2009-12-18 - 13:04
2010 YILI BÜTÇESİ TBMM GENEL KURULU'NDA...
TBMM Başkanvekili Meral Akşener başkanlığında toplanan Genel Kurul'da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2010 yılı bütçesinin görüşüldüğü 7. tura başlandı.

TBMM Genel Kurulunda, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Mesleki Yeterlilik
Kurumu Başkanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü, Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü, Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü ile Petrol İşleri Genel Müdürlüğü
bütçelerinin görüşmelerine başlandı.

Genel Kurul, Başkanvekili Meral Akşener başkanlığında, saat 11.00'de
toplandı.

Kurumların 2010 yılı bütçesi üzerinde ilk sözü CHP grubu adına Kocaeli
Milletvekili Cevdet Selvi söz aldı.

Öğleden sonra gerçekleştirilecek turda ise İçişleri Bakanlığı, Emniyet
Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ile
Dışişleri Bakanlığının bütçeleri görüşülecek.

CHP grubu adına söz alan Cevdet Selvi, Türkiye'de belirsizliğin,
sorumsuzluğunun yaşandığı bir ortamda bütçe görüşmeleri yapıldığını ifade etti.

AK Parti'nin iktidara gelirken verdiği sözlerin hiçbirini yerine
getirmediğini iddia eden Selvi, sorunların gözardı edilerek vakit geçirildiğini
söyledi.

Bursa'daki iş kazasında 19 maden işçisinin öldüğünü belirten Selvi, maden
ocaklarındaki olumsuzlukların araştırılması ve sorunların çözüm önerilerinin
tespit edilmesi amacıyla Meclis Araştırması açılması için önerge verdiklerini, bu
önergelerin AK Parti'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildiğini anımsattı.
Türkiye'de çok sayıda maden kazası, grizu patlaması ve göçük olayı
meydana geldiğine dikkati çeken Selvi, ''Yaşanan, iş kazası değil cinayettir. O
kanın üzerinde bakanlık yapılmaktadır. (Maden kazalarının) hepsi, hükümetin
vebali, sorumsuzluğu, insan emeğine bakmasının sonucudur. İş cinayeti nedeniyle
geride kalan dullara, yetimlere 5 bin lira verilerek vicdanlar rahatlatılma
yoluna gidilmiştir. Burada rahat oturmanın, böylesine bakanlık yapmanın ne kadar
hafiflik, insanlık dışı olduğu açıkça görülmektedir. Kazaların sorumlusu Hükümet
ve Bakanlıktır'' diye konuştu.
Cevdet Selvi, TEKEL işçilerinin dünkü eylemlerine de değinerek, ''Hakları
elinden alınanların karşısına polis dikilmiş, işçilere ve milletvekillerine biber
gazı, tazyikli su sıkılmış. Bu, Meclisin, milletvekilliğin saygınlığını ortadan
kaldırmıştır. Bu utanç Hükümete aittir'' dedi.

