2007-01-08 - 15:00
Komisyon Başkanı, AK Parti Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl, teklifi hazırlayan AK Parti İstanbul Milletvekili Zeynep Karahan Uslu ile TBMM'deki
makamında yaptığı basın açıklamasında, teklifin geçen yılın Mayıs ayından beri komisyonlarının gündeminde olduğunu söyledi.
Erkeklere de hemşire olabilme imkanı tanıyan kanun teklifi, yarın
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülecek.
Komisyon Başkanı, AK Parti Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl,
teklifi hazırlayan AK Parti İstanbul Milletvekili Zeynep Karahan Uslu ile TBMM'deki
makamında yaptığı basın açıklamasında, teklifin geçen yılın Mayıs
ayından beri komisyonlarının gündeminde olduğunu söyledi.
Teklif hakkında, ilgili bakanlıklar ve kurumlardan görüş istediklerini ifade
eden Erdöl, teklifi, ''olgunlaşmasından'' sonra gündeme aldıklarını kaydetti.
Erdöl, hem teklifi hazırlayan milletvekilinin hem de destekleyen derneğin
genel başkanının kadın olduğunu vurgulayarak, ''Teklifle erkeklere de hemşire
olabilme imkanı getiriliyor. Böyle bir teklifi hazırladıkları ve destekledikleri
için teşekkür ediyorum. Keşke bütün erkekler de kadınlara mesleklerinde bu kadar
yer verebilmek için çabalasa'' dedi.
-''KADIN VEYA ERKEK MESLEĞİ OLMAZ''-
Teklif sahibi AK Parti'li Uslu, teklifinin hemşireler açısından mevcut
kanunda yer alan bir çok eksikliği gidereceğini kaydetti.
Yıllardır görüşülemeyen bir konuyu AK Parti iktidarında ele aldıklarını ve
en kısa zamanda yasalaştıracaklarını ifade eden Uslu, ''Yürürlükte olan yasada,
kadın-erkek eşitliğine aykırı hükümler var. Hiç bir meslek, kadın veya erkek
mesleği olarak tanımlanamaz. Teklifle bu ayrımı da ortadan kaldırıyoruz'' dedi.
Türk Hemşireler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Saadet Ülker ise mevcut
kanunun hemşirelik mesleğini ''zayıf kıldığını'' belirtti.
Hemşirelik mesleğinin yeniden yapılandırılmaya ihtiyacı olduğunu kaydeden
Ülker, ''Bir çok erkek hemşire var ancak, görevleri sağlık memuru olarak geçiyor.
Bu durum düzelecek'' diye konuştu.
Ülker, teklifin yasalaşmasıyla hemşirelik mesleğinin eğitim düzeyinin de
yükseleceğini söyledi.
-KANUN TEKLİFİ-
Hemşirelik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifine göre,
üniversitelerin hemşirelikle ilgili lisans eğitimi veren fakülte ve
yüksekokullarından mezun olan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edilenler
ile öğrenimlerini yurtdışında hemşirelikle ilgili devlet tarafından tanınan bir
okulda tamamlayarak denklikleri onaylanan ve diplomaları bakanlıkça tescil
edilenler, hemşire olabilecek.
Teklifle, hemşire olabilmek için kadın olma şartı kaldırılarak, erkeklere de
hemşire olabilme imkanı getiriliyor. Kadın hemşirelerle aynı eğitimi alan erkek
sağlık memurları, hemşirelik mesleğini yapabilecek.
Lisans mezunu hemşire ve hemşireliğe eşdeğer sağlık memurları, meslekleriyle
ilgili lisansüstü eğitim alarak uzmanlaştıktan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca
onaylandıktan sonra uzman hemşire olarak çalışabilecek.
Teklifin yasalaşıp yürürlüğe gireceği tarihten önce hemşirelik ve
hemşireliğe eşdeğer eğitim kurumlarından mezun olanlarla halen bu okullarda
okuyan öğrencilerin kazanılmış hakları ise saklı olacak.
ÖZEL KAN MERKEZLERİ YENİDEN AÇILACAK
Vatandaşlara yeterli ve güvenli kan teminini
gerçekleştirmek, yaşanan sorunlara çözüm bulmak, çağın gereklerine uygun
yapılanmayı ve özel sektörün meşru çerçevede bu alanda faaliyet göstermesini
sağlamak amacıyla hazırlanan kanun tasarısı, yarın TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler Komisyonunda ele alınacak.
''Kan, Kan Bileşenleri ve Ürünleri Kanunu Tasarısı'', kan, kan bileşenleri
ve ürünleri hizmetlerini yürüten kamu kurum ve kuruluşları ile bu alanda
faaliyette bulunacak Sağlık Bakanlığından izinli gerçek kişiler ve özel hukuk
tüzel kişileri kapsıyor.
Sağlık Bakanlığı; kan, kan bileşenleri ve ürünleri kapsamındaki hizmetlerin
planlanması, yürütülmesi ve denetlenmesinde yetkili ve sorumlu olacak.
Kan, kan bileşenleri ve ürünlerinin temininde karşılıksız ve gönüllü bağış
esas olacak. Ancak mali karşılık anlamına gelmeyen, bağışçıyı teşvik edici
uygulamalar yapılabilecek.
Kan, kan bileşenleri ve ürünlerinin alınmasında ve verilmesinde, bağışçı ve
alıcının sağlığının tehlikeye düşürülmemesi; tıbbi risklere karşı korunması,
transfüzyonun güvenle yapılması için bağışçı ve alıcı izlenecek.
Bu ürünlerin alınması, kaydı, analizi, işlenmesi, depolanması, kullanılır
hale getirilmesi, dağıtım ve kullanımını ilgilendiren kan bağışı, kan bağışçısı,
hazırlayan kuruluş, kullanım yeri ve alıcı ile ilgili bütün veriler, yazılı veya
elektronik ortamda kaydedilecek. Bu veriler, 30 yıl süreyle saklanacak.
Kan istek formu ve bağışçı sorgulama formlarının asılları ise en az 1 yıl
süreyle tutulacak.
Kan, kan bileşenleri ve ürünlerinin alınması veya transfüzyonu, hekimin
sorumluluğu ve denetiminde yapılacak.
Yurtiçinde toplanan plazmanın ürün üretimi amacıyla yurtiçinde ve dışında
değerlendirilmesi, Sağlık Bakanlığının iznine tabi olacak.
-KİŞİSEL BİLGİLER AÇIKLANMAYACAK-
Hizmet birimi açan ve işletenlerin faaliyetleri, ulusal ve uluslararası
kalite güvence programları çerçevesinde yürütülecek.
Kan, kan bileşenleri ve ürünleri hizmetini yürütenler, bağışçıya ilişkin
kişisel bilgileri koruyacak, üçüncü kişilere ve basına açıklamayacak.
Sağlık Bakanlığı, olağanüstü haller ile sıkıyönetim, seferberlik ve savaş
halinde, lüzumlu olan kan, kan ürünleri ve bunlar için gerekli malzemenin temini
ve ülke çapında stoklanmasını, bölge kan merkezleri planlaması çerçevesinde
organize edecek.
-KURUL OLUŞTURULUYOR-
Sağlık Bakanlığının kan, kan bileşenleri ve ürünleri konusunda yapacağı
çalışmalarda gerekebilecek bilimsel desteği sağlamak üzere ''Kan, Kan Bileşenleri
ve Ürünleri Kurulu'' oluşturulacak.
Kurulda, Bakanlığın ilgili birim amiri başkanlığında kan, kan ürünleri ve
kan bankacılığı konusunda yaptığı çalışmalarla alanında tanınmış 7 uzman hekim
görev yapacak. Kurulun görev süresi, 2 yıl olacak.
-ÖZEL VE TÜZEL KİŞİLER-
Tasarıya göre, kanın temini ve kullanımı için transfüzyon merkezleri, kan
bağışı ve bölge kan merkezleri kurulacak.
Bölge kan merkezi ve kan bağışı merkezini kamu kurum ve kuruluşları ile
Türkiye Kızılay Derneği; transfüzyon merkezini ise bu acil müdahale şartlarını
taşıyan özel sağlık kuruluşları bünyesinde olmak kaydıyla gerçek kişiler ile özel
hukuk tüzel kişileri açıp işletebilecek.
Plazma ürünleri üretim tesisini ise kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek
kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri açıp işletebilecek.
-RUHSATLANDIRMA-
Kan, kan bileşenleri ve ürünleri kapsamında faaliyet gösterecek gerçek ve
tüzel kişiler, faaliyetlerine başlamadan önce, Sağlık Bakanlığından veya
Bakanlığın yetki verdiği taşra kuruluşundan ruhsat alacak. Ruhsatlar, bir defada
en çok 15 yıl geçerli olacak.
Gerçek ve tüzel kişiler, Bakanlık tarafından belirlenen ruhsat alma, ruhsat
yenileme, ruhsat tadili, ruhsat sureti çıkarma ve yıllık ruhsat bedellerini,
Maliye Bakanlığınca belirlenecek saymanlığa ödeyecek.
Ruhsat sahibi kişiler, tesislerini, yasal defter ve kayıtlarını Bakanlık
denetimine açık tutacak. Ruhsat şartlarını yitirenlerin ruhsatları, Sağlık
Bakanlığı tarafından iptal edilecek.
Sağlık Bakanlığı, gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetlerini denetleyecek.
-VALİLİKLERE GÖREV-
Valilikler, ruhsat almadan veya mevcut ruhsatın kapsamı dışında faaliyet
gösterenlerin faaliyetine son verecek ve 10 bin YTL idari para cezası kesecek.
Bakanlığın talep ettiği bilgileri zamanında vermeyen ve uygun nitelikte
personel çalıştırmayanlara 1000 YTL idari para cezası verilecek.
Kanun kapsamındaki hizmetlerde, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye
sokacak biçimde faaliyet gösterenlerin ruhsatları iptal edilecek; 1 yıldan 5 yıla
kadar hapis ve 1500 güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Bu kişilere 5 yıl süreyle ruhsat verilmeyecek, ayrıca teknik ve tıbbi
şartları haiz olmadığı tespit edilenlerin kan ve kan ürünlerine el konulacak.
-BULAŞICI HASTALIKLA KAN VERENLER-
Kan yoluyla bulaşan bir hastalığı veya böyle bir hastalık taşıma riski
olduğunu bilip, bu durumu saklayarak kan verenlere, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
ve 500 gün adli para cezası verilecek.
Sağlık Bakanlığı, kurulması öngörülen transfüzyon merkezi, kan bağışı
merkezi ve bölge kan merkezlerinin cihaz, malzeme ve personel standartlarının
belirlenmesini, birbirleriyle ilişkilerini, çalışma usul ve esaslarını
yönetmelikle belirleyecek.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar faaliyet gösteren A ve B tipi kan
merkezleri, kan istasyonları ile diğer hizmet birimleri, bir yıl içinde
eksikliklerini gidererek, faaliyet türlerine uygun şekilde ruhsat alacaklar.
-GEREKÇEDEN-
Tasarının gerekçesinde, Sağlık Bakanlığı tarafından kan konusunda bilimsel
gelişmelere uygun olarak vatandaşlara yeterli ve güvenli kan teminini
gerçekleştirmek, yaşanan sorunlara çözüm getirmek ve çağın gereklerine uygun
yapılanmanın sağlanabilmesinin yolunu açmak amacıyla AB mevzuatı dikkate alınarak
tasarının hazırlandığı bildirildi.
Gerekçede, özel sektörün meşru çerçeve içinde bu alanda faaliyet
göstermesinin hukuki zemininin oluşturulmasına çalışıldığı da kaydedilerek, şöyle
denildi:
''Kan temini ve kullanımı konusunda Avrupa'daki örneklerine uygun, yüksek
standartta bir yapı tanımlanmış, yeni yapılanmayla ülkemizde gelecekte yeterli ve
güvenli kan temininin ve kullanımının sağlanması ve bu konuda yaşanılan
sıkıntıların sona erdirilmesi hedeflenmiştir.''
Özel kan merkezleri, 1983 yılında yürürlüğe giren 2857 Sayılı Kan ve Kan
Ürünleri Kanunu ile tasfiye edilmişti.
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülecek.
Komisyon Başkanı, AK Parti Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl,
teklifi hazırlayan AK Parti İstanbul Milletvekili Zeynep Karahan Uslu ile TBMM'deki
makamında yaptığı basın açıklamasında, teklifin geçen yılın Mayıs
ayından beri komisyonlarının gündeminde olduğunu söyledi.
Teklif hakkında, ilgili bakanlıklar ve kurumlardan görüş istediklerini ifade
eden Erdöl, teklifi, ''olgunlaşmasından'' sonra gündeme aldıklarını kaydetti.
Erdöl, hem teklifi hazırlayan milletvekilinin hem de destekleyen derneğin
genel başkanının kadın olduğunu vurgulayarak, ''Teklifle erkeklere de hemşire
olabilme imkanı getiriliyor. Böyle bir teklifi hazırladıkları ve destekledikleri
için teşekkür ediyorum. Keşke bütün erkekler de kadınlara mesleklerinde bu kadar
yer verebilmek için çabalasa'' dedi.
-''KADIN VEYA ERKEK MESLEĞİ OLMAZ''-
Teklif sahibi AK Parti'li Uslu, teklifinin hemşireler açısından mevcut
kanunda yer alan bir çok eksikliği gidereceğini kaydetti.
Yıllardır görüşülemeyen bir konuyu AK Parti iktidarında ele aldıklarını ve
en kısa zamanda yasalaştıracaklarını ifade eden Uslu, ''Yürürlükte olan yasada,
kadın-erkek eşitliğine aykırı hükümler var. Hiç bir meslek, kadın veya erkek
mesleği olarak tanımlanamaz. Teklifle bu ayrımı da ortadan kaldırıyoruz'' dedi.
Türk Hemşireler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Saadet Ülker ise mevcut
kanunun hemşirelik mesleğini ''zayıf kıldığını'' belirtti.
Hemşirelik mesleğinin yeniden yapılandırılmaya ihtiyacı olduğunu kaydeden
Ülker, ''Bir çok erkek hemşire var ancak, görevleri sağlık memuru olarak geçiyor.
Bu durum düzelecek'' diye konuştu.
Ülker, teklifin yasalaşmasıyla hemşirelik mesleğinin eğitim düzeyinin de
yükseleceğini söyledi.
-KANUN TEKLİFİ-
Hemşirelik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifine göre,
üniversitelerin hemşirelikle ilgili lisans eğitimi veren fakülte ve
yüksekokullarından mezun olan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edilenler
ile öğrenimlerini yurtdışında hemşirelikle ilgili devlet tarafından tanınan bir
okulda tamamlayarak denklikleri onaylanan ve diplomaları bakanlıkça tescil
edilenler, hemşire olabilecek.
Teklifle, hemşire olabilmek için kadın olma şartı kaldırılarak, erkeklere de
hemşire olabilme imkanı getiriliyor. Kadın hemşirelerle aynı eğitimi alan erkek
sağlık memurları, hemşirelik mesleğini yapabilecek.
Lisans mezunu hemşire ve hemşireliğe eşdeğer sağlık memurları, meslekleriyle
ilgili lisansüstü eğitim alarak uzmanlaştıktan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca
onaylandıktan sonra uzman hemşire olarak çalışabilecek.
Teklifin yasalaşıp yürürlüğe gireceği tarihten önce hemşirelik ve
hemşireliğe eşdeğer eğitim kurumlarından mezun olanlarla halen bu okullarda
okuyan öğrencilerin kazanılmış hakları ise saklı olacak.
ÖZEL KAN MERKEZLERİ YENİDEN AÇILACAK
Vatandaşlara yeterli ve güvenli kan teminini
gerçekleştirmek, yaşanan sorunlara çözüm bulmak, çağın gereklerine uygun
yapılanmayı ve özel sektörün meşru çerçevede bu alanda faaliyet göstermesini
sağlamak amacıyla hazırlanan kanun tasarısı, yarın TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler Komisyonunda ele alınacak.
''Kan, Kan Bileşenleri ve Ürünleri Kanunu Tasarısı'', kan, kan bileşenleri
ve ürünleri hizmetlerini yürüten kamu kurum ve kuruluşları ile bu alanda
faaliyette bulunacak Sağlık Bakanlığından izinli gerçek kişiler ve özel hukuk
tüzel kişileri kapsıyor.
Sağlık Bakanlığı; kan, kan bileşenleri ve ürünleri kapsamındaki hizmetlerin
planlanması, yürütülmesi ve denetlenmesinde yetkili ve sorumlu olacak.
Kan, kan bileşenleri ve ürünlerinin temininde karşılıksız ve gönüllü bağış
esas olacak. Ancak mali karşılık anlamına gelmeyen, bağışçıyı teşvik edici
uygulamalar yapılabilecek.
Kan, kan bileşenleri ve ürünlerinin alınmasında ve verilmesinde, bağışçı ve
alıcının sağlığının tehlikeye düşürülmemesi; tıbbi risklere karşı korunması,
transfüzyonun güvenle yapılması için bağışçı ve alıcı izlenecek.
Bu ürünlerin alınması, kaydı, analizi, işlenmesi, depolanması, kullanılır
hale getirilmesi, dağıtım ve kullanımını ilgilendiren kan bağışı, kan bağışçısı,
hazırlayan kuruluş, kullanım yeri ve alıcı ile ilgili bütün veriler, yazılı veya
elektronik ortamda kaydedilecek. Bu veriler, 30 yıl süreyle saklanacak.
Kan istek formu ve bağışçı sorgulama formlarının asılları ise en az 1 yıl
süreyle tutulacak.
Kan, kan bileşenleri ve ürünlerinin alınması veya transfüzyonu, hekimin
sorumluluğu ve denetiminde yapılacak.
Yurtiçinde toplanan plazmanın ürün üretimi amacıyla yurtiçinde ve dışında
değerlendirilmesi, Sağlık Bakanlığının iznine tabi olacak.
-KİŞİSEL BİLGİLER AÇIKLANMAYACAK-
Hizmet birimi açan ve işletenlerin faaliyetleri, ulusal ve uluslararası
kalite güvence programları çerçevesinde yürütülecek.
Kan, kan bileşenleri ve ürünleri hizmetini yürütenler, bağışçıya ilişkin
kişisel bilgileri koruyacak, üçüncü kişilere ve basına açıklamayacak.
Sağlık Bakanlığı, olağanüstü haller ile sıkıyönetim, seferberlik ve savaş
halinde, lüzumlu olan kan, kan ürünleri ve bunlar için gerekli malzemenin temini
ve ülke çapında stoklanmasını, bölge kan merkezleri planlaması çerçevesinde
organize edecek.
-KURUL OLUŞTURULUYOR-
Sağlık Bakanlığının kan, kan bileşenleri ve ürünleri konusunda yapacağı
çalışmalarda gerekebilecek bilimsel desteği sağlamak üzere ''Kan, Kan Bileşenleri
ve Ürünleri Kurulu'' oluşturulacak.
Kurulda, Bakanlığın ilgili birim amiri başkanlığında kan, kan ürünleri ve
kan bankacılığı konusunda yaptığı çalışmalarla alanında tanınmış 7 uzman hekim
görev yapacak. Kurulun görev süresi, 2 yıl olacak.
-ÖZEL VE TÜZEL KİŞİLER-
Tasarıya göre, kanın temini ve kullanımı için transfüzyon merkezleri, kan
bağışı ve bölge kan merkezleri kurulacak.
Bölge kan merkezi ve kan bağışı merkezini kamu kurum ve kuruluşları ile
Türkiye Kızılay Derneği; transfüzyon merkezini ise bu acil müdahale şartlarını
taşıyan özel sağlık kuruluşları bünyesinde olmak kaydıyla gerçek kişiler ile özel
hukuk tüzel kişileri açıp işletebilecek.
Plazma ürünleri üretim tesisini ise kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek
kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri açıp işletebilecek.
-RUHSATLANDIRMA-
Kan, kan bileşenleri ve ürünleri kapsamında faaliyet gösterecek gerçek ve
tüzel kişiler, faaliyetlerine başlamadan önce, Sağlık Bakanlığından veya
Bakanlığın yetki verdiği taşra kuruluşundan ruhsat alacak. Ruhsatlar, bir defada
en çok 15 yıl geçerli olacak.
Gerçek ve tüzel kişiler, Bakanlık tarafından belirlenen ruhsat alma, ruhsat
yenileme, ruhsat tadili, ruhsat sureti çıkarma ve yıllık ruhsat bedellerini,
Maliye Bakanlığınca belirlenecek saymanlığa ödeyecek.
Ruhsat sahibi kişiler, tesislerini, yasal defter ve kayıtlarını Bakanlık
denetimine açık tutacak. Ruhsat şartlarını yitirenlerin ruhsatları, Sağlık
Bakanlığı tarafından iptal edilecek.
Sağlık Bakanlığı, gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetlerini denetleyecek.
-VALİLİKLERE GÖREV-
Valilikler, ruhsat almadan veya mevcut ruhsatın kapsamı dışında faaliyet
gösterenlerin faaliyetine son verecek ve 10 bin YTL idari para cezası kesecek.
Bakanlığın talep ettiği bilgileri zamanında vermeyen ve uygun nitelikte
personel çalıştırmayanlara 1000 YTL idari para cezası verilecek.
Kanun kapsamındaki hizmetlerde, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye
sokacak biçimde faaliyet gösterenlerin ruhsatları iptal edilecek; 1 yıldan 5 yıla
kadar hapis ve 1500 güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Bu kişilere 5 yıl süreyle ruhsat verilmeyecek, ayrıca teknik ve tıbbi
şartları haiz olmadığı tespit edilenlerin kan ve kan ürünlerine el konulacak.
-BULAŞICI HASTALIKLA KAN VERENLER-
Kan yoluyla bulaşan bir hastalığı veya böyle bir hastalık taşıma riski
olduğunu bilip, bu durumu saklayarak kan verenlere, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
ve 500 gün adli para cezası verilecek.
Sağlık Bakanlığı, kurulması öngörülen transfüzyon merkezi, kan bağışı
merkezi ve bölge kan merkezlerinin cihaz, malzeme ve personel standartlarının
belirlenmesini, birbirleriyle ilişkilerini, çalışma usul ve esaslarını
yönetmelikle belirleyecek.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar faaliyet gösteren A ve B tipi kan
merkezleri, kan istasyonları ile diğer hizmet birimleri, bir yıl içinde
eksikliklerini gidererek, faaliyet türlerine uygun şekilde ruhsat alacaklar.
-GEREKÇEDEN-
Tasarının gerekçesinde, Sağlık Bakanlığı tarafından kan konusunda bilimsel
gelişmelere uygun olarak vatandaşlara yeterli ve güvenli kan teminini
gerçekleştirmek, yaşanan sorunlara çözüm getirmek ve çağın gereklerine uygun
yapılanmanın sağlanabilmesinin yolunu açmak amacıyla AB mevzuatı dikkate alınarak
tasarının hazırlandığı bildirildi.
Gerekçede, özel sektörün meşru çerçeve içinde bu alanda faaliyet
göstermesinin hukuki zemininin oluşturulmasına çalışıldığı da kaydedilerek, şöyle
denildi:
''Kan temini ve kullanımı konusunda Avrupa'daki örneklerine uygun, yüksek
standartta bir yapı tanımlanmış, yeni yapılanmayla ülkemizde gelecekte yeterli ve
güvenli kan temininin ve kullanımının sağlanması ve bu konuda yaşanılan
sıkıntıların sona erdirilmesi hedeflenmiştir.''
Özel kan merkezleri, 1983 yılında yürürlüğe giren 2857 Sayılı Kan ve Kan
Ürünleri Kanunu ile tasfiye edilmişti.
