2017-10-23 - 12:09
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU...
Plan ve Bütçe Komisyonunda, kamuoyunda "Torba tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde (KHK) Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, kabul edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, kamuoyunda "Torba tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve KHK'larda Değişiklik yapan tasarının görüşmeleri sürüyor.

AK Parti Isparta Milletvekili Sadi Süreyya Bilgiç başkanlığında toplanan komisyon, bugünkü çalışmaya tasarıya madde ihdaslarıyla başladı.

Tasarıya ihdas edilen madde ile Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun'a geçici madde eklenecek.

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK) nezdinde yürütülen faaliyetlerin nitelik ve nicelik olarak artmasının getirdiği nitelikli ve deneyimli uzman personel ihtiyacının karşılanması için kamu idarelerinin merkez teşkilatlarında görev yapan denetim elemanları ve uzman kadrolarında görevli olanlardan yapılacak sınavda başarılı kazananlar naklen maliye uzmanı olarak atanabilecek.

Maliye uzmanı olarak atanacakların sayısı 250'yi geçmeyecek.

Maddeye ilişkin komisyona bilgi veren Maliye Bakanı Naci Ağbal, MASAK'ın hem Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerinin yerine getirilmesi bakımından hem de Türkiye'de suç ekonomisiyle mücadele bakımından önemli kurumlardan birisi olduğunu söyledi.

Suç gelirlerinin aklanması ve uluslararası terörizmin finansmanının önlenmesi konusunda MASAK'ın çok önemli fonksiyonlar üstlenmiş durumda olduğunu dile getiren Ağbal, MASAK'ın bu fonksiyonlarını kısıtlı sayıda personel ile yerine getirmeye çalıştığına işaret etti. Ağbal, MASAK'ta şu anda kadrolu çalışan personel sayısının 177, geçici çalışan personel sayısının ise 81 olduğunu bildirdi.

Bakan Ağbal, "MASAK, inceleme ve denetim görevlerini diğer bakanlıkların ve Maliye Bakanlığının denetim elemanlarını da kullanmak suretiyle yerine getirse de aslında MASAK'ın en önemli fonksiyonu, çok daha fazla kaynaktan bilgi toplamak, bunları analiz etmek, istihbarat niteliğinde çalışmalar yapmak ve suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesiyle ilgili risk analizlerini yapıp, sonuçlandırmaktır." diye konuştu.

Özellikle son yıllarda terör örgütlerine yönelik soruşturmalarda ve incelemelerde MASAK'a ciddi anlamda yeni görevlerin yüklendiğine dikkati çeken Ağbal, suç ekonomisinin, milli güvenlik meselesi haline geldiği bu dönemde MASAK'ın idari kapasitesinin arttırılmasının son derece önem arz ettiğini söyledi.

Ağbal, şöyle devam etti:

"Burada iki yol var. Birincisi, MASAK Başkanlığına daha fazla uzman yardımcısı almak suretiyle personel sayısını arttırabiliriz ama bu mücadelede nitelikli insan kaynağını artırmak için bir zaman ihtiyacını doğuruyor. Bunun yerine ikinci yöntem kariyer mesleklerde, diğer bakanlıklarda ve Maliye Bakanlığında bulunan personelden mali konularda uzmanlığı olan personelin, MASAK'a geçişinin yapılmasının sağlanmasıdır."

MASAK'ın yerleşim binasının büyütülmesi konusunda Bakanlık olarak çalışma yaptıklarını dile getiren Ağbal, Maliye Bakanlığı kampüsü içerisinde inşa edilen yeni binanın önemli bir kısmını MASAK'a ayırdıklarını söyledi.

Bakanlık olarak amaçlarının bütün bakanlıklarda çalışan kariyer meslek mensuplarını buraya transfer etmek olmadığını dile getiren Ağbal, ekonomik ve mali konularla ilgili birimlerden yetişmiş insan kaynağı almayı düşündüklerini çünkü MASAK'ın gerçekten uzmanlık isteyen bir yer olduğunu vurguladı.

Milli Eğitim Bakanlığınca ücretsiz dağıtılacak ders kitaplarına ilişkin 2019 yılı sonuna kadar yapılacak mal ve hizmet alımları belli istekliler arasında ihale usulü uyarınca yapılabilecek.

Plan ve Bütçe Komisyonunda, kamuoyunda "torba tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Tasarı'nın görüşmeleri sürüyor.

Tasarıya ihdas edilen maddeyle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi ve özel okullarda öğrenim gören öğrencilere ücretsiz dağıtılacak ders kitabı ve öğrenci çalışma kitabı ile ilgili öğretmenlere ücretsiz dağıtılacak kılavuz kitaplarına ilişkin 31 Aralık 2019'a kadar yapılacak mal ve hizmet alımları, ceza ve ihalelerden yasaklama hükümleri hariç, Kamu İhale Kanunu'nun diğer hükümlerine tabi olmaksızın, belli istekliler arasında ihale usulü uyarınca yapılabilecek.

Komisyonda hükümeti temsilen yer alan Bakan Yılmaz, maddeye ilişkin bilgi verirken, mevcut sistemde kitaplarla ilgili ihalelerin açık ihale usulüyle yapıldığını ve zaman aldığını ifade etti.

Yılmaz, "İhaleler açık ihale usulü ile yapıldığında kitap yazma ve basım konusunda yetkinlik açısından şekil ve şartları taşısa da içerik problemi olan firmalar ihaleye katılmakta bu durum da sistemi kilitlemekte, ders kitaplarının basım ve dağıtım sürecini olumsuz etkilemekte, bu da eğitimi etkilemektedir. Gecikmeye neden olmaktadır." diye konuştu.

Getirilen düzenleme ile ihale usulündeki değişimin herhangi bir keyfiliğe yol açmayacağının altını çizen Yılmaz, Maliye Bakanlığı ve Kamu İhale Kurumundan görüş alınarak hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlemenin esasların belirleneceğini aktardı.

Yılmaz, "Kitap yazım ve basımlarının uzmanlık gerektirmesi nedeniyle ihale şartnamelerine yeterlilik kriterlerine ilişkin hükümler ekleyeceğiz. Yeni ihale usulünde şartnamelere daha fazla profesyonellik gerektiren kriterler ekleyeceğiz. İçerik olarak daha zengin kitapları tercih edebileceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı da madde üzerindeki görüşmelerde geçici bir madde ile hayata geçirilebilecek bir düzenlenemenin, ihdas edilen madde ile kalıcı hale getirildiğini belirtti.

Kalaycı, her torba kanun tasarısına, bir konuyu Kamu İhale Kanunu dışına çıkaran düzenleme konulmasını yanlış bulduklarını söyledi.

CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, Kamu İhale Kanunu kapsamından çıkarılan düzenlemelerin haksızlığa neden olduğunu, maddeye gerekçe olan sorunun, geçici düzenleme ile giderilmesi gerektiğini kaydetti.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan da kalıcı bir düzenleme ile şaibe ve eşitsizliklere yol açabilecek uygulamaların önünün açılacağını öne sürerek, uygulamayı eleştirdi.

AK Parti Ordu Milletvekili Ergün Taşcı ise getirilen düzenlemenin, Milli Eğitim Bakanlığının belli sürede edindiği tecrübeler ışığında mevcut sorunların çözümüne yönelik hazırlandığını dile getirdi.

Bakan Yılmaz, muhalefet milletvekillerinin maddeye ilişkin eleştirilerinin ardından tekrar söz alarak, Türkiye'nin geleceğini inşa eden gençlere en iyi kitapların verilmesi gerektiğini vurguladı.

Yılmaz, getirilen ihale yönteminde keyfilik olmadığını vurgulayarak, "İhalede, saydamlık, eşitlik, rekabet ve güvenilirlik esaslarının hepsi vardır." dedi.

Kitapların içerikleriyle ilgili de konuşan Yılmaz, Türkiye'nin farklı değerleri öncelikleyen 80 milyonluk bir ülke olduğunun altını çizerek, okul kitapları hazırlanırken de bu çeşitliliğin gözönünde bulundurulduğunu aktardı.

Yılmaz, "Kitaplarda, eğer bırakın nefret söylemini, birini incitecek, dışlayacak, ikinci sınıfa koyacak bir söylem varsa bu bizim hatamızdır, söyleyin düzeltelim demiştik. Yine diyoruz, düzeltmeye hazırız." değerlendirmesinde bulundu.

Plan ve Bütçe Komisyonunda, kamuoyunda "Torba tasarı" olarak bilinen, Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve KHK'larda Değişiklik Tasarısı'nın görüşmelerinde AK Parti'li üyelerin yaz saati uygulaması ile iglili madde ihdasına ilişkin önergesi kabul edildi.

Tasarıya eklenen maddeyle, "Günün Yirmi Dört Saate Taksimine Dair Kanun'da", "Başlangıç ve bitiş tarihleri belirtilmek ve bir saati aşmamak şartıyla yaz saati uygulamaya Bakanlar Kurulu yetkilidir" hükmü, "Bakanlar Kurulu bir saati aşmamak kaydıyla ileri saat uygulaması yapmaya yetkilidir" şeklinde değiştirildi.

Önergenin gerekçesinde ise düzenlemeyle Türkiye'de güneş ışığından daha fazla yararlanılması, enerjinin kullanımında tasarruf sağlanması için sadece yaz döneminde veya belirli dönemlerde kısıtlı olmaksızın bir saati aşmamak üzere belirlenecek ileri saat uygulamasının yapılabilmesi, yeni ihtiyaçlar ve gelişmeler halinde uygulama yapılmasına imkan sağlanmasının amaçlandığı belirtildi.

Önergeye ilişkin bilgi veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Oğuz Can, yıl boyunca yaz saati uygulamasıyla 08.30-17.30 mesai saatleri içerisinde 81 ilde nüfus yoğunluğu da dikkate alındığında kişi başı 64 saat, toplamda 6 bin 161 saat daha fazla aydınlıktan yararlanıldığı, saat 16.00-18.00'de elektrik tüketiminin azaldığı, sabah 08.00 saatlerinde ise bir miktar arttığı fakat artışın, azalıştan daha az olduğu ve net bir tasarruf sağladığı tespit edilmiştir." dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, yargının konuya ilişkin bir karar verdiğini hatırlatarak, "Biz, sosyal politikalar anlamında bir sunum beklerdik. Bu sabah 06.30'da evden çıktım. Bizim mahalleden servisler vızır vızır gidiyorlar. Çocuklar yürürken ayakta uyuyorlar. Vücut saati diye bir şey vardır. Bu yapılan çocuklara bir işkencedir." ifadesini kullandı.

CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke ise yapılan yasaların sosyal boyutunun da ekonomiye dahil edilerek konuşulması gerektiğini belirterek, "Danıştaydan gelen, toplumsal talebe dair, bir karardan sonra bunun gelmesi yine toplumu yok sayan bir yaklaşımla iş ve siyaset yapma biçiminin altını çizmiş oluyor." dedi.

Öte yandan Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında yapılacak protokolle, çiftlikteki hayvanat bahçesinin Ankara Büyükşehir Belediyesi lehine tesis edilen kullanma hakkı süresini 10 yıldan 30 yıla çıkaran madde önergeyle tasarı metninden çıkarıldı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, kamuoyunda "Torba tasarı" olarak bilinen, Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve KHK'larda Değişiklik Tasarısı'nın görüşmelerinde AK Parti'li üyelerin yaz saati uygulaması ile iglili madde ihdasına ilişkin önergesi kabul edildi.

Tasarıya eklenen maddeyle, "Günün Yirmi Dört Saate Taksimine Dair Kanun'da", "Başlangıç ve bitiş tarihleri belirtilmek ve bir saati aşmamak şartıyla yaz saati uygulamaya Bakanlar Kurulu yetkilidir" hükmü, "Bakanlar Kurulu bir saati aşmamak kaydıyla ileri saat uygulaması yapmaya yetkilidir" şeklinde değiştirildi.

Önergenin gerekçesinde ise düzenlemeyle Türkiye'de güneş ışığından daha fazla yararlanılması, enerjinin kullanımında tasarruf sağlanması için sadece yaz döneminde veya belirli dönemlerde kısıtlı olmaksızın bir saati aşmamak üzere belirlenecek ileri saat uygulamasının yapılabilmesi, yeni ihtiyaçlar ve gelişmeler halinde uygulama yapılmasına imkan sağlanmasının amaçlandığı belirtildi.

Önergeye ilişkin bilgi veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Oğuz Can, yıl boyunca yaz saati uygulamasıyla 08.30-17.30 mesai saatleri içerisinde 81 ilde nüfus yoğunluğu da dikkate alındığında kişi başı 64 saat, toplamda 6 bin 161 saat daha fazla aydınlıktan yararlanıldığı, saat 16.00-18.00'de elektrik tüketiminin azaldığı, sabah 08.00 saatlerinde ise bir miktar arttığı fakat artışın, azalıştan daha az olduğu ve net bir tasarruf sağladığı tespit edilmiştir." dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, yargının konuya ilişkin bir karar verdiğini hatırlatarak, "Biz, sosyal politikalar anlamında bir sunum beklerdik. Bu sabah 06.30'da evden çıktım. Bizim mahalleden servisler vızır vızır gidiyorlar. Çocuklar yürürken ayakta uyuyorlar. Vücut saati diye bir şey vardır. Bu yapılan çocuklara bir işkencedir." ifadesini kullandı.

CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke ise yapılan yasaların sosyal boyutunun da ekonomiye dahil edilerek konuşulması gerektiğini belirterek, "Danıştaydan gelen, toplumsal talebe dair, bir karardan sonra bunun gelmesi yine toplumu yok sayan bir yaklaşımla iş ve siyaset yapma biçiminin altını çizmiş oluyor." dedi.

Öte yandan Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında yapılacak protokolle, çiftlikteki hayvanat bahçesinin Ankara Büyükşehir Belediyesi lehine tesis edilen kullanma hakkı süresini 10 yıldan 30 yıla çıkaran madde önergeyle tasarı metninden çıkarıldı.

***HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DOKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ***