2007-04-24 - 14:09
AK PARTİ GRUBU...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Birliğimizi ve bütünlüğümüzü zedelemeden, bu millete sadakatle hizmet yarışında bir tek geri adım atmamak üzere, yürüyüşümüze emin adımlarla devam edeceğiz'' dedi.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında, tarihi toplantılarından birini daha gerçekleştirmek üzere bir arada bulunduklarını belirterek, bir kez daha bu
birlikteliğin daim olması, millete şerefle hizmet etme aşkının aynı şekilde devam etmesi temennisinde bulundu.
İçinde bulunulan sürecin Milli Egemenlik Haftasına denk düşmesinin manidar bir rastlantı olduğunu, bundan da mutluluk duyduğunu belirten Erdoğan, 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramının ve TBMM'nin açılışının 87. yıldönümünü bir kez daha kutladı.
Başta, Cumhuriyetin kurucusu ve çocuklara bu bayramı hediye eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm istiklal kahramanlarını, TBMM'nin kurucu üyelerini rahmetle andığını belirten Erdoğan, ''İçinde bulunduğumuz bu Meclis, yeryüzünde bir ikinci örneği bulunmayan gazi ve kahraman bir meclistir. Millet olarak kahramanlık destanımızı yazan bu meclis, istiklal mücadelemizin en önemli sembolü olduğu gibi, istikbale emin adımlarla yürümemizin de en önemli teminatıdır'' diye konuştu.
''Bu Mecliste sadece ama sadece milletimizin iradesi tecelli eder'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Milletimiz, 87 yıl boyunca egemenlik hakkını, bağımsızlığını, özgürlüğünü, öncelikle TBMM'nin aldığı kararlarla kullanmıştır. Demokrasinin, yani millet
iradesinin arzularının ve taleplerinin tecelli ettiği sorularının cevap bulduğu yer, burasıdır. Dolayısıyla TBMM mensubu olmak, bu çatı altında istiklalimize, ülkemize, geleceğimize sahip çıkmak, en önemli gurur vesilemizdir. Bu şerefli vazifeyi aksatmadan 5 yıldır bizimle yerine getiren siz değerli arkadaşlarıma, milletim adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.''
Başbakan Erdoğan, milletvekillerinin, bu kutlu yolculukta kendilerini bir an önce tereddütte bırakmayan, önemli kararlara, önemli yasalara imza attığını belirterek, ''İftiharla söylemeliyim ki sizlerle beraber hukuk devletimizin saygınlığını, yediden yetmişe en yüksek noktaya hep birlikte getirdik.
Cumhuriyetimizin kuruluş ideallerine, çağdaşlaşma hedeflerine bugün her zamankinden daha yakın noktada bulunuyoruz. Milletimizin karar ve tercihlerine hep uygun hareket ettiniz. İnşallah Cumhuriyetimizin 100. yılında çok daha adaletli, çok daha kalkınmış, çok daha ilerlemiş Türkiye hedefine ulaşmış olacağız, kavuşmuş olacağız'' diye konuştu.

-''EMİN ADIMLARLA DEVAM EDECEĞİZ''-

Bugüne kadar milletin umut ve beklentilerini boşa çıkarmadıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
''TBMM'nin açılışının 87. yıldönümünde memnuniyetle görüyorum ki bu ülkenin milyonlarca evladı, cumhuriyetimize demokrasimize yüce meclisimize inanıyor güveniyor. Bizler bugüne kadar milletimizin umut ve beklentilerini boşa çıkarmadık, bundan sonra da çıkarmayacağız. Bu sahiplenme duygusunu, aidiyeti koruyarak geleceğe hep birlikte yürüyeceğiz. Birliğimizi ve bütünlüğümüzü zedelemeden bu millete sadakatle hizmet yarışında bir tek geri adım atmamak üzere, yürüyüşümüze emin adımlarla devam edeceğiz.''
Türkiye'nin bugünlere gelişinde, milletin her birinin alınteri, sabrı ve metaneti olduğunu ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu millete layık olmak için her günü yeni bir gün, her sınavı yeni bir imkan bilerek, yüreklerimizdeki ateşi daha da güçlü hale getirmeliyiz. Bugünkü grup toplantımız, hem milletimizin bizden istediği büyük görevi yerine getirmek, hem de ülkemizi geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. AK Parti kadroları olarak kendi kaderlerimizi, milletimizin kaderine daima bağlı saydık. Ülkemizin çıkarlarını, milletimizin menfaatlerini, cumhuriyetimizin değerlerini her şeyin üzerinde tuttuk. Kişisel tatmin, kişisel çıkar peşinde hiç olmadık. 'Her Şey Türkiye İçin' çağrısını, sözümüzün özü saydık.''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin, cumhurbaşkanlığı sürecinde ''çıldırdığını'' ileri sürerek,
''Bir adayımız çıktı, beğenmiyorlar. Milli iradeye, halkın seçip gönderdiği adaya, siz saygısızlık yaptınız, hakaret ettiniz'' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, her zaman kendilerinden beklenenleri yaptıklarını ve milletin ideallerini akamete uğratacak geriye doğru bir tek adım atmadıklarını söyledi.
Türkiye'nin, kendileriyle birlikte büyüdüğünü, geliştiğini ve kalkındığını kaydeden Erdoğan, ''Biz de Türkiye ile büyüdük, geliştik ve kalkındık'' dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumları arasında ahenge özen gösterdiklerini ifade eden Erdoğan, ''Devletin ahengine, dirlik ve düzenine nasıl sahip çıkmışsak, milletin haklarına da aynı duyarlıkla sahip çıktık. Hem devletimiz hem milletimiz, gücüne güç kattı'' diye konuştu.
Erdoğan, devlet-millet kaynaşmasıyla az zamanda çok işler yaptıklarını belirterek, iktidarları döneminde pek çok sorunun çözüldüğünü ve ekonominin büyüdüğünü anlattı.
İktidarları döneminde siyaset kurumu ve TBMM'nin hak ettiği itibara kavuştuğunu kaydeden Erdoğan, milli iradenin yansımasıyla, demokrasinin
tartışmalı olmaktan çıkarıldığını söyledi.
Türkiye'ye yaşattıkları istikrar tablosundan onur duyduklarını ifade eden Erdoğan, ''(Her şey Türkiye için) diyerek, ne yaptıysak, Anadolu toprakları ve Türkiyemiz için yaptık. Bugün de önceliğimiz Türkiye'dir, önceliğimiz milletimizin yüce iradesidir'' diye konuştu.

-''ÖNEMLİ BİR SEÇİM''-

Başbakan Erdoğan, bugün önemli bir seçimin arifesinde olduklarını ifade ederek, TBMM'nin, 11. cumhurbaşkanını seçmeye hazırlandığını söyledi.
Başvuruların yarın sona erdiğini hatırlatan Erdoğan, bu konuda Anayasada yer alan ilkelere bağlı kalma konusunda hassasiyet gösterdiklerini söyledi.
Türkiye'ye hizmet edebilmek için her günü, her saati değerlendirdiklerini, demokrasiyi akamete uğratacak her şeyden uzak durduklarını bildiren Erdoğan, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin en saygın makