2006-12-15 - 16:00
2007 BÜTÇESİ, TBMM GENEL KURULUNDA..(2)
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ''Bütçe açığında 2005 yılında tutturduğumuz rakam itibariyle, pek çok AB ülkesinden daha iyi durumdayız'' dedi.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ''2006 Kasım sonuçlarına göre bütçemiz denktir,
bunu müjdelemek isterim. Mali disiplin ne demekmiş, herkes gördü. İşte rakamlar'' dedi.

Unakıtan, 2007 bütçesinin Genel Kurulda sunumunu yaptı. Esnaf ve
sanatkarların desteklenmesi amacıyla kredi miktarının artırıldığını belirten
Unakıtan, faiz oranlarının düşürülmesine de öncelik verildiğini belirtti.
2002 yılında yaklaşık 154 milyon YTL olan yıllık kredi hacminin, 2006 yılı
sonu itibariyle yıl bazında 2,5 milyar YTL'ye ulaştığını kaydeden Unakıtan, 2002
yılında yüzde 47 olan faiz oranının, 2006 yılında ise yüzde 13'e kadar
gerilediğini bildirdi.
KOBİ'lere verilen desteklere de dikkati çeken Unakıtan, KOBİ'lere 2002 yılı
itibariyle 7,3 milyon YTL tutarında olan desteğin AK Parti Hükümeti döneminde 350
milyon YTL'ye ulaştığını vurguladı.

-AR-GE ÇALIŞMALARI...-

Bakan Unakıtan, çağdaş dünyanın gereği olan bilgiye dayalı üretim, yönetim
ve eğitim anlayışının, gelişmiş ülkelerde geçerli olan hayati unsurlar olduğunu
ifade etti.
Bir ülkenin, ürettiği bilgi, geliştirdiği teknoloji ve bulduğu yenilikler
ölçüsünde dünyada söz sahibi olacağını söyleyen Unakıtan, ''Bugün geldiğimiz
noktada, araştırma projelerine Cumhuriyet tarihinin en büyük kaynağını ayırma
onuru, Hükümetimizin olmuştur'' dedi.
Kemal Unakıtan, 2005 yılı sabit fiyatlarıyla, 2002 yılında araştırma
projelerine yapılan toplam kamusal desteğin sadece 277,3 milyon YTL iken, 2003
yılında bu rakamın 543 milyon YTL'ye, 2004 yılında 560 milyon YTL'ye, 2005
yılında ise 1 milyar 100 milyon YTL'ye yükseldiğini kaydetti.
2006 yılında ise araştırma projelerine ayrılan kaynak tutarının 1 milyar 281
milyon YTL düzeyinde olduğunu bildiren Unakıtan, şöyle devam etti:
''2010 yılına kadar ar-ge harcamaları bakımından gelişmiş ülkeler seviyesine
ulaşmak, temel hedefimizdir. Bu amaçla 2007 yılında öngörülen kaynak miktarı,
2006 yılındaki kaynak tutarını da aşmış olacaktır.
Bilgi toplumu olma yolundaki kararlılığını ortaya koyan Hükümetimiz,
aktarılan bu kaynaklar sayesinde yapılacak olan araştırmalara başta nanoteknoloji
olmak üzere hayati derecede önem vermektedir. Zira, bilim ve teknolojisini,
kendisi geliştiremeyen bir ülkenin katma değerini sürekli olarak artırması imkanı
bulunmamaktadır. Bu bağlamda, inovasyon (gelişme) politikalarımızı tespit
edeceğiz ve ar-ge faaliyetlerinin yeni ürünlerin ortaya çıkarılmasındaki
katkısını artıracağız.''
Maliye Bakanı Unakıtan, ''İnovasyon, bir ülkede rekabet gücünü, yaşam
kalitesi ve refah düzeyini artıran en önemli faktördür. Bugün, doğru inovasyon
politikaları sayesinde işsizlik, gelir dağılımındaki eşitsizlik ve bölgesel
dengesizlikler gibi önemli ekonomik ve toplumsal sorunların çözümünün mümkün
olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, inovasyon politikasının ekonomik ve sosyal
kalkınma politikalarımızın merkezine oturtulmasını teşvik edeceğiz. Bunun için de
inovasyon politikalarımızı acilen şekillendirip, toplumsal mutabakatla uygulamaya
koyacağız'' diye konuştu.

-KARA VE HAVAYOLLARI-

Trafik yoğunluğundan dolayı kapasitenin artırılması için 2002 yılı sonu
itibariyle bölünmüş yol yapım çalışmalarına başlandığını anımsatan Unakıtan, 2003
yılı öncesinde ülkemizde 3 bin 859 kilometre devlet yolu, 467 kilometre il yolu
ve bin 775 kilometre de otoyol olmak üzere toplam 6.101 km bölünmüş yol
bulunduğunu, 2003 yılı başından beri 8 bin kilometre yol güzergahında çalışma
yapıldığını, ekim ayı itibariyle otoyollar dahil 12 bin 666 kilometre bölünmüş
yolun hizmete sunulduğunu bildirdi.
Unakıtan, geçmiş yıllarda devlet ve il yollarında yılda ortalama 7 bin
kilometre asfalt yenileme çalışması yapılırken, 2003 yılında 9 bin 390 kilometre,
2004 yılında 14 bin kilometre, 2005 yılında 15 bin 986 kilometre, 2006 yılının
ilk on ayında 15 bin 343 kilometre asfalt yenileme çalışmasının tamamlandığını,
2007 yılında ise bin 500 kilometre bölünmüş yol ve 300 kilometre tek yolun sathi
kaplama seviyesinde bitirilmesinin hedeflendiğini bildirdi.
Bölgesel Havacılık Projesi ile de özel sektörün önündeki engellerin
kaldırıldığını vurgulayan Unakıtan, ''Sivil havacılık sektörü adeta şaha kalkmış
ve ciddi bir atılım yapmıştır'' dedi.
2002 yılında iç hat yolcu trafiği 8 milyon 500 bin iken bu sayının 2005
yılında yüzde 139 artışla 20 milyon 500 bin yolcuya ulaştığını kaydeden Unakıtan,
sivil hava ulaşımında 2015 yılı için öngörülen yolcu trafiği hedeflerine 10 yıl
öncesinden ulaşıldığını ifade etti.
2002 yılında 150 olan hava aracı sayısının, bugün 261'e ulaştığını bildiren
Unakıtan, 2002 yılında uçak, yolcu ve kargo trafiği 8 havaalanına yoğunlaşmışken,
2006 yılında 38 havaalanına yayıldığını söyledi.
''Sivil havacılık sektörü; dünyada ortalama yüzde 5 büyürken, ülkemizde bu
oran yüzde 30 olmuştur'' diyen Unakıtan, yıllarca hava taşımacılığında etkin
kullanılamayan, Tokat, Uşak, Adıyaman, Siirt, Kahramanmaraş gibi çok sayıda
havaalanının, sivil hava trafiğine açılarak ülke ekonomisine kazandırıldığını
ifade etti.
2002 yılında mevcut havaalanlarının yüzde 50 kapasiteyle kullanılırken,
bugün yüzde 82 kapasite kullanımına ulaşıldığını bildiren Unakıtan, bu gelişmeler
sonucunda; binlerce kişiye iş imkanı sağlandığını belirtti.

-''BU BİR REKORDUR...''-

Baraj açılışlarında bir rekor kırıldığını ifade eden Unakıtan, 94 baraj ve
gölet açıldığını kaydetti. Açılan tesisler ile 518 bin hektar arazinin sulu
tarıma kavuşturulduğunu belirten Unakıtan, su sıkıntısı çeken 15 şehirdeki 10
milyon kişiye, kaliteli içme suyu temin edildiğine dikkati çekti.
Yarım asırdır hayali kurulan, ama bir türlü hayata geçirilemeyen Ilısu ve
Yusufeli barajları ve hidroelektrik santralleri ile Bağbaşı Barajı ve Mavi Tünel
gibi dev projelere başlanıldığını ifade eden Unakıtan, göletlerin balıkçılığa
açılmasıyla, yılda 34 bin ton üretim, milli ekonomiye 166 milyon YTL katkı ve
1875 kişiye istihdam sağlandığını kaydetti.
Köy-Des Projesi kapsamında ilk kez 2005 yılında bu amaçla il özel idareleri
ile köylere hizmet götürme birliklerine 201 milyon YTL kaynak aktarıldığını
belirten Unakıtan, 2006 yılı bütçemizde bu rakamın 2 milyar YTL'ye çıkarıldığını,
bu ödeneklerin suyu ve yolu olmayan köylerimizin hizmetlerinde kullanıldığını
söyledi.
Köy-Des projesi kapsamında 2006 yılının ilk 10 ayında 18 bin 492 kilometre
köy yolunun asfaltlandığını, 12 bin 840 kilometre köy yolunun stabilize
malzemeyle kaplandığını, 1754 kilometre yolun onarımının yapıldığını, bunlara
ilaveten 4 bin 251 köprü ve sanat yapısı inşa edildiğini kaydeden Unakıtan,
''1923'den 2005'e kadar köy yollarından asfaltlanan toplam miktar, 93 bin 109
kilometredir. Yani bu demektir ki 82 yılda yapılan toplam köy yolu asfaltının
yüzde 20'sini, 2006 yılının ilk 10 ayında yaptık. Yıl sonuna kadar hedefimiz; 19
bin kilometredir. Bu bir rekordur. Bu rakamlar da gösteriyor ki Cumhuriyet
tarihinde köylere yönelik olarak ayrılan en büyük kaynak, 2006 yılında
gerçekleştirilmiştir.''

-''BİZİMKİ ANLAT ANLAT BİTMİYOR...''-

Bu yılın ilk 10 ayında 857 köy veya yerleşim yerinin kanalizasyonunun
tamamlandığını, yıl sonuna kadar 1197 köy veya yerleşim yerinin kanalizasyonunun
tamamlanmış olacağına dikkati çeken Unakıtan, ''Şehirlerimizde yaşayan
vatandaşlarımız hangi altyapı hizmetlerinden yararlanıyorsa, köylümüz de aynısına
sahip olacaktır. Bu, köylümüzün en tabii hakkıdır. 2007 yılında da Köy-Des
Projesi için 2 milyar YTL ödenek ayrılmıştır. Böylece 2007 yılında projenin
amaçları doğrultusunda çalışmalar devam edecek, su ve yolu olmayan köy
kalmayacaktır'' diye konuştu.
2007 yılı bütçesinde ilk defa nüfusu 10 binin altında olan belediyelerin su
ve yol ihtiyacı için Bel-Des Projesi kapsamında 300 milyon YTL ödenek
öngörüldüğünü kaydeden Unakıtan, bu ödeneğin, maddi durumu yetersiz belediyelerin
acil içme suyu ve yol işlerinin yapılması için kullanılacağını bildirdi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, süresinin uzadığını hatırlatarak, Maliye Bakanı
Unakıtan'ı, konuşmasını kısa tutması için uyardı. Bunun üzerine Bakan Unakıtan da
''Anlatmadıklarımız, zaman darlığından değil, Hükümetimizin icraatlarının
çokluğundan. Bundan önceki hükümetler gelmişler, birer saatte anlatmışlar. Çünkü
o kadar iş yapmışlar. Bizimkisi anlat anlat bitmiyor'' dedi.
Toplu Konut İdaresince Planlı Kentleşme ve Konut Üretimi programı kapsamında
konut seferberliği başlatıldığına değinen Unakıtan, 2003-2006 döneminde toplam
542 şantiyede 203 bin konut sayısına ulaşıldığını, bu kapsamda alt gelir grubu ve
yoksullara yönelik 65 bin konut üretildiğini anlattı.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa bu kadar kapsamlı olarak 110 belediye ile
gecekondu dönüşüm protokolleri imzalandığını, 60 belediyeyle 70 bin konutluk
uygulama başlatıldığını belirten Unakıtan, Tarımköy Projesi kapsamında 6 bin 500
konut projelendirildiğini, 13 köyde 1726 konut inşası başlatıldığını söyledi.
Unakıtan, 250 lise, ilköğretim ve anaokulu ile 33 spor salonu, 33 kütüphane,
148 ticaret merkezi, 7 hastane, 35 sağlık ocağı ve 124 ibadethanenin ihalelerinin
gerçekleştirildiğini, büyük kısmının inşasına başlandığını bildirdi.

-''NE SÖYLEDİYSEK, DAHA İYİSİNİ YAPTIK''

Maliye Bakanı Unakıtan, 1985 yılından 2002 yılına kadar 18 yıl süresince
toplam 8 milyar dolar düzeyinde özelleştirme uygulaması yapılmışken, 2003
yılından 2006 yılı Eylül ayına kadar 17,7 milyar dolar seviyesinde uygulama
gerçekleştirildiğini söyledi.
Bütçe açığının GSMH'ya oranının 2004'te yüzde 7,1 iken 2005'te yüzde 1,7'ye
düştüğünü belirten Unakıtan, faiz dışı fazlanın GSMH'ya oranının ise 2005'te
yüzde 7,7 olarak gerçekleştiğini kaydetti.
''Bizim dönemimizde hep hedefler tutturulmuştur'' diyen Bakan Unakıtan,
''Bütçe açığında ne söylemişsek, o yapılmıştır. Ne söylediysek, daha iyisini
yaptık. Bütçe açığında 2005 yılında tutturduğumuz rakam itibariyle, pek çok AB
ülkesinden daha iyi durumdayız. Maastricht Kriterlerinde bu oran yüzde 3, oysa
biz 1.7'ye düşürmüşüz. Bu ülke, hiç denk bütçe gördü mü? Şimdi 2006 Kasım
sonuçlarına göre bütçemiz denktir, bunu müjdelemek isterim. Mali disiplin ne
demekmiş herkes gördü. İşte rakamlar'' diye konuştu.
2007 yılı hedeflerine de değinen Unakıtan, ''Sağlanan ekonomik ve siyasi
istikrarın sürdürülmesi ana hedefi çerçevesinde belirlenen 2007 yılı
makroekonomik büyüklükleri şu şekildedir; GSMH 1,4 milyar YTL, GSMH büyüme hızı
yüzde 5, GSMH deflatör yüzde 7, TÜFE yıl sonu yüzde 4, ihracat 95 milyar dolar,
ithalat 149,7 milyar dolar'' dedi.
TBMM Genel Kurulunda, 2007 yılı bütçesinin sunuş konuşmasını yapan Unakıtan,
2007 yılı merkezi yönetim bütçesinin, kamu borç stokundaki düşüş eğilimini devam
ettirecek düzeyde bir faiz dışı fazla hedefine uygun olarak hazırlandığını
belirtti.
Unakıtan, 2007 bütçesinde; bütçe giderlerinin 205, gelirlerinin 188.2, bütçe
açığının 16.8, faiz dışı fazlanın 36.1 milyar YTL olarak öngörüldüğünü
kaydederek, bütçede yer alan ödeneklerin, Hükümetin temel önceliklerine ve kamu
hizmetlerinin gereklerine uygun olarak belirlendiğine işaret etti.

-MEMUR AYLIKLARI-

2007 yılında memur aylıklarında, düşük maaş alana daha yüksek, yüksek maaş
alana ise daha düşük oranda yansıyacak şekilde bütçe imkanları ve enflasyon
hedefleri dikkate alınmak suretiyle artış yapılacağını bildiren Unakıtan, memura
2006 yılında verilen zamlara ilaveten Temmuz ayından itibaren enflasyon farkı
olarak yüzde 2.32 oranında zam yapıldığını hatırlattı.
2006 yılının ikinci altı aylık döneminde enflasyonun yüzde 2.5'i aşması
halinde 2007 yılı Ocak ayında da enflasyonu telafi edecek bir artış oranının
memur aylık ve ücretlerine yansıtılacağını ifade eden Unakıtan, 2007 yılı Ocak ve
Temmuz aylarında düşük maaş alan memurlara yüzde 4 artı yüzde 4, yüksek maaş alan
memurlara yüzde 3 artı yüzde 3 oranlarında maaş artışı sağlanacağını belirtti.
Unakıtan, ''2006 yılında olduğu gibi 2007 yılında da enflasyonun,
vereceğimiz zamların üzerinde gerçekleşmesi halinde enflasyon farkları aynı
şekilde memurlarımızın aylıklarına yansıtılacaktır. 2006 yılı Temmuz ayında aile
yardımı ödeneği dahil en düşük dereceli memurun 748 YTL olan net maaşı, yüzde
13.2 oranında artarak, 2007 yılı Temmuz ayında 847 YTL'ye yükselecektir'' dedi.
Memur emeklilerine Ocak ve Temmuz aylarında yapılan zamlara ilave olarak,
ayrıca Temmuz ayından geçerli olmak üzere yüzde 2.32 oranında enflasyon zammı
verildiğini kaydeden Unakıtan, 2007 yılı Ocak ayında memur emekli aylıklarının da
memurlara yapılacak artış kadar artırılacağını; böylece, bugüne kadar olduğu gibi
2007 yılında da emeklilerin enflasyon karşısında alım güçlerinin korumasının
sağlanacağını söyledi.

-VERGİ SİSTEMİ-

Unakıtan, dünyadaki gelişmelere paralel olarak Kurumlar Vergisi oranının
yüzde 30'dan yüzde 20'ye indirildiğini, böylece tüzel kişiler üzerindeki vergi
yükünün yüzde 65'lerden yüzde 35'lere indirildiğini ve yeni yasayla transfer
fiyatlandırması, kontrol edilen yabancı şirket gibi yeni hükümler getirilerek,
vergi kayıp ve kaçakları ile daha etkin mücadelenin hedeflendiğini söyledi.
Benzer şekilde Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle oranların
yeniden düzenlendiğini, gelir vergisindeki iki tarifenin birleştirildiğini, dilim
sayısının azaltıldığını ve üst dilime ilişkin oranın yüzde 40'tan yüzde 35'e
indirildiğini kaydeden Unakıtan, bu düzenlemeyle Gelir Vergisi mükellefleri
üzerindeki vergi yükünün de önemli ölçüde azaltıldığına işaret etti.
Unakıtan, Gelir Vergisi Kanununun sadeleştirilerek yeniden yazılma
çalışmalarının sürdüğünü; Kurumlar Vergisi Kanununda olduğu gibi Gelir Vergisi
Kanununda da vergi kayıp ve kaçaklarının azaltıldığı, vergi yükünün düşürüldüğü,
geniş tabanlı bir vergi sistemine yer verilmesinin hedeflendiğini belirtti.

-''TÜRKİYE VERGİ YÜKÜNDE 7 BASAMAK GERİLEYECEK''-

2008 yılından itibaren ücretlilere vergi iadesi yerine, asgari ücretin en az
yarısını vergi dışı bırakan, ücretlinin medeni ve ailevi durumunu dikkate alan
asgari geçim indirimi uygulaması başlatacaklarını ifade eden Unakıtan, ''Bu
uygulama, istihdam üzerindeki vergi yükünü önemli ölçüde azaltacak ve Türkiye
istihdam üzerindeki vergi yükleri sıralamasında OECD ülkeleri arasında 7 basamak
gerileyecektir'' dedi.
Ekonomide güven ortamını sağlayacak vergi düzenlemeleri yapıldığını, uzlaşma
ortamının oluşturulması için mükelleflerle idare arasındaki ihtilafları çözmek ve
yıllardan beri birikmiş borç tutarını tahsil edilebilir hale getirmek için Vergi
Barışı uygulamasının hayata geçirildiğini hatırlatan Unakıtan, ''Bu yolla güven
ve istikrar ortamının oluşması sağlanmış ve kamunun da finansmanı için önemli
tutarda öz kaynak elde edilmiştir. Vergi barışından 4.7 milyar YTL devletin
kasasına girmiştir'' dedi.
Vergi mükelleflerine sunulan hizmetin kalitesini artırmak amacıyla vergi
beyannameleri ile eklerinin internet üzerinden alınmasını sağlayan e-beyanname
uygulamasının kendi döneminde başlatılan örnek uygulamalardan biri olduğunu
belirten Unakıtan, bu şekilde verilen beyannamenin 40 milyonu aştığını bildirdi.
Unakıtan, artık vergi dairelerinin önünde vatandaşların kuyruklar
oluşturmadığını, tek tuşa basarak hem beyannamelerini verdiklerini hem de ödeme
yaptıklarını söyledi.

-170 BİN KİŞİ KAYIT İÇİNE ALINDI-

Unakıtan, 4 yılda vergi mükellefi sayısının 330 bin kişi artırıldığını
bildirerek, vergi dairelerine hiç uğramayan 170 bin kişinin de maliye teftiş
uzmanlarınca tespit edilip, kayıt altına alındığını söyledi.
AB ve OECD ülkelerinde, Türkiye'den farklı olarak sosyal güvenlik
primlerinin de dolaysız vergilerle birlikte değerlendirmeye tabi tutulduğuna
işaret eden Unakıtan, şöyle devam etti:
''Ülkemizdeki vergi rakamlarının OECD ve AB ülkeleriyle sağlıklı bir şekilde
kıyaslamasının yapılabilmesi için sosyal güvenlik primlerini de hesaplamalara
dahil etmemiz gerekmektedir. Bu çerçevede, 2007 yılı için sosyal güvenlik
primleri dahil ve iadeler hariç tutulmak üzere toplam vergi gelirlerinin iç
dağılımına bakıldığında, dolaysız vergilerin payı yüzde 49, mal ve hizmetler
üzerinden alınan dolaylı vergilerin payı ise yüzde 51 olacaktır. Öte yandan,
bütün OECD ülkeleri ortalamasında ise dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri
içindeki payı 2000 yılında yüzde 31,6 iken 2005 yılında yüzde 33 seviyesine
ulaşmıştır. Aynı şekilde, OECD Avrupa ülkeleri ortalamasında ise bu oran, 2000
yılında yüzde 31.9 iken 2005 yılında yüzde 33'ler düzeyindedir.''

-''ANLAYIŞIMIZDA BİR DEĞİŞİKLİK YOK''-

Maliye politikalarında temel önceliğin mali disiplini sağlayarak borç
stokunu makul seviyeye indirmek ve makro ekonomik istikrarı koruyacak faiz dışı
fazlayı vermek olduğunu, tüm bütçe konuşmalarında üzerine basa basa ifade
ettiğini vurgulayan Unakıtan, bu anlayışlarında bir değişiklik olmadığını
belirtti. Unakıtan, şunları kaydetti:
''Türkiye'de bir iktidar ilk defa seçime giderken seçim bütçesi yapmıyor.
Milletin refahını nazarı itibara alıyor. 2007 yılı bütçesi, bir seçim bütçesi
değildir. İstikrar, büyüme ve refahın artırılmasını dikkate alan bir bütçedir.
Sosyal devlet anlayışını benimseyen bir bütçedir. İktidarımız döneminde uygulanan
mali disiplin anlayışı ve politikalardaki kararlılık sonucu, hedeflere ulaşıldı.
2007 yılı bütçesi, ülke ihtiyaçlarına ve gerçeklerine uygun olarak hazırlanmış ve
huzurunuza getirilmiştir. Bu bütçe, şeffaf, samimi ve gerçekçidir.''
Cumhuriyetin kurucusu Atatürk'ün,''Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük
olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa, husule gelen
zaferler devamlı olamaz, az zamanda sönerler'' sözünü hatırlatan Unakıtan, ''Bu,
Büyük Atatürk'ün ve Türk milletinin bize verdiği bir görevdir. Bu hedefe kararlı
ve disiplinli adımlarla ulaşacağız'' dedi.