2024-07-10 - 12:18
KAMUDA TASARRUF TEDBİRLERİNE İLİŞKİN DÜZENLEMELER İÇEREN KANUN TEKLİFİ TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, kamuda tasarruf tedbirlerine ilişkin düzenlemeler içeren Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine başlandı.

Komisyon, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı.

Teklifin ilk imza sahibi AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, komisyona, teklife ilişkin bilgi verdi.

Enflasyonun bütün ekonomilerin en önemli problemi olduğuna işaret eden Kırkpınar, salgın ve Ukrayna-Rusya savaşının ardından meydana gelen 6 Şubat depremlerinin ülke ekonomisi üzerinde olumsuz etki oluşturduğunu söyledi. Ekonomi yönetiminin bu durumu ortadan kaldırmaya yönelik adımlar attığını anlatan Kırkpınar, iktidarın ilk hedefinin kalıcı refahın sağlanması olduğunu vurguladı.

Bunun için sıkı para ve maliye politikası uygulandığını, yapısal reformlarla desteklendiğini ifade eden Kırkpınar, ekonomi programının bir yıllık uygulama sonucuna bakıldığında programın çok iyi şekilde çalıştığını dile getirdi. Kırkpınar, şunları kaydetti:

"Buradan hareketle hazırladığımız bu teklifimizle, mali disiplini güçlendirmek amacıyla uygulamaya konulan maliye politikası çerçevesinde, kamuda tasarrufun artırılması, tasarruf kültür ve bilincinin yaygınlaştırılması ciddi şekilde önem arz ediyor. Bu bağlamda kamuda tasarruf anlayışına riayet edilmesi ve kaynakların rasyonel bir şekilde kullanımı elbette bir gereklilik arz ediyor. Teklifle, öncelikle kamu kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanımına yönelik düzenlemelerin yapılması, bunun yanı sıra bazı kanunlarda değişiklik ve düzenlemelerin de hayata geçirilmesi öngörülmektedir. Yine Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bir kısım kanunlarla ilgili de düzenlemeler yapıyoruz."

Komisyonda, milletvekilleri, teklifin tümü üzerinde görüşlerini dile getiriyor.

CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, teklifin, kamuda tasarruf ve verimliliğe ilişkin içerik taşımadığını, "algı oluşturmaya" yönelik olduğunu savundu.

Vergi ve adaletin ülkenin en can alıcı konuları olduğunu dile getiren Türeli, "Bugün ülkedeki milyonlarca insanın canını yakan, milyonlarca insanı yoksullaştıran bir süreç var ve bu konuda 22 yılda atılmış hiçbir adım yok, tasarruf paketinde de yok." ifadelerini kullandı.

Dün 3 işçi konfederasyonunun ortak bir açıklama yaptığını anımsatan Türeli, "Türkiye, 'Acaba emekli kök aylıkları taban aylık seviyesine çıkacak mı refah payı gelecek mi asgari ücrete zam olacak mı?' diye oturup kalkıyor, biz burada önümüze gelen pakette bir şeyler konuşuyoruz. Bunların Türkiye'nin gerçek sorunlarıyla ilgisi yok." diye konuştu.

Teklifle genel aydınlatma giderlerinin karşılanması için belediye ve il özel idarelerinin vergi gelirleri payından yapılacak kesinti oranının artırıldığını anlatan Türeli, "Sadece CHP'li belediyeler değil, tüm belediyeler için bu son derece yanlış bir uygulama, böyle tasarruf olmaz. Belediyelerin elini kolunu bağlarsınız. Bu madde kanun teklifinden çıkartılmalı." dedi.

Türeli, kamuda yürütülen görevler nedeniyle ödenecek ücretlere yönelik düzenlemenin tüm üst düzey bürokratları kapsamasını ve ödeme tutarının asgari ücretle sınırlı tutulmasını istedi.

DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, düzenlemeyi eleştirirken "Asgari ücret alan, 17 bin lirayla geçinmeye çalışan, 10 bin lira emekli maaşıyla geçinmeye çalışan bir emekli tuvaletler için 24 milyon lira harcandığını duyduğu zaman nesine inanacak yaptığınız tasarruf paketinin? İnanmıyor." ifadelerini kullandı.

Enflasyonla mücadele kapsamında kamuda tasarruf ve vergi adaleti sağlanmasının hedeflendiğini anımsatan Oluç, alınan tasarruf tedbirlerinin sadece palyatif sonuçlar getireceğini savundu. Servet ve gider bildirimi yapılmasının önemine işaret eden Oluç, "Kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almayı hedeflemeyen hiçbir paket sonuç alamayacaktır." diye konuştu.

Emekçi yerine patrondan vergi toplanması gerektiğini söyleyen Oluç, ekonomik kriz dönemlerinde bütçe hazırlama anlayışının farklılaştırılması gerektiğini belirtti.

- "Emekliler para bekliyor ama yok"

İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, teklifte tasarruf olmadığını savunarak, "Bu hükümet, dar ve sabit gelirlilerinin gelirleri üzerinden ciddi şekilde tasarruf ediyor." ifadesini kullandı.

En düşük emekli aylığının 10 bin lira olduğunu anımsatan Usta, TÜİK'in enflasyon verileri üzerinden memur, işçi ve emeklilerin maaşları üzerinden tasarruf yapıldığını öne sürdü.

Anayasa Mahkemesinin tekrar iptal edeceği düzenlemelerin de teklifte yer aldığını söyleyen Usta, öte yandan kamu bankalarındaki verimsizliği gidermeye yönelik kanuni düzenleme yapılması gerektiğini belirtti.

Yerel seçim sonrasında belediyelerin gelirlerine yönelik düzenleme yapılmasının manidar olduğunu belirten Usta, belediyelerin finansman sıkıntılar yaşadığına dikkati çekti.

Sayıştay'ın elinin kolunun bağlı olması nedeniyle denetleme yapılamadığını savunan Usta, "Denetlenmeyen bir ülkede verimlilik olmaz. Bunun sonucunda harcamalar, yolsuzluk, israf artmış; yoksullukla mücadele için artık mali alanınız kalmamış, millet fakirleşmiş. Emekliler para bekliyor; yok çünkü paralar çarçur edildi, verimsiz alanlarda kullanıldı." görüşlerini dile getirdi.

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, teklifin, siyaseten yanlış bir zamanda, yanlış bir zeminde gündeme geldiğini söyledi.

Teklifin, Cumhurbaşkanlığının tasarrufa yönelik genelgesi ışığında millete sadece devletin tasarruf edeceğini anlatır şekilde hazırlanması gerektiğini vurgulayan Temurci, düzenlemenin toplumda heyecan yaratmayacağını savundu.

Temurci, teklifin 6 Şubat depremlerinden etkilenen 11 ilin genel bütçeden alacakları payın azalmamasına yönelik hükmünü olumlu bulduğunu dile getirirken, kamudaki maaş skalasının, hiyerarşi ve eğitime göre sil baştan düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Düzenlemeyle üst düzey personele yönelik ek ödemelere sınır getirildiğini aktaran Temurci, "Bu kanun teklifiyle kamuda çift maaşı yasal hale getiriyoruz. Buna başka bir formül bulalım." ifadelerini kullandı.

- "Şu parti, bu parti meselesinin olmadığını düşünüyorum"

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, partisinin sadece "torba kanun" tekliflerine yönelik değil kaliteli yasama çalışmaları için İçtüzük değişikliği görüşünü benimsediğini belirtti.

Kamudaki üst düzey görevlilerin ücretlerine yönelik hükmü olumlu olarak değerlendiren Kalaycı, genel aydınlatma giderleriyle ilgili mahalli idarelerin genel bütçe vergi gelirlerinden yapılan kesinti oranlarına yönelik düzenlemeyi de olumlu bulduklarını anlattı. Kalaycı, "Şu parti, bu parti meselesinin olmadığını düşünüyorum. Çünkü neticede her siyasi partinin yönetiminde olan mahalli idareler var." diye konuştu.

Tasarruf tedbirlerine uyum sağlanması için disiplin hükümleri getirilmesinin doğru olduğunu dile getiren Kalaycı, düzenlemenin, tasarruf tedbirlerine uyumun etkinleştirilmesine katkısı olacağına işaret etti.

MHP'li Kalaycı, Kamu İhale Kanunu'na yönelik hükümlere değinerek, "Kamu İhale Kanunu'nu baştan sona değiştirmemiz gerekiyor. Bir istisnalar kanunu haline geldi. MHP olarak reformlarla Kanun'un güncellenmesini, gelişen şartlara göre her kurumun ihtiyacını karşılayabilecek bir düzenleme haline gelmesini savunuyoruz." değerlendirmelerinde bulundu.

Kamudaki denetim personelinin gündelik ve konaklama ücretlerinin artırılmasını isteyen Kalaycı, "Verilen konaklama ücretiyle bırakın büyükşehirleri, Anadolu'daki diğer şehirlerde dahi makul bir konaklama sağlanması mümkün değil." dedi.

- "Etkinlik ve verimlilik artışı ile verimsiz harcamaların tasfiyesi önem arz ediyor"

AK Parti Aksaray Milletvekili Hüseyin Altınsoy, teklifle mali disiplinin güçlendirilmesi, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımını sağlamak amacıyla uygulamaya konulan maliye politikası çerçevesinde kamuda tasarrufların artırılmasının hedeflendiğini belirtti.

Teklifin amaçlarını sıralayan Altınsoy, "Mali disiplini güçlendirmek, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımını sağlamak amacıyla uygulamaya konulan maliye politikası çerçevesinde kamuda tasarrufların artırılması ve bu bağlamda harcama kontrolü önem arz etmektedir." diye konuştu.

Altınsoy, kamu kaynaklarının azami tasarruf prensipleri doğrultusunda kullanılmasını sağlamak ve tüm kamu kurum ve kuruluşlarında uygulanmak üzere alınacak tasarruf tedbirlerine ilişkin Cumhurbaşkanlığı genelgesinin Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, genelgedeki tedbirlerin uygulanmasının hassasiyetle takip edileceğini, denetleneceğini ve raporlanacağını söyledi. Altınsoy, bunlara ilave olarak kamu harcamalarında etkinlik ve verimlilik artışı ile verimsiz harcamaların tasfiyesinin önem arz ettiğine işaret etti.

Kanun teklifinin maddelerine ilişkin de komisyona bilgi veren Altınsoy, düzenlemenin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti, hayırlı olması temennisinde bulundu.

Öte yandan Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri Veli Küçük, teklifin avukatlara yönelik hükmüne ilişkin değerlendirmesinde, düzenlemenin, avukatlığa, ruhunda olmayan sorumluluklar yüklediğini belirtti. Küçük, "Şu an 190 bin avukatın, 26 bin stajyer avukatın olduğu ülkemizde bu düzenleme, avukatların muhbir gibi algılanmalarına sebebiyet verebilecek içeriği dolayısıyla çok olumsuz etkiye ve algıya yol açmıştır." ifadelerini kullandı.

AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, kamuda ihtiyaç fazlası ve ekonomik ömrünü doldurmuş tüm araçların kamuda tasarruf tedbirlerine ilişkin kanun teklifinin kapsamında olduğunu belirterek, "Bugün itibarıyla 706 araç satışa konu edilmektedir. Ayrıca kamu kurumlarınca mevcut taşıtlar ihtiyaç analizleri ve tasarruf anlayışı çerçevesinde gözden geçirilmektedir. Teklif yasalaştıktan sonra sayı netleşecektir." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, kamuda tasarruf tedbirlerine ilişkin düzenlemeler içeren Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde görüşmeler tamamlandı.

Eleştiri ve soruları yanıtlayan teklifin ilk imza sahibi Yaşar Kırkpınar, teklifle kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasının amaçlandığını söyledi.

Teklifle, kamu bankalarının sermaye pozisyonlarının gerek duyulduğunda daha da güçlendirilmesi için kanuni yetki alınmasının hedeflendiğini anlatan Kırkpınar, BDDK verilerine göre sektörün dönem net karının mayısta yıllık bazda yüzde 22,5 artış göstererek 233,6 milyar lira seviyesinde gerçekleştiğini kaydetti.

Kamu bankalarının mali durumları ve hacimlerine yönelik Kırkpınar, "BDDK verilerine göre kamu bankalarının aktif büyüklüğü bir önceki yıla göre yüzde 57,9 artışla 11 trilyon 606 milyar lira, mevduatları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 53,9 artarak 7 trilyon 62 milyar lira, kredilere baktığımızda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 45 artışla 6 trilyon 41 milyar lira olmuştur. Takipteki alacakların toplam kredilere oranı yüzde 1,03 iken, bu oran bir önceki yılın aynı döneminde yüzde 1,19 olarak gerçekleşmiştir." diye konuştu.

Kamuda denetimler yapıldığını dile getiren Kırkpınar, kanun teklifinde yer alan hükümle, tasarruf tedbirlerinin uygulanması konusunda yapılacak denetimlerin sonuçlarının Cumhurbaşkanlığına sunulmasının öngörüldüğünü belirtti.

Kırkpınar, düzenlemedeki kamu araçlarının satışına yönelik hükme değinerek, "İhtiyaç fazlası ve ekonomik ömrünü doldurmuş tüm araçlar düzenleme kapsamındadır. Bugün itibarıyla 706 araç satışa konu edilmektedir. Ayrıca kamu kurumlarınca mevcut taşıtlar ihtiyaç analizleri ve tasarruf anlayışı çerçevesinde gözden geçirilmektedir. Teklif yasalaştıktan sonra sayı netleşecektir. Taşıtların yerli ve elektrikli taşıtlara dönüşümü de yürütülüyor. Bu kapsamda satışı yapılacak taşıt sayısı da artarak devam edecektir." dedi.

Hurda araçların bu düzenlemeye dahil olduğunu dile getiren Kırkpınar, kurumların taşıtlara yönelik envanter çalışmalarının devam ettiğini; çalışmalar tamamlandığında satışa konu taşıt adedi ve gelirin kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi. Kırkpınar, araçların, Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılacak ihalelerle satılacağını da anlattı.

Kamuda yürütülen görevler nedeniyle ödenecek ücretlere yönelik düzenlemenin kapsamına ilişkin sorulara karşılık Kırkpınar, "Maddenin kapsamı Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar, bağlı, ilgili, ilişkili kuruluşlar, KİT'ler, sermayesinin yarısından fazlası Hazineye ait olan şirketler, belediyeler ve belediyelere bağlı şirketler dahil olmak üzere oldukça geniş tutulmuştur. Kurum ve kuruluşlarda istihdam edilen her statüden personel bu madde kapsamındadır." yanıtını verdi.

AK Partili Kırkpınar, teklifle getirilen ödeme sınırının, kamu görevlileri için geçerli olacağını söyledi.

BOTAŞ'ın borçlarına yönelik de Kırkpınar, "BOTAŞ'ın şu an itibarıyla doğal gaz alımı nedeniyle dışarıya borcu bulunmamaktadır." dedi.

Komisyonda teklifin maddeleri üzerinde görüşmelere geçildi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, kamuda tasarruf tedbirlerine ilişkin düzenlemeler içeren Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin maddeleri üzerinde görüşmeler sürüyor.

Komisyonda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı İsmail İlhan Hatipoğlu, teklifle tasarruf tedbirlerine uyum ve tedbirlerin etkinliğinin artırılmasının hedeflendiğine işaret etti.

Bakanlığın tasarruf tedbirlerinin izlenmesine yönelik bir sistem geliştirdiğini anlatan Hatipoğlu, öte yandan Kamu Filo Bilgi Sistemi ile tüm kamu taşıtlarını izlediklerini belirtti. Hatipoğlu, teklifle tasarruf tedbirlerinin izlenme, denetlenme ve yaptırımlara ilişkin daha net bir çerçeve oluşturulmasının amaçlandığını vurguladı.

Kamuda harcama programının tamamen gözden geçirildiğini kaydeden Hatipoğlu, "İhtiyaç fazlası kamu taşıtları düzenleme kapsamında yer alacak." diye konuştu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Nevzat Şatıroğlu, teklifin yürürlüğe girmesiyle BOTAŞ'ın anlık doğal gaz alımı yapabileceğini, bu yöntem sayesinde uygun fiyatlı doğal gaz alınabileceğini kaydetti.

BOTAŞ'ın sübvansiyonlarının büyük bir kısmının evsel doğal gaz tüketiminden kaynaklandığını anlatan Şatıroğlu, "20 milyar metreküp evsel doğal gaz tüketiyoruz. Bunu yaklaşık 8 liradan çarptığımızda evsel tüketimin Hazineye getirdiği yük 160 milyar lira." diye konuştu.

Şatıroğlu, Filyos'ta üretilen doğal gaz miktarına ilişkin, "Hedefimiz sene sonuna kadar en az 10 milyon metreküp yerli gaz. Bu 10 milyon metreküp gazın yıllık karşılığı 3,5 milyar metreküp gazdır. Bu da toplam tüketimimiz olan 50 milyar metreküp doğal gaz içerisinde 3,5 milyar metreküp gazla yüzde 7 oranında ithalatın önüne geçmek demektir." değerlendirmelerinde bulundu.

Türkiye'nin doğal gaz kontratlarına yönelik bir soruyu yanıtlarken Şatıroğlu, "Uzun dönem yapılan tüm kontratlar değişen şartlara endekslidir." diye konuştu.

Bakan Yardımcısı Şatıroğlu, Türkiye'nin uzun dönemli doğal gaz kontrat sürelerini sıralayarak, "Doğal gazda elimiz çok kuvvetli. Alternatiflerimiz var." değerlendirmesinde bulundu.

- "Togg'un başarısında kayıp oluşmayacak"

Teklifin hibrit araçlara yönelik ÖTV düzenlemesine ilişkin görüşlerini dile getiren TOBB temsilcisi Avukat Burkay Araz, bu hükmün yürürlüğe girmesinin, Togg lehine olmayacağını söyledi.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Türkiye'nin elektrikli araçları fırsat olarak gördüğünü; gelecekte güçlü bir oyuncu olma hedefiyle Türkiye'nin, Togg ile bu alanda önemli bir adım attığını vurguladı. Yaklaşık 6-7 ay önce Çin'e bir ziyarette bulunduklarını ve otomobil şirketlerini Türkiye'de yatırım yapmaya davet ettiklerini belirten Coştu, tüketicilerin elektrikli araçlara çok hızlı adapte olamadıklarına, hibrit araçların elektrikli araçlara geçişte önemli bir teknoloji olduğuna dikkati çekti. Coştu, "Dolayısıyla bizim elektrikli mobiliteye geçiş serüvenimizde hibrit araçları ıskalamamamız gerekiyor. Teşvik görüşmelerimizi ve yatırım planlarımızı bu perspektifte yürütmeye çalışıyoruz." diye konuştu.

ÖTV teşvikini hibrit araçlara da sağlayacaklarını dile getiren Coştu, "Çinli yatırımcılar kararlılığımızı gördükleri için Türkiye'de yatırım kararı almış, elektrikli araç konusunda aynı perspektifte olduğumuz için Türkiye'ye güvenmiş durumdalar." değerlendirmelerinde bulundu.

Teklif hükmünün, tek bir firmaya ait ürüne işaret etmediğini, farklı ülkelerden yatırımcıların bu özelliklere uygun araçlar bulunduğunu da bildiren Coştu, şarj edilebilir hibrit araçların teşvik edilmesinin önemli olduğunu, elektrikli araçlara geçişte de önem taşıdığını ifade etti.

Coştu, teklif hükmünün sektörle ilgili uzun vadeli planlar açısından bugün atılması gereken önemli bir adım olduğunu söyleyerek, "Burada yüzde 10 vergi diliminin karşısında yüzde 30 gibi bir seviye öngörerek Togg'u da korumuş oluyoruz. Bakanlığımızın Togg'a yönelik hassasiyeti ortadadır. Togg'un başarısında kayıp oluşmayacaktır." dedi.

Hibrit araç satışının yıllık 20-30 bin seviyesinde satışlarla sınırlı kalacağını ve yüzde 5-10 düzeyinde pazar payına sahip olacağını öngördüklerini kaydeden Coştu, bir süre sonra hibrit araçların yerini elektrikli araçlara bırakacağını söyledi.