2013-10-24 - 10:48
2014 BÜTÇESİ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU'NDA...
Tasarının geneli üzerinde görüşmeler başladı.Komisyonda, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu tasarıları ile Sayıştay tezkerelerinin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu tasarılarının geneli üzerinde görüşmelere başlandı.

Tasarı üzerinde ilk sözü CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın aldı.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçenin sunumunu 22 Ekim salı günü yapmıştı.

Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı üzerindeki görüşmeler sürüyor.

CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, Sayıştay raporlarının Meclis'e gönderilmesine AK Parti'nin engel olduğunu savunarak, "Sayıştayı bitirmek, denetimden kaçmak için bu ne azim, bu ne inat? Kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığının bağımsız ve tarafsız şekilde denetlenmesi neden sizi bu kadar rahatsız ediyor, neden size dert oluyor? Yolsuzluklara davetiye çıkarmak için mi, örtbas etmek için mi? Akla gelenler açık ama artık bu kadarına da doğrusu inanamıyorum, inanmak istemiyorum" dedi.

"AK Parti, yolsuzluklarla bırakın mücadele etmeyi, yolsuzlukların üstünü kapatmanın alt yapısını oluşturmaya karar vermiştir" görüşünü öne süren Ayaydın, AK Parti döneminde ülke ekonomisinin büyüme ve yüksek cari açık ikilemine mahkum edildiğini savundu.

Sayıştay raporlarının iki sayfa olmasını eleştiren Ayaydın, "Denetim istemeyen, hesap vermek şöyle dursun bilgi dahi vermeyen AKP İktidarının son kurbanı Meclis'in bütçe hakkı olmuştur" dedi.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, Sayıştay raporlarına ilişkin eleştirilerde bulunarak, "Bütün kayıtların elektronik olduğu ortamda, böyle rapor hazırlanmasını aklım almıyor" dedi.

"Böyle rapor olur mu? Bunlara rapor dediğiniz zaman tartışma oradan çıkıyor" ifadesini kullanan Günal, mahalli idarelerin denetimiyle ilgili raporların da bulunmadığını kaydetti. Bütçede hedefleri yüksek koyup, bu hedeflerin tutmamasının güveninirliği azaltacağını belirten Günal, "Tahminler fazla iyimser, gerçekçi değil. Bu hedeflerin bu sene de tutturulmsı zor görünüyor" diye konuştu.

Üretimi artırmadan, kredi kartına sınır koymakla tasarrufun artmayacağını dile getiren Günal, "İnsanlar niye kredi kartına yükleniyor? İhtiyacı olduğu için" dedi. Günal, "Bütçenin hedeflerini gerçekçi bulmuyorum, inşallah gerçekleşir ama perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. İnşallah önümüzdeki sene Sayıştay raporları dört başı mamur gelir ve biz de konuşmamızın büyük kısmını buna ayırmayız" diye konuştu.

BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, bütçenin heyecansız geçtiğini söyledi.

"İstatistikler rakam oyunudur. Bu rakamlarla kamuoyu algısı yönetilmeye çalışılıyor" diyen Zozani, "Ekonomik hedefleriniz tutmuyor, çünkü rol modeleriniz de tutmadı ki sizde tutsun" ifadesini kullandı. Artık ABD Merkez Bankası'nın merkezi Tahtakale olduğu gibi bir algı bulunduğunu savunan Zozani, Merkez Bankası Başkanı'nın adını kimsenin bilmediğini ancak Amerikan Merkez Bankası FED'in Başkanı'nı herkesin bildiğini kaydetti.

Zozani, "Katılımcı ekonomik politikaları uygularsanız, İstanbul'daki vatandaş eti 40 TL'den yemez. Eğer biz ithal et yiyorsak ve İstanbul'daki vatandaş eti 40 TL'den yiyorsa, nasıl katılımcı ekonomik politika uyguladığını söyleyebilirsiniz" dedi. Hükümetin ne ODTÜ'de ne Gezi'de yaklaşımlarının ekolojik olmadığını öne süren Zozani, "Asfaltı yer altına da yapabilirsiniz ama ağacı yerin altına dikemezsiniz. Bu ülkede doğa tahribatı çiçeklerin rengine kadar yansımaya başladı. İklim değişmeye başladı" diye konuştu.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, "Denetimden kaçan bir hükümet karşısında görevimizi eksik yerine getiriyoruz ve bu durumda hep birlikte vebal altında kalıyoruz" dedi. Sayıştay raporlarının belki kanuna uygun ama maksada uygun olarak gelmediğini öne süren Kuşoğlu, "Sayıştay tarihinde böyle bir skandal ve rezalet, savaş dönemlerinde bile görülmemiştir" diye konuştu.

Amerika'da kriz çıktığında devletin durduğunu, kimsenin muhalefete "bunu nasıl yapabilirsiniz?" demediğini belirten Kuşoğlu, "Çünkü bütçe hakkı bu kadar önemlidir, her şeyden önemlidir" dedi. Güvenlik harcamalarında da önemli bir artış olduğunu dile getiren Kuşoğlu, "Bu bütçeyle Türkiye 2023 hedeflerini unutmuştur, ilk on ülke arasına girmesi artık masaldır" diye konuştu.

Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı üzerindeki görüşmeler sürüyor. MHP Manisa Milletvekili Sümer Oral, cari işlemler açığında düzelmenin geçen yıllarda gerçekleşmediğini kaydetti.

AK Parti hükümetleri döneminde artan dolaylı vergilerin dar ve orta gelirlilerin sırtına yüklendiğini söyleyen Oral, "Bugün sağlıklı olmayan bir vergi sistemi ile karşı karşıyayız" dedi. Kaliteli mali disiplinin ölçütünün tek başına bütçe olamayacağını belirten Oral, yıl içinde kullanılan ek ödeneklerin, ek ödenek kanun tasarıları olarak Meclis'ten geçirilmesinde yarar olduğunu kaydetti.

Oral, Marmaray Projesi'nin, 3 kasım 2002'den önce projesinin hazırlandığını, kredilerinin bağlandığını ileri sürerek, "Bunun 'hayal edilmeyen proje' olarak halka duyurulmasını anlayamadım" diye konuştu.

AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, miletvekillerinin bütçe ile ilgili çok fazla eleştirilecek bir şey bulamayınca, "heyecansız geçtiğini" söylediklerini dile getirdi.Muhalefetin "denetimden kaçtıklarını" söylediklerini aktaran Berber, "Sayıştay'ın önce denetim için giremediği KİT, BİT, Savunma Sanayii gibi parası olan her kuruma girebilmesini kanunla kim sağladı?" diye sordu.

Denetimlerin yapıldığını ifade eden ve bunlara örnekler veren Berber ile muhalefet milletvekilleri arasında Sayıştay raporlarına ilişkin sık sık tartışma yaşandı.Muhalefet milletvetkilleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı üzerinde eleştirilerini dile getiriyor.

Görüşmelerde söz alan CHP İstanbul Milletvikili Müslim Sarı bütçe görüşmelerinin Sayıştay raporlarına ilişkin tartışmalar üzerine yürüdüğünü, bu konudaki görüşlerini daha sonra belirteceğini söyledi.

Bütçeye ilişkin ciddi sıkıntıların bulunduğunu öne süren Sarı, 2014 yılından itibaren dünyada paranın yönünün değişme ihtimalinin çok yüksek olduğunu, böyle bir süreçte bütçedeki rakamların da bu parametre üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye'nin dünyada kırılganlığı en yüksek ülkelerden bir tanesi olduğunu, ülkedeki cari işlemler açığının çok yüksek seyrettiğini anlatan Sarı, paranın yönünün değiştiğinde büyüme ile ilgili çok sıkıntılı konjonktüre girileceğini belirtti. Türk özel sektörünün ciddi miktarda borçlandığını, döviz cinsinden yükümlülüklerinin, varlıklarından çok fazla olduğunu, bunun da ileride ciddi sıkıntı doğuracağını anlatan Sarı, ayrıca ülkenin kur ve faiz riski ile de karşı karşıya kalabileceğini savundu.

Geçen yılın büyüme rakamlarına ilişkin yüzde 4 hedefini gerçekçi bulmadıklarını daha önce açıkladıklarını ve dediklerinin çıktığını, büyümenin yüzde 2,2 olarak gerçekleştiğini ifade eden Sarı, "Aynı şeyi bu yıl da yaşıyoruz. Bu yılki büyüme hedefini tuturmamız olanaksız. Bu yıl büyüme yüzde 3 civarında olacak. Önümüzdeki dönemde Türkiye bir kaç yıl daha yüzde 0 ile yüzde 3 arasında büyümeye razı olacak. Orta vadede enflasyon hedefi tutmayacaktır, işsizlik oranları da çift haneli olacak" dedi.

İstihdam ve işsizlik hedeflerinin de tutmayacağını iddia eden Sarı, Türkiye'de büyüme yüzde 5'in altında kaldığı sürece istihdamı artırmanın mümkün olmadığını söyledi. Sarı, işsizlik rakamlarının önümüzdeki dönemde tekrar çift haneye çıkacağını savundu.

Sarı, yüzde 5'lik enflasyon hedefine de kur hedeflerine de kimsenin inanmadığını, özellikle yabancıların bu hedeflere güldüğünü öne sürdü.
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da bütçeye eleştirilerini kendi yazdığı 6 sayfalık bir şiirle dile getirdi. Şiirinde bütçe hakkının göstermelik olduğu, hükümetin küresel krize dayanarak mazeret aradığı, zenginin daha zengin, fakirin daha fakirleştiği iddialarında bulunan Kaplan, özelleştirme ve maaş politikalarını da eleştirdi. Kaplan, hükümetin denetimden kaçtığını da öne sürdü.

Rakamlara bakıldığında en çok kazanan şirketlerin bankalar olduğunu dile getiren Kaplan, özelleştirilen bazı şirketlerin de şu anda Türkiye'nin en karlı, en çok kazanan şirketleri konumunda bulunduğunu söyledi. Mücevherat şirketlerinin vergilendirilmesinde adaletsizlik olduğunu savunan Kaplan, online alışverişlerin yapıldığı internet sitelerinin ne kadar vergi ödediklerini merak ettiklerini de ifade etti.

Sayıştay raporlarını da eleştiren Kaplan, şu görüşleri dile getirdi: "Siz, 'Sayıştay konusunu eleştiriyorsunuz ama bizim kabahatimiz yok' diyorsunuz. Baktığımızda kritik bakanlıklarda, jandarmada, emniyette, İçişleri Bakanlığı'nda görüş yok. 'Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nda aykırılıklar var' diyor. TİKA, asker, emniyet denetlenmemiş. Bunlar olmadan biz denetim yapabilir miyiz? Yapamayız. Bu korsan bütçedir. Burada yaptığımız görüşmeleri anlaşmazlıklara, karınca dualarına bağlayıp, sonra da oy çokluğuyla bitirip bütçe yaptık demek, demokrasi değildir. Bunun adı demokrasicilik olur, kendi kendimizi kandırmış oluruz. Bu koşullarda bir bütçe yaptık. 10 yıl içinde ilk kez bu kadar donuk bir bütçe tartışması yapıyoruz. Niye jopa, panzere bu kadar bütçe ayırıp da adalete bütçe ayırmıyoruz ben bunu da çözemedim. Ayrıca 12 aydır barış süreci yaşıyoruz. Bunun bütçeye bir getirisi yok mu? Çözüm sürecinin bütçede neden adı yok? Bunu da anlamıyorum."

Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı üzerindeki görüşmeler sürüyor. MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, AK Parti'nin bütçeye bakışının sorunlu olduğunu savunarak, "AKP döneminde bütçe sıradanlaşmış ve heyecanını kaybetmiştir" dedi.

"Bu bütçe ümit vermiyor" ifadesini kullanan Kalaycı, 2008'den bu yana kişi başına milli gelir düzeyinin neredeyse aynı olduğunu dile getirdi.Kalaycı, "Toplum kesimleri olarak baktığımızda, memur, emekli, işçimize bu bütçeyle önemli bir iyileşme yapılmayacağı da görülüyor. Sıradanlaşmış bir çalışmanın burada formalitesini yerine getiriyoruz" diye konuştu.

CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, tarım ve hayvancılık politikalarına ilişkin eleştirilerde bulundu. Türkiye'nin Suriye sorunu olmadığını belirten Seçer, "Esat ve Erdoğan sorunu vardır. Uluslararası ilişkiler kişiselleşmiştir" dedi. MHP Manisa Milletvekil Erkan Akçay, 2014 yılı bütçesinin "seçim ve rant bütçesi" olduğunu savundu.

Hükümetin, seçimlerden önce kaşıkla dağıtacağını, seçimlerden sonra kepçeyle geri alacağını öne süren Akçay, vatandaşların yaşamını borçla idame ettirdiğini savundu. Akçay, AK Parti'nin 2023 hedeflerinin "boş hayallere döndüğünü" öne sürdü. CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, varlık barışında sınıfta kalındığını savunarak, 1,2 milyar TL vergi tahsili bekleniyorken bunun 111 milyonda kaldığını ifade etti.

Aslanoğlu, İstanbul'da bir muhtarın elektrik sorunuyla ilgili şikayetini, telefonla Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e dinletti. CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, "Madem kamuya alınacak personel istihdamında azaltıma gidiyorsunuz, poliste niye azalma yok? Hala niye TOMA, biber gazı alıyorsunuz?" diye sordu.

"Türkiye'nin ne kadar zengin olduğunu, garsonun üç kuruş bahşişine göz dikerek gösterdiniz" ifadesini kullanan Çetin, "Bütçenin yükünü 11 yıldır olduğu gibi çalışanın, emeklini üzerine yıkmayın" dedi. Ülkenin fonlardan çok çektiğini beliren Çetin, "Kıdem tazminatı fonuyla işçileri uyutmayın" diye konuştu. CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, büyüyen ekonominin bedelini emekli ve işçinin ödediğini savundu.

Çelebi, "Suriye'den gelen vatandaşlar İstanbul'un en önemli merkezlerinde onar onbeşer, işyeri bodrumlarında kalıyorlar ve 250-300 liraya çalışıyorlar. Orada asıl çalışan işçiler işinden oluyor" diye konuştu. CHP'li Çelebi, "Bu büyüme hayırlı bir büyüme değil" ifadesini kullandı.

AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir, bütçede eğitime büyük pay ayırdıklarını söyledi. "Bu bütçede de sosyal devlet olma özelliğimizi koruduk" diyen Aydemir, "Hangi alana bakarsanız bakın, bizden önceki hükümetlerin iyi yapıp, AK Parti hükümetlerinin kötü yaptığı hiçbir şey bulamazsınız" dedi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2013 yılındaki bir defalık gelirler toplamının tahminen 12 milyar 50 milyon lira olduğunu bildirdi.

Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ve 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Özel sektörün dış borçlarına yönelik bir soru üzerine Şimşek, daha önce Gelir Vergisi Kanunu'nda özel sektörün özellikle dış kaynak noktasında borçlanmasını sınırlayacak, cazip olmaktan çıkaracak bir tedbir, yetki aldıklarını hatırlattı.

Genel olarak özel sektörün dış borcunda son 10 yılda çok hızlı bir artış yaşansa da ekonomideki tüm hususları dikkati alarak, henüz bu yetkiyi kullanmadıklarını anlatan Şimşek, "Doğrusu bizim özel sektörün borçluluğundaki artış çok ciddi durumlarda ama genel oranda borçluluk oranı dışarıya göre daha yönetilebilir düzeyde. Ancak tabii ki bu hususlarda dikkatli olmak lazım" diye konuştu.

Bu konuda daha önce de bir tedbir aldıklarını ve vatandaşın döviz cinsinden borçlanmasını yasakladıklarını anımsatan Şimşek, reel sektörde ise biraz problem olduğunu söyledi. Bakan Mehmet Şimşek, yapılan bir çalışmaya göre vatandaşların yurt dışında 130 milyar dolarlık kayıtlı bir varlığı olduğunu, bunun yanı sıra 280 milyar dolar civarında da altın stoku olduğuna dair tahminlerin bulunduğunu belirterek, "Aslında net uluslararası pozisyonda tabi büyük bir açık var, orada hiç tereddüt götürmez ama bankalara baktığımız zaman net bazda bir açık yok. Hanehalkının ve devletin fazlası var. Reel sektörün önemli bir açığı var ve biz zaten bunu gördüğümüz için böyle bir tedbir aldık" dedi.

Döviz kurunun yükselmesinin kamu dengelerine etkilerinin nasıl olacağını da değerlendiren Şimşek, etkinin çok kalıcı olmadığını ve net olarak büyük bir etki de görmediğini bildirdi. Buna karşın, kurda artış olmasaydı elbette dış dünyaya ödenecek faiz ve anaparada, lira cinsinden daha az bir miktarın ortaya çıkacağına işaret eden Şimşek, şunları kaydetti:

"İşin bir boyutu bu. İkinci boyutu ise ithalde alınan KDV. Tabii ki bir artış söz konusu ancak eninde sonunda genelde kurdaki artışın enflasyona bir geçişkenliği var. Eskiden bu 0,30 civarındaydı, şimdi 0,15. Yani Mayıs ayından bu yana TL, yüzde 7 değer kaybetti. Yüzde 10 olsa, enflasyonu 1,5 puan artıracak. Enflasyon artınca da tabii ki bazı şeylerden artık gelecek. Ancak 'net olarak Maliye'de bir model var mı?' derseniz, açık söyleyim bu işler Kalkınma Bakanlığı destekli gidiyor. Bizim bu kapasitemiz sınırlı ve o kapasiteyi inşa etmeye çalışıyoruz."

Maliye'nin bir defalık gelirlerine ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Şimşek, şöyle devam etti: "2013 yılı için BOTAŞ'tan 4,5 milyar lira bir stok ödeme söz konusu. TEDAŞ ve EÜAŞ üzerinden de geçmişte ödenmeyen bir takım yükümlülükler var, oradan 2,9 milyar lira. Yani buradan yaklaşık 7,4 milyar lira var. Biraz daha detay vereyim. Tek defalık gelirleri söylüyorum. 2010'un tamamında 525'i Varlık Barışı geliri olmak, özelleştirme geliri 3 milyar 79 milyon lira olmak üzere toplam 3,6 milyar liralık tek defalık gelir geldi bize. Bunun da toplam bütçe gelirlerimiz içindeki payı yüzde 1.4.

2011 yılında Varlık Barışı gelirleri 5 milyon lira, alacakların yeniden yapılandırılması gelirleri var, aslında böyle saymamak lazım, bu normal alacak ama 5 milyar lira, özelleştirme gelirleri 2 milyar 175 milyon lira, toplam gelir 7 milyar 180 milyon lira ve bunların toplam gelirler içindeki payı yüzde 2.4. 2012'ye geldiğimizde Varlık Barışı gelirleri 4 milyon lira, alacakların yeniden yapılandırılmasından gelen gelir 2 milyar lira, özelleştirme geliri 1 milyar 752 milyon lira ve toplamda 3 milyar 756 milyon lira. Bunun gelirler içindeki payı ise yüzde 1,1. Gelelim 2013 yılına, bu tahmin ancak. Varlık Barışı gelirleri şimdiye kadar 111 milyon lira olarak gerçekleşti. Alacakların yeniden yapılandırılması geliri 700 milyon lira, özelleştirme gelirleri 8 milyar 311 milyon lira, 2-B geliri yıl sonu tahmini olarak 3 milyar 39 milyon lira ve toplamı 12 milyar 50 milyon lira. Bu da toplam gelirlerin yüzde 3,1'i. olacak."

Bakan Şimşek, bir kerelik gelirler çıkarıldığı zaman bütçe gelirlerinin gelecek yıl yüzde 9,9 oranında artacağını ifade etti.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sayıştay denetimine ilişkin olarak, "Bir yolsuzluk yapılmışsa bu bizim verdiğimiz bütün verilerden rahat bir şekilde çıkartılabilir. O verilerin paylaşılmaması söz konusu değildir. Bütün verileri paylaştık, paylaşmaya da devam edeceğiz" dedi.

Şimşek, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu tasarılarının üzerindeki görüşmelerin ardından Sayıştay denetimi konusunda yapılan eleştirileri değerlendirdi. Bakan Şimşek, Sayıştay denetimlerinde bütün verileri paylaştıklarını ifade ederek, "Yani gider denetimi yapmak için ne gerekiyorsa bütün veriler var. 25 milyon kayıt vermişiz. Bütün tabloları vermişiz. Üretilmesinin anlamlı olmadığı tabloları dahi sırf yönetmeliklerinde var diye zorlama bir şekilde verdik" diye konuştu.

5018 sayılı kanunun 49. maddesinde "Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde uygulanacak muhasebe ve raponlama standartları devlet muhasebesi standartları kurulu tarafından belirlenir" şeklinde hükmün yer aldığını hatırlatan Şimşek, 3 Nisan 2013 tarihli devlet muhasebe standartlarının bir kararını paylaşmak istediğini söyledi. Söz konusu karar öncesinde mali tabloların sunulması konusunda oluşan tereddütlerin giderilmesi konusunda bir toplantı yapıldığını ve karar alındığını anlatan Şimşek, şöyle konuştu:

"Bu kararın altında imzalar var. Bu imzalarda Sayıştay'dan üye var, YÖK üyesi var, Kalkınma Bakanlığı var, Hazine Müsteşarlığı var, SGK üyesi var Maliye'den yetkililer var. Kararın sonucunda (dolayısıyla 5018 sayılı kanunun 6. 12. 45. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde genel bütçe kapsamında kamu idarelerinin ayrı tüzel kişilikleri olmadığından tek bir raporlama birimi sayılması ve genel bütçe için tek bir mali tablo seti sunulması uygun olacaktır) diyor.

Bu konuda bizi haksız şekilde çok eleştirdiniz. Sayıştay bizim Sayıştayımız, bu ülkenin Sayıştayı. Ben de bir milletvekiliyim. Bugün bakanım yarın olmayabilirim. Sayıştay denetimini en az sizin kadar önemsiyorum. Hatta bizim bürokrasinin üst düzey yöneticisi daha çok önemsemeli. Çünkü bu rehberlik. Bir bakan olarak ben Milli Emlak'ın eksikliklerini bu sayede daha yakından öğreniyorum. Bu hususta devlet sistemini değiştirmeden yani her kurum adına ayrı ayrı borçlanma...Ha bunları yapın denilirse oturup çalışılır."

Bu konuyu Sayıştay ile birlikte çalışacaklarını belirten Şimşek, bu alandaki eksiklikleri şu veya bu şekilde gidereceklerini söyledi.Şimşek, şöyle devam etti: "Bir yolsuzluk yapılmışsa bu bizim verdiğimiz bütün verilerden rahat bir şekilde çıkartılabilir. O verilerin paylaşılmaması söz konusu değildir. Bütün verileri paylaştık, paylaşmaya da devam edeceğiz. Kalitesini de arttıracağız, beraber çalışacağız, eksiklikleri gidereceğiz. Bu Türkiye için bir fırsattır. Hiç bir şekilde bu konuda geri adım atılmaması lazım. Biz beraber çalışmaya razıyız. Çünkü biz bu konudaki eleştirileri çok ciddiye alıyoruz. Makro eleştirilerde anlaşamayabiliriz, tartışabiliriz. Çünkü o siyah beyaz değil. Ama Sayıştay eleştirisi çok önemlidir. O gri alan götürmez. Biz Sayıştayı çok önemsiyoruz."

Sayıştay Başkan Yardımcısı Akbulut, milletvekillerinin, Sayıştay raporlarına ilişkin eleştirilerini yanıtladı.Hazırlanan raporların mali tablolara ilişkin olduğunu belirten Akbulut, kamu zararı oluşan konuların parlamentoya gönderilmediğini, yargı dairelerine aktarıldığını kaydetti.

****HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DÖKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ.****