2018-11-15 - 23:39
ADALET KOMİSYONU...
TBMM Adalet Komisyonunda, Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Teklifi, kabul edildi.
TBMM Adalet Komisyonu, Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü başkanlığında toplandı.

Teklif sahibi olarak komisyona bilgi veren AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan alacaklarda ilamsız takip işlemleriyle ilgili UYAP bünyesinde Merkezi Takip Sistemi oluşturulacağını ifade etti.

Özkaya, nüfusun, ithalatın, ihracatın, ülkenin ekonomik potansiyelinin arttığını belirterek, "Bugün itibarıyla 8 milyon icra takibi var, bunun 3,5 milyonu abonelik sözleşmelerinden kaynaklanıyor. Bilhassa telefon, elektrik, gaz gibi şirketlerin, abonelerinden alacaklarının tahsil edememesinden kaynaklanan bir takip. Burada getirmeye çalıştığımız müessese, dijital dönüşüm çerçevesinde adeta bir dijital icra müdürlüğüdür. " şeklinde konuştu.

Sistemin, PTT ve bankalarla entegre olacağını aktaran Özkaya, ödeme emrini alan vatandaşın her icra müdürlüğünden borcunu ödeyebileceğini anlattı.

Banka ile alacaklı veya avukatının ilişkilendirilmiş hesabına borç elektronik ortamda ödendiğinde takibin biteceğini kaydeden Özkaya, insan gücüyle yapılan işlemlerin tamamının dijital ortamda yapılacağını belirtti.

"Bu düzenleme, icraların çok daha rahatlamasına, vatandaşımız açısından tahsil harcının 2,55 oranında daha az ödenmesine ve sistemin daha hızlı yürümesine vesile olacak." diyen Özkaya, düzenlemenin mevcut takiplere uygulanmayacağını, yeni başlayacaklara uygulanacağını söyledi.

Özkaya, kanunun yürürlük tarihinin 1 Nisan 2019 olarak belirlendiğinin altını çizdi.

Konkordatoda, eleştiriler ve doğan ihtiyaçtan dolayı kısmen revizeye gidildiğini dile getiren Özkaya, "Bugün itibarıyla Türkiye'de yaklaşık bin 28 konkordato müracatı olmuş. Aslında 900 bin civarında şirketi baz aldığımızda, bu sayının ne kadar makul olduğunu görebiliyoruz. Yapılan müracaatların 8 aylık süreçte, 257'si karara çıkmış, bunların önemli bir kısmı da red olarak çıkmış." diye konuştu.

Özkaya, arabuluculuk sistemine ilişkin de değişiklik yaptıklarını belirterek, ticari alacak davalarında arabuluculuk şartı getirdiklerini söyledi. Özkaya, arabuluculuğun iş mahkemelerinde yürürlüğe girdiği 1 Ocak'tan bugüne kadar 192 bin davanın yüzde 67'sinin sulh ile çözüldüğünü aktardı.

MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut da teklifi toplumsal bir sorunu çözmeye yönelik yapıcı bir girişim olarak kabul ettiklerini söyledi.

MHP'nin, Bazı Suçlarla İlgili Ceza Sürelerinin Şartlı İndirimi ile Tutuklu ve Hükümlülerin Salıverilmesine Dair Kanun Teklifi'nin komisyona 12 Ekim 2018'de intikal ettirildiğini kaydeden Bulut, şöyle konuştu:

"Buna rağmen kanun teklifimizden yaklaşık 1 ay sonra 13 Kasım'da komisyonuza havale edilmiş bir kanun teklifini MHP'nin tüm Türkiye gündemini yakından ilgilendiren bir kanun teklifinden daha evvel ve daha ivedi şekilde görüşmeye değer bulmanızı biz anlamlı kabul ediyoruz.

Yaşanan bu toplumsal beklenti karşısında burada bir an önce görüşülmesi ve nihayete erdirilmesinin kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu düşünüyoruz. Buna rağmen sayın komisyonumuz, icra ve iflas dairelerindeki bazı uygulamalara çözümler getiren bir teklifi MHP'nin kanun teklifinin önüne almıştır, daha hızlı bir şekilde komisyona getirmiştir. Bunu eleştiriyoruz, tenkit ediyoruz. Bunun gerekçelerinin de komisyon başkanımız tarafından açıklanmasını bekliyoruz."

CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan da ülkede ciddi bir kriz bulunduğunu ancak bunun itiraf edilmediğini savundu. "Kriz var deyin kurtulun." ifadesini kullanan Aydoğan, vergilerin vatandaşın sırtında yük olduğunu, bunların indirilmesi gerektiğini söyledi.

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ve milletvekili arkadaşlarının imzasını taşıyan, Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.

Teklif, ilgili kanun ve mevzuatta düzenlenen abonelik sözleşmeleriyle bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan ve avukatla takip edilen para alacaklarına ilişkin icra takiplerini kapsıyor.

Teklife göre, takip işlemlerinin elektronik ortamda yapılmasını sağlamak amacıyla UYAP bünyesinde Merkezi Takip Sistemi oluşturulacak. Sistem sayesinde, takipler elektronik ortamda başlatılacak ve yürütülecek.

Alacaklı avukatı, icra takibini başlatmak için Merkezi Takip Sistemi'nde yer alan takip talebini dolduracak.

Takip talebinin, sisteme kaydedilmesinden sonra sistem tarafından ödeme emri düzenlenecek.

Takiplerde Merkezi Takip Sistemi harcı alınacak ayrıca icraya başvurma harcı ile tahsil harcı alınmayacak.

Merkezi Takip Numarası alan ödeme emri ile tebliğ mazbatalı kapalı zarfa ilişkin bilgiler, sistem üzerinden ilgili PTT'ye iletilecek.

PTT, bu bilgileri borçluya tebliğ edecek. Borç, takip harç ve masraflarıyla birlikte, ödeme emrinde belirtilen hesap numarasına ödendiğinde takip sona erecek.

Teklifle, ödeme emrine itiraz usulü de düzenleniyor. Buna göre borçlu, herhangi bir icra dairesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilecek.

Ödeme emrine itiraz edilmemesi veya itirazın hükümden düşürülmesine rağmen borcun ödenmemesi halinde, alacaklının talebi üzerine icraya devam olunacak, bir başka ifadeyle haciz aşamasına geçilecek.

Abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarının takibine ilişkin hükümler, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte derdest olan takipler hakkında uygulanmayacak.

Alacaklı, UYAP üzerinden bu sisteme entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağını 50 kuruş karşılığında sorgulayabilecek veya sorgulanmasını talep edebilecek. Bu miktar her yıl artırılacak.

Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinden bu ücret alınmayacak. Alacaklının bir gün içinde aynı dosya üzerinden en az bir kez yapacağı sorgudan da ücret alınmayacak.

Alacaklı dilerse, haciz talebinde bulunmaksızın UYAP üzerinden, bu sisteme entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilecek. Ancak sorgulama sonunda sistem mal, hak veya alacağın mahiyeti ve detayı hakkında bilgi veremeyecek; sadece mal, hak veya alacağın genel olarak olup olmadığı konusunda bilgi verebilecek.

Teklifle, konkordato başvurusunda ibraz edilmesi gereken, bağımsız denetim kuruluşlarınca hazırlanacak olan rapora ilişkin esaslar yeniden belirleniyor.

Buna göre, raporu verecek denetim kuruluşları daraltılacak ve kamu yararını ilgilendiren kuruluşların denetimi için yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşlarının rapor hazırlaması öngörülecek.

Rapor, Türkiye Denetim Standartlarına göre hazırlanacak. Bağımsız denetim kuruluşunca, bu standartlara göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları, konkordato başvurusu sırasında mahkemeye sunulacak.

Denetim raporunu hazırlayacak denetim kuruluşlarının faaliyetleri, bu kuruluşların hak ve yükümlülükleri, hazırlanan raporların ilgili kurum tarafından incelenmesi ve denetlenmesi, bu raporlar sebebiyle denetim kuruluşlarının idari ve hukuki sorumlulukları ile diğer hususlar hakkında, 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanacak. Böylece konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporlarını hazırlayanların çalışma şekli, denetimleri ve sorumlulukları açıkça düzenleniyor ve bu çerçevede hazırlanacak raporla, konkordato talep edenin gerçek mali durumunun mahkeme huzuruna taşınması sağlanıyor.

Teklifle, konkordato komiserinin seçimi, nitelikleri ve eğitimiyle ilgili düzenleme yapılıyor. Buna göre, komiserler bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan komiser listesinden seçilecek.

Listeye kayıt için Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması zorunlu olacak. Bir kişi eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada geçici komiser ve komiser olarak görev yapamayacak.

Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte görülen konkordato talepleri hakkında, talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümler uygulanacak.

Ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olacak. Bu şart, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülen davalar hakkında uygulanmayacak.

Teklifle, dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin genel nitelikli düzenlenmeler yapılıyor. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanan bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olacak.

Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilecek. İhtarın gereği yerine getirilmezse, dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilecek.

Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde, herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilecek.

Arabulucu, komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden büro tarafından belirlenecek, ancak tarafların listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşmaları halinde bu arabulucu görevlendirilecek.

Arabulucu, taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması, tarafların anlaşması veya anlaşamaması hallerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirecek ve son tutanağı düzenleyerek durumu arabuluculuk bürosuna bildirecek.

Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda, toplantıya katılmayan taraf son tutanakta belirtilecek ve bu taraf, davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacak; ancak her iki tarafında ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda, tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılacak.

Bilirkişilik bölge kurullarının personeli, Bölge Adliye Mahkemesi Adalet Komisyonu yerine Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirilecek.