2008-06-06 - 14:24
ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, yaptığı yazılı açıklamada, ''Anayasa Mahkemesinin bu kararıyla beraber siyasetin alanı biraz daha daralmış, kuvvetler ayrılığı prensibinde, ağırlık merkezi yargıya doğru kaymıştır. Yasama, yargının gölgesinde kalmıştır'' dedi.
ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, yazılı basın açıklaması yaptı.
Uras, Anayasa değişiklik teklifinin görüşülmesi sırasında ''Anayasada yapılacak kısmi değişikliklerle üniversitelerdeki kılık-kıyafet sorununun aşılamayacağını ve bu adımın
ağır bir kaosa yol açacağını'' söylediğini hatırlattı.
AK Parti'nin ''toplumsal mutabakat üzerinde yükselen kapsamlı bir demokratikleşmeyi içeren bir Anayasa değişikliği yapmayı tercih etmeyerek büyük bir hata yaptığını'' ileri süren Uras, şunları kaydetti:
''Şimdi yeniden bir siyasi krizle karşı karşıyayız. Diyalog geliştirilmeden, karşılıklı güven iklimi yaratılmadan kalıcı çözüm üretilmesi ve krizin yönetilmesi imkansızdır. Ancak, TBMM bu krizi yönetemezse, Türkiye bir rejim krizi ile karşı karşıya kalacaktır.
Anayasa Mahkemesinin bu kararıyla beraber siyasetin alanı biraz daha daralmış, kuvvetler ayrılığı prensibinde, ağırlık merkezi yargıya doğru kaymıştır. Yasama, yargının gölgesinde kalmıştır. TBMM'de sorunların çözüme kavuşturulması yönünde atılacak adımların hedefine ulaşması artık eskiye göre daha zordur.''
Türkiye'de yeni bir anayasaya olan ihtiyacın kararla ortaya çıktığını belirten Uras, Mecliste temsilcisi bulunan partilere seslenerek, toplumsal mutabakata dayalı yeni bir anayasa hazırlanmasını önerdi.
Uras, Anayasa değişiklik teklifinin görüşülmesi sırasında ''Anayasada yapılacak kısmi değişikliklerle üniversitelerdeki kılık-kıyafet sorununun aşılamayacağını ve bu adımın
ağır bir kaosa yol açacağını'' söylediğini hatırlattı.
AK Parti'nin ''toplumsal mutabakat üzerinde yükselen kapsamlı bir demokratikleşmeyi içeren bir Anayasa değişikliği yapmayı tercih etmeyerek büyük bir hata yaptığını'' ileri süren Uras, şunları kaydetti:
''Şimdi yeniden bir siyasi krizle karşı karşıyayız. Diyalog geliştirilmeden, karşılıklı güven iklimi yaratılmadan kalıcı çözüm üretilmesi ve krizin yönetilmesi imkansızdır. Ancak, TBMM bu krizi yönetemezse, Türkiye bir rejim krizi ile karşı karşıya kalacaktır.
Anayasa Mahkemesinin bu kararıyla beraber siyasetin alanı biraz daha daralmış, kuvvetler ayrılığı prensibinde, ağırlık merkezi yargıya doğru kaymıştır. Yasama, yargının gölgesinde kalmıştır. TBMM'de sorunların çözüme kavuşturulması yönünde atılacak adımların hedefine ulaşması artık eskiye göre daha zordur.''
Türkiye'de yeni bir anayasaya olan ihtiyacın kararla ortaya çıktığını belirten Uras, Mecliste temsilcisi bulunan partilere seslenerek, toplumsal mutabakata dayalı yeni bir anayasa hazırlanmasını önerdi.
