2007-03-13 - 14:44
ANAVATAN GENEL BAŞKAN MUMCU: ''HER YIL MİLYARDERLER LİSTESİNE YENİ MİLYARDERLER KATILIYOR. JAPONYA'NIN 5 KATI KADAR MİLYARDERİMİZ VAR''
Partisinin grup toplantısında konuşan Mumcu, dün İstiklal Marşı'nın kabul edilişinin yıldönümünün kutlandığını hatırlatarak, milletin yazdığı ve milletin destanının anlatıldığı bu marşın, milletin ruhunu açığa çıkardığını söyledi.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu,
Forbes'in yayınladığı milyarderler listesine her yıl yeni bir Türk'ün eklendiğini
belirterek, ''Japonya'nın 5 katı kadar milyarderimiz var. Japonya dünyanın ikinci
büyük ekonomisi ama milyarder rekortmeni Türkiye... Bu düzen, bir karaborsa,
kıtlık, sömürü düzeni. Hükümet de bu düzenin bekçisi'' diye konuştu.
Partisinin grup toplantısında konuşan Mumcu, dün İstiklal Marşı'nın kabul
edilişinin yıldönümünün kutlandığını hatırlatarak, milletin yazdığı ve milletin
destanının anlatıldığı bu marşın, milletin ruhunu açığa çıkardığını söyledi.
Mumcu, milli şair Mehmet Akif Ersoy'un sadece milletin hissiyatını ifade
etmediğini, aynı zamanda kafası millet için çalışan bir insan olduğunu anlatarak,
Ersoy'un, ''Çiğnerim, çiğnenirim hakkı tutar kaldırırım'' sözleriyle, milletin
istiklale olduğu kadar adalete olan duyarlılığını da dile getirdiğini kaydetti.
Milli Şair'in ömrünün, o dönemde milletin içine düştüğü düşünce bunalımının,
nifak bunalımının aşılması için yepyeni bir akledişe ihtiyaç duyduğunu söyleyerek
geçtiğini anlatan Mumcu, şöyle devam etti:
''Başkaları gibi yapmamıştır. Millete şirin görünmeyi seçmemiştir. Milletin
basma kalıp önyargılarıyla barışmayı tercih etmemiştir. Tam tersine yanlış
düşünceye karşı yanlış akledişe karşı mücadele yürütmüştür. Bunun tersini
yapanlar vardır. Damara göre şerbet vermeyi başaranlar vardır. Gerçekle
bağdaşmasa da milletle hemfikirmiş gibi gözükmenin olmazsa olmaz şartı, kalp
kontağını kesmektir. Milletle kalp kontağını keserseniz, artık dilinizden her şey
dökülebilir. Eğer milletinizle kontağınızı kesmemişseniz, dilinizden dökülecek
şey sadece isyandır.''

-OLAYLARI ANLATIRKEN GÖZLERİ DOLDU-

ANAVATAN lideri Mumcu, her hafta ülke gündemini sarsan acılar yaşandığını,
her akşam televizyon kanallarında anaların ağladığını söyledi.
İstanbul Sarıyer'de iki kardeşin ölümüyle yaşanan olaya da değinen Mumcu,
bir hafta önce kadınlar gününün kutlandığını, ama anaların hala ağlamaya devam
ettiğini belirtti.
Adana'da fosseptik çukurunda bir çocuğun daha kaybedildiğini, 30 günlük
bebesiyle bir kadının fuhşa zorlandığını, ''bebe sütten kesilsin'' diye annenin
memesine sabun sürüldüğünü anlatan Mumcu'nun duygulandığı görüldü.
Gözleri dolan Mumcu, ''Böyle bir durumda kıyamet kopmayacaksa ne zaman
kopacak? Böyle bir durumda hepimiz, 'Yeter artık bu insanlık onuruna saldırıdır'
deyip ne zaman ayağa kalkacağız? 'Bu bizim insanlığımıza bir tecavüzdür' deyip
ayağa kalkmayacaksak, ne zaman kalkacağız?'' diye sordu.
Her şeye alıştıkça insanlıktan uzaklaşıldığını kaydeden Mumcu, yüreğinde
insanlık onuru taşıyan kişilerin susmaması gerektiğini belirterek, ''Alıştığımız,
katlandığımız şeylerin bir gün kaybolup gideceğini mi yok olacağını mı
zannediyoruz? Evrende hiçbir şey kaybolmuyor, yok olmuyor. Her şey dönüp gelip
bizi buluyor. Her gerçek dönüp gelip bir tokat gibi yüzümüze çarpıyor. İnsan
olmanın onuru ile ayağa kalkmak, isyan etmek ve bu suskunluk zincirini koparıp
atmak, suskunluk fanusunu parçalayıp kırmak bizim insanlık görevimiz'' dedi.

