2010-12-01 - 12:33
Pozitif Yaşam Derneği üyesi Pınar Öktem, 1
Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonu üyelerine sunum yaptı.
Pozitif Yaşam Derneği üyesi Pınar Öktem, 1
Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonu üyelerine sunum yaptı.
Yakasına kırmızı kurdele takan Öktem, bunun, ''HIV/AIDS'i biliyorum, HIV
ile yaşayanlara, bundan dolayı hayatını kaybedenlere saygı duyuyorum'' anlamına
geldiğini söyledi.
HIV ile yaşayan kişilerin de çocuk sahibi olabildiğini ifade eden Öktem,
HIV pozitif anne veya babadan HIV negatif doğan çocuklar bulunduğunu belirtti.
Öktem, el ele tutuşmak, aynı sofrayı, banyoyu paylaşmak, sivrisinek
sokmasıyla HIV'in bulaşmadığını dile getirdi. Bir kişiyi, ''AIDS'li, HIV'li''
diye tanımlamanın bu kişileri etiketlemek olduğunu belirten Öktem, bunun yerine,
''HIV pozitif ile AIDS ile yaşayan'' kavramını kullandıklarını vurguladı.
Test yaptırmanın bile insanlar için korkutucu olabildiğini ifade eden
Öktem, bu kişilerin, bilgilendirme yapılmadığı için sonuç pozitif çıktığında şok
yaşadığını anlattı. Öktem, testlerin, devlet ve üniversite hastanelerinde
ücretsiz yapılabildiğini, Sağlık Bakanlığının danışmanlık merkezlerinin
bulunduğunu söyledi.
Öktem, Sağlık Bakanlığından aldığı verilere göre, Türkiye'de 1984
yılından Haziran 2010'a kadar 4 bin 177 HIV/AIDS tespit edildiğini, bunun 2 bin
945'i erkek, bin 232'sinin kadın olduğunu bildirdi. Dünyada ise 33.5 milyon
HIV/AIDS'linin yaşadığını, bulaşmada heteroseksüel cinsel ilişkilerin başta
geldiğini anlattı.
Toplumda bu hastalığın halen ölümcül olduğu kanısının yangın olduğuna
işaret eden Öktem, Dünya Sağlık Örgütü'nün, bunu kronik hastalık listesine
aldığını belirtti.
Pozitif Yaşam Derneğinin çalışmaları hakkında bilgi veren Öktem, HIV ile
yaşayanlar arasında iletişim ağı oluşturmayı, ayrımcılıkla mücadele etmeyi ve hak
mahrumiyetleri karşısında savunuculuk görevi üstlenmeyi hedeflediklerini
bildirdi.
Öktem, HIV pozitiflerin en çok hak ihlaline sağlık kurumlarında
uğradığını, kişisel bilgilerin gizliliğinin ihlal edilebildiğini, işe
alınmayabildikleri ya da işlerini kaybedebildiklerini söyledi.
Pozitif Yaşam Destek Merkezlerinin, bu kişilere psikolojik, tıbbi,
beslenme, hukuk danışmanlığı verdiğini ifade eden Öktem, HIV ve AIDS'in yasal
düzenlemeler içine gireceği noktaların tespit edilmesi gerektiğini belirtti.
Sunumun ardından komisyon üyesi milletvekilleri de söz aldı.
MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, Türkiye'nin, kan ürünlerini
kendi üretmesi gerektiğine dikkati çekti.
Durmuş, kan vericilerin hayır yaptığını ancak sağlıklarının korunmadığını
öne sürerek, kan ürünleri havuzuna kan verenlerin 3 aylık periyotlarda düzenli
takip edilmesini önerdi. Durmuş, kan veren vatandaşlara, ''Kan verdiğiniz
kurumlara, her 6 ayda bir hepatit, AIDS yönünde parametrelerimi kontrol edin,
deyin'' çağrısında bulundu.
HIV/AIDS'li kişilere ''kötü insan, cüzzamlı'' muamelesi yapıldığını ifade
eden Durmuş, bunun hoş olmadığını belirtti.
Durmuş, ''Alkol kullananlarda, herkes benimle kadeh kaldırsın, sigara
içenlerde herkes tiryaki olsun, HIV pozitif olanlarda ise daha çok benim gibiler
olsun da tecrit edilmeyeyim anlayışı var'' dedi.
AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, sağlık bakım hizmeti içinde
yer almayan HIV/AIDS'lilerin masraflarını karşılamak için çalışma yapılması, bir
tasarı hazırlanması gerektiğini belirtti.
CHP İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız da bu konunun sadece Dünya AIDS
Günü'nde değil, bir yıl boyunca gündemde tutulması, lise ve üniversitelerde
derslerde gündeme getirilmesi gerektiğini anlattı. (12.33)
Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonu üyelerine sunum yaptı.
Yakasına kırmızı kurdele takan Öktem, bunun, ''HIV/AIDS'i biliyorum, HIV
ile yaşayanlara, bundan dolayı hayatını kaybedenlere saygı duyuyorum'' anlamına
geldiğini söyledi.
HIV ile yaşayan kişilerin de çocuk sahibi olabildiğini ifade eden Öktem,
HIV pozitif anne veya babadan HIV negatif doğan çocuklar bulunduğunu belirtti.
Öktem, el ele tutuşmak, aynı sofrayı, banyoyu paylaşmak, sivrisinek
sokmasıyla HIV'in bulaşmadığını dile getirdi. Bir kişiyi, ''AIDS'li, HIV'li''
diye tanımlamanın bu kişileri etiketlemek olduğunu belirten Öktem, bunun yerine,
''HIV pozitif ile AIDS ile yaşayan'' kavramını kullandıklarını vurguladı.
Test yaptırmanın bile insanlar için korkutucu olabildiğini ifade eden
Öktem, bu kişilerin, bilgilendirme yapılmadığı için sonuç pozitif çıktığında şok
yaşadığını anlattı. Öktem, testlerin, devlet ve üniversite hastanelerinde
ücretsiz yapılabildiğini, Sağlık Bakanlığının danışmanlık merkezlerinin
bulunduğunu söyledi.
Öktem, Sağlık Bakanlığından aldığı verilere göre, Türkiye'de 1984
yılından Haziran 2010'a kadar 4 bin 177 HIV/AIDS tespit edildiğini, bunun 2 bin
945'i erkek, bin 232'sinin kadın olduğunu bildirdi. Dünyada ise 33.5 milyon
HIV/AIDS'linin yaşadığını, bulaşmada heteroseksüel cinsel ilişkilerin başta
geldiğini anlattı.
Toplumda bu hastalığın halen ölümcül olduğu kanısının yangın olduğuna
işaret eden Öktem, Dünya Sağlık Örgütü'nün, bunu kronik hastalık listesine
aldığını belirtti.
Pozitif Yaşam Derneğinin çalışmaları hakkında bilgi veren Öktem, HIV ile
yaşayanlar arasında iletişim ağı oluşturmayı, ayrımcılıkla mücadele etmeyi ve hak
mahrumiyetleri karşısında savunuculuk görevi üstlenmeyi hedeflediklerini
bildirdi.
Öktem, HIV pozitiflerin en çok hak ihlaline sağlık kurumlarında
uğradığını, kişisel bilgilerin gizliliğinin ihlal edilebildiğini, işe
alınmayabildikleri ya da işlerini kaybedebildiklerini söyledi.
Pozitif Yaşam Destek Merkezlerinin, bu kişilere psikolojik, tıbbi,
beslenme, hukuk danışmanlığı verdiğini ifade eden Öktem, HIV ve AIDS'in yasal
düzenlemeler içine gireceği noktaların tespit edilmesi gerektiğini belirtti.
Sunumun ardından komisyon üyesi milletvekilleri de söz aldı.
MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, Türkiye'nin, kan ürünlerini
kendi üretmesi gerektiğine dikkati çekti.
Durmuş, kan vericilerin hayır yaptığını ancak sağlıklarının korunmadığını
öne sürerek, kan ürünleri havuzuna kan verenlerin 3 aylık periyotlarda düzenli
takip edilmesini önerdi. Durmuş, kan veren vatandaşlara, ''Kan verdiğiniz
kurumlara, her 6 ayda bir hepatit, AIDS yönünde parametrelerimi kontrol edin,
deyin'' çağrısında bulundu.
HIV/AIDS'li kişilere ''kötü insan, cüzzamlı'' muamelesi yapıldığını ifade
eden Durmuş, bunun hoş olmadığını belirtti.
Durmuş, ''Alkol kullananlarda, herkes benimle kadeh kaldırsın, sigara
içenlerde herkes tiryaki olsun, HIV pozitif olanlarda ise daha çok benim gibiler
olsun da tecrit edilmeyeyim anlayışı var'' dedi.
AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, sağlık bakım hizmeti içinde
yer almayan HIV/AIDS'lilerin masraflarını karşılamak için çalışma yapılması, bir
tasarı hazırlanması gerektiğini belirtti.
CHP İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız da bu konunun sadece Dünya AIDS
Günü'nde değil, bir yıl boyunca gündemde tutulması, lise ve üniversitelerde
derslerde gündeme getirilmesi gerektiğini anlattı. (12.33)
