2007-04-16 - 17:00
Türkçedeki Bozulma ve Yabancılaşmanın Araştırılması, Türkçenin Korunması ve Etkin Kullanımı İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Bilgen ile Bağımsız Eğitimciler Sendikası Başkanı Gürkan
Avcı'yı dinledi.
Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki çarpıcı gelişmelerin farklı dil
kullanımının yaygınlaşmasına yol açtığını, bunun da dili melezleştirdiğini ifade
eden Prof. Dr. Bilgen, resmi yazışmalarda kullanılan Türkçeye özen gösterilmesini
istedi.
Başta TBMM olmak üzere bütün kamu kurum ve kuruluşlarının, bunu resmi
politika olarak benimsemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Bilgen, resmi kurum
ve kuruluşların yazışmalarında dil eğitimi görmüş uzmanların görev almasını
önerdi.
Kanun, tüzük, genelge, yönetmelik ve yönergelerde dile özen gösterilmesi
gerektiğini bildiren Prof. Dr. Bilgen, özellikle yazım bozukluklarına dikkati
çekti.
Prof. Dr. Bilgen, ilköğretimde yazım kurallarının doğru, tutarlı ve yaygın
olarak öğretilmesi gerektiğini belirterek, ''Dil de aynı hava gibi, su gibi,
toprak gibi insan yaşamının tekel kaynakları arasındadır'' dedi.
-YABANCI DİLLE ÖĞRETİM-
Prof. Dr. Bilgen, yabancı dil öğretimi ile yabancı dilde eğitim arasındaki
farkın iyi anlaşması gerektiğini ifade ederek, yabancı dil öğrenmenin en etkili
ya da verimli yolunun tüm eğitimin yabancı dilde yapılması olduğunun hiç bir
zaman kanıtlanamadığını vurguladı. Aksine, yabancı dilde yapılan eğitimin,
öğrencilerin dil becerilerini gerilettiğini gösteren araştırmalar bulunduğu
kaydeden Prof. Dr. Bilgen, ''Yapılan bir araştırmaya göre, ODTÜ ve Ankara
Üniversitesi 1. sınıf öğrencilerinin dil kullanım düzeyleri aynı iken, 3.
sınıflarda ODTÜ öğrencilerinin dil kullanım düzeyi düşüyor'' diye konuştu.
Türkçenin Nobel Edebiyat Ödülü ile de tescillendiğini kaydeden Prof. Dr.
Bilgen, Türkçenin bir bilim dili olarak yetersiz olduğu yönündeki görüşlere karşı
çıktı.
Prof. Dr. Bilgen, 2002 yılında üniversitelerin bilgisayar mühendisliği bölüm
başkanlarının YÖK'e bir dilekçe vererek, Türkçe yayınların özendirilmesini
istediğini bildirerek, ''Akademik atama ve yükseltmelerde Türkçe yayınların göz
ardı edilmesi, giderek dışlanması uygulamalarının durdurulması gerekir'' dedi.
Prof. Dr. Bilgen, yabancı dilde eğitimin kısıtlanmasını da önererek, ''31
yıldır ODTÜ'de öğretim elemanı olarak çalışıyorum. ODTÜ, İngilizce eğitime rağmen
başarılı bir üniversitedir'' dedi.
-''MİSYONERLİK...''-
Bağımsız Eğitimciler Sendikası Başkanı Gürkan Avcı ise Osmanlı döneminde
açılan misyoner okullarına dikkati çekerek, ''Kurtuluş Savaşımız, aynı zamanda
bir diller savaşıydı da'' dedi.
Avcı, Türkiye'nin, ''bilim teknik ithal edeyim'' derken, Batı
misyonerliğinin oyununa geldiğini iddia ederek, YÖK'ün üniversitelerde yabancı
dille eğitimi yasaklamasını istedi.
kullanımının yaygınlaşmasına yol açtığını, bunun da dili melezleştirdiğini ifade
eden Prof. Dr. Bilgen, resmi yazışmalarda kullanılan Türkçeye özen gösterilmesini
istedi.
Başta TBMM olmak üzere bütün kamu kurum ve kuruluşlarının, bunu resmi
politika olarak benimsemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Bilgen, resmi kurum
ve kuruluşların yazışmalarında dil eğitimi görmüş uzmanların görev almasını
önerdi.
Kanun, tüzük, genelge, yönetmelik ve yönergelerde dile özen gösterilmesi
gerektiğini bildiren Prof. Dr. Bilgen, özellikle yazım bozukluklarına dikkati
çekti.
Prof. Dr. Bilgen, ilköğretimde yazım kurallarının doğru, tutarlı ve yaygın
olarak öğretilmesi gerektiğini belirterek, ''Dil de aynı hava gibi, su gibi,
toprak gibi insan yaşamının tekel kaynakları arasındadır'' dedi.
-YABANCI DİLLE ÖĞRETİM-
Prof. Dr. Bilgen, yabancı dil öğretimi ile yabancı dilde eğitim arasındaki
farkın iyi anlaşması gerektiğini ifade ederek, yabancı dil öğrenmenin en etkili
ya da verimli yolunun tüm eğitimin yabancı dilde yapılması olduğunun hiç bir
zaman kanıtlanamadığını vurguladı. Aksine, yabancı dilde yapılan eğitimin,
öğrencilerin dil becerilerini gerilettiğini gösteren araştırmalar bulunduğu
kaydeden Prof. Dr. Bilgen, ''Yapılan bir araştırmaya göre, ODTÜ ve Ankara
Üniversitesi 1. sınıf öğrencilerinin dil kullanım düzeyleri aynı iken, 3.
sınıflarda ODTÜ öğrencilerinin dil kullanım düzeyi düşüyor'' diye konuştu.
Türkçenin Nobel Edebiyat Ödülü ile de tescillendiğini kaydeden Prof. Dr.
Bilgen, Türkçenin bir bilim dili olarak yetersiz olduğu yönündeki görüşlere karşı
çıktı.
Prof. Dr. Bilgen, 2002 yılında üniversitelerin bilgisayar mühendisliği bölüm
başkanlarının YÖK'e bir dilekçe vererek, Türkçe yayınların özendirilmesini
istediğini bildirerek, ''Akademik atama ve yükseltmelerde Türkçe yayınların göz
ardı edilmesi, giderek dışlanması uygulamalarının durdurulması gerekir'' dedi.
Prof. Dr. Bilgen, yabancı dilde eğitimin kısıtlanmasını da önererek, ''31
yıldır ODTÜ'de öğretim elemanı olarak çalışıyorum. ODTÜ, İngilizce eğitime rağmen
başarılı bir üniversitedir'' dedi.
-''MİSYONERLİK...''-
Bağımsız Eğitimciler Sendikası Başkanı Gürkan Avcı ise Osmanlı döneminde
açılan misyoner okullarına dikkati çekerek, ''Kurtuluş Savaşımız, aynı zamanda
bir diller savaşıydı da'' dedi.
Avcı, Türkiye'nin, ''bilim teknik ithal edeyim'' derken, Batı
misyonerliğinin oyununa geldiğini iddia ederek, YÖK'ün üniversitelerde yabancı
dille eğitimi yasaklamasını istedi.
