İSVEÇ PARLAMENTO HEYETİ TBMM'DE...

Resmi bir ziyaret için Türkiye'de bulunan İsveç'in AB Bakanı Cecilia Malmström ve beraberindeki parlamento heyeti, TBMM İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ve komisyon üyeleriyle bir araya geldi.

Malmström, 301. maddeyi gündeme getirerek, ''Komisyon olarak 301. maddeyle ilgili yaptırım gücünüz var mı?'' diye sordu.
312. maddenin değiştirilip, 3 kez düzenleme yapılarak 301. maddeye son halinin verildiğini belirten Elkatmış, bu madde için Anayasada da değişiklik yapıldığını kaydetti. 301. maddenin son fıkrası gereğince ''eleştiri maksadıyla söylenen sözlerin suç olmadığını'' belirten Elkatmış, bu maddenin yargı mensuplarınca yanlış uygulandığını savundu.
Hakaret içermeyen bazı suçlar hakkında bile dava açılmaya başlandığını ifade eden Elkatmış, şunları söyledi:
''Uygulamada aksaklıkların meydana gelmesi nedeniyle 301. maddenin değiştirilmesi, kaçınılmaz hale gelmiştir. Hükümetimiz, bu konuya sıcak bakmakta.
Başbakan, sivil toplum örgütlerinden görüş istedi. Sorun, büyük ölçüde maddeden değil uygulanmadan kaynaklanmaktadır.''

-''HRANT DİNK'İ DİNLEDİK''-

Elkatmış, dünyada teröre karşı etkin bir mücadele verilmediğini ifade ederek, ''PKK terör örgütü, birçok Avrupa ülkesinde medya aracılığıyla propaganda çalışmalarını rahatça sürdürmektedir. 11 Eylül saldırılarından sonra İslami fobi başgöstermiştir. Bu konu da çeşitli ayrımcılıklara, sorunlara yol açmaktadır. Bazı ülkelerin veya bazı kişilerin bu konu hakkında sorumluluk üstlenmesi, sorunun çözümüne yetmiyor'' diye konuştu.
Geçen yıllarda azınlık cemaatlerinin ileri gelenlerini ziyaret ettiklerini ifade eden Elkatmış, Agos gazetesine de giderek, Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink ile görüştüklerini bildirdi.
Dink'in sorunlarını dinlediklerini belirten Elkatmış, ''Aldığımız bilgiler doğrultusunda görevli bakanlarımızı komisyona davet ederek, bilgilendirmede
bulunduk. Yapılması gerekenler konusunda kendilerini bilgilendirdik'' dedi.

-''KÜRESEL BAKIŞ AÇISININ GELİŞTİRİLMESİ...''-

İsveç'in AB Bakanı Cecilia Malmström ise savaşlar, fakirlik ve terör olaylarının dünyada giderek arttığına dikkati çekti.
Hep birlikte çözüm bulunması gereken bir hususun da göç olduğunu belirten Malmström, ''Bu sorunların çözülmesinde küresel bakış açısının geliştirilmesi önem taşımaktadır. Bu amaçla Türkiye'de son yıllarda yapılan insan hakları ve özgürlük alanlarındaki reformlarından etkilendiğimizi söylemek isterim'' diye konuştu.
Malmström, Türkiye'nin üyeliğine önem verdiklerini belirterek, ziyaretlerinin bundan sonraki çalışmalara katkı sağlayacağını düşündüğünü ifade
etti.
Komisyon Başkanı Elkatmış, komisyonun çalışmaları hakkında konuk heyete bilgi verdi. Görüşme daha sonra basına kapalı sürdürüldü.

İsveç'in AB Bakanı Cecilia Malmström ve beraberindeki parlamento heyeti daha sonra, TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış, ile bir araya geldi.

Yaşar Yakış, kabulde yaptığı konuşmada, her alanda yapılan ve devam eden reformların, Türk halkının iyiliği için sürdürüleceğini söyledi. Yakış,
''Özgürlük, demokrasi ve insan hakları konusunda mükemmel olmadığımızı biliyoruz'' dedi.
Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde tartışılan Kıbrıs konusuna da değinen AB Uyum Komisyonu Başkanı Yakış, ''Kıbrıs konusunda Annan Planını destekledik. Ancak bizim desteğimiz karşısında Güney Kıbrıs Rum Kesimi ödüllendirildi. Kıbrıs'taki ekonomik ambargonun kaldırılması, sizin Türkiye'ye verdiğiniz siyasi sözdür'' diye konuştu.

-''İSVEÇ HALKI TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİNİ İSTİYOR''-

İsveç AB Bakanı Malmström ise ''hazmetme'' kelimesini ''korkunç'' bulduğunu belirterek, ''Bizde bu sözün karşılığı entegrasyondur. 'Hazmetme' kelimesini kabul etmiyoruz'' dedi.
Malmström, kendi seçim bölgesinde çok sayıda Türk'ün yaşadığını anlatarak, bu bölgeye 'Küçük İzmir' denildiğini söyledi.
Türkiye'nin AB üyeliği sürecini de değerlendiren Malmström, ''2006, Türkiye için türbülanslı, dramatik bir yıl oldu. 2007'nin daha iyi olacağını düşünüyorum.
AB ülkelerinin çoğu Türkiye'nin adaylığını destekliyor. İsveç halkının da büyük çoğunluğu Türkiye'nin AB'ye üye olmasını istiyor'' diye konuştu.
Görüşme, daha sonra basına kapalı sürdürüldü.