
2005-10-26 - 15:00
TBMM Adalet Komisyonu'nda, çocukların velayet hakkına sahip olmayan kişilerce bir ülkeden diğerine haksız olarak götürülmesi olaylarının yol açtığı sorunların çözülmesini amaçlayan ''uluslar arası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Kanun Tasarısı''nın görüşmelerine başlandı.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yargı bağımsızlığı konusunu ele almak üzere TBMM'de, ucu açık bir şekilde genel görüşme yapılabileceğini ifade ederek, ''Yargı bağımsızlığını herkesin içine sindirmesi gerekiyor'' dedi.
TBMM Adalet Komisyonu'nda, çocukların velayet hakkına sahip olmayan kişilerce bir ülkeden diğerine haksız olarak götürülmesi olaylarının yol açtığı sorunların çözülmesini amaçlayan ''uluslar arası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Kanun Tasarısı''nın görüşmelerine başlandı.
Tasarının tümü üzerinde konuşan CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç, Türkiye'de çocuk kaçırma olayları sayısının artığını, bu nedenle de bu tasarıyı desteklediğini söyledi.
Konuşmasında yargının sorunlarını dile getiren Kılıç, ''Yargıçlarımız, savcılarımız görevlerini yaparken bazen durumdan vazife çıkarma çabası içerisine girebiliyorlar. İstanbul'da Ermeni konferansının iptali kararını veren hakimin, bu kararını verirken art niyetli olduğunu düşünmüyorum. Ancak, (bakanın hoşuna gidebilecek bir karar verirsem benim için iyi olur mu?) diye düşünebilir. Bunu düzeltmemiz lazım'' diye konuştu.
''VEÇHELERİNE'' İBARESİ TARTIŞILDI
Toplantıda, tasarıda yer alan ''Veçhelerine'' ibaresi üyeler arasında tartışma konusu oldu. CHP Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun, hakim ve savcıların görevlerini bakanlık denetiminden uzak bir şekilde özgürce yapmalarınısağlayabilecek bir düzenlemenin yapılması gerektiğine dikkati çekti.
Tasarının dayandığı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşme'nin tarihinin 1980 olduğunu belirten Saygun,''Aradan 25 yıl geçmiş, tasarıyı güncelleştirmemiz lazım. Tasarıda yeralan (veçhelerine) ibaresi (kapsamına) şeklinde değiştirilmelidir'' dedi.
CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan da, tasarıdaki 'Veçhelerinin'' ibaresinin Türkçeleştirilmesini istedi.
''TÜRKİYE SLOGANLAR ÜLKESİDİR''
Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise yargı bağımsızlığının sağlanması için sadece yasa çıkartılması gerekmediğini vurgulayarak, yargı bağımsızlığının, burada kısa süre içerisinde konuşulabilecek bir konu olmadığını belirtti. Bu konuda, TBMM'de ucu açık genel görüşme, araştırma konusu yapılabileceğini ifade eden Çiçek, şöyle konuştu:
''Yargı bağımsızlığı denilince, sadece Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısına iş geliyor tıkanıyor. Sanki Türkiye'de bağımsızlığı engelleyen bir bakan ve müsteşar var gibi, konu son derece dar bir alana getiriliyor. Bu da fotoğrafı bütün halinde görmemizi engelliyor. Yargı bağımsızlığı konusu, fevkalade geniş, şümul bir konudur ve herkesi de ilgilendiriyor. Yargı bağımsızlığını herkesin öncelikle içine sindirmesi gerekiyor. Ama gördüğümüz o ki sindirmesi gerekenler, bunu çok sindiremiyor.
Bir şeyi Anayasa'ya, yasaya tek başına yazmak bir şey ifade etmiyor. Onun toplumsal bir özümseme içerisinde değerlendirilmesi ve hayatımıza uygulanması gerekmektedir. Türkiye, genellikle sloganlar ülkesidir. Sloganı söyler, bu ne anlama gelir?... Bunun arkasını dolduramaz.'' Bakan Çiçek, herkesin, ''Türkiye'de yargı reformuna ihtiyaç var'' dediğini, ancak çözüm getiremediğini kaydederek, yapılan reformların uygulanmasında bazı sıkıntılar yaşanabileceğini, ancak öncelikle bunun özümsenmesi gerektiğini ifade etti.
Çiçek, yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının yabancı kadınlarla yaptıkları evliliklerden olan çocukları ile ilgili yaşanan sorunları çözmek için bu yasanın TBMM'ye getirtildiğini ifade etti. Uluslararası çocuk kaçırma ile ilgili bugüne kadar bakanlığa 157 başvuru yapıldığını belirten Çiçek, tasarıdaki ''veçhelerine'' ibaresinin Arapça olduğunu ve değiştirilebileceğini bildirdi. AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu da tasarıda olduğu gibi sözleşmede de ''veçhelerine'' ibaresinin yazıldığını belirterek, bu kelimenin değiştirilmemesini istedi.
'SÖZLEŞME GEÇEN YÜZYILDAN MI KALDI?''
CHP'lilerin, ''Sözleşme 1980 tarihli'' deyince Kutlu, ''Bu sözleşme geçen yüzyıldan mı kaldı?'' dedi.
Toplantıda, tasarının isminde yer alan ''Veçhelerine'' ibaresi, Komisyon Başkanı, AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan'ın talebi üzerine, oyçokluğu ile ''Yön ve kapsamına'' şeklinde değiştirilerek kabul edildi.
Daha sonra, tek tek maddelerin görüşmelerine geçildi. Toplantıda, tasarının görüşülen 12 maddesi kabul edilirken, diğer maddelerin görüşülmesine Ramazan Bayramı sonrasında devam edilmesi kararlaştırıldı.Tasarıya göre, Adalet Bakanlığı'nın, başvuruda bulunan kişi adına,kaçırılan çocuğun iadesi veya şahsi ilişki kurulmasını sağlamak amacıyla idari ve adli işlemler yapmaya yetkili kılınması öngörülüyor.
Çocuk teslimi hakkındaki ilamın veya kararın icrası sırasında çocuğu gizleyen ya da ilamın veya kararın icrasından sonra tekrar kaçıran ve bu fiillere bilerek iştirak edenler, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikayeti üzerine, tetkik mercii tarafından 2 aydan 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilecek.
TBMM Adalet Komisyonu'nda, çocukların velayet hakkına sahip olmayan kişilerce bir ülkeden diğerine haksız olarak götürülmesi olaylarının yol açtığı sorunların çözülmesini amaçlayan ''uluslar arası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Kanun Tasarısı''nın görüşmelerine başlandı.
Tasarının tümü üzerinde konuşan CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç, Türkiye'de çocuk kaçırma olayları sayısının artığını, bu nedenle de bu tasarıyı desteklediğini söyledi.
Konuşmasında yargının sorunlarını dile getiren Kılıç, ''Yargıçlarımız, savcılarımız görevlerini yaparken bazen durumdan vazife çıkarma çabası içerisine girebiliyorlar. İstanbul'da Ermeni konferansının iptali kararını veren hakimin, bu kararını verirken art niyetli olduğunu düşünmüyorum. Ancak, (bakanın hoşuna gidebilecek bir karar verirsem benim için iyi olur mu?) diye düşünebilir. Bunu düzeltmemiz lazım'' diye konuştu.
''VEÇHELERİNE'' İBARESİ TARTIŞILDI
Toplantıda, tasarıda yer alan ''Veçhelerine'' ibaresi üyeler arasında tartışma konusu oldu. CHP Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun, hakim ve savcıların görevlerini bakanlık denetiminden uzak bir şekilde özgürce yapmalarınısağlayabilecek bir düzenlemenin yapılması gerektiğine dikkati çekti.
Tasarının dayandığı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşme'nin tarihinin 1980 olduğunu belirten Saygun,''Aradan 25 yıl geçmiş, tasarıyı güncelleştirmemiz lazım. Tasarıda yeralan (veçhelerine) ibaresi (kapsamına) şeklinde değiştirilmelidir'' dedi.
CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan da, tasarıdaki 'Veçhelerinin'' ibaresinin Türkçeleştirilmesini istedi.
''TÜRKİYE SLOGANLAR ÜLKESİDİR''
Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise yargı bağımsızlığının sağlanması için sadece yasa çıkartılması gerekmediğini vurgulayarak, yargı bağımsızlığının, burada kısa süre içerisinde konuşulabilecek bir konu olmadığını belirtti. Bu konuda, TBMM'de ucu açık genel görüşme, araştırma konusu yapılabileceğini ifade eden Çiçek, şöyle konuştu:
''Yargı bağımsızlığı denilince, sadece Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısına iş geliyor tıkanıyor. Sanki Türkiye'de bağımsızlığı engelleyen bir bakan ve müsteşar var gibi, konu son derece dar bir alana getiriliyor. Bu da fotoğrafı bütün halinde görmemizi engelliyor. Yargı bağımsızlığı konusu, fevkalade geniş, şümul bir konudur ve herkesi de ilgilendiriyor. Yargı bağımsızlığını herkesin öncelikle içine sindirmesi gerekiyor. Ama gördüğümüz o ki sindirmesi gerekenler, bunu çok sindiremiyor.
Bir şeyi Anayasa'ya, yasaya tek başına yazmak bir şey ifade etmiyor. Onun toplumsal bir özümseme içerisinde değerlendirilmesi ve hayatımıza uygulanması gerekmektedir. Türkiye, genellikle sloganlar ülkesidir. Sloganı söyler, bu ne anlama gelir?... Bunun arkasını dolduramaz.'' Bakan Çiçek, herkesin, ''Türkiye'de yargı reformuna ihtiyaç var'' dediğini, ancak çözüm getiremediğini kaydederek, yapılan reformların uygulanmasında bazı sıkıntılar yaşanabileceğini, ancak öncelikle bunun özümsenmesi gerektiğini ifade etti.
Çiçek, yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının yabancı kadınlarla yaptıkları evliliklerden olan çocukları ile ilgili yaşanan sorunları çözmek için bu yasanın TBMM'ye getirtildiğini ifade etti. Uluslararası çocuk kaçırma ile ilgili bugüne kadar bakanlığa 157 başvuru yapıldığını belirten Çiçek, tasarıdaki ''veçhelerine'' ibaresinin Arapça olduğunu ve değiştirilebileceğini bildirdi. AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu da tasarıda olduğu gibi sözleşmede de ''veçhelerine'' ibaresinin yazıldığını belirterek, bu kelimenin değiştirilmemesini istedi.
'SÖZLEŞME GEÇEN YÜZYILDAN MI KALDI?''
CHP'lilerin, ''Sözleşme 1980 tarihli'' deyince Kutlu, ''Bu sözleşme geçen yüzyıldan mı kaldı?'' dedi.
Toplantıda, tasarının isminde yer alan ''Veçhelerine'' ibaresi, Komisyon Başkanı, AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan'ın talebi üzerine, oyçokluğu ile ''Yön ve kapsamına'' şeklinde değiştirilerek kabul edildi.
Daha sonra, tek tek maddelerin görüşmelerine geçildi. Toplantıda, tasarının görüşülen 12 maddesi kabul edilirken, diğer maddelerin görüşülmesine Ramazan Bayramı sonrasında devam edilmesi kararlaştırıldı.Tasarıya göre, Adalet Bakanlığı'nın, başvuruda bulunan kişi adına,kaçırılan çocuğun iadesi veya şahsi ilişki kurulmasını sağlamak amacıyla idari ve adli işlemler yapmaya yetkili kılınması öngörülüyor.
Çocuk teslimi hakkındaki ilamın veya kararın icrası sırasında çocuğu gizleyen ya da ilamın veya kararın icrasından sonra tekrar kaçıran ve bu fiillere bilerek iştirak edenler, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikayeti üzerine, tetkik mercii tarafından 2 aydan 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilecek.