2012-11-14 - 10:34
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Ekonomi Bakanlığı'nın ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2013 yılı bütçeleri görüşüldü. Görüşmelerin ardından komisyonda, Ekonomi Bakanlığı'nın ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bütçeleri kabul edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Ekonomi Bakanlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı ve İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi'nin bütçeleri görüşülüyor.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, avro/dolar paritesinin düşmesinin ihracatı olumsuz etkilediğini belirterek, ''Parite 2011 düzeyi ile aynı kalmış olsaydı, ihracatımız 5,7 milyar dolar daha fazla olacak, ihracat artış hızı yüzde 13,7 yerine yüzde 19,4 olacaktı'' dedi.
Bakanlığının bütçesi üzerinde sunum yapan Çağlayan, dünyanın, hem iktisadi hem de siyasi anlamda en kırılgan dönemlerinden birini yaşadığını belirterek, bir değişim ve dönüşüm sürecine tanıklık ettiklerini ifade etti.
Son açıklanan IMF tahminlerinin, bir önceki döneme göre aşağı yönlü revize edildiğine dikkati çeken Çağlayan, bu kapsamda 2012 yılı büyüme tahmininin dünya ekonomisi için yüzde 3,5'ten yüzde 3,3'e, gelişmiş ekonomiler için yüzde 1,4'ten yüzde 1,3'e, gelişmekte olan ülkeler için ise yüzde 5,6'dan yüzde 5,3'e çekildiğini hatırlattı.
Çağlayan, Türkiye'nin kendi doğruları ile hareket ettiğini ve herkesin imrendiği bir konumda yer aldığını dile getirerek, 2012 yılının ilk altı ayında ortalama yüzde 3,1 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin, AB ve IMF tahminlerine göre yıl sonu itibariyle yine Avrupa'nın en hızlı büyüyen 2. ekonomisi olacağının öngörüldüğünü kaydetti.
Bu yılın Haziran ayında 25 milyon 577 bin kişi ile Türkiye ekonomisinin 88 yılın istihdam rekorunu kırdığını belirten Çağlayan,''Türkiye, bu işsizlik oranı ile AB ortalamasının altında ve 15 AB üyesi ülkeden daha iyi durumda. 2011'de yüzde 39,4 olan kamu borcu/GSYİH oranı ile AB'deki 21 ülkeden daha iyi konumdayız. Merkezi hükümet bütçe açığının GSYİH'ya oranı yüzde 1,3. Bu açıdan 23 AB ülkesinden daha iyi durumdayız. AB tanımlı bütçe açığımızın GSYİH'ye oranı yüzde 2,6. Bu açıdan ise 18 AB üyesinden daha iyi durumdayız'' diye konuştu.
Çağlayan, bütün bunlar dikkate alındığında, Türkiye'nin kredi notunun Fitch tarafından yükseltilmesinin Türkiye ekonomisindeki olumlu gelişmelerin geç ve yetersiz de olsa takdir edildiğinin göstergesi olduğunu söyledi.
Bakan Çağlayan, 2012 yılının 9 aylık verilerine göre Türkiye'nin dünyada ihracatını en hızlı artıran 4. ülke olduğunu belirterek, ''Avrupa krizi bu kadar uzun sürmeseydi, Ortadoğu'da ve Afrika'da sorunlar çıkmasa ya da bir an önce çözülseydi ihracatımızı daha da artırabilirdik. Avro/dolar paritesinin düşüyor olması ihracatımızı olumsuz etkiliyor. Parite 2011 düzeyi ile aynı kalmış olsaydı, ihracatımız 5,7 milyar dolar daha fazla olacak, ihracat artış hızı yüzde 13,7 yerine yüzde 19,4 olacaktı'' diye konuştu.
Çağlayan, ihracat artışının tek bir mal ya da tek bir ülkeden kaynaklanmadığını dile getirerek, 2012 yılının ilk 9 ayında 97 faslın 64'ünde ihracatta artış yaşandığını, ihracatın 31 aydır yükseldiğini bildirdi.
Pazar çeşitlendirmesinin ihracattaki önemine değinen Çağlayan, AB'nin ihracattaki payının 2002'de yüzde 56,6 iken, 2011 yılında yüzde 46,2 olduğunu, 2012 Ocak-Eylül döneminde ise yüzde 38'e gerilediğini vurguladı.
Çağlayan, bu gerilemeyi krizin Türkiye'ye sunduğu bir fırsat olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Bugün itibarıyla 233 Ticaret Müşaviri veya Ataşesi'nin diğer ülkelerde görev yaptığını ifade eden Çağlayan, hedef öncelikli pazar listesini yenilediklerini, 2012-2013 dönemi için 17 hedef ve 27 öncelikli ülkeyi belirlediklerini kaydetti.
Çağlayan, net ihracatın büyümeye katkısının 4 çeyrektir pozitif geldiğine dikkati çekerek, net ihracatın yaklaşık 5 puanlık katkısıyla 2012 ilk yarısında ekonominin yüzde 3,1 büyüdüğünü bildirdi.
Cari açığın 2012 yılında hızla azalmaya başladığını ifade eden Çağlayan, Ağustos ayında cari açığın 1,2 milyar dolara düşerek, 2009 Ekim ayından sonra, son 34 ayın en düşük düzeyine indiğini belirtti.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Turquality kapsamında 2006-2011 döneminde 306 milyon lira, 2012 yılının ilk 10 aylık döneminde ise 114,2 milyon lira destek ödemesi yapıldığını bildirdi.
Çağlayan, Turquality destek programı ile toplam 117 firmanın 132 markasını desteklediklerini ifade ederek, bu kapsamda 2006-2011 döneminde 306 milyon lira, 2012 yılının ilk 10 aylık döneminde ise 114,2 milyon lira destek ödemesi yapıldığını bildirdi.
KOBİ'lere yönelik desteklerin 2012 yılında da devam ettiğini belirten Çağlayan, 2011 yılından bugüne kadar 70 farklı işbirliği kuruluşundan 116 proje başvurusu alındığını, bu projelerin 100 tanesinin şu anda aktif olarak yürütüldüğünü belirtti.
Çağlayan, 2012 yılı Ocak-Ekim döneminde bin 776 kişinin katılımıyla toplam 72 ülkeden 63 adet alım heyeti programı gerçekleştirdiklerini ifade ederek, 2012'de 120 ülkeye yönelik 3 bin 409 fuarı, bireysel katılımı desteklenen fuarlar listesine dahil ettiklerini anlattı.
Bakan Çağlayan, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) kaynaklarından, ihracatçıların daha rekabetçi ortamda ihracat yapabilmeleri için firmalara 2012 yılı 1 Ocak-31 Ekim döneminde toplamda 629,4 milyon lira ödeme gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Mevcut Serbest Bölgeler uygulamasını yeniden ele alan, genişleten ve zenginleştiren bir model üzerinde çalışmalarını tamamladıklarını vurgulayan Çağlayan, ''Buna 'yeni nesil serbest bölgeler' diyoruz. Yeni nesil serbest bölgeler ile lojistik, taşıt bakım-onarımı, Ar-Ge, tarım, yatçılık ve sağlık gibi konularda ihtisas serbest bölgeleri kurmayı hedefliyoruz'' diye konuştu.
Bakan Çağlayan, yurtdışındaki müteahhitlik hizmetleri hakkında da bilgiler vererek, 1972'den 2012 yılı Eylül ayı sonuna kadar 96 ülkede 227 milyar dolar değerinde 6 bin 663 proje alındığını ifade etti.
Çağlayan, hizmet ihracatına yönelik çıkarılan ilk destek programının 25 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe girdiğine dikkati çekerek, tebliğin yayımlandığı tarihten bu yana sağlık turizmi, bilişim, film ve eğitim sektörlerinde faaliyet gösteren kuruluşlardan söz konusu destekten yararlanmak için 300'den fazla başvuru aldıklarını bildirdi.
Bu yılın ilk sekiz ayında Türk girişimlerinin yurtdışında 3 milyar dolar düzeyinde yatırım yaptığını ifade ederek, bu kapsamda, yurt dışında gerçekleştirilen yatırımların belirlenmesi çalışmalarına başladıklarını anlattı.
Çağlayan, Türkiye Lojistik Master Planı hazırlanmasına yönelik çalışmaların yürütüldüğüne dikkati çekerek, Master Planı'na ilişkin bir taslak Strateji Belgesi'nin hazırlandığını, yurt içinde ve yurt dışında lojistik merkezler kurulmasına ilişkin çalışmalara devam ettiklerini vurguladı.
Bu kapsamda, yurt dışı çalışmalarında öncelikle Rusya Federasyonu ve ABD'yi hedef ülkeler olarak belirlediklerini belirten Çağlayan, ikinci aşamada da Romanya, Irak, Ukrayna ve Uzak-Doğu gibi, ihracatta ve transit geçişlerde özel önem taşıyan merkezler üzerinde yoğunlaşacaklarını kaydetti.
Bakan Çağlayan, yeni teşvik sistemi hakkında da bilgiler vererek, 20 Haziran 2012 tarihinden Ekim ayı sonuna kadar yeni teşvik sistemi kapsamında 17,9 milyar lira tutarında bin 495 adet yatırım teşvik belgesi düzenlendiğini söyledi.
Düzenlenen yatırım teşvik belgelerinin 15,1 milyar lira tutarındaki bin 400 adedinin yerli, 2,8 milyar lira tutarındaki 95 adedinin ise uluslararası sermayeli şirket tarafından alındığını belirten Çağlayan, düzenlenen teşvik belgelerinde 61 bin 700 kişilik istihdamın öngörüldüğünü bildirdi.
Çağlayan, yeni teşvik sistemine göre düzenlenen yatırım teşvik belgelerinin 895 adedinin, Bölgesel Teşvik Sistemi kapsamında verildiğini dile getirerek, bu belgelerde öngörülen sabit yatırım tutarının 10,1 milyar lira ve ilave istihdamın 44 bin 994 kişi olduğunu vurguladı.
Büyük Ölçekli Yatırımlar kapsamında 10 adet teşvik belgesi düzenlendiğini belirten Çağlayan, söz konusu belgelerde 4 bin 17 kişilik istihdam sağlanması ve 1,6 milyar lira tutarında yatırım yapılmasının öngörüldüğünü söyledi.
Genel Teşvik Sistemi'nde ise 590 adet yatırım teşvik belgesinin düzenlendiğini ifade eden Çağlayan, bu kapsamda öngörülen sabit yatırım tutarının 6,2 milyar lira ve ilave istihdamın 12 bin 689 kişi olduğunu bildirdi.
Bakan Çağlayan şöyle devam etti:
''Yeni teşvik sisteminde verilen yatırım teşvik belgelerinde öngörülen 17,9 milyar liralık toplam sabit yatırım tutarının 8,4 milyar lirası imalat, 5,4 milyar lirası hizmetler, 3 milyar lirası enerji, 1,1 milyar lirası madencilik sektörlerinde. Yatırım teşvik sistemi içerisinde yer alan destek unsurlarından faiz desteği kapsamında ilk ödeme 2010 yılı Haziran ayında gerçekleştirildi. 2012 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla Bakanlığımızca 511 adet firmaya yaklaşık olarak 55 milyon lira aktarım yapıldı. Buna ilave olarak, sigorta primi işveren hissesi desteğinin uygulanmasına yönelik olarak da gerekli düzenlemeler yapıldı. Anılan destekten 276 firmada çalışan yaklaşık 19 bin kişinin yararlandırılmasına başlanıldı. Ayrıca, yeni teşvik sistemiyle birlikte tersanelerin gemi inşa yatırımlarında uygulanmaya başlayan sigorta primi işveren hissesi desteği kapsamında Ekim ayı sonu itibarıyla 8 firma, 16 gemi inşasında bin 64 kişi için söz konusu destekten yararlanıyor.''
Bakan Çağlayan, yurtiçine uluslararası doğrudan yatırımların 2003'ten bugüne kadar geçen sürede toplam 119,3 milyar dolara ulaştığını belirterek, OECD ülkelerine, G-20 ülkelerine ve AB ülkelerine sermaye girişlerinde azalma varken Türkiye'de artış olduğunu vurguladı.
Yerli sanayinin artan ithalattan ve haksız dış rekabetten korunmasını sağlayan dampinge karşı vergi ve korunma önlemlerini etkin bir şekilde uyguladıklarının altını çizen Çağlayan, bu bağlamda, 2012'de 7'si nihai gözden geçirme olmak üzere 20 adet damping soruşturmasının açıldığını, 2012'de dampinge karşı 13 adet kesin önlemin yürürlüğe konulduğunu, bugün itibariyle 117 adet damping ve sübvansiyona karşı kesin önlem uygulandığını anlattı.
Bakan Çağlayan, bütün bu amaçlar ve faaliyetler doğrultusunda kullanılmak üzere Ekonomi Bakanlığı'nın 2013 yılı bütçesinin toplam 1 milyar 371 milyon 590 bin lira olduğunu belirterek, ''Bunun 159 milyon 103 bin lirası personel giderlerine, 16 milyon 673 bin lirası sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderlerine, 40 milyon 647 Bin lirası mal ve hizmet alım giderlerine, 1 milyar 138 milyon 817 bin lirası cari transferlere, 15 milyon 350 bin lirası sermaye giderlerine ve 1 milyon lirası borç verme tertibine tahsis edilmiştir'' diye konuştu.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Türkiye'de ekonomi yönetiminin koordineli olarak çalışmadığını belirtti.
Tüketim odaklı ekonominden ihracat odaklı ekonomiye bir türlü geçilemediğini ileri süren Kuşoğlu, bunun da bazı sıkıntıları beraberinde getirdiğini söyledi. Şimdiye kadar büyümenin özel sektör odaklı gerçekleştirildiğini ifade eden Kuşoğlu, ''Bundan sonra da politikalarda özel sektöre ağırlık vermemiz gerekiyor. Kamudan çok fazla bir şey bekleyemeyiz. Net ihracatı yaratan özel sektör oldu'' dedi.
Teşvik sistemine de değinen Kuşoğlu, bu konuda ilçeler arasında farklılıkların göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Kuşoğlu, sanayi ve tarım envanterinin tam olarak çıkartılmadan başarılı bir teşvik politikası uygulanamayacağını dile getirdi.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, kur rejimini belirlemenin Hükümet'in elinde olduğunu belirterek, ''(Serbest kur) deyip üstü örtülü sabit kur uygularsanız, o zaman sıkıntı olur. Sorumluluğu Merkez Bankası'na atmayın'' dedi.
Günal, teşvik sisteminde ölçek ve coğrafi bazda çalışmanın yeniden yapılması gerektiğine dikkati çekti. İle göre teşvik sisteminin yanlış olduğunu savunan Günal, aynı ildeki bir ilçe ile diğeri ilçenin, eş değer şekilde teşvik edilemeyeceğini, ilçeler arasında da ciddi sektörel farklılıklar bulunduğunu söyledi.
Günal, ayrıca ülkede zenginlerin sayısının yükseldiğini, ancak bu arada dar gelirlilerin sıkıntılarının da arttığını, bu durumun, vergi adaletsizliği ve ekonomideki payın eşit dağıtılmadığına işaret ettiğini belirtti.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdullah Nejat Koçer, 20 yıldır çeşitli teşvik programları uygulandığını kaydederek, ''Ama gerçekten ilk defa bu kadar esnek ve farklı bir model ortaya çıktı. Aynı ilde 3-4 ayrı kategoride yatırım yapılabilecek seçenek sunuldu'' dedi.
Fuar desteklemelerini önemsediğini anlatan Koçer, yakın zamana kadar Anadolu'da fuarcılığın gelişmediğini, ancak şimdi hem yurt içi hem yurt dışında fuarlara katılım oranının arttığını dile getirdi. Koçer, bu katılımın artmasının yerli ürünlerin tanıtımı açısından önemli olduğunu, bu nedenle özellikle yurt dışı fuarları ile ilgili destlerin artması gerektiğine dikkati çekti.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, ihracatın son yıllarda arttığını, ancak bunun yanında ithalatta da artış olduğunu söyledi. Bunun sonucunda dış ticaret açığı arttığını belirten Çam, ''İhracatçı değil ithalatçı ülke görünüyoruz. Bu konuda siz iktidarda olduğunuz sürece bir şeyin değişeceğine inanmıyorum. Siz ithalatı seviyorsunuz. İthalatın ekonomiye yaptığı makyajı seviyorsunuz. Ekonomi, üreterek değil, tüketerek büyüyor'' diye konuştu.
MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata, Türkiye'nin not artışının sevinilecek bir gelişme olduğunu, ancak Merkez Bankası'nın sorumluluğunun çok büyük oranda artacağının göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade etti. Kutluata, Merkez Bankası'nın bir takım günlük, haftalık acil tedbir değişiklikleriyle, gelecek sorunlara karşı çözüm üretmek zorunda kalacağını söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, istihdam rakamlarına ilişkin bazı problemlerin olduğunu, rakamlarla ilgili tartışmalar yaşandığını kaydetti. İstihdamla ilgili bazı verilere bakıldığında bu tartışmaların doğru olduğunun görüleceğini belirten Sarı, ''İstihdamın esnekliğine baktığımızda kısa sürelerle fahiş farklılıklar ortaya çıkıyor. İstihdam oranında kalıcı artış ön görülmemiş'' dedi.
İhracat rakamlarında da ciddi sapmalar olduğunu anlatan Sarı, ''Türkiye ekonomisi üretebilmek için ithalat yapmak zorunda olan bir ekonomi. Her ülke ithalat yapar ama büyüyebilmek için ithalat yapmak zorunda olan modelle karşılaşmadım'' diye konuştu.
AK Parti Muğla Milletvekili Ali Boğa, Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın krizin fırsata çevrilmesinde önemli rol üstlendiğine dikkati çekti. Boğa, ''Kriz geldiğinde, emniyet kemeriniz de olsa mutlaka tutunacak yer ararsınız. Krizde Türkiye ihracata tutunmuştur'' dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, Türkiye'nin ihracata dayalı büyüme modeline geçmesi gerektiğini söyledi.
İhracatın temel yapısal sorununun, ithale dayalı olmasından kaynaklandığını kaydeden Ayaydın, 100 dolarlık ihracat için 80 dolarlık ithalat yapıldığını ifade etti. Ayaydın, böyle bir sistemde ihracat artsa da etkisinin sınırlı olacağını dile getirdi.
AK Parti Isparta Milletvekili Sadi Bilgiç, Süleyman Demirel Havaalanı'nda havacılık özel ekonomi bölgesinin kurulması konusunda yapılan çalışmaları anlattı. Isparta'nın bu konuda gerekli imkanlara sahip olduğunu belirten Bilgiç, söz konusu bölgenin kurulmasının yalnızca Isparta değil, Türkiye ekonomisi için de önemli bir kazanç olacağını dile getirdi.
MHP Manisa Milletvekili Sümer Oral, dış ticaretin ödemeler dengesine fazla bir olumlu katkı yapmayacağını ifade etti. AB ülkelerinde belli bir süre daha düşük büyümenin devam edeceğini belirten Oral, ''Böyle bir durumda dış ticaretteki beklenti nedir? 2013 yılı ihracatının ülkeler bazında dağılımı ne olacak? Bir yerdeki eksilmeyi diğer yerlerden karşılama imkanı ne kadar var? AB'deki bu eksikliği diğer ülkelerden telafi etme imkanı olacak mı?'' dedi.
CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, işsizler arasında iş aramayanların da olduğunu, bunların da kaydedilmesi halinde mevcut işsiz sayısının iki katına iki katına çıktığının görüleceğini söyledi.
Mevcut sistemde, teşviklerle beklenen sonucun alınamayacağını savunan Güneş, kamu yatırımlarına destek verilmesi gerektiğine işaret etti. Türkiye'nin dünya ortalamasının üzerinde bir yabancı sermaye çekmediğini belirten Güneş, ''Bu nedenle bu konuda övünülecek bir durum yok. Bu yapı ile daha fazla büyüme hızı sürdüremezsiniz. Ekonomi mimarisini değiştirmeniz gerekiyor'' diye konuştu.
AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, diyabet ve obezitenin ekonomiye olumsuz etkisinden bahsetti. Bu konuya milletvekillerinin de dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Ünüvar, ''Siyasetçi, koşuşturan insan. Ama koşuşturmakla koşmak farklıdır. Koşuşturma, sağlıksız beslenme gibi nedenlerle bizler de bu hastalıkların potansiyel adayıyız'' dedi.
Teşvik konusuna değinen Ünüvar, bu konu anlatılırken kullanılan dile dikkat edilmesi, doğru şeylerin doğru bir şekilde dile getirilmesi gerektiğini ifade etti.
CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, işsizliğin hep kendi akrabalarını, eşini, dostunu veya kendi çevresindekileri bulduğunu iddia ederek, ''AK Parti'ye oy vermeyenleri biraz daha ötekileştirmeyin. Onu ben 'dönemsel işsizlik' olarak değerlendiriyorum'' diye konuştu.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ise 6'ncı bölge için verilen teşvikleri değerlendirerek, terör bitmeden 6. bölgede ne yapılırsa yapılsın, yatırımların çekilemeyeceğini savundu.
Kalaycı, Konya'da en çok ziyaretçi alan Mevlana Müzesi'ne yatırım yapılmadığını belirterek, ''Mevlana'yı AK Parti görmüyor'' ifadesini kullandı.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Türkiye'nin dış ticarette halen makus talihini yenemediğini söyledi.
Hayali ihracat konusunun son günlerde gündeme gelmeye başladığını belirten Akçay, ''Bu hayali ihracatların gerçekliği var mı varsa bunun rakamı nedir?'' dedi.
Suriye ile siyasi krizin en büyük faturasının ekonomik alanda gerçekleştiğini kaydeden Akçay, Bakanlığın bu konuda bir çalışması olup olmadığını sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Libya'da yaptıkları işlerin karşılığında paralarını alamayan Türk müteahhitlerle ilgili sorunun çözülmediğini ifade etti. ''Libya müteahhitleri çok zor durumda'' diyen Aslanoğlu, bunların, yeni işler alabilmeleri için bu paraya ihtiyaçları olduğunu söyledi.
***HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DÖKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ***
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, avro/dolar paritesinin düşmesinin ihracatı olumsuz etkilediğini belirterek, ''Parite 2011 düzeyi ile aynı kalmış olsaydı, ihracatımız 5,7 milyar dolar daha fazla olacak, ihracat artış hızı yüzde 13,7 yerine yüzde 19,4 olacaktı'' dedi.
Bakanlığının bütçesi üzerinde sunum yapan Çağlayan, dünyanın, hem iktisadi hem de siyasi anlamda en kırılgan dönemlerinden birini yaşadığını belirterek, bir değişim ve dönüşüm sürecine tanıklık ettiklerini ifade etti.
Son açıklanan IMF tahminlerinin, bir önceki döneme göre aşağı yönlü revize edildiğine dikkati çeken Çağlayan, bu kapsamda 2012 yılı büyüme tahmininin dünya ekonomisi için yüzde 3,5'ten yüzde 3,3'e, gelişmiş ekonomiler için yüzde 1,4'ten yüzde 1,3'e, gelişmekte olan ülkeler için ise yüzde 5,6'dan yüzde 5,3'e çekildiğini hatırlattı.
Çağlayan, Türkiye'nin kendi doğruları ile hareket ettiğini ve herkesin imrendiği bir konumda yer aldığını dile getirerek, 2012 yılının ilk altı ayında ortalama yüzde 3,1 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin, AB ve IMF tahminlerine göre yıl sonu itibariyle yine Avrupa'nın en hızlı büyüyen 2. ekonomisi olacağının öngörüldüğünü kaydetti.
Bu yılın Haziran ayında 25 milyon 577 bin kişi ile Türkiye ekonomisinin 88 yılın istihdam rekorunu kırdığını belirten Çağlayan,''Türkiye, bu işsizlik oranı ile AB ortalamasının altında ve 15 AB üyesi ülkeden daha iyi durumda. 2011'de yüzde 39,4 olan kamu borcu/GSYİH oranı ile AB'deki 21 ülkeden daha iyi konumdayız. Merkezi hükümet bütçe açığının GSYİH'ya oranı yüzde 1,3. Bu açıdan 23 AB ülkesinden daha iyi durumdayız. AB tanımlı bütçe açığımızın GSYİH'ye oranı yüzde 2,6. Bu açıdan ise 18 AB üyesinden daha iyi durumdayız'' diye konuştu.
Çağlayan, bütün bunlar dikkate alındığında, Türkiye'nin kredi notunun Fitch tarafından yükseltilmesinin Türkiye ekonomisindeki olumlu gelişmelerin geç ve yetersiz de olsa takdir edildiğinin göstergesi olduğunu söyledi.
Bakan Çağlayan, 2012 yılının 9 aylık verilerine göre Türkiye'nin dünyada ihracatını en hızlı artıran 4. ülke olduğunu belirterek, ''Avrupa krizi bu kadar uzun sürmeseydi, Ortadoğu'da ve Afrika'da sorunlar çıkmasa ya da bir an önce çözülseydi ihracatımızı daha da artırabilirdik. Avro/dolar paritesinin düşüyor olması ihracatımızı olumsuz etkiliyor. Parite 2011 düzeyi ile aynı kalmış olsaydı, ihracatımız 5,7 milyar dolar daha fazla olacak, ihracat artış hızı yüzde 13,7 yerine yüzde 19,4 olacaktı'' diye konuştu.
Çağlayan, ihracat artışının tek bir mal ya da tek bir ülkeden kaynaklanmadığını dile getirerek, 2012 yılının ilk 9 ayında 97 faslın 64'ünde ihracatta artış yaşandığını, ihracatın 31 aydır yükseldiğini bildirdi.
Pazar çeşitlendirmesinin ihracattaki önemine değinen Çağlayan, AB'nin ihracattaki payının 2002'de yüzde 56,6 iken, 2011 yılında yüzde 46,2 olduğunu, 2012 Ocak-Eylül döneminde ise yüzde 38'e gerilediğini vurguladı.
Çağlayan, bu gerilemeyi krizin Türkiye'ye sunduğu bir fırsat olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Bugün itibarıyla 233 Ticaret Müşaviri veya Ataşesi'nin diğer ülkelerde görev yaptığını ifade eden Çağlayan, hedef öncelikli pazar listesini yenilediklerini, 2012-2013 dönemi için 17 hedef ve 27 öncelikli ülkeyi belirlediklerini kaydetti.
Çağlayan, net ihracatın büyümeye katkısının 4 çeyrektir pozitif geldiğine dikkati çekerek, net ihracatın yaklaşık 5 puanlık katkısıyla 2012 ilk yarısında ekonominin yüzde 3,1 büyüdüğünü bildirdi.
Cari açığın 2012 yılında hızla azalmaya başladığını ifade eden Çağlayan, Ağustos ayında cari açığın 1,2 milyar dolara düşerek, 2009 Ekim ayından sonra, son 34 ayın en düşük düzeyine indiğini belirtti.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Turquality kapsamında 2006-2011 döneminde 306 milyon lira, 2012 yılının ilk 10 aylık döneminde ise 114,2 milyon lira destek ödemesi yapıldığını bildirdi.
Çağlayan, Turquality destek programı ile toplam 117 firmanın 132 markasını desteklediklerini ifade ederek, bu kapsamda 2006-2011 döneminde 306 milyon lira, 2012 yılının ilk 10 aylık döneminde ise 114,2 milyon lira destek ödemesi yapıldığını bildirdi.
KOBİ'lere yönelik desteklerin 2012 yılında da devam ettiğini belirten Çağlayan, 2011 yılından bugüne kadar 70 farklı işbirliği kuruluşundan 116 proje başvurusu alındığını, bu projelerin 100 tanesinin şu anda aktif olarak yürütüldüğünü belirtti.
Çağlayan, 2012 yılı Ocak-Ekim döneminde bin 776 kişinin katılımıyla toplam 72 ülkeden 63 adet alım heyeti programı gerçekleştirdiklerini ifade ederek, 2012'de 120 ülkeye yönelik 3 bin 409 fuarı, bireysel katılımı desteklenen fuarlar listesine dahil ettiklerini anlattı.
Bakan Çağlayan, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) kaynaklarından, ihracatçıların daha rekabetçi ortamda ihracat yapabilmeleri için firmalara 2012 yılı 1 Ocak-31 Ekim döneminde toplamda 629,4 milyon lira ödeme gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Mevcut Serbest Bölgeler uygulamasını yeniden ele alan, genişleten ve zenginleştiren bir model üzerinde çalışmalarını tamamladıklarını vurgulayan Çağlayan, ''Buna 'yeni nesil serbest bölgeler' diyoruz. Yeni nesil serbest bölgeler ile lojistik, taşıt bakım-onarımı, Ar-Ge, tarım, yatçılık ve sağlık gibi konularda ihtisas serbest bölgeleri kurmayı hedefliyoruz'' diye konuştu.
Bakan Çağlayan, yurtdışındaki müteahhitlik hizmetleri hakkında da bilgiler vererek, 1972'den 2012 yılı Eylül ayı sonuna kadar 96 ülkede 227 milyar dolar değerinde 6 bin 663 proje alındığını ifade etti.
Çağlayan, hizmet ihracatına yönelik çıkarılan ilk destek programının 25 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe girdiğine dikkati çekerek, tebliğin yayımlandığı tarihten bu yana sağlık turizmi, bilişim, film ve eğitim sektörlerinde faaliyet gösteren kuruluşlardan söz konusu destekten yararlanmak için 300'den fazla başvuru aldıklarını bildirdi.
Bu yılın ilk sekiz ayında Türk girişimlerinin yurtdışında 3 milyar dolar düzeyinde yatırım yaptığını ifade ederek, bu kapsamda, yurt dışında gerçekleştirilen yatırımların belirlenmesi çalışmalarına başladıklarını anlattı.
Çağlayan, Türkiye Lojistik Master Planı hazırlanmasına yönelik çalışmaların yürütüldüğüne dikkati çekerek, Master Planı'na ilişkin bir taslak Strateji Belgesi'nin hazırlandığını, yurt içinde ve yurt dışında lojistik merkezler kurulmasına ilişkin çalışmalara devam ettiklerini vurguladı.
Bu kapsamda, yurt dışı çalışmalarında öncelikle Rusya Federasyonu ve ABD'yi hedef ülkeler olarak belirlediklerini belirten Çağlayan, ikinci aşamada da Romanya, Irak, Ukrayna ve Uzak-Doğu gibi, ihracatta ve transit geçişlerde özel önem taşıyan merkezler üzerinde yoğunlaşacaklarını kaydetti.
Bakan Çağlayan, yeni teşvik sistemi hakkında da bilgiler vererek, 20 Haziran 2012 tarihinden Ekim ayı sonuna kadar yeni teşvik sistemi kapsamında 17,9 milyar lira tutarında bin 495 adet yatırım teşvik belgesi düzenlendiğini söyledi.
Düzenlenen yatırım teşvik belgelerinin 15,1 milyar lira tutarındaki bin 400 adedinin yerli, 2,8 milyar lira tutarındaki 95 adedinin ise uluslararası sermayeli şirket tarafından alındığını belirten Çağlayan, düzenlenen teşvik belgelerinde 61 bin 700 kişilik istihdamın öngörüldüğünü bildirdi.
Çağlayan, yeni teşvik sistemine göre düzenlenen yatırım teşvik belgelerinin 895 adedinin, Bölgesel Teşvik Sistemi kapsamında verildiğini dile getirerek, bu belgelerde öngörülen sabit yatırım tutarının 10,1 milyar lira ve ilave istihdamın 44 bin 994 kişi olduğunu vurguladı.
Büyük Ölçekli Yatırımlar kapsamında 10 adet teşvik belgesi düzenlendiğini belirten Çağlayan, söz konusu belgelerde 4 bin 17 kişilik istihdam sağlanması ve 1,6 milyar lira tutarında yatırım yapılmasının öngörüldüğünü söyledi.
Genel Teşvik Sistemi'nde ise 590 adet yatırım teşvik belgesinin düzenlendiğini ifade eden Çağlayan, bu kapsamda öngörülen sabit yatırım tutarının 6,2 milyar lira ve ilave istihdamın 12 bin 689 kişi olduğunu bildirdi.
Bakan Çağlayan şöyle devam etti:
''Yeni teşvik sisteminde verilen yatırım teşvik belgelerinde öngörülen 17,9 milyar liralık toplam sabit yatırım tutarının 8,4 milyar lirası imalat, 5,4 milyar lirası hizmetler, 3 milyar lirası enerji, 1,1 milyar lirası madencilik sektörlerinde. Yatırım teşvik sistemi içerisinde yer alan destek unsurlarından faiz desteği kapsamında ilk ödeme 2010 yılı Haziran ayında gerçekleştirildi. 2012 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla Bakanlığımızca 511 adet firmaya yaklaşık olarak 55 milyon lira aktarım yapıldı. Buna ilave olarak, sigorta primi işveren hissesi desteğinin uygulanmasına yönelik olarak da gerekli düzenlemeler yapıldı. Anılan destekten 276 firmada çalışan yaklaşık 19 bin kişinin yararlandırılmasına başlanıldı. Ayrıca, yeni teşvik sistemiyle birlikte tersanelerin gemi inşa yatırımlarında uygulanmaya başlayan sigorta primi işveren hissesi desteği kapsamında Ekim ayı sonu itibarıyla 8 firma, 16 gemi inşasında bin 64 kişi için söz konusu destekten yararlanıyor.''
Bakan Çağlayan, yurtiçine uluslararası doğrudan yatırımların 2003'ten bugüne kadar geçen sürede toplam 119,3 milyar dolara ulaştığını belirterek, OECD ülkelerine, G-20 ülkelerine ve AB ülkelerine sermaye girişlerinde azalma varken Türkiye'de artış olduğunu vurguladı.
Yerli sanayinin artan ithalattan ve haksız dış rekabetten korunmasını sağlayan dampinge karşı vergi ve korunma önlemlerini etkin bir şekilde uyguladıklarının altını çizen Çağlayan, bu bağlamda, 2012'de 7'si nihai gözden geçirme olmak üzere 20 adet damping soruşturmasının açıldığını, 2012'de dampinge karşı 13 adet kesin önlemin yürürlüğe konulduğunu, bugün itibariyle 117 adet damping ve sübvansiyona karşı kesin önlem uygulandığını anlattı.
Bakan Çağlayan, bütün bu amaçlar ve faaliyetler doğrultusunda kullanılmak üzere Ekonomi Bakanlığı'nın 2013 yılı bütçesinin toplam 1 milyar 371 milyon 590 bin lira olduğunu belirterek, ''Bunun 159 milyon 103 bin lirası personel giderlerine, 16 milyon 673 bin lirası sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderlerine, 40 milyon 647 Bin lirası mal ve hizmet alım giderlerine, 1 milyar 138 milyon 817 bin lirası cari transferlere, 15 milyon 350 bin lirası sermaye giderlerine ve 1 milyon lirası borç verme tertibine tahsis edilmiştir'' diye konuştu.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Türkiye'de ekonomi yönetiminin koordineli olarak çalışmadığını belirtti.
Tüketim odaklı ekonominden ihracat odaklı ekonomiye bir türlü geçilemediğini ileri süren Kuşoğlu, bunun da bazı sıkıntıları beraberinde getirdiğini söyledi. Şimdiye kadar büyümenin özel sektör odaklı gerçekleştirildiğini ifade eden Kuşoğlu, ''Bundan sonra da politikalarda özel sektöre ağırlık vermemiz gerekiyor. Kamudan çok fazla bir şey bekleyemeyiz. Net ihracatı yaratan özel sektör oldu'' dedi.
Teşvik sistemine de değinen Kuşoğlu, bu konuda ilçeler arasında farklılıkların göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Kuşoğlu, sanayi ve tarım envanterinin tam olarak çıkartılmadan başarılı bir teşvik politikası uygulanamayacağını dile getirdi.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, kur rejimini belirlemenin Hükümet'in elinde olduğunu belirterek, ''(Serbest kur) deyip üstü örtülü sabit kur uygularsanız, o zaman sıkıntı olur. Sorumluluğu Merkez Bankası'na atmayın'' dedi.
Günal, teşvik sisteminde ölçek ve coğrafi bazda çalışmanın yeniden yapılması gerektiğine dikkati çekti. İle göre teşvik sisteminin yanlış olduğunu savunan Günal, aynı ildeki bir ilçe ile diğeri ilçenin, eş değer şekilde teşvik edilemeyeceğini, ilçeler arasında da ciddi sektörel farklılıklar bulunduğunu söyledi.
Günal, ayrıca ülkede zenginlerin sayısının yükseldiğini, ancak bu arada dar gelirlilerin sıkıntılarının da arttığını, bu durumun, vergi adaletsizliği ve ekonomideki payın eşit dağıtılmadığına işaret ettiğini belirtti.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdullah Nejat Koçer, 20 yıldır çeşitli teşvik programları uygulandığını kaydederek, ''Ama gerçekten ilk defa bu kadar esnek ve farklı bir model ortaya çıktı. Aynı ilde 3-4 ayrı kategoride yatırım yapılabilecek seçenek sunuldu'' dedi.
Fuar desteklemelerini önemsediğini anlatan Koçer, yakın zamana kadar Anadolu'da fuarcılığın gelişmediğini, ancak şimdi hem yurt içi hem yurt dışında fuarlara katılım oranının arttığını dile getirdi. Koçer, bu katılımın artmasının yerli ürünlerin tanıtımı açısından önemli olduğunu, bu nedenle özellikle yurt dışı fuarları ile ilgili destlerin artması gerektiğine dikkati çekti.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, ihracatın son yıllarda arttığını, ancak bunun yanında ithalatta da artış olduğunu söyledi. Bunun sonucunda dış ticaret açığı arttığını belirten Çam, ''İhracatçı değil ithalatçı ülke görünüyoruz. Bu konuda siz iktidarda olduğunuz sürece bir şeyin değişeceğine inanmıyorum. Siz ithalatı seviyorsunuz. İthalatın ekonomiye yaptığı makyajı seviyorsunuz. Ekonomi, üreterek değil, tüketerek büyüyor'' diye konuştu.
MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata, Türkiye'nin not artışının sevinilecek bir gelişme olduğunu, ancak Merkez Bankası'nın sorumluluğunun çok büyük oranda artacağının göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade etti. Kutluata, Merkez Bankası'nın bir takım günlük, haftalık acil tedbir değişiklikleriyle, gelecek sorunlara karşı çözüm üretmek zorunda kalacağını söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, istihdam rakamlarına ilişkin bazı problemlerin olduğunu, rakamlarla ilgili tartışmalar yaşandığını kaydetti. İstihdamla ilgili bazı verilere bakıldığında bu tartışmaların doğru olduğunun görüleceğini belirten Sarı, ''İstihdamın esnekliğine baktığımızda kısa sürelerle fahiş farklılıklar ortaya çıkıyor. İstihdam oranında kalıcı artış ön görülmemiş'' dedi.
İhracat rakamlarında da ciddi sapmalar olduğunu anlatan Sarı, ''Türkiye ekonomisi üretebilmek için ithalat yapmak zorunda olan bir ekonomi. Her ülke ithalat yapar ama büyüyebilmek için ithalat yapmak zorunda olan modelle karşılaşmadım'' diye konuştu.
AK Parti Muğla Milletvekili Ali Boğa, Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın krizin fırsata çevrilmesinde önemli rol üstlendiğine dikkati çekti. Boğa, ''Kriz geldiğinde, emniyet kemeriniz de olsa mutlaka tutunacak yer ararsınız. Krizde Türkiye ihracata tutunmuştur'' dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, Türkiye'nin ihracata dayalı büyüme modeline geçmesi gerektiğini söyledi.
İhracatın temel yapısal sorununun, ithale dayalı olmasından kaynaklandığını kaydeden Ayaydın, 100 dolarlık ihracat için 80 dolarlık ithalat yapıldığını ifade etti. Ayaydın, böyle bir sistemde ihracat artsa da etkisinin sınırlı olacağını dile getirdi.
AK Parti Isparta Milletvekili Sadi Bilgiç, Süleyman Demirel Havaalanı'nda havacılık özel ekonomi bölgesinin kurulması konusunda yapılan çalışmaları anlattı. Isparta'nın bu konuda gerekli imkanlara sahip olduğunu belirten Bilgiç, söz konusu bölgenin kurulmasının yalnızca Isparta değil, Türkiye ekonomisi için de önemli bir kazanç olacağını dile getirdi.
MHP Manisa Milletvekili Sümer Oral, dış ticaretin ödemeler dengesine fazla bir olumlu katkı yapmayacağını ifade etti. AB ülkelerinde belli bir süre daha düşük büyümenin devam edeceğini belirten Oral, ''Böyle bir durumda dış ticaretteki beklenti nedir? 2013 yılı ihracatının ülkeler bazında dağılımı ne olacak? Bir yerdeki eksilmeyi diğer yerlerden karşılama imkanı ne kadar var? AB'deki bu eksikliği diğer ülkelerden telafi etme imkanı olacak mı?'' dedi.
CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, işsizler arasında iş aramayanların da olduğunu, bunların da kaydedilmesi halinde mevcut işsiz sayısının iki katına iki katına çıktığının görüleceğini söyledi.
Mevcut sistemde, teşviklerle beklenen sonucun alınamayacağını savunan Güneş, kamu yatırımlarına destek verilmesi gerektiğine işaret etti. Türkiye'nin dünya ortalamasının üzerinde bir yabancı sermaye çekmediğini belirten Güneş, ''Bu nedenle bu konuda övünülecek bir durum yok. Bu yapı ile daha fazla büyüme hızı sürdüremezsiniz. Ekonomi mimarisini değiştirmeniz gerekiyor'' diye konuştu.
AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, diyabet ve obezitenin ekonomiye olumsuz etkisinden bahsetti. Bu konuya milletvekillerinin de dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Ünüvar, ''Siyasetçi, koşuşturan insan. Ama koşuşturmakla koşmak farklıdır. Koşuşturma, sağlıksız beslenme gibi nedenlerle bizler de bu hastalıkların potansiyel adayıyız'' dedi.
Teşvik konusuna değinen Ünüvar, bu konu anlatılırken kullanılan dile dikkat edilmesi, doğru şeylerin doğru bir şekilde dile getirilmesi gerektiğini ifade etti.
CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, işsizliğin hep kendi akrabalarını, eşini, dostunu veya kendi çevresindekileri bulduğunu iddia ederek, ''AK Parti'ye oy vermeyenleri biraz daha ötekileştirmeyin. Onu ben 'dönemsel işsizlik' olarak değerlendiriyorum'' diye konuştu.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ise 6'ncı bölge için verilen teşvikleri değerlendirerek, terör bitmeden 6. bölgede ne yapılırsa yapılsın, yatırımların çekilemeyeceğini savundu.
Kalaycı, Konya'da en çok ziyaretçi alan Mevlana Müzesi'ne yatırım yapılmadığını belirterek, ''Mevlana'yı AK Parti görmüyor'' ifadesini kullandı.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Türkiye'nin dış ticarette halen makus talihini yenemediğini söyledi.
Hayali ihracat konusunun son günlerde gündeme gelmeye başladığını belirten Akçay, ''Bu hayali ihracatların gerçekliği var mı varsa bunun rakamı nedir?'' dedi.
Suriye ile siyasi krizin en büyük faturasının ekonomik alanda gerçekleştiğini kaydeden Akçay, Bakanlığın bu konuda bir çalışması olup olmadığını sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Libya'da yaptıkları işlerin karşılığında paralarını alamayan Türk müteahhitlerle ilgili sorunun çözülmediğini ifade etti. ''Libya müteahhitleri çok zor durumda'' diyen Aslanoğlu, bunların, yeni işler alabilmeleri için bu paraya ihtiyaçları olduğunu söyledi.
***HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DÖKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ***
