, belki halk oyunlarında çalışan arkadaşlarımızın normal devlet memurları gibi 65 yaşına kadar emekliliği
beklememesi lazım'' diyen Günay, bu kişilerin mağdur olmayacakları bir emeklilik yapısına ve yerlerine yeni yeteneklerin alınacağı bir sisteme
ihtiyaç olduğunu söyledi. Günay, ''Bu alanlarda geçmiş dönemlerde hazırlıklar yapılmış, yarım kalmış. Yapılmış bu hazırlıkları gözden geçirme ihtiyacı hissediyorum. Çünkü bu alanda bir tıkanma var'' dedi.
"Devlet tiyatrolarının özelleştirilmesinden değil, yaygınlaştırılmasından söz ediyorum'' diyen Günay, devlet tiyatrolarını yaygınlaştırmaya Beykoz'dan başlayacaklarını, Ümraniye ve Kadıköy ile devam edeceğini söyledi.
Devlet tiyatrolarının ve kültür faaliyetlerinin Taksim ve çevresinde olmasını da eleştiren Bakan Günay, ''Ümraniye, Kartal, Pendik, Üsküdar
da tiyatro seyretmelidir'' dedi. Anadolu'ya yönelik turne faaliyetlerini çoğaltacaklarını anlatan Günay, ''Devletin elinde bu imkanlar varsa, bütçeden ciddi payı operaya, baleye ayırıyorsak, bu faaliyetler doğrudan Anadolu insanının ayağına gitmelidir. Bu bir elitin anladığı iş olmaktan çıkmalıdır'' diye konuştu.
DEVLETİN KADROLU ELEMANLARI
''Devletin kadrolu elemanları olmalı mıdır' diye sorguladığı alanlar olduğunu kaydeden Bakan Günay, halk, klasik müzik koroları olduğunu,
halk oyuncuları bulunduğunu söyledi. Kültür ve Turizm Bakanı Günay: ''Bunlardan çok dahi iyisini gönüllü musiki dernekleri, başka kurum ve
kuruluşlar yapıyor. Bunların devlet memuru olması gerekmez. Bunlar halka mal olmuş sanatlardır. Bunu, çok daha güzelini yapanlar var. Bu
alanlarda devlet aynen kalmalı mıdır? Hayır, bunu tekrar değerlendireceğiz. Bunu, daha etkili, daha verimli, topluma daha açık hale getirmeye çalışacağız. Devlet, sanattan elini çeksin değil bu. Devlet, sanata daha etkin katkı yapsın, daha yararlı, daha halka ulaşan katkı yapsın. Bazıları sırtını bir imtiyaz gibi devlete dayayıp, memur mantığı içinde sanat yapmaya çalışmasınlar.''
Günay, özel tiyatrolarla ilgili yönetmeliğin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
KÜTÜPHANELER, MÜZELER...
Küçük küçük müzeler yerine, bölge müzeleri fikrini desteklediğini belirten Kültür ve Turizm Bakanı Günay, ''Anadolu uygarlıklarını kapsayan, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin 5-10 katı büyüklüğünde, belki dünyadan birilerinin sadece o müzeyi gezmek için gelecekleri... Neden
böyle bir müzemiz yok? Böyle bir şey yapmamız gerekir. Bu, en çok Türkiye'ye yakışır. Sınırlı tarihi olan ülkeler bunu yaparken, on
binlerce yıl tarihi olan Türkiye de bunu yapmalıdır. Bunun yeri de Ankara olmalıdır. Böyle bir hayalimiz var müzeler konusunda...'' dedi.
Günay, geçen dönemde küçük kütüphanelerin yerel yönetimlere devredilmesi konusunda çalışma yapıldığını, bunu değerlendirdiğini ifade ederek, müze ve kütüphanelerin yerel yönetimlere devredilmesinden yana olmadığını kaydetti.
TURİZMDE TANITIM KAMPANYASI
Turizmle ilgili değerlendirmeler de yapan Bakan Günay, turizmde sektörle işbirliğinin önemini vurguladı. Belediyelere yapılan yardımlar konusunda ''kötü kişi'' olacağını söyleyen Günay, kültür faaliyetleriyle öne çıkmış olan belediyelerin bazı faaliyetlerinin destekleneceğini, ancak şarkıcı türkücü getirmeleri için belediyelere kaynak aktarılmayacağını belirtti. Günay, ''Bu konuda partizanlık olmayacak'' dedi.
Türkiye'nin imajını bütün halkın katılacağı bir tanıtım kampanyasının güçlendireceğine işaret eden Günay, ülkenin tanıtımın birinci adımının temizlikten, insan ilişkilerinde dürüstlükten geçtiğinin anlatabilmesi, davranış kuralı haline getirebilmesi durumunda, bunun çok önemli bir tanıtım olacağının altını çizdi. Günay, ''(Türkiye temizdir, Türk insanı dürüsttür) imajının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu konuda da önümüzdeki dönemde ilgili bakanlıklarla işbirliği yaparak, bir kampanya açma konusunda bir niyetimiz, gayretimiz var'' diye konuştu.
Günay'ın konuşmasının ardından, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ile Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünün 2008 yılı bütçeleri kabul edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında, soru ve eleştirileri yanıtlayan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kültür politikalarının amacının, birey ve toplumun yaşam kalitesini yükseltmek olduğunu söyledi.
BAKANLIK, KÜLTÜR ve TURİZM OLARAK İKİYE AYRILMAMALIDIR
''Kültür ve turizmin iki ayrı bakanlık olarak ayrılması gerektiği'' yönündeki görüşlere katılmadığını ifade eden Günay, belli fonksiyonlarının örtüşmesi nedeniyle iki bakanlığın birleştiğini anlattı. Belli alanların ayrı bakanlıklarda bölüşüldüğü zaman yetki sürtüşmesi, verimsizlik, zaman kaybı gibi sorunlar yaşandığını anlatan Bakan Günay, ''Bütün bunların bir çatı altında koordinasyonu, işimizi zorlaştıran değil, kolaylaştıran bir şey'' dedi. İki bakanlığın fonksiyonlarının birbirini tamamladığını ifade eden Günay, ''İtiraf etmeliyim ki zaman içinde birleşip ayrıldıkları için bir kopuş yaşanmış.
Yeniden kaynaşma yaşanıyor. Yeniden kopuşa dönüştürmek sanırım, idareyi verimsizliğe terk etmek olur'' diye konuştu.
Anadolu'nun bir zenginlik, engin bir tarih kaynağı ve açık hava müzesi olduğunu anlatan Günay, bu zenginliğin yeni farkına varıldığını, nere
kazılırsa kazılsın altından bir medeniyete ait eserler çıktığını belirtti. ''Anadolu'da binlerce yıl öncesinden gelen resimlerin, isimlerin, medeniyetlerin hepsi bizimdir'' diyen Bakan Günay; " Geçenlerde yüreğimi çok coşturan bir şey oldu. Anadolu'nun dört bir tarafından Anadolu kentini savunmaya gelen insanların folklorik yürüyüşlerini temsil eden sanat çalışmasını gördüm. Truva'yı kastediyorum. Biliyorsunuz biraz ihmal edilmişti meşhur Truva filminde... Anadolu'nun bütün kavimleri Hititler, Frigyalılar, Likyalılar, hepsi yardıma gitmişlerdir oraya. Düşündüm ki Anadolu topraklarına girerken aslında Ege'den gelen her geminin göreceği 100 metre, abartmayayım 50 metre Hector anıtı olmalıdır. Ve demeliyiz ki dünyaya biz 1915'de 1918'de Çanakkale'den beri değil, tarihin başından beri bu topraklardayız ve burayı savunuyoruz. Böyle sahip çıkmalıyız. Bu topraklarda ne varsa, cumhuriyet dahil, Osmanlı dahil, Selçuklu dahil, bin yıllardır ne varsa, hepsi bizimdir'' dedi.
DEVLET TİYATROLARI YAYGINLAŞTIRILMALI
Devletin sanat alanındaki girişimlerini değerlendiren Günay, yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirtti. ''Belki balede çalışan, belki
operada çalışan, belki tiyatroda çalışan, belki halk oyunlarında çalışan arkadaşlarımızın normal devlet memurları gibi 65 yaşına kadar emekliliği
beklememesi lazım'' diyen Günay, bu kişilerin mağdur olmayacakları bir emeklilik yapısına ve yerlerine yeni yeteneklerin alınacağı bir sisteme
ihtiyaç olduğunu söyledi. Günay, ''Bu alanlarda geçmiş dönemlerde hazırlıklar yapılmış, yarım kalmış. Yapılmış bu hazırlıkları gözden geçirme ihtiyacı hissediyorum. Çünkü bu alanda bir tıkanma var'' dedi.
"Devlet tiyatrolarının özelleştirilmesinden değil, yaygınlaştırılmasından söz ediyorum'' diyen Günay, devlet tiyatrolarını yaygınlaştırmaya Beykoz'dan başlayacaklarını, Ümraniye ve Kadıköy ile devam edeceğini söyledi.
Devlet tiyatrolarının ve kültür faaliyetlerinin Taksim ve çevresinde olmasını da eleştiren Bakan Günay, ''Ümraniye, Kartal, Pendik, Üsküdar
da tiyatro seyretmelidir'' dedi. Anadolu'ya yönelik turne faaliyetlerini çoğaltacaklarını anlatan Günay, ''Devletin elinde bu imkanlar varsa, bütçeden ciddi payı operaya, baleye ayırıyorsak, bu faaliyetler doğrudan Anadolu insanının ayağına gitmelidir. Bu bir elitin anladığı iş olmaktan çıkmalıdır'' diye konuştu.
DEVLETİN KADROLU ELEMANLARI
''Devletin kadrolu elemanları olmalı mıdır' diye sorguladığı alanlar olduğunu kaydeden Bakan Günay, halk, klasik müzik koroları olduğunu,
halk oyuncuları bulunduğunu söyledi. Kültür ve Turizm Bakanı Günay: ''Bunlardan çok dahi iyisini gönüllü musiki dernekleri, başka kurum ve
kuruluşlar yapıyor. Bunların devlet memuru olması gerekmez. Bunlar halka mal olmuş sanatlardır. Bunu, çok daha güzelini yapanlar var. Bu
alanlarda devlet aynen kalmalı mıdır? Hayır, bunu tekrar değerlendireceğiz. Bunu, daha etkili, daha verimli, topluma daha açık hale getirmeye çalışacağız. Devlet, sanattan elini çeksin değil bu. Devlet, sanata daha etkin katkı yapsın, daha yararlı, daha halka ulaşan katkı yapsın. Bazıları sırtını bir imtiyaz gibi devlete dayayıp, memur mantığı içinde sanat yapmaya çalışmasınlar.''
Günay, özel tiyatrolarla ilgili yönetmeliğin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
KÜTÜPHANELER, MÜZELER...
Küçük küçük müzeler yerine, bölge müzeleri fikrini desteklediğini belirten Kültür ve Turizm Bakanı Günay, ''Anadolu uygarlıklarını kapsayan, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin 5-10 katı büyüklüğünde, belki dünyadan birilerinin sadece o müzeyi gezmek için gelecekleri... Neden
böyle bir müzemiz yok? Böyle bir şey yapmamız gerekir. Bu, en çok Türkiye'ye yakışır. Sınırlı tarihi olan ülkeler bunu yaparken, on
binlerce yıl tarihi olan Türkiye de bunu yapmalıdır. Bunun yeri de Ankara olmalıdır. Böyle bir hayalimiz var müzeler konusunda...'' dedi.
Günay, geçen dönemde küçük kütüphanelerin yerel yönetimlere devredilmesi konusunda çalışma yapıldığını, bunu değerlendirdiğini ifade ederek, müze ve kütüphanelerin yerel yönetimlere devredilmesinden yana olmadığını kaydetti.
TURİZMDE TANITIM KAMPANYASI
Turizmle ilgili değerlendirmeler de yapan Bakan Günay, turizmde sektörle işbirliğinin önemini vurguladı. Belediyelere yapılan yardımlar konusunda ''kötü kişi'' olacağını söyleyen Günay, kültür faaliyetleriyle öne çıkmış olan belediyelerin bazı faaliyetlerinin destekleneceğini, ancak şarkıcı türkücü getirmeleri için belediyelere kaynak aktarılmayacağını belirtti. Günay, ''Bu konuda partizanlık olmayacak'' dedi.
Türkiye'nin imajını bütün halkın katılacağı bir tanıtım kampanyasının güçlendireceğine işaret eden Günay, ülkenin tanıtımın birinci adımının temizlikten, insan ilişkilerinde dürüstlükten geçtiğinin anlatabilmesi, davranış kuralı haline getirebilmesi durumunda, bunun çok önemli bir tanıtım olacağının altını çizdi. Günay, ''(Türkiye temizdir, Türk insanı dürüsttür) imajının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu konuda da önümüzdeki dönemde ilgili bakanlıklarla işbirliği yaparak, bir kampanya açma konusunda bir niyetimiz, gayretimiz var'' diye konuştu.
Günay'ın konuşmasının ardından, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ile Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünün 2008 yılı bütçeleri kabul edildi.