ANAVATAN PARTİSİ GRUP TOPLANTISI...

Mumcu, partisinin grup toplantısı öncesi basın mensuplarının
Cumhurbaşkanlığı seçimi senaryolarına ilişkin sorularını cevaplandırdı.
''Kurnaz tilki hesaplarıyla bir yere varamayız'' diyen Mumcu, ''Her işimizi
aslan gibi yapmalıyız. Götürelim sandığı milletin önüne, millet kimi seçiyorsa
hakkıyla gelip görevini yapsın. Millet hesabını kime soracağını bilsin'' diye
konuştu.
AK Parti'nin kuruluş bildirgesinde, ''Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından
seçtirileceğini'' taahhüt ettiğini ve bu yönde millete söz verdiğini hatırlatan
Mumcu, şöyle devam etti:
''Şimdi bu sözü yok sayıyorlar ve türlü çeşitli formüllerle işi oldu bittiye
getirmeye çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, devlet otoritesiyle milletin
idare edildiği bir yapı mı olacak? Yoksa milletle yönetilen devlet mi olacak?
Burada Türk demokrasisinin ayıbına bir son vermek lazım. Benim derdim
Cumhurbaşkanının kim olacağı değil, Cumhurbaşkanını kim seçer, halk yetkiyi kime
verir, hesabı da kimden sorar meselesidir. O güne kadar 50 senaryo yazılır.
Bunlar ayıptır, halka karşı hiledir. Halka karşı hile yapmayın götürün sandığı
aslanlar gibi de aday olun.''

-''MEMLEKETE BÖYLE AKILLI YÖNETİCİLER LAZIM''-

Erkan Mumcu, Grup Toplantısındaki konuşmasında Trabzon'da bir atletizm
yarışması sırasında önde koşan Hilal Çoşkuner'in yaralanan ikinci sıradaki
arkadaşına yardımcı olmak için şampiyonluktan vazgeçtiğini belirtti.
Trabzon Valisi Nuri Okutan'ın, bu olaydan sonra ilköğretim öğrencisi 12
yaşındaki Hilal Coşkuner ile birlikte maça gittiğini belirten Mumcu,
''(Trabzon'da neler oluyor?) diye soranlara en güzel cevabı Trabzon Valisi
vermiş. Memlekete böyle akıllı yöneticiler lazım. İnsan olmanın her şeyden daha
değerli olduğunu, ilköğretim öğrencisi kızımız hepimize bir kez daha hatırlatmış
oldu'' diye konuştu.

-''YA OKULLARI KAPATALIM YA DERSHANELERİ''-

ANAVATAN lideri Mumcu, Türkiye'de çeşitli sosyal kesimlerin yaşam
standardının artırılmasına yönelik internette yayınlanan sözlerine ilişkin bazı
eleştiriler olduğunu bildirdi.
''Türkiye'de 4 milyon civarındaki çiftçi ailesine doğrudan asgari geçim
desteği vereceklerine'' ilişkin vaadinin eleştirilmesine anlam veremediğini ifade
eden Mumcu, ''Beni kahreden, insanların son derece doğal bir şeyi kendine layık
görmeyişi'' dedi.
Türkiye'nin 5 yılda 184 milyar dolar kamu bütçesinden faiz ödediğini
anımsatan Mumcu, ''İçinde bulunduğumuz süreç, ekonominin taşeronlaştırıldığı,
Türkiye'nin uydulaştırıldığı, emeğin köleleştirildiği süreçtir. Siyasetimizin
temeli, bu kadere itiraz edip gidişatı ters yüz etmektir'' diye konuştu.
Üniversite merkezi yerleştirme sınav sisteminin kaldırılacağına ilişkin
sözlerinin de eleştirildiğini anımsatan Mumcu, yardımcı eğitim kurumlarına yılda
10 milyar doların üzerinde harcama yapıldığını, bu kaynakla ihtiyaçtan fazla
üniversite kurulacağını belirtti.
''Ya okulları kapatalım ya dershaneleri'' diyen Mumcu, ''Yeni kaynağa
ihtiyaç yok. Kıtlık karaborsası yaratan düzeni kaldıracaksınız; sistemi özgür
bırakacaksınız'' dedi.