-''İSTANBUL SUÇUN BAŞKENTİ''

ANAVATAN Genel Başkanı Mumcu, geçen hafta valiler ve emniyet müdürleri
kararnamesi çıktığını, ama İstanbul'da hiçbir şeyin değişmediğini söyledi.
''İstanbul suçun başkenti haline geldi. İnsanların sokağa çıkacak en küçük
cesareti kalmamış'' diyen Mumcu, anaların yüreklerinin kuş gibi çarptığını
söyledi.
İnsanların hayatlarını kaybettiğini ama kimsenin kılının kıpırdamadığını
anlatan Erkan Mumcu, ''Sanki bütün bunlar kader ve buna katlanmak zorundayız''
diye konuştu.
Kürsülerden inanılmaz milliyetçi ve vatanperver nutukların atıldığını ifade
eden Mumcu, bir milletin ortak değerlerini kutsamak zorunda olduğunu, ama
kimilerinin nutuklarının, batılı anlamda olmadığını savundu.
ANAVATAN lideri Mumcu, ''Gerçekte bir asabiye duygusuna, biz ve ötekiler
duygusuna dayanmaz, gerçekte bizi biz yapan değerlere duyulan bağlılıktır,
aşktır, sevgidir. İnancımıza, dinimize, gelenek göreneklerimize, büyüklere
saygıya, yardımlaşmaya, iyilikseverliğe duyulan saygıdır'' dedi.
Türkiye'nin milliyetçiliğinin böyle bir şey olduğunu ifade eden Mumcu,
tarihte Anadolu, Ortadoğu ve Osmanlı coğrafyasında kurtla kuzunun koyun koyuna
yaşadığını söyledi.

-''ASKERİ GÜÇLE BAŞARAMADILAR, NİFAKLA YAPMAK İSTİYORLAR''-

Erkan Mumcu, bu coğrafyaya nifak sokulduğunu da dile getirerek, şunları
söyledi:
''Ne oldu da bu coğrafya parçalandı? Çok açık nedeni var. Bu coğrafyanın
sahip olduğu zenginliklere göz koyanlar, bu coğrafya üzerinde bir muktedir irade
istemedi. İstemediler saldırdılar, askeri güçle başaramadıklarını nifakla
başardılar. Bugün aynı şeyi milletimize, Türkiye'ye tekrar yapmak istiyorlar. Bu
millet neyin ne kadar değerli olduğunu gerçekten biliyor. Neyin uğruna ölünecek
bir değer olduğunu biliyor. 20 yıldır terör belasıyla bu toplumu düşman etmeye
çalışanlar, bir adım yol ilerleyemediler. Bu terör belasını başımıza saranların
hedefi Türkler ile Kürtleri düşman etmekti. Onlar hala kız alıp vermeye, bir aile
çatısı içerisinde kanlarını, canlarını kaynaştırmaya devam ediyorlar. İşte bizim
milletimizin vereceği insanlık dersi budur.''

-''1 MİLYARDER, 1 MİLYON YOKSUL...''-

ANAVATAN lideri Erkan Mumcu, Hükümetin borçlanmaya ilişkin politikasını da
eleştirerek, son 5 yılda kamu borçları için 184 milyar dolar faiz ödendiğini öne
sürdü.
Borçlanmanın bedelini en çok yoksulların ödediğini ifade eden Mumcu, şunları
kaydetti:
''Bu bedelin bir kısmı komisyon olarak Türkiye'de çok küçük bir mutlu
azınlığa servet olarak aktığı için. Bunun için... Bu parti (ANAVATAN) hiçbir
zaman servete düşman olmadı. Bugün de servete düşman değiliz. Ama aynı soruyu
tekrar soracağım. Her yıl milyarderler listesine yeni milyarderler katılıyor. İki
tane liste var önümüzde bir tanesi Forbes'in milyarderler listesi, diğeri ise
TÜİK'in yoksul milyonlar listesi. Her sene bu listeye 1 milyarder katılıyorsa,
diğer listeye 1 milyon yoksul katılıyor.
Japonya'nın 5 katı kadar milyarderimiz var. Japonya dünyanın ikinci büyük
ekonomisi ama milyarder rekortmeni Türkiye...'Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara
şah olsa. Yaşasın kefenimin kefili karaborsa', işte bu düzenin adı bu. Bu düzen
bir karaborsa, kıtlık düzeni. Bu düzen, bir sömürü düzeni. Bu düzen, uluslararası
sermayeye, Türk insanının emeğini, aklını, ömrünü haraç gibi veren sistem.
Hükümet, bu düzenin bekçisi...''

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, ''Milletten kaçarak cumhurbaşkanı olacağına,
milletin takdiriyle cumhurbaşkanı ol. Millet bu cesaretini takdir edecektir''
diye seslendi.
Mumcu, partisinin grup toplantısında, Ortaöğretim Kurumları Sınavı (OKS)
sisteminin değiştirilme çalışmaları üzerinde durdu. Mumcu, 3 yıl önce uygulanmaya
başlanan mevcut sistemin çöpe atılarak yerine yenisinin uygulamaya konulmak
istendiğini belirterek ''Akılsızlığın bedeli, millete ödettiriliyor'' dedi.
Mumcu, dünyanın herhangi bir yerinde öğrencilerin Türkiye'deki gibi merkezi
sınavla üniversiteye yerleştirildiği, tek sınavla kaderinin tayin edildiği bir
sistemin bulunmadığını söyledi.
Babasının ''Kirli ceketimi satar, yine de seni okuturum'' dediğini ve böyle
de yaptığını belirten Mumcu, ''Anne ve babalar da benim babam gibi yapıyor.
Varını yoğunu satarak çocuğunu okutuyor. Ailelerin, çocuklarının dershanesi için
harcadığı para, Amerika'daki üniversite sistemini kurmaya yeter. Kaldırın
üniversite tekelini, özendirin özel ve vakıf üniversitelerini...'' diye konuştu.

-''GÖZYAŞI DÖKMEYECEKSİN''-

İstiklal Marşı'nın kabulünün yıldönümü töreninde Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın gözyaşı döktüğünü hatırlatan Mumcu, ''Gözyaşı dökmemenin yolu;
İstiklal Marşı'nın istiklal konusundaki duyarlılığını, hissiyatını yüreğinde
hissedeceksin, anlayacaksın... Gözyaşı dökmeyeceksin; göz nuru dökeceksin, akıl
emeği dökeceksin ki biz o İstiklal Marşını bir daha yazmayalım'' şeklinde
konuştu.
Mumcu, ülkenin bütünlüğü konusunda dört bir taraftan tehditler savrulduğunu
belirterek, şöyle devam etti:
''Bu millet, biz, bu ülke ne zaman bölünecek kaygısı içindeyiz. Türkiye
Cumhuriyeti Devletinin yapabildiği şey, Amerika Başkanından ricacı olabilmek.
Nerede bizim istiklalimiz, bağımsızlığımız? Bağımsız devlet böyle mi davranır.
İsrail böyle mi davranıyor? Bırakın bölge politikalarında bağımsız bir politika
aktörü olarak ortaya çıkmayı, kendi ulusal güvenliğimiz konusunda bile
başkalarının himayelerine muhtaç hale getirilmişiz. Oysa bu Cumhuriyet, tam
bağımsızlık ve milli egemenlik üzerine kuruldu. Nerede bağımsızlık?''

-''ASGARİ ÜCRET 1 MİLYAR OLACAK''-

Türkiye ekonomisinin taşeronlaştırılıp, patronajın, ulusal sermayenin,
haberleşme, enerji, liman ve bankacılık gibi sektörlerin patronajının yabancı
sermaye geline geçtiğini öne süren Mumcu, ''Bizlere sadece işçilik, amelilik
kalıyor. Milletimiz köleleştiriliyor'' dedi.
Adalet Bakanlığına personel alımında ihtiyacın 58 katı kadar başvuru
yapıldığını belirten Mumcu, asgari ücretle çalışmak isteyenlere, hızlı yazı
konusunda yarışma düzenlendiğini bildirdi.
Doğu ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinde asgari ücretin yarıya düşürülmesini
savunanlar olduğunu kaydeden Mumcu, ''Asgari ücret 1 milyar lira olacak. 7 yıl
içinde asgari ücreti, Avrupa ülkelerindeki asgari ücrete eşit hale getireceğiz.
Hedefimiz, milyarderler listesi kabarmasın, yoksul milyonların listesi azalsın''
diye konuştu.

-CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ...-

Mumcu, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda ''alıp-kaçma oyunu oynandığını''
ifade ederek, birilerinin kendisinde olmayan meziyetleri varmış gibi gösterip,
kendisini de jüri yerine koyduğunu söyledi.
Birilerinin ''Fırsat bu fırsattır, şimdiye kadar bu otoriteyi siz
kullandınız, şimdi de biz kullanacağız'' dediğini belirten Mumcu, ''Bütün
ayrımcılık, siz-bizden kaynaklanıyor. Olan da millete oluyor'' dedi.
Cumhurbaşkanını halkın seçmesi yönünde 1.5 yıl önce Başbakan Erdoğan'a bir
mektup gönderdiğini bildiren Mumcu, şunları kaydetti:
''Türkiye, cumhurbaşkanı seçiminin yarattığı kriz ihtimali ve belirsizlik
yüzünden hala çok yüksek faiz ödeyen bir ekonomiye sahip. Hala belirsizliğin
bedelini on milyarlarca dolar olarak ödeyen ülke durumunda. Neden, Tayip
Erdoğan'ın kaprisi yüzünden... Bahis oynuyor beyefendiler. Milletin ekmeğinin,
aşının, ilacının, çocuğunun istikbali üzerinden bahis oynuyorlar.
Getirin milletin önüne sandığı; millet seçer, seçmez. Ne kaçıyorsunuz
milletten. Dünyanın neresinde böyle demokrasi var? Genel müdürü, daire başkanını
bürokrasideki etkili herkesi cumhurbaşkanı atayacak, ancak hiçbir şeyden sorumlu
olmayacak. 12 Eylül'ün getirdiği bir kamburdu bu...''
Mumcu, ya Almanya'daki gibi temsili bir cumhurbaşkanı olabileceğini ya da
halkın seçmesiyle yürütmenin tek başlı olabileceğini söyledi.

-''ŞİMDİ MECLİS BAŞKANI 'TEESSÜF EDERİM' DER''-

Yürütmenin tek başlı olması halinde, yasama ve yargının yürütmeyi
denetleyeceğini ifade eden Mumcu, ''O zaman Meclis, millet adına hesap sorar.
Meclis, hakikaten milli iradenin tecelligahı olur. Şimdi Meclis, hükümetlerin
hizmetkarı. Kimse kusura bakmasın. Şimdi Meclis Başkanı buradan çıkar, 'teessüf
ederim' der. Ben de buradan cevabını vereyim, 'tebessüm ederim'' diye konuştu.
Meclisin denetim görevini yapmadığını ileri süren Mumcu, şöyle devam etti:
''Hadi TÜPRAŞ'ı denetlesin de görelim. TÜPRAŞ'ın Ofer'e satılmasıyla, bu
devletin 750 milyon doları göz göre göre çalındı. Belgeleri gün gibi ortada. Bir
Allah'ın kulu hesap sormuyor. Mecliste 357'lik kanun ekseriyetiyle hiçbir
mekanizma işlemiyor. Meclis, hesap soran bir mekanizma gibi değil, koruyan bir
baraj gibi duruyor. Ondan sonra buna 'demokrasi' diyoruz. Getirin sandığı
cumhurbaşkanını halk seçsin; yetkiyi kime verdiğini, hesabı kimden soracağını
bilsin.
Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum; milletten kaçarak cumhurbaşkanı olacağına,
milletin takdiriyle cumhurbaşkanı ol. Millet bu cesaretini takdir edecektir.
Millet, demokrasiye olan saygını baştacı edecektir. Bizim kazancımız,
milletimizin kazancı olacaktır.''

-SAĞDA BİRLİK GİRİŞİMLERİ-

Mumcu, grup toplantısı çıkışında gazetecilerin, sağda birleşme çalışmalarına
ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Sağda birleşme, solda birleşme gibi yaklaşımların Türkiye'nin beklediği
çözüm olmadığını ifade eden Mumcu, ''Türkiye'nin aradığı şey, demokratik milli
merkezi inşa etmektir. Toplumsal merkezin, siyasal merkeze taşınmasıdır. Çeşitli
siyasetçilerin çeşitli projelerini anlayışla karşılarım. Ama ANAVATAN'ın böyle
bir arayışı yok. Anavatan Partisi'nin ne birleşme ne bütünleşme ne ittifak gibi
arayışı yok. Herkesin yolu açık olsun. Millet eninde sonunda bir karar
verecektir'' diye konuştu.
Birlikten kuvvet doğacağını vurgulayan Mumcu, ''Ne için birlik, içinde kim
var? İçinde milletin olmadığı hangi çatıyı kurarsanız kurun, o çatının, benim
nazarımda bir değeri yoktur'' dedi.
Mesut Yılmaz'ın Rize'den bağımsız aday olabileceği yönündeki bir soru
üzerine ise Mumcu, ''Kendisi bizim üyemizdir. Emin olmadığım bir şey hakkında
yorum yapmak istemem. Kişiler kendi kararlarını kendileri verirler. Bize 'hayırlı
uğurlu olsun' demek düşer'' diye konuştu.