
2008-02-06 - 13:20
TBMM Adalet Komisyonunda, Yargıtay Kanununda
değişiklik öngören kanun tasarısının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanarak maddelerine geçilmesi kabul edildi.
Tasarı hakkında komisyon üyelerine bilgi veren Adalet Bakanı Mehmet Ali
Şahin, tasarının 22. dönemde Meclise sunulduğu, kadük (hükümsüz) kalması
nedeniyle Hükümet tarafından yenilendiğini söyledi.
Şahin, 2005 yılında kabul edilen ve kamuoyunda istinaf mahkemeleri
olarak bilinen Bölge Adliye Mahkemeleri Kanunu ile bazı temel kanunlarda
yapılan değişikliklerden sonra Yargıtay Kanununun değiştirilmesinin
kaçınılmaz bir hale geldiğini ifade etti.
Tasarı ile Yargıtayın hukuk dairelerinin 21'den 13'e, ceza dairelerinin
de 11'den 7'ye indirilmesinin öngörüldüğünü kaydeden Şahin, Yargıtayın
üye sayısının da 150 ile sınırlandırıldığını anlattı. Ayrıca Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısının görev ve unvanlarının da yeniden düzenlendiğini
belirten Şahin, yapılan düzenlemeyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının
Yüksek Disiplin Kurulundan çıkarıldığını söyledi. Başkanlar Kurulu ve
Yüksek Disiplin Kurulu kararlarına itiraz yolunun da açıldığını belirten
Şahin, tasarının, ölüm veya emeklilik sebebiyle üye sayısı 150'ye
düşünceye kadar Yargıtay'a yeni üye seçilmemesi hükmünü içerdiğini
bildirdi.
-GÖRÜŞMELER-
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, tasarının kurulacak bir alt komisyonda
ele alınmasını isteyerek, Yargıtay Başkanlığı ve Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığının tasarı ile ilgili ciddi itirazları bulunduğunu söyledi.
Gök, ne zaman uygulanmaya başlanacağı belli olmayan istinaf mahkemeleri
için Yargıtay Kanununda değişiklik yapıldığını savunarak, bunun
uygulamalarda ciddi sorunlara yol açabileceğini kaydetti.
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk de yargının siyasi vesayet
altına alınmak istendiğini öne sürerek, ''Yargı sadece dışarıdan
müdahalelerle siyasallaşmıyor. Kendi içinde de siyasallaşıyor. 90 turda
hala Yargıtay Başkanı seçilememesi de bunun bir göstergesi'' dedi.
AK Parti Konya Milletvekili Ali Öztürk ise son günlerde bazı yargı
mensuplarının yaptığı açıklamaların hoş karşılamadığını ifade ederek, bu
tür açıklamaların ''İhsas-ı rey (oyunu açıklama)'' anlamına
gelebileceğini söyledi. Öztürk, ''Toplumda çalkantılar olabilir ama
yargı mensupları bunlara aldırmamalıdır. Yargı mensupları vicdanlarıyla
özgürce karar verebilmeli'' diye konuştu.
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe, Öztürk'ün ''İhsas-ı
rey'' açıklamalarının talihsiz olduğunu öne sürerek, tüm anayasal
kurumların Anayasa'yı koruma görevi bulunduğunu kaydetti.
Milletvekillerinin de yeminlerini hatırlatan Ünlütepe, ''Laiklik gibi
değiştirilmesi dahi söz konusu olamayacak bir konuda Yargıtay Başkanı ve
Cumhuriyet Başsavcısının açıklama yapması normaldir. Onların
açıklamaları ihsas-ı rey anlamına gelmez'' dedi.
MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın da ''Yargının siyasi vesayet altına
alınmak istendiği'' yönündeki eleştirilere katılmadığını belirterek,
''Asıl başka kurumlar siyaset kurumunu vesayet altına almak istiyor. Biz
birbirimizi hırpalayabiliriz ama başka kurumların siyaset kurumlarını
hırpalamasına izin vermemeliyiz'' ifadesini kullandı.
Yargıtay Üyesi Seyfettin Çilesiz de söz alarak, tasarının bazı
maddelerine itirazları olduğunu belirterek, alt komisyonda ele
alınmasını yararlı olacağını söyledi.
Çilesiz, ''Yargıtay seçimlerinde nitelikli çoğunluk aranıyor. Birden
fazla aday çıkınca da bunun uzaması normaldir. Bunun bir siyasi
kamplaşma olduğu yönündeki görüşleri kabul etmemiz mümkün değil'' dedi.
-''3 İLDE BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BİNASI TAMAMLANDI''-
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin tekrar söz alarak, 9 ilde bölge adliye
mahkemeleri kurulmasının kararlaştırıldığını bildirdi. Şahin, ''Ancak
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), buralara hakim ve savcı
yetersizliği gerekçesiyle atama yapmadı'' diye konuştu.
Tasarının bir önce kanunlaştırılmasının Adalet Bakanlığı ile HSYK
üzerinde zorlayıcı bir etki yapacağını anlatan Şahin, uygulamada sorun
çıkmaması için bazı maddelerin yürürlüğünün ileri tarihlere
bırakılabileceğini söyledi.
Şahin, 3 ilde bölge adliye mahkemesi binasının tamamlandığına işaret
ederek, bu binaların yapım bedellerinin yüzde 75'inin AB fonlarından
karşılandığına dikkati çekti.
Bakan Şahin, tasarının siyasi bir yönü bulunmadığını bildirerek, AB
ülkelerinde de benzer uygulamalar bulunduğunu hatırlattı.
Yargıtay ceza dairelerine 2007 yılında 323 bin dosya geldiğini bunlardan
129 binin sonuçlandırıldığını bildiren Şahin, hukuk dairelerine gelen
422 bin dosyadan 326 binin sonuçlandırıldığını anlattı.
CHP milletvekillerinin alt komisyon teklifinin kabul edilmemesi üzerine,
tasarının maddelerine geçilmesi benimsendi.
Tasarının maddeleri üzerindeki görüşmelere 8 Şubat Cuma günü devam
edilecek.