-''KÖYÜME GİDEMİYORUM''-

CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral, 50 yıllık geçmişe sahip
Türk-İş'in Genel Sekreterinin eylemler sırasında gözaltına alındığını belirterek,
yargının güvenilmez hale getirildiğini savundu.
Haklarını arayan işçilerle, Türk polisinin karşı karşıya getirildiğini
söyleyen Meral, ''İşçiler partinizin önüne geldi, dertlerini sormadınız.
Üniformalı teröristleri sınırda karşıladınız, işçilerinizin vatandaşlarınızın
derdini sordunuz mu? Üniforma mı istiyordunuz işçinin derdini sormanız için?''
diye sordu.
Özelleştirilen veya kapatılan kurumların birbirine karıştırılmaması
gerektiğini belirten Meral, TEKEL işçilerinin, kazanılmış haklarının korunmasını
talep ettiklerini, diğer kurumlara gönderilmelerine karşı olmadıklarını
söyledi.
İşçilere ve milletvekillerine yönelik müdahaleye değinen Meral, şöyle
devam etti:
''Hakkına sahip çıkmak işçinin en doğal hakkı değil mi? Sayın Valiye,
Sayın Bakana yakışıyor mu işçiyi o hale getirmek? Meclisin onurunu koruyun, ha
onun ha sizin gözünüze sokulmuş o parmak. Kimsenin güveni kalmadı. Ülke ateş
içinde bundan huzur mu duyuyorsunuz? 19 yuva yıkıldı. Bakan cenaze namazını
kıldı. 3-5 kuruş verdiniz ellerine...
Ülke ne hale geldi bir düşünün, gülünecek haliniz var. Düşündükçe benim
uykum kaçıyor. Güneydoğu'ya, elinizi kolunuzu sallayarak gidebilir misiniz?
Gidiyorsunuz ama 15 polisle. Ben kendi köyüme yalnız başıma gidip, bir gece
kalamadığıma üzülüyorum.''

-''BÖYLE GİDERSE KAZALAR OLACAKTIR''-

CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü de yaptığı konuşmada, Enerji ve
Tabii Kaynakları Bakanlığının bütçesini eleştirerek, ''Türkiye'nin kaynaklarını
heba eden bir politika, AKP eliyle 7 yıldır sürdürülmektedir'' dedi.
Enerji talebinin düştüğünü, maliyetin artmadığını, barajların dolu
olduğunu belirterek, maliyet artmamasına rağmen elektriğe zam yapıldığını
kaydeden Çöllü, Özel sektörün elektrik yatırımını artırması için kar etmesinin
amaçlandığını ifade etti.
Çöllü, enerjide yerli kaynaklara ağırlık verilmesi, yenilenebilir
enerjiye yönelik yatırımların yapılması gerektiğini savunarak, ''Yenilenebilir
enerjiye teşvik verilmedi ama almadığımız gazın parasını İran'a, Rusya'ya
veriyoruz. Bu zihniyet değişmediği sürece, ödemeye devam edeceğiz'' diye
konuştu.
Elektrik dağıtım özelleştirmelerinin devam ettiğini anımsatan Çöllü,
dağıtım ihalelerine AK Parti'ye yakın olanların katıldığı ve kendi aralarında
yarıştığını iddia etti.
Çöllü, BOTAŞ'ın yönetmeliğinde yapılan değişiklikle genel müdür ve bazı
genel müdür yardımcısı ve daire başkanlarının dışarıdan atanabilmesine imkan
sağlandığını belirterek, ''Biri atanacak... Mevzuatı kişiye uyduruyorsunuz''
dedi.
CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan ise Bursa'daki kazada büyük ihmalin
olduğunu belirterek, bu ihmalin faturasının 2 mühendise fatura edilemeyeceğini
söyledi.
Maden Mühendisleri Odasının 2009 başında hazırladığı raporda, tehlikeli
bölgelerin tespit edildiğini ve en riskli bölgenin ise kazanın meydana geldiği
yer olarak gösterildiğini kaydeden Seyhan, raporun, dönemin Enerji ve Tabii
Kaynakları Bakanı Hilmi Güler'e verildiğini, buna rağmen bakanlığın 2007'den beri
herhangi bir denetiminin söz konusu olmadığını ileri sürdü.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 2009 Mayıs ayında
Bursa'daki maden ocağında denetleme yapıldığını bildiren Seyhan, denetim
sonucunda, tespit edilen eksikliklerin yıl sonuna kadar giderilmesinin
istendiğini anlattı.
Tacidar Seyhan, ''Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 5 yıldır
gitmediği ocaklar var. Denetim elemanları dışında teknik denetmenlerin maaşını
işveren veriyor. Denetmenler hem yetersiz hem de maaşlarını işverenden alıyorlar.
Böyle giderse kazalar olacaktır'' diye konuştu.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanının usulsüz bir şekilde Bakan
tarafından atandığını ileri süren Seyhan, Başbakan tarafından 6 ay sonra yapılan
atamayla usulsüzlüğün giderildiğini, ancak usulsüz atanan TAEK Başkanının 6 ay
boyunca harcama ve atamalara imza attığını söyledi.
CHP Artvin Milletvekili Metin Arifağaoğlu ise fosile dayalı enerji
kaynakların bir gün tükenebileceğine dikkati çekerek, yenilenebilir enerji
kaynaklarına yatırım yapılması gerektiğini kaydetti.
Yusufeli Barajının 2008'de Bakanlar Kurulu kararıyla iptal edildiğini
anımsatan Arifağaoğlu, ''Doğru kararla projeye başlandı, keyfi uygulamalarla
durduruldu'' dedi.

AK Parti Ordu Milletvekili Ayhan Yılmaz,
''yolsuzluğun, bu iktidarla siyaset literatüründen çıktığını'' söyledi.
TBMM Genel Kurulunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2010 yılı bütçeleri üzerinde MHP grubu adına konuşan
Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici, işsizliğin, gittikçe genişleyen ve büyüyen bir
karabasan gibi ülkeyi sardığını söyledi.
MHP Bursa Milletvekili Necati Özensoy, Türkiye'de elektrik fiyatlarının,
OECD ülkelerinin çok çok üstünde olduğunu ifade ederek, ''AKP Hükümetleri,
geçmişten devraldığı mirası, en çok enerji sektöründe harcamışlardır'' dedi.
MHP Niğde Milletvekili Mümin İnan, Hükümetin, 2010 yılı bütçesinde,
vergileri artırmayı planladığını ifade ederek, ''Peki bu vergi siftah yapmadan
dükkanını kapatan esnaftan mı alınacak?'' diye sordu.
AK Parti Grubu adına konuşan Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, 2010
yılı bütçesinin sosyal yönü güçlü, küresel mali krizden çıkış bütçesi olduğunu
söyledi.
Ekonomide yaşandığını söylediği olumlu gelişmeleri anlatan Şahin,
işsizlik ödeneğinin artırıldığını, kayıtdışı istihdamın azaltılması için
kurumlararası iletişimi sağladıklarını kaydetti.
AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, muhalefetin, AK Parti'nin
vizyonsuzluğundan bahsettiğini belirterek, ''Sayın Başbakan'ın, daha genel
başkanken, 41 ülkeye yaptığı ziyaret mi vizyonsuzluktur? Bazı ülkelere vizenin
kaldırılması mı vizyonsuzluktur?'' diye sordu.
AK Parti Ordu Milletvekili Ayhan Yılmaz, Türkiye'nin geçmişte
komşularından, Bulgaristan'dan elektrik satın alırken, bugün komşularına enerji
satan bir ülke konumuna geldiğini bildirdi.
''Yolsuzluk, bu iktidarla siyaset literatüründen çıkmıştır'' diyen
Yılmaz, iktidara geldiklerinde 9 ilde olan doğalgazı 65 ile götürdüklerini
belirtti.
Ayhan Yılmaz, ''Keşke bu ülkenin röntgenini çekebilsek de kılcal
damarlarla doğalgazın 65 ilde nasıl döşendiğini gösterebilsek'' diye konuştu.
Vatandaşlara 8,5 milyon ton ücretsiz kömür dağıtıldığını belirten Ayhan,
muhalefet sıralarından laf atılması üzerine, ''Yanmayan sobanın yanında uyumanın
ne olduğunu siz bilir misiniz?'' dedi.


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
''Maden alanında 5 bin 769 sahanın denetlendiğini ve denetlenen bu işletmelerden
2 bin 59'unun faaliyetinin durdurulduğunu'' söyledi.
Bakan Yıldız, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının 2010 yılı bütçesi
üzerinde yaptığı konuşmada, Bursa'nın Mustafakemalpaşa İlçesindeki grizu
patlamasında hayatını kaybedenlere başsağlığı dilediğinde bulundu.
''Can üzerinden siyaset yapılmaz'' diyen Yıldız, patlama haberini alır
almaz Bursa'ya gittiklerini söyledi. Yıldız, patlamada hayatını kaybeden işçileri
60 saatte çıkardıklarını ifade ederek, ölen işçilerin ailelerine ilk etapta
dağıtılan 5 bin lirayı, vicdanlarını rahatlatmak için vermediklerini kaydetti.
Bakan Yıldız, bu tür patlamalarda sadece bir kişinin değil, herkesin
sorumluluğu olduğunu bildirdi.
Olay yerinde karşılaştığı bir işçiye, ''Güzel kardeşim, ocağa gidiyorsun,
niçin elinde sigara var?'' diye sorduğunu ve işçinin de ''Hangi gün sigarasız
olacağız ağabey'' dediğini ifade eden Yıldız, bu tür yerlerde kamunun, özel
sektörün ve işçinin ayrı ayrı üzerlerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.
Bakan Yıldız, Türkiye'nin doğalgazda, kömürde ve petrolde dışarıya
bağımlı olduğuna işaret ederek, ''Bu bağımlılığı düşürebilmenin yolu, sağlıklı ve
sıhhatli sistematiği kurulmuş işyerlerini açmaktan geçer'' dedi.
Maden ocağında eksiklik görüldüğü zaman, önce o işyerine eksikliklerini
gidermesi için süre verilmesi gerektiğini ifade eden Yıldız, ondan sonra kapatma
kararı verilmesi gerektiğini kaydetti. Taner Yıldız, Mustafakemalpaşa İlçesindeki
patlamadan sonra hazırlanan raporda, ''işletmede proje dışına çıkıldığının ve
havalandırma tedbirleri alınmadan üretime başlandığının'' belirtildiğini
belirtti.
Taner Yıldız, 1986 yılından bu yana meydana gelen iş kazalarında azalma
olduğunu ifade etti.
2008 yılı itibariyle 104 milyon ton kömür tüketildiğini, bu kömürlerin 23
milyon tonunun 3,5 milyar dolar ödenerek ithal edildiğini belirten Yıldız, kömür
arama faaliyetlerine iktidarlarında büyük önem verildiğini söyledi. Taner Yıldız,
arama faaliyetleri için Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına 1.1 milyar liralık
kaynak ayrıldığını bildirdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, 2008'de 34 milyar dolarlık
doğalgaz ve petrol ithal edildiğini, türevleriyle bu rakamın 48,4 milyar dolara
çıktığını kaydetti. 450 tane kömür madeni ocağı olduğunu ve buralarda yaklaşık 88
milyon ton kömür üretildiğini dile getiren Yıldız, maden alanında 5 bin 769
sahanın denetlendiğini ve 2 bin 59 işletmenin faaliyetinin durdurulduğunu
kaydetti.
Türkiye'nin OECD ülkeleri içinde, en çok büyüyen ülkeler arasında yer
aldığını ifade eden Yıldız, ''Enerjide, 1990 yılından bu yana yüzde 4,4 büyüme
gerçekleşti, son 7 yılda ise büyüme 6,8 oldu. 2001-2009 yıllarını 11 aylık
rakamlarla karşılaştığımızda, aldığımız doğalgazın 40'ta 1'ini kendimiz
üretiyoruz, 40'ta 39'unu ithal ediyoruz. 2001'de aldığımız 100 metreküp
doğalgazın, yüzde 68,6'sı elektrik üretiminde kullanılıyordu, şu anda ise 55,8'i
kullanılıyor. Konutlarda kullanılan doğalgaz miktarını yüzde 17,8'den yüzde
22,2'ye çıkardık'' diye konuştu.


--- HABERİN DEVAMINA 'İLGİLİ DÖKÜMANLAR' KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ ---