2008-05-29 - 15:30
TBMM GENEL KURULU?
TBMM Genel Kurulu, TRT Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı görüşmek üzere toplandı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay'ın CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın odasının dinlenmesiyle ilgili gündemdışı konuşmasına cevap verdi.
TBBM Genel Kurulu, TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil başkanlığında toplandı.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay'ın CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın odasının dinlenmesiyle ilgili gündemdışı konuşmasına cevap verdi.

Okay'ın iddialarını kabul etmediğini bildiren Atalay, CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın bir vali ile yaptığı konuşmasının Pazartesi günü bir gazetede yayınlandığını hatırlatarak, ''Çarşamba gününe kadar telefon dinlenmesiyle ilgili herhangi bir şikayet ve açıklama yapılmıyor. Çarşamba günü bir başka gazete bunu haber yapınca Sayın Deniz Baykal açıklama yapıyor'' diye konuştu.

Cumhuriyet savcılarını görev davet ettiğini ve idari soruşturma başlattığını bildiren Atalay, ''Karanlıklarla, komplolarla işimiz yok. Biz, açıklığı, özgürlüğü ve insan haklarını savunuyoruz'' dedi.

Yasa dışı dinlemelerin insan hakları ihlali olduğunu ifade eden Atalay, ''Biz bunlarla mücadele ederek geldik. Bundan emin olun'' diye konuştu.

TBMM'de dinleme olaylarının araştırılması için bütün partilerin katılımıyla ortak bir komisyon kurulması çağrısında bulunan Atalay, bazı CHP milletvekillerinin istifa etmesi konusunda laf atması üzerine, ''(Bu olayların açıklığa kavuşturulması noktasında) Hükümet olarak her türlü katkıyı vermeye hazırız. CHP'den daha çok biz istiyoruz bunun aydınlatılmasını. Beni CHP Bakan yapmadı, istifa etmiyorum'' dedi.

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, TBMM Genel Kurulunda gündemdışı söz alarak, CHP Genel sekreteri Önder Sav ile Bolu eski valisi Ali
Serindal arasında geçmiş olan bir konuşmanın, ''Halktan itibar görmeyen, ancak Cumhurbaşkanından Başbakana kadar siyasi iktidarın tüm
yetkililerinin itibar ettiği, desteklediği tetikçi bir gazete'' yayınlandığını söyledi.

CHP genel merkezinin uluslararası sözleşmeler ile ulusal mevzuata aykırı bir şekilde dinlendiğini iddia eden Okay, temel hak ve özgürlüklerin çiğnendiğini, özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini savundu. Okay, şunları söyledi:

''Görüşmenin gazete yayınlanması, bu işi yapanların nasıl gözlerinin döndüğünü, nasıl cüretkar olduklarını ortaya koymaktadır. Bu durum, bir
ülkede siyasi iktidarın himayesi olmadan, bu kadar rahat, bu kadar cüretkar olamaz. Bu yaşananlar sıradan bir polisiye olay ve lokal bir
insan hakları ihlali değildir. Bu yaşananlar, sistematik bir çalışmanın tezahürüdür ve rejim sorununa işaret etmektedir. Yeni bir derin devleti
inşa çalışmalarının tamamlandığını göstermektedir.

Olayın gazete yer aldığı 26 Mayıs Pazartesi gününden, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın açıklamasını tamamlamasından sonra siyasi iktidardan dün saat 17.00'e kadar olaya ilişkin tek bir açıklama gelmemiştir. Yani anamuhalefet partisinin dinlenmesi ve bu dinlemeye ilişkin tutanakların
bir gazetede yayınlanması, siyasi iktidarı hiç rahatsız etmemiştir. Sanki çok sıradan bir olay yaşandı izlenimi verilmek istendi.''

Dinlemenin gazeteye yansımasının delil niteliğinde olmasına karşın, hakları çiğnenen taraftan delillerin getirilmesi ve suçluların
yakalanmasının istendiğini savunan Okay, ''Saçmalama özgürlüğü olan, hukuk yoksunu derin yorumcuların açıklamalarını ciddiye almıyoruz.
Dinlenen parti, dinlendiği için suçlu da bu dinlemeyi önlemeyen, zemin hazırlayan siyasi iktidar mı suçsuz'' diye konuştu

-''BAYKAL, BİZİ VE GÜVENLİK GÜÇLERİMİZİ SUÇLUYOR''-

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, CHP'li Okay'ın gündemdışı konuşmasını TBMM Genel Kurulunda cevapladı.

Okay'ın söylediği hiçbir suçlamayı kabul etmediğini belirten Atalay, Okay'ın bugün hiç bir yeni şey söylemediğini ifade etti.

CHP genel Sekreteri Önder Sav'ın üst düzey bir kamu görevlisiyle CHP Genel Merkezindeki odasında bir görüşme yaptığını anlatan Atalay, CHP
Lideri Baykal'ın açıklamasına göre bu görüşmenin geçen hafta cuma günü yapıldığını söyledi. Daha sonra bu görüşmenin bir gazetede yer aldığını hatırlatan Atalay, ''Haber yapılıyor ne zaman? Pazartesi günü. Bu arada ne CHP yönetimi tarafından ne de Sayın Önder Sav tarafından dinleme
iddiasıyla ilgili olarak yetkili mercilere intikal ettirilen bir bilgi, bir şikayet, bir talep var'' dedi.

Bir başka gazetenin bu konuda bir haber yaptığını hatırlatan Atalay, şunları söyledi:

''Ne zaman yapıyor? 28 Mayıs Çarşamba günü. Sayın Baykal, çıkıyor bir basın toplantısı düzenliyor. Bir dizi ithamlarla AK Parti'yi,
Hükümetimizi suçluyor, güvenlik birimlerimizi suçluyor. Sayın Baykal, bu toplantıda hem hakim hem savcı oluyor. Sayın Grup Başkanvekili de aynı
şekilde hem hakim hem savcı oluyor... Kararlar verilmiş, hiç bir inceleme, araştırmaya gerek yok, hiç bir değerlendirmeye gerek yok,
böyle bir olay var, bunu yapanlar belli ve böyle ifadeler... Bakın Sayın Baykal ne diyor: 'Genel Merkezimizde Genel Sekreterimizin odası devletin
güvenlik güçleri tarafından dinlendi.' yani çok net, açık, ve hiç bir tereddüt yok. Sayın Baykal, Hükümetimizi suçluyor ve beni istifaya davet
ediyor.

Ben şimdi kendisine soruyorum: Bu iddialar doğru çıkmazsa ne yapacaksınız? Daha konu araştırılmamış, siz de bilmiyorsunuz. Ben ECO
ülkeleri bakanlar toplantısındaydım, dün geldim ve basın toplantısı yaptım. Söyleyeceğim her şeyi de orada söyledim.''

Bakan Atalay, Cumhuriyet Başsavcısını da göreve çağırdığını anımsattı.

-''HUKUK DIŞILIĞIN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ''-

Atalay, konuyla ilgili idari soruşturmayı da başlattığını açıklayarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir hukuk devleti olduğunu vurguladı.

Hukuk dışılığın her türlüsüne karşı olduğunu ifade eden Bakan Atalay, ''Bizim bu konuda hiç bir tereddütümüz yok. Biz, iktidarımız süresinde
Türkiye'yi daha fazla hukuk devleti yapmak için uğraştık. Daha fazla demokrasi olsun, Türkiye daha fazla açık toplum olsun diye mücadele
verdik'' diye konuştu.

Yasal düzenlemelerde bunun açıkça görülebileceğini kaydeden Atalay, ''Biz, AK Parti'yiz. Bizim bu konularda verilemeyecek hesabımız yok''
dedi.

-''ORTAK KOMİSYON KURALIM''-

Karanlıklarla, komplolarla işleri olmadığını ifade eden Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Biz açıklığı, özgürlüğü, insan haklarına saygıyı savunuyoruz. Bize hiç kimse bu konuda bir şey söyleyemez, CHP hiç söyleyemez. Yasa dışı
dinleme bir insan hakkı gasbıdır. Özgürlüğe tecavüzdür. İnsan özgürlüğüne darbedir. Hiç bir noktasını onaylayamayız. Daima karşıyız.
İnsanın özel hayatına müdahalenin, hiç bir şekilde hiç bir boyutu kabul edilemez.

İktidarımız döneminde bu konuda yasal düzenlemeler yaptık. Biz, bunlarla mücadele ederek geldik. Bundan emin olun. Güvenlik birimlerimizle ilgili
suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Böyle bir şey söz konusu değil. Bütün açıklığıyla ve güvenli bunu söylüyorum.

Hiç bir sonuç çıkarmadan, dişini tırnağına takmış güvenlik güçlerimizi peşin peşin suçlamayalım.

Bir çağrıda bulunuyorum; bütün bunlara güveniniz yoksa ortak komisyon kuralım ve birlikte takip edelim. Hükümet adına burada ifade ediyorum;
gelin ortak komisyon kuralım ve bunun üzerine gidelim. Sonuna kadar gidelim. Hükümet olarak elimizden gelen her türlü katkıyı vereceğiz.
CHP'den daha fazla bu işin aydınlatılmasını biz istiyoruz. Bunu açıklıkla ifade ediyorum. Bizim yapmamız gereken, bunların üstüne
birlikte gitmektir. Daha ne olduğu belli olmadan, Hükümeti suçlayan, Başbakanı istifaya davet eden, güvenlik birimlerimizin hepsini suçlayan,
'dinlendik, gazeteye verdiler, bunu da hükümet yaptı' diyen anamuhalefet partisini de kınıyoruz. Böyle bir şey olamaz. Failleri bulalım ve
cezalandıralım. Ben mekanizmalarımı işletiyorum ama güveniniz yoksa diyorum.''

-''OLAYI KINIYORUZ''-

Önder Sav'ın bir görüşmesinin medya organlarında yer almasını hiç bir şekilde onaylamadıklarını kaydeden Atalay, olayı kınadıklarını ifade
etti. Olayın üzüntü verici olduğunu ve kendilerinin de bundan üzüldüğünü kaydeden Atalay, bu olayın aydınlatılmasını herkesten daha çok
istediklerini söyledi.

Atalay, aydınlık, gizli-saklı işlerin olmadığı bir ülke istediklerini belirterek, ''Peşin açıklamalar sonra sizi mahcup da edebilir'' diye
uyardı.

Dinleme iddialarının hiç bir noktasının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Atalay, şöyle konuştu:

''Kimsenin gözünden kaçmıyor, etik boyutları da var. Bir anamuhalefet partisi genel sekreteri, bir merkez valisini davet etmiş, makamında il
başkanı gibi sorular soruyor, bilgiler alıyor. Bunları da millete bırakıyoruz.

Daha bir hafta önce din özgürlüğünü hiçe sayan, peygambere saygısızlık şeklinde ifadeler eden sayın genel sekreter, sonra bir valiyi çağırıyor,
validen bir il başkanı gibi bilgiler alıyor. Bunlar da işin boyutu, bunları da dinledik... Hukuksuzluğun her türlüsüne karşıyız. Bu olayı
sonuna kadar takip edeceğiz, çıkaracağız. Bizim hayatımız bunlarla mücadeleyle geçti.

Toplumda 'insanlar dinleniyor, izleniyor' endişesini yaymaya hakkımız yok.''

-''BENİ CHP BAKAN YAPMADI''-

CHP milletvekillerinin ''istifa çağrısı'' yapması üzerine Bakan Atalay, ''CHP beni bakan yapmadı. İstifa etmiyorum'' dedi.

Hükümet adına Meclise açık çağrı yaptığını ifade eden Atalay, komisyon kurulması önerisini yeniledi.

-''EMNİYET KADROSUNUN TÜMÜNÜ SUÇLAMIYORUZ''-

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, İçişleri Bakanı Atalay'ın konuşmasında, CHP'ye sataştığı gerekçesiyle söz aldı.

Anadol, CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay'ın, gündemdışı konuşmasıyla, bir şikayetini Meclise arz etmesinde anormallik bulunmadığını belirterek, ''CHP'nin, bu şikayetini Meclise arz etmesi kadar doğal bir şey yok. Nereye söyleyeceğiz bunu?'' diye sordu.

Atalay'ın, cevap verirken, ''En iyi müdafaa; hücumdur'' diyerek, CHP'ye hücum ettiğini öne süren Anadol, CHP'nin bu iddiasının, bir kuruntu ve
vehim olmadığını ifade etti.

Bunun, ABD'de devlet başkanlarının istifasına yol açan ciddi bir olay olduğunu dile getiren Anadol, şöyle konuştu:

''Biz İçişleri Bakanlığının Emniyet kadrosunun tümünü suçlamıyoruz. Ama soru önergelerimiz yanıtsız kaldı.

Hakkında yayın yasağı, gizlilik kararı bulunan, halen açılmayan bir davada, sanıkların ifadeleri çarşaf çarşaf gazetelerde yayınlandı. İki
ihtimal var; ya o ifadeleri yayınlayan gazeteler, Emniyet örgütüne rüşvet verip elde ettiler veya Emniyet örgütü bizzat servis yaptı. Önce,
Emniyet içinde servis yapan, yasaya aykırı olarak ilk soruşturma ifadelerini basına dağıtanların sorumluluğunu çıkartır, ondan sonra
burada konuşma hakkına sahip olur. Sütten çıkmış ak kaşık değil. Bizi kınamaya da gücü yetmez.''

TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, konuşmaların tamamlanmasının ardından birleşime bir süre ara verdi.