2007-01-31 - 13:30
ÇOCUK VE GENÇLERDEKİ ŞİDDETİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU...
AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara başkanlığında toplanan komisyona bilgi veren Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan, araştırmalara göre şiddetin kaynakları arasında medyanın ön planda olduğunu belirterek, ''Yayınlardan öfke öğreniliyor. Öfke, beyinde morfin benzeri madde salgılıyor'' dedi.
Çocuk ve gençlerde artan şiddet eğilimi ile okullarda meydana gelen
olayların araştırılması ve gerekli önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan
Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara
başkanlığında toplandı.
İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Başkanı ve NP İstanbul Nöropsikiyatri
Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Tarhan, 0-18 yaş grubunda 26 milyon
kişinin bulunduğunu, bunların da nüfusun yüzde 30'u oranında olduğunu kaydetti.
Son kuşağın yaşına göre, cinsellik, şiddet ve sosyal olaylarla erken
tanıştığını belirten Tarhan, ''0-18 yaş grubu büyük risk altında. Bunlar, önlem
alınmaması halinde iletişim teknolojisinin getirdiği kayıp bir nesil olabilir''
dedi.
Sorunlara duyarsız kalınması halinde zararlı etkilerinden herkesin sorumlu
olabileceğini ifade eden Tarhan, son günlerde meydana gelen bazı olayları
hatırlatarak, şiddetin kaynaklarının iyi tespit edilmesi gerektiğini vurguladı.

-''ÖFKE, MORFİN BENZERİ MADDE SALGILIYOR''-

Amerika'da çocuk ve gençlerdeki şiddete ilişkin yapılan araştırmalardan
örnek veren Tarhan, Oklahoma City bombacısı Timothy McVeigh'in yüzlerce kişiyi
kasten öldürdüğünü ama bundan pişmanlık duymadığını ve acımadığını; bunun da
kişilik problemi olduğunun anlaşıldığını söyledi.
Prof. Dr. Tarhan, ''Araştırmalara göre, şiddetin kaynakları arasında medya
ön planda. Yayınlardan öfke öğreniliyor. Öfke, beyinde morfin benzeri madde
salgılıyor. Başkasına zarar veremeyen birinin kendini kestiğine rastlarız. Öfkesi
karşısında, bunu yaparken zevk alıyor, acıyı duymadığı gibi rahatlıyor. Saldırı
ve şiddete yönelmede psikiyatri bozukluğu var'' diye konuştu.
Evli erkeklerin aile içinde sinirlendiğinde yaptığı eylemlerden daha sonra
pişmanlık duyduğunu belirten Tarhan, bu tür vakalarda antidepresyon ilaçlarıyla
öfkenin giderilmesinin mümkün olduğunu söyledi.

-''KÜLTÜREL KİMLİKLERİN ÖĞRETİLMESİ GEREKİR''-

Prof. Dr. Tarhan, Kurtlar Vadisi adlı tv dizisinin yeniden yayınlanmaya
başlayacağını belirterek, ''Ergenlik çağındakiler, kimlik arayışında olduğu için
bu tür dizilerden çok etkileniyor. Ergenler, militarist, şoven filmleri
kendilerine örnek almaktadır. Daha önceden kot pantolon giyen bir genç, bu
diziden etkilenerek siyah renkli takım elbise giyiyor. Bu diziler, popüler kimlik
modeli oluşturuyor'' diye konuştu.
Tarhan, ailelerin kendi kültürel kimliklerini çocuklarına öğretmesi
gerektiğine, aksi halde filmlerden Amerika kimliğini öğrenerek kendine kimlik
edinebileceğine dikkati çekti.
Tarhan, Amerika'da yapılan bir araştırmada, birlikte zaman geçirmenin fazla
olduğu ailelerde, takdir ve övgü ifadelerinin çok kullanıldığı ailelerde ve
birlikte kiliseye giden ailelerde şiddetin az olduğunun tespit edildiğini; bu
ailelerin daha mutlu olduğunun ortaya çıktığını bildirdi.
''Merhametli olmak'' gibi değerlerin gençlere öğretilmesi gerektiğine
dikkati çeken Tarhan, ''Adaletin, acımanın, uzlaşmanın,demokratik olmanın
öğretilmesi gerekir. Aile içinde her bireyin görüşü demokratik olarak tartışılıp
doğru olanına karar verilmelidir. Eğer parti liderleri eleştirileri kapatmak
isterse adı 'demokrat' olsun, kendi grubunu tabura çevirdiyse o parti demokrat
değildir. Totaliter olunmamalı, 'herkes benim gibi düşünsün' denilmemelidir''
diye konuştu.

-''EĞİTİM DESTEKLİ PROGRAMLAR YAPILABİLİR''-

Değerlerin yüceltildiği aktivitelere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Tarhan,
ABD'de şiddeti önlemek için ''Rastgele İyilik Yapma Eylemi Projesi''
yürütüldüğünü, öğrencilere karne almadan 6 ay önce bu projenin uygulatıldığını
bildirdi.
Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:
''Ailelerin aydınlatılması önemli. Çocukların dizileri izlemesi, internete
girmesi yasaklanamaz. Bir şekilde diziler oynatılır ve gençler de bir şekilde bu
dizilerle karşılaşır. Eğer diziyi izlemeyi yasaklarsanız, kaçak inşaat yapmayı
öğretmiş olursunuz. Bunun yerine, gençlere seçici olma öğretilmelidir. Yani
yasaklamak yerine yanlışı konuşmak lazım. Dizi ailede konuşulmalı, tartışılmalı
izlenip izlenmeyeceğine karar verilmelidir. Katil Doğanlar isimli film ABD'de
yasaklandı ama izlenme oranı arttı. Medya merkezli toplum olduğumuz için eğitim
destekli programlar yapılabilir.''
Önceki dönemlerde gençlerin bir toplumsal hedefi ve ideolojisi olduğunu
belirten Tarhan, şimdiki gençlerin toplum için değil kendileri için riske
girdiğini; herkesin kendini düşündüğü bir toplumla karşı karşıya olunduğunu
söyledi.

-''YETERİNCE DENETİM YAPILMIYOR''-

Komisyon Başkanı Halide İncekara ise geçen hafta komisyon üyeleriyle bazı
internet kafelerde incelemelerde bulunduklarını ifade etti.
Emniyet Müdürlüğü ve belediyeler arasında internet kafelerin denetimi
konusunda yetki kargaşası yaşandığını ifade eden İncekara, ''İnternet kafelerin
amaçları dışında faaliyet gösterdiğini gördük. Emniyet ve belediye kurumları
yetkisizliğini ileri sürerek, görevlerini tam yerine getirmemektedir'' diye
konuştu.
İncekara, Hrant Dink'i öldüren Ogün Samast'ın 18 yaşından küçük olduğunu
belirterek, ''Bir gazetecinin hayatına kastedilmiştir. Memleketin geleceğine
kurşun sıkılmıştır. O kurşunu Ogün değil, toplum olarak hepimiz sıktık'' dedi.
Komisyonda yarın, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay'ın bilgisine
başvurulacak.