2007-02-21 - 15:11
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, Emekli Sandığı vakıfları ile bu vakıflara bağlı şirketlerin işlemleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasını ve genel görüşme açılmasını kararlaştırdı.
TBMM tarihinde ilk kez bir ihtisas komisyonu, Sayıştay aracılığıyla Emekli
Sandığının vakıfları ve vakıf şirketleriyle ilgili işlemleri denetledi.
Komisyon, bugünkü toplantısında Sayıştayın hazırladığı, ''Emekli Sandığı
Genel Müdürlüğü Gayrimenkullerinin Kiralanması, İşletilmesi, Değerlendirilmesi
ile Sandık-Vakıf-Vakıf Şirketleri Arasındaki İlişkiler Hakkında İnceleme
Raporu''nu görüştü.
Rapor hakkında söz alan AK Parti Amasya Milletvekili Hamza Albayrak, Emekli
Sandığının 2000 ve 2001 yılı hesaplarının 2003 yılında TBMM KİT Komisyonunda ibra
edildiğini hatırlatarak, ''Ben kişisel çabamla burada usulsüzlükler tespit ettim
ve Maliye Bakanlığından soruşturma açılmasını istedim. Sonra da 20 arkadaşımla
önerge vererek KİT Komisyonunun verdiği ibra kararının TBMM Genel Kurulunda
kaldırılmasını sağladık'' dedi.
Albayrak, Maliye Bakanlığı denetim elemanlarının yaptıkları incelemede,
Sandığa bağlı vakıflarda usulsüzlük yapıldığının belirlendiğini söyledi.
Gereğinin yapılması için adliyeye gönderilen denetim raporlarının, savcılık
aşamasında kurulan bilirkişi heyetleri ile geçersiz kılındığını ve savcıların
takipsizlik kararı verdiklerini anlatan AK Parti'li Albayrak, ''Bunu anlamak
mümkün değil... Ayrıca kurumlar, savcılıkların verdikleri takipsizlik kararına
itiraz etmemişler'' diye konuştu.
Bilirkişi seçilenlerin dönemin genel müdürünün devre arkadaşı olduğunu iddia
eden Albayrak, haklarında dava açılan kişilerin daha sonra üst düzey görevlere
getirildiklerini ileri sürdü.
-''ÜSTÜNE GİDİLMİYOR''-
CHP Ankara Milletvekili Bayram Meral de Emekli Sandığı vakıflarının sahip
olduğu otellerin geçmişte ''siyasilerin karargahı'' belirterek, ''Olayların
üstüne ciddiyetle gidilmiyor'' dedi.
Raporda, Sayıştay denetçisinin ''istediğimiz evrakı alamadık'' ifadesine yer
verdiğini anlatan Meral, ''İşi kılıfına uyduran götürmüş'' diye konuştu.
-''ÇETELER''-
AK Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez de sözlerine, ''Ortada kitabına
uydurulmuş bir rezalet var'' diyerek başladı.
Vakıf şirketleri etrafında yapılanları ''derin Ali Dibo çeteleri'' olarak
niteleyen Çömez, ''Biz bürokratları yaptıkları için eleştiriyoruz peki biz yasama
organı olarak bu kurumun hesaplarını KİT Komisyonunda nasıl ibra ettik? Bu
rezilliğe nasıl onay verdik?'' dedi. Çömez, AK Parti'li Albayrak'a KİT
Komisyonundan neden ayrıldığını da sordu.
Albayrak da KİT Komisyonunun, kamu kurum ve kuruluşlarının hesaplarını bir
yıl sonra ele aldığını hatırlatarak, ''Ama bu kurumun 2000-2001 hesapları 2003
yılında ele alınıyor ve ibra ediliyor. Hiç kimse layüsel (sorumsuz) değildir.
Zamanında görevini yapmayan bürokrat hakkında dava açılıyor ama görevini
zamanında yapmayan komisyon ve milletvekilleri hakkında bir şey yapılmıyor'' diye
konuştu.
Albayrak, KİT Komisyonundan ayrıma nedenini de ''denetçilik oynamak
istemedim'' şeklinde açıkladı.
-''EMEK PROJE ŞİRKETİNE ULAŞAMADIK''-
Raporu hazırlayan Sayıştay Uzman Denetçisi İsmail Aktaş, çalıştıkları 2 yıl
boyunca ''Emek Proje'' adlı şirkete ulaşamadıklarını ve oradan bazı belgeleri
alamadıklarını söyledi.
Emekli Sandığı İnşaat-Emlak Daire Başkanı Zafer Cengiz de kurum
çalışanlarına kurdurulan vakfın bir şirketi olan Emek Proje'nin hizmet sözleşmesi
yaptığını ve ABD'li firma ile konsorsiyum kurduğunu anlattı. Bu şirkete her ay
254 bin dolar ödendiğini anlatan Cengiz, yapılan incelemelerden sonra bu şirketle
yapılan sözleşmenin feshedildiğini ve para ödemesinin de kesildiğini kaydetti.
AK Parti'li Albayrak da zamanında sorumluluğunu yerine getirmeyenlerin
sorgulanması gerektiğini ifade ederek, ''Demokrasi kendini tıkamaz. Maliye
Bakanlığı neden Danıştay ve Savcılık kararlarına itiraz etmedi?'' diye sordu.
Albayarak, Sayıştay raporunun da yetersiz olduğunu öne sürerek, raporda
tespit edilen usulsuz işlemlerle ilgili ne yapılması gerektiğine yer
verilmediğine dikkati çekti.
Komisyon Başkanı Cevdet Erdöl de bazı belgelere ulaşılamamasını eleştirerek,
savcılıklarda oluşturulan bilirkişilerin kimler olduğunun ortaya çıkarılmasını
istedi. Erdöl, Danıştay ve savcılık kararlarına itiraz edilmemesinin nedenlerinin
de araştırılması gerektiğini söyledi.
-GENEL GÖRÜŞME-
AK Parti'li Çömez, iyi hazırlanmamış raporlarla konunun mahkemelere
taşınması durumunda sonuç alınamayacağına işaret ederek, ''Türkiye'de daha nice
böyle derin çeteler var. Genel görüşme açalım ki diğer derin çetelere de gözdağı
olsun'' dedi.
Daha sonra yapılan oylamada, Emekli Sandığı Vakfı ile Vakıf şirketleri
hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması ve TBMM Genel
Kurulunda Genel Görüşme açılması kabul edildi.
-RAPOR NE DİYOR?-
Raporda, Emekli Sandığı Vakfına ait şirketler kurulması ve bazı işlerin bu
şirketler aracılığı yaptırılması eleştirilerek, şu görüşlere yer verildi:
''Bir yandan ilgililer Cumhuriyet Savcılıklarına sevk edilmiş, ancak
takipsizlikle sonuçlanmış; bir yandan da Sandığın uğradığı zararın tazmini için
adli yargıya başvurulmuştur. Örneğin, Akbank ile bağıtlanan ancak yürürlüğe
girmeyen kredi sözleşmesi nedeniyle bankaya yapılan ödeme ile işletme
faaliyetlerine son verilen otellerin eşyalarının tasfiyesi işleri.
Bir yandan olayın ilgilileri Cumhuriyet Savcılığına sevkedilirken, bir
yandan da sandık zararının tahsili için adli yargıya başvurulmuştur.
Bursa Çelik Palas Otelinin işletilmesinde doğan zarar, buna örnektir.
Usulsüzlük olduğu düşünülen eylem ve işlemlerin sorumluları hakkında
Cumhuriyet Savcılığına başvurulmuştur. Örneğin, dinlenme ve bakımevlerinin
işletimi ihalesi buna örnektir.
Yapılan işlerin gerçek mahiyetinin, mahkeme kanalıyla bilirkişilerce tespiti
amacıyla mahkemeye başvurulmuştur. Stad Oteli yenileme ve onarım işi buna
örnektir.
Stad Otelinin yenileme ve onarım giderlerinin tamamı sandık tarafından
karşılandığından bu işin, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü
Satınalma, Satma ve Yaptırılacak Bilumum İşlere Ait İhale, Muayene ve Tesellüm
Yönetmeliğinde yazılı usul ve esaslara göre yapılması icap etmekte olup işin bu
Yönetmeliğin 3. maddesinde yazılı usullerden birinin tatbiki suretiyle yapılması
gerektiği açıktır. Sandık söz konusu işi Emek Projeye vermiştir. İşin Emek
Projeye verilmesinde bazı eksiklikler mevcut olmakla beraber, bu eksiklikler
yargı yerlerince hukuka aykırı bulunmamıştır. Emek Proje üstlendiği işleri
taşeron firmalara vermiş olup, bu meyanda Stad Oteli yenileme işleri Üçgen İnşaat
firmasına verilmiştir. Gerçekten Emek Otellerinin Yenilenmesi ve Modernizasyonu
ile Uluslararası Otel Zincirleri Eliyle İşletilmesi Projesi kapsamında, Emekli
Sandığı tarafından, 18.12.2000 tarihinde gerçekleştirilen işletmeci seçimi
ihalesinde, Maçka ve Stad Otellerinin işletilmesi için en uygun teklif Radisson
SAS firması tarafından verildiğinden, adı geçen firma ile ön sözleşme
imzalanmıştır. Radisson SAS firmasının kabul edilen teklifinde, 'Bu otellerde
yapılacak inşaat ve işletme işlerinin Üçgen İnşaat tarafından gerçekleştirilmesi'
kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır.''
-''KAÇAMAK YOLLAR''-
Raporda, 12 Mart 2002 tarihinde imzalanan mutabakat ile söz konusu
otellerdeki inşaat ve yenileme işlerinin Üçgen İnşaat firmasına yaptırılması için
Yönetmelik hükümlerinden kaçınılarak, başka ''kaçamak yollar'' denendiği de ileri
sürüldü.
Sandığının vakıfları ve vakıf şirketleriyle ilgili işlemleri denetledi.
Komisyon, bugünkü toplantısında Sayıştayın hazırladığı, ''Emekli Sandığı
Genel Müdürlüğü Gayrimenkullerinin Kiralanması, İşletilmesi, Değerlendirilmesi
ile Sandık-Vakıf-Vakıf Şirketleri Arasındaki İlişkiler Hakkında İnceleme
Raporu''nu görüştü.
Rapor hakkında söz alan AK Parti Amasya Milletvekili Hamza Albayrak, Emekli
Sandığının 2000 ve 2001 yılı hesaplarının 2003 yılında TBMM KİT Komisyonunda ibra
edildiğini hatırlatarak, ''Ben kişisel çabamla burada usulsüzlükler tespit ettim
ve Maliye Bakanlığından soruşturma açılmasını istedim. Sonra da 20 arkadaşımla
önerge vererek KİT Komisyonunun verdiği ibra kararının TBMM Genel Kurulunda
kaldırılmasını sağladık'' dedi.
Albayrak, Maliye Bakanlığı denetim elemanlarının yaptıkları incelemede,
Sandığa bağlı vakıflarda usulsüzlük yapıldığının belirlendiğini söyledi.
Gereğinin yapılması için adliyeye gönderilen denetim raporlarının, savcılık
aşamasında kurulan bilirkişi heyetleri ile geçersiz kılındığını ve savcıların
takipsizlik kararı verdiklerini anlatan AK Parti'li Albayrak, ''Bunu anlamak
mümkün değil... Ayrıca kurumlar, savcılıkların verdikleri takipsizlik kararına
itiraz etmemişler'' diye konuştu.
Bilirkişi seçilenlerin dönemin genel müdürünün devre arkadaşı olduğunu iddia
eden Albayrak, haklarında dava açılan kişilerin daha sonra üst düzey görevlere
getirildiklerini ileri sürdü.
-''ÜSTÜNE GİDİLMİYOR''-
CHP Ankara Milletvekili Bayram Meral de Emekli Sandığı vakıflarının sahip
olduğu otellerin geçmişte ''siyasilerin karargahı'' belirterek, ''Olayların
üstüne ciddiyetle gidilmiyor'' dedi.
Raporda, Sayıştay denetçisinin ''istediğimiz evrakı alamadık'' ifadesine yer
verdiğini anlatan Meral, ''İşi kılıfına uyduran götürmüş'' diye konuştu.
-''ÇETELER''-
AK Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez de sözlerine, ''Ortada kitabına
uydurulmuş bir rezalet var'' diyerek başladı.
Vakıf şirketleri etrafında yapılanları ''derin Ali Dibo çeteleri'' olarak
niteleyen Çömez, ''Biz bürokratları yaptıkları için eleştiriyoruz peki biz yasama
organı olarak bu kurumun hesaplarını KİT Komisyonunda nasıl ibra ettik? Bu
rezilliğe nasıl onay verdik?'' dedi. Çömez, AK Parti'li Albayrak'a KİT
Komisyonundan neden ayrıldığını da sordu.
Albayrak da KİT Komisyonunun, kamu kurum ve kuruluşlarının hesaplarını bir
yıl sonra ele aldığını hatırlatarak, ''Ama bu kurumun 2000-2001 hesapları 2003
yılında ele alınıyor ve ibra ediliyor. Hiç kimse layüsel (sorumsuz) değildir.
Zamanında görevini yapmayan bürokrat hakkında dava açılıyor ama görevini
zamanında yapmayan komisyon ve milletvekilleri hakkında bir şey yapılmıyor'' diye
konuştu.
Albayrak, KİT Komisyonundan ayrıma nedenini de ''denetçilik oynamak
istemedim'' şeklinde açıkladı.
-''EMEK PROJE ŞİRKETİNE ULAŞAMADIK''-
Raporu hazırlayan Sayıştay Uzman Denetçisi İsmail Aktaş, çalıştıkları 2 yıl
boyunca ''Emek Proje'' adlı şirkete ulaşamadıklarını ve oradan bazı belgeleri
alamadıklarını söyledi.
Emekli Sandığı İnşaat-Emlak Daire Başkanı Zafer Cengiz de kurum
çalışanlarına kurdurulan vakfın bir şirketi olan Emek Proje'nin hizmet sözleşmesi
yaptığını ve ABD'li firma ile konsorsiyum kurduğunu anlattı. Bu şirkete her ay
254 bin dolar ödendiğini anlatan Cengiz, yapılan incelemelerden sonra bu şirketle
yapılan sözleşmenin feshedildiğini ve para ödemesinin de kesildiğini kaydetti.
AK Parti'li Albayrak da zamanında sorumluluğunu yerine getirmeyenlerin
sorgulanması gerektiğini ifade ederek, ''Demokrasi kendini tıkamaz. Maliye
Bakanlığı neden Danıştay ve Savcılık kararlarına itiraz etmedi?'' diye sordu.
Albayarak, Sayıştay raporunun da yetersiz olduğunu öne sürerek, raporda
tespit edilen usulsuz işlemlerle ilgili ne yapılması gerektiğine yer
verilmediğine dikkati çekti.
Komisyon Başkanı Cevdet Erdöl de bazı belgelere ulaşılamamasını eleştirerek,
savcılıklarda oluşturulan bilirkişilerin kimler olduğunun ortaya çıkarılmasını
istedi. Erdöl, Danıştay ve savcılık kararlarına itiraz edilmemesinin nedenlerinin
de araştırılması gerektiğini söyledi.
-GENEL GÖRÜŞME-
AK Parti'li Çömez, iyi hazırlanmamış raporlarla konunun mahkemelere
taşınması durumunda sonuç alınamayacağına işaret ederek, ''Türkiye'de daha nice
böyle derin çeteler var. Genel görüşme açalım ki diğer derin çetelere de gözdağı
olsun'' dedi.
Daha sonra yapılan oylamada, Emekli Sandığı Vakfı ile Vakıf şirketleri
hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması ve TBMM Genel
Kurulunda Genel Görüşme açılması kabul edildi.
-RAPOR NE DİYOR?-
Raporda, Emekli Sandığı Vakfına ait şirketler kurulması ve bazı işlerin bu
şirketler aracılığı yaptırılması eleştirilerek, şu görüşlere yer verildi:
''Bir yandan ilgililer Cumhuriyet Savcılıklarına sevk edilmiş, ancak
takipsizlikle sonuçlanmış; bir yandan da Sandığın uğradığı zararın tazmini için
adli yargıya başvurulmuştur. Örneğin, Akbank ile bağıtlanan ancak yürürlüğe
girmeyen kredi sözleşmesi nedeniyle bankaya yapılan ödeme ile işletme
faaliyetlerine son verilen otellerin eşyalarının tasfiyesi işleri.
Bir yandan olayın ilgilileri Cumhuriyet Savcılığına sevkedilirken, bir
yandan da sandık zararının tahsili için adli yargıya başvurulmuştur.
Bursa Çelik Palas Otelinin işletilmesinde doğan zarar, buna örnektir.
Usulsüzlük olduğu düşünülen eylem ve işlemlerin sorumluları hakkında
Cumhuriyet Savcılığına başvurulmuştur. Örneğin, dinlenme ve bakımevlerinin
işletimi ihalesi buna örnektir.
Yapılan işlerin gerçek mahiyetinin, mahkeme kanalıyla bilirkişilerce tespiti
amacıyla mahkemeye başvurulmuştur. Stad Oteli yenileme ve onarım işi buna
örnektir.
Stad Otelinin yenileme ve onarım giderlerinin tamamı sandık tarafından
karşılandığından bu işin, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü
Satınalma, Satma ve Yaptırılacak Bilumum İşlere Ait İhale, Muayene ve Tesellüm
Yönetmeliğinde yazılı usul ve esaslara göre yapılması icap etmekte olup işin bu
Yönetmeliğin 3. maddesinde yazılı usullerden birinin tatbiki suretiyle yapılması
gerektiği açıktır. Sandık söz konusu işi Emek Projeye vermiştir. İşin Emek
Projeye verilmesinde bazı eksiklikler mevcut olmakla beraber, bu eksiklikler
yargı yerlerince hukuka aykırı bulunmamıştır. Emek Proje üstlendiği işleri
taşeron firmalara vermiş olup, bu meyanda Stad Oteli yenileme işleri Üçgen İnşaat
firmasına verilmiştir. Gerçekten Emek Otellerinin Yenilenmesi ve Modernizasyonu
ile Uluslararası Otel Zincirleri Eliyle İşletilmesi Projesi kapsamında, Emekli
Sandığı tarafından, 18.12.2000 tarihinde gerçekleştirilen işletmeci seçimi
ihalesinde, Maçka ve Stad Otellerinin işletilmesi için en uygun teklif Radisson
SAS firması tarafından verildiğinden, adı geçen firma ile ön sözleşme
imzalanmıştır. Radisson SAS firmasının kabul edilen teklifinde, 'Bu otellerde
yapılacak inşaat ve işletme işlerinin Üçgen İnşaat tarafından gerçekleştirilmesi'
kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır.''
-''KAÇAMAK YOLLAR''-
Raporda, 12 Mart 2002 tarihinde imzalanan mutabakat ile söz konusu
otellerdeki inşaat ve yenileme işlerinin Üçgen İnşaat firmasına yaptırılması için
Yönetmelik hükümlerinden kaçınılarak, başka ''kaçamak yollar'' denendiği de ileri
sürüldü.
