2007-08-31 - 16:20
60. HÜKÜMET PROGRAMI GENEL KURUL'DA OKUNDU
TBMM Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar başkanlığında saat 15.00'te toplanan Genel Kurul'da, Cumhurbaşkanlığının ve TBMM Başkanlığının sunuşları okunduktan sonra Danışma Kurulu önerisi oylanarak kabul edildi.
TBMM Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar başkanlığında saat 15.00'te toplanan Genel Kurul'da, Cumhurbaşkanlığının ve TBMM Başkanlığının
sunuşları okunduktan sonra Danışma Kurulu önerisi oylanıp kabul edildi.

Benimsenen Danışma Kurulu önerisine göre, 60. Hükümetin programı üzerinde görüşmeler, 3 Eylül Pazartesi günü, güven oylaması ise 5 Eylül
Çarşamba günü yapılacak.

Gündem dışı konuşmaların ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
60. Hükümet Programını, TBMM Genel Kurulunda okudu. Başbakan
Erdoğan, sözlerine, ''Bu anlamlı günde başta Cumhuriyetimizin kurucusu
Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bugüne kadar ülkemize,
milletimize hizmeti geçen bütün devlet ve siyaset adamlarına teşekkürü
borç biliyorum'' diyerek başladı.
Seçimlerin yüzde 84 düzeyinde bir katılım oranıyla, huzur ve güven
içinde geçmesinden, sonuçların doğru ve hızlı biçimde açıklanmasından
duyduğu memnuniyeti ifade eden Erdoğan, ''Bunun için Hükümet olarak
büyük çaba sarfettik, tüm ilgili kurumlarımız büyük bir başarı örneği
sergilediler, kendilerini tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum'' dedi.
Seçimlerin yaz ortasında ve tatil mevsiminde yapılmasına rağmen yüksek
bir katılımla gerçekleşmesi ve milli iradenin güçlü bir biçimde Mecliste
temsil edilmesinin, demokrasinin katılımcılık ve temsil niteliklerinin
daha da güçlendiğinin açık bir göstergesi olduğuna işaret eden Erdoğan,
seçim sonuçlarının, aynı zamanda, milletin siyaset kurumuna duyduğu
güvenin en yüksek düzeye çıktığının da somut bir göstergesi olduğunu
kaydetti.
AK Parti olarak ülke gerçekleriyle tutarlı, inandırıcı ve güven
verici politikalarla milletin huzuruna çıkmayı en önemli ilke olarak
benimsediklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Milletimizin siyaset kurumuna güveninin ancak böyle sağlanacağına
inandık, inanıyoruz. Kuşkusuz siyasetimizin öznesi milletimizdir. Büyük
reformlarla Türkiye'yi zenginleştiren, ülkemizin itibarına itibar
kazandıran siyasetimiz, yeni dönemde daha güçlü bir Türkiye için
milletten aldığı gücü yine milletimizin hizmetine sunacaktır. Ülkemize
kazandırdığımız başarılarla dolu beş yıllık iktidarımızın tecrübesiyle
yeni hükümetimiz önümüzdeki dönemi de Türkiye'ye kazandırma
kararlılığındadır.''

-YENİ HEDEFLER...-

Devamlılığı esas alan yeni Hükümet Programının pek çok yeni unsuru ve
yeni hedefleri içerdiğini belirten Erdoğan, 58. ve 59. Hükümet
Programlarının, ülkeyi yıllardır bekleyen sorunlarına gerçekçi çözümler
içerdiğini kaydetti.
Bu çözümlerin büyük bir bölümünü hayata geçirdiklerini, bir çok önemli
reformun Hükümet ve Meclisin yoğun çalışmaları sonucu başarıyla
gerçekleştiğine dikkati çeken Erdoğan, ekonomiden sosyal politikalara,
sağlıktan eğitime, temel hak ve özgürlüklerden yargı sistemine, yerel
yönetimlerden çevreye, toplu konuttan ulaşıma, sosyal güvenlik
sisteminden yoksulluğun azaltılması ve gelir dağılımının
iyileştirilmesine kadar çok geniş bir alanda önemli mesafeler alındığını
anlattı.
''Herkesin geleceğe güvenle baktığı, demokrasimizin güçlendiği,
Cumhuriyetimizin tüm kazanımlarının kökleştiği ve ülkemizin itibarının
arttığı bir dönem yaşanmıştır'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''AK Parti iktidarı, ülkemizde refahın artmasına ve istikrarın
güçlenmesine önemli katkısı olan AB'ye katılım sürecini başlatarak
Türkiye'yi uzun vadede çok daha öngörülebilir bir ülke haline
getirmiştir. AB hedefi, ülkemizin demokrasi, temel hak ve özgürlükler,
hukukun üstünlüğü gibi konularda evrensel standartlara yaklaşmasına
yardımcı olmaktadır. Ayrıca, kurumsal yapılanmalar ve sektörel
politikalar gibi pek çok konuda Türkiye'nin önümüzdeki dönemde neler
yapacağını da şekillendirecektir.''

-''SIÇRAMA DÖNEMİ PROGRAMI...''-

Erdoğan, 22 Temmuz seçimi öncesinde ''iktidar olma sorumluluğu içinde,
dürüst, popülizmden uzak, gerçekçi vaatler içeren geniş kapsamlı'' bir
Seçim Beyannamesi hazırladıklarını ve kamuoyuna sunduklarını anlattı.
Hükümet Programının, Seçim Beyannamesinde yer alan geniş kapsamlı
taahhütleri esas aldığına işaret eden Erdoğan, geride bıraktıkları
icraat döneminin, ''ekonomide istikrarlı büyüme, kalkınma ve yapısal
dönüşüm dönemi'' olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, ''Türkiye'ye, insanımızın hayat kalitesini etkileyen
her alanda önemli mesafeler aldırdık, ekonomik kalkınma sürecinde kritik
bir eşiğe getirdik. Türkiye artık kalkışa hazır hale gelmiştir. Bu
programda öngördüğümüz dönem sonu hedefleriyle, Türkiye'yi bu kritik
eşikten geçirmeyi başaracağımıza inanıyorum. Açıklayacağım program,
istikrar zemininde ilerleyen ekonomik ve sosyal gelişme sürecimizde bir
'sıçrama dönemi' programıdır. Bu bakımdan temel hedefimiz, Türkiye'yi
take-off'a, 'kalkış'a geçirerek, daha güvenli bir hıza ve yüksekliğe
taşımaktır'' diye konuştu.

-YENİ ANAYASA...-

Türkiye Cumhuriyeti'nin, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti
olduğunu hatırlatan Erdoğan, ''Anayasamızın değişmez hükümleri ile
belirlenmiş olan bu nitelikler bir bütündür ve Cumhuriyetimizin temel
değerleridir'' dedi.
AK Parti'nin, Anayasada tarifini bulan ve birbirini tamamlayan bu temel
değerlerin bütünlüğünün savunucusu ve bu bütünlük üzerinde yükselen
Türkiye'nin güvencesi olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaşırken, ülkemiz sivil bir uzlaşma
anayasasını hak etmektedir. Yeni anayasa, Cumhuriyetimizin
değiştirilemez temel nitelikleri olan demokratik, laik ve sosyal hukuk
devleti ilkelerini tam olarak hayata geçirmeli, bireylerin haklarını en
etkili şekilde korumalı, temel hak ve özgürlükleri İnsan Hakları
Evrensel Beyannamesi'nin ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS)
getirdiği ilke ve standartlarda güvence altına almalıdır. Yeni anayasa,
olabilecek en geniş toplumsal uzlaşmayla hazırlanmalıdır.''

-TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER...-

Erdoğan, demokrasinin ve hukuk devletinin nihai amacının, bütün temel
hak ve özgürlükleri güvence altına almak, insanların korku ve endişeden
uzak olarak güven içinde yaşamalarını sağlamak olarak tanımladı.
Temel hak ve özgürlükler konusunda Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmelerde belirtilen esasların uygulanacağını, özellikle Kopenhag
Siyasi Kriterlerine tam uyum sağlanacağını belirten Erdoğan, ''sıfır
tolerans'' anlayışı ile işkence, kayıp, gözaltında ölüm, faili meçhul
cinayet gibi demokratik hukuk devletinde kabul edilemez insan hakları
ihlallerinin üzerine, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da büyük
bir kararlılıkla gidileceğini bildirdi.
Erdoğan, Hükümetin, demokrasinin daha da kökleşmesi için sivil toplumun
güçlenmesini ve etkili bir kamuoyu denetimini gerekli gördüğünü, çoğulcu
ve katılımcı demokratik siyasal sürecin sivil toplum örgütlerine daha
fazla açılmasına ve siyasal karar alma süreçlerinde ilgili toplum
kesimlerinin görüş ve önerilerini almaya devam edeceğini belirtti.
Hükümetin medyanın bağımsızlığına önem verdiğini, bireylerin doğru
habere ulaşma hakkının, güçlü bir demokratik kültürün oluşması için
birinci şart olduğunu kaydeden Erdoğan, şeffaf bir yönetimin, ancak
bağımsız, tarafsız ve sorumlu bir medya ile mümkün olabileceğini, bu
nedenle de medyanın çoğulcu, şeffaf ve rekabetçi bir yapıda gelişmesi
için gerekli adımların atılacağını söyledi.

NOT: 60. Hükümet programı ile ilgili haberin tamamına "İlgili Dökümanlar" bölümünden
ulaşabilirsiniz.