2008-06-30 - 13:00
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya, yapı ruhsatı olmayan binalarla ilgili yasa teklifi hakkında, ''Teklifin görüşülmekte olan ve şahsımın da taraf olduğu kat mülkiyeti davalarına uygulanması halinde villamı, gözümü
kırpmadan devletime bağışlarım'' dedi.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya,
yaptığı yazılı açıklamada, Komisyonda, özel ormanların hukuki
rejimini düzenleyen veya bu ormanları dolaylı da olsa etkileyen herhangi
bir yasa teklifi bulunmadığını kaydetti.
TBMM'de grubu bulunan her partiden bazı milletvekillerinin ortak
imzaları ile verilmiş ve Kadastro Yasasının 12. maddesine bir cümle
eklenmesine ilişkin olan teklifin, kamunun hüküm ve tasarrufunda olduğu
iddiasına dayanan mülkiyet uyuşmazlıklarıyla ilgili olduğuna işaret eden
İyimaya, düzenlemenin, taşınmaz mülkiyeti uyuşmazlığında ve hak düşürücü
süre konusunda, devlet ve diğer kamu tüzel kişilerine gerçek kişi
karşısında bir ayrıcalık tanınmaması gerektiği yönündeki eşitlikçi
felsefeye dayandığını belirtti.
Özel ormanların, devletin hüküm ve tasarrufunda olmadığına dikkati çeken
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı İyimaya, şunları kaydetti:
''Özel ormanda mülkiyet, gerçek kişiye veya özel hukuk tüzel kişilerine
aittir. Bu ormanlarda yapılaşmada yasal sınır yüzde 6, kesim-dikimde ise
devlet izni zorunluluğu vardır. Orman Kanununda, bu konuda açık hükümler
bulunmaktadır. Özel ormanda devlet ile malik arasında bir arazi
mülkiyeti uyuşmazlığı hukuken olamaz. Çünkü malik devlet değil, kişidir.
Saip Molla (Beykoz Acarlar) Özel Ormanında oluşan yapılaşma ile Orman
Genel Müdürlüğü arasındaki uyuşmazlık, Orman Yasasındaki yüzde 6
sınırının aşıldığı iddiasına dayalı olup, arz (yatay) mülkiyet konusunda
bir tartışma ve dava bulunmamaktadır.
Özel ormanların teşviki, bu konuda çevre ve insan merkezli politikaların
oluşturulması, güzel vatanımızın ana sorunlarındandır. Bu konuda sorumlu
bir vatandaş olarak üzerime düşeni her zaman yaptım ve halen de
yapmaktayım.''
İyimaya, teklif vesile kılınarak, devletin oluşturduğu tapu siciline
güvenle ve 3. kişi sıfatıyla edindiği villası sebebiyle aykırı yargılar
üretilmesinin siyaset ve basın ahlakıyla bağdaşır yanı olmadığını
belirtti. İyimaya, ''Hiçbir parlamenter, milli egemenlik yetkisini kendi
kişisel çıkarı için kullanamaz, kullanmamalıdır. Teklifin özel ormanla
uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır. Olsaydı, o müzakerede kişisel
çıkarımın değil, kamu menfaatinin ve hukukun gereğini yapardım'' dedi.
Konuyla ilgili bazı gazete manşetlerini, ''Gerçek karşılıktan yoksun,
hazırlayıcılarının zihni yanılgılarını aşmayan kolaycı isnatlar'' olarak
değerlendiren Ahmet İyimaya yazılı açıklamasında, ''Bu teklifin
görüşülmekte olan ve şahsımın da taraf olduğu kat mülkiyeti (Dikey
mülkiyet - Saip Molla) davalarına uygulanması (davaların bu sebeple
reddi) halinde villamı, gözümü kırpmadan devletime bağışlarım. Hiç kimse
şeref ve haysiyetini gayri meşru çıkarlara ciro edemez. Aynı hassasiyet
her şeye balıklama atlamaması gereken siyaset etme tarzında, haber ve
kalem sorumluluğunda da olmalıdır'' görüşüne yer verdi.
yaptığı yazılı açıklamada, Komisyonda, özel ormanların hukuki
rejimini düzenleyen veya bu ormanları dolaylı da olsa etkileyen herhangi
bir yasa teklifi bulunmadığını kaydetti.
TBMM'de grubu bulunan her partiden bazı milletvekillerinin ortak
imzaları ile verilmiş ve Kadastro Yasasının 12. maddesine bir cümle
eklenmesine ilişkin olan teklifin, kamunun hüküm ve tasarrufunda olduğu
iddiasına dayanan mülkiyet uyuşmazlıklarıyla ilgili olduğuna işaret eden
İyimaya, düzenlemenin, taşınmaz mülkiyeti uyuşmazlığında ve hak düşürücü
süre konusunda, devlet ve diğer kamu tüzel kişilerine gerçek kişi
karşısında bir ayrıcalık tanınmaması gerektiği yönündeki eşitlikçi
felsefeye dayandığını belirtti.
Özel ormanların, devletin hüküm ve tasarrufunda olmadığına dikkati çeken
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı İyimaya, şunları kaydetti:
''Özel ormanda mülkiyet, gerçek kişiye veya özel hukuk tüzel kişilerine
aittir. Bu ormanlarda yapılaşmada yasal sınır yüzde 6, kesim-dikimde ise
devlet izni zorunluluğu vardır. Orman Kanununda, bu konuda açık hükümler
bulunmaktadır. Özel ormanda devlet ile malik arasında bir arazi
mülkiyeti uyuşmazlığı hukuken olamaz. Çünkü malik devlet değil, kişidir.
Saip Molla (Beykoz Acarlar) Özel Ormanında oluşan yapılaşma ile Orman
Genel Müdürlüğü arasındaki uyuşmazlık, Orman Yasasındaki yüzde 6
sınırının aşıldığı iddiasına dayalı olup, arz (yatay) mülkiyet konusunda
bir tartışma ve dava bulunmamaktadır.
Özel ormanların teşviki, bu konuda çevre ve insan merkezli politikaların
oluşturulması, güzel vatanımızın ana sorunlarındandır. Bu konuda sorumlu
bir vatandaş olarak üzerime düşeni her zaman yaptım ve halen de
yapmaktayım.''
İyimaya, teklif vesile kılınarak, devletin oluşturduğu tapu siciline
güvenle ve 3. kişi sıfatıyla edindiği villası sebebiyle aykırı yargılar
üretilmesinin siyaset ve basın ahlakıyla bağdaşır yanı olmadığını
belirtti. İyimaya, ''Hiçbir parlamenter, milli egemenlik yetkisini kendi
kişisel çıkarı için kullanamaz, kullanmamalıdır. Teklifin özel ormanla
uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır. Olsaydı, o müzakerede kişisel
çıkarımın değil, kamu menfaatinin ve hukukun gereğini yapardım'' dedi.
Konuyla ilgili bazı gazete manşetlerini, ''Gerçek karşılıktan yoksun,
hazırlayıcılarının zihni yanılgılarını aşmayan kolaycı isnatlar'' olarak
değerlendiren Ahmet İyimaya yazılı açıklamasında, ''Bu teklifin
görüşülmekte olan ve şahsımın da taraf olduğu kat mülkiyeti (Dikey
mülkiyet - Saip Molla) davalarına uygulanması (davaların bu sebeple
reddi) halinde villamı, gözümü kırpmadan devletime bağışlarım. Hiç kimse
şeref ve haysiyetini gayri meşru çıkarlara ciro edemez. Aynı hassasiyet
her şeye balıklama atlamaması gereken siyaset etme tarzında, haber ve
kalem sorumluluğunda da olmalıdır'' görüşüne yer verdi.
