2005-06-14 - 11:43
Alman Protestan Kilisesi'nden bir heyet, TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyelerini Meclis'te ziyaret etti.
Van, Mardin ve Diyarbakır'da çeşitli incelemelerde bulunan heyetin ziyareti sırasında, Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış bulunamadığı için sözcülüğü Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun yaptı.
Torun, konuk heyettekilerin inançlı ve seçkin insanlar olduğunu belirtti. Heyetin çalışma alanının çok sorunlu bir alan olduğunu ifade ederek, böyle bir alanda görev yaptıkları için heyet üyelerini kutlayan Torun, şunları söyledi:
''Türkiye, doğu ile batı arasında bu coğrafyada, asırlardır her din ve kültüre kucak açmış bir ülke olarak, bugün de bu konumunu sürdürüyor.
Türkiye bu konumunu sürdürürken, bölgede zulüm de devam ediyor. Geçmişte Saddam zulmünden kaçarak gelen 1 milyon mülteciye kucak açtık ve ekmeğimizi paylaştık. Bugün de değişen bir şey yok. Dün Saddam'ın zulmünden kaçarak Türkiye'ye gelen Iraklılar, bugün de ABD zulmünden kaçarak bize geliyorlar. Zalimler değişmiyor; ismi Saddam veya Bush farketmiyor.''
Torun, son zamanlarda özellikle Diyarbakır'da, Protestan kilisesinin faaliyetlerini artırarak özellikle Alevi gençler üzerinde yoğunlaştığını ve onları Hıristiyanlığa kazandırmaya çalıştığını öne sürdü. Bu kilise grubunun, özellikle sistemden zarar gören insanlar üzerinde çalışma yaptığını belirten Torun, İran ve Iraklılar üzerinde yapılan çalışmalardan haberdar olduklarını kaydetti. Torun, ''Bu çalışmalar, bir tebliğ görevi olarak yürütülüyor olabilir. Ancak biz, insanların zor durumlarından yararlanarak onların suiistimal edilmesini doğru bulmuyoruz'' diye konuştu.
Torun'un ardından söz alan bazı heyet üyeleri, kilise üyesi olduklarını ve ifade ettikleri görüşlerin Almanya'nın resmi görüşü olmadığını söylediler. Türkiye'nin din konusundaki özgürlükçü yaklaşımını takdir ettiklerini belirten üyeler, zor koşullardaki insanların, din alet edilerek kullanılmalarına karşı olduklarını söylediler.
Cavit Torun'un sözünü ettiği kilise ile görüşmediklerini, kendileri için kişi haklarının korunmasının önemli olduğunu belirten heyet üyeleri, özellikle Türkiye ve Avrupa'daki mülteci sorunlarının birincil meseleleri olduğunu kaydettiler.
Torun, konuk heyettekilerin inançlı ve seçkin insanlar olduğunu belirtti. Heyetin çalışma alanının çok sorunlu bir alan olduğunu ifade ederek, böyle bir alanda görev yaptıkları için heyet üyelerini kutlayan Torun, şunları söyledi:
''Türkiye, doğu ile batı arasında bu coğrafyada, asırlardır her din ve kültüre kucak açmış bir ülke olarak, bugün de bu konumunu sürdürüyor.
Türkiye bu konumunu sürdürürken, bölgede zulüm de devam ediyor. Geçmişte Saddam zulmünden kaçarak gelen 1 milyon mülteciye kucak açtık ve ekmeğimizi paylaştık. Bugün de değişen bir şey yok. Dün Saddam'ın zulmünden kaçarak Türkiye'ye gelen Iraklılar, bugün de ABD zulmünden kaçarak bize geliyorlar. Zalimler değişmiyor; ismi Saddam veya Bush farketmiyor.''
Torun, son zamanlarda özellikle Diyarbakır'da, Protestan kilisesinin faaliyetlerini artırarak özellikle Alevi gençler üzerinde yoğunlaştığını ve onları Hıristiyanlığa kazandırmaya çalıştığını öne sürdü. Bu kilise grubunun, özellikle sistemden zarar gören insanlar üzerinde çalışma yaptığını belirten Torun, İran ve Iraklılar üzerinde yapılan çalışmalardan haberdar olduklarını kaydetti. Torun, ''Bu çalışmalar, bir tebliğ görevi olarak yürütülüyor olabilir. Ancak biz, insanların zor durumlarından yararlanarak onların suiistimal edilmesini doğru bulmuyoruz'' diye konuştu.
Torun'un ardından söz alan bazı heyet üyeleri, kilise üyesi olduklarını ve ifade ettikleri görüşlerin Almanya'nın resmi görüşü olmadığını söylediler. Türkiye'nin din konusundaki özgürlükçü yaklaşımını takdir ettiklerini belirten üyeler, zor koşullardaki insanların, din alet edilerek kullanılmalarına karşı olduklarını söylediler.
Cavit Torun'un sözünü ettiği kilise ile görüşmediklerini, kendileri için kişi haklarının korunmasının önemli olduğunu belirten heyet üyeleri, özellikle Türkiye ve Avrupa'daki mülteci sorunlarının birincil meseleleri olduğunu kaydettiler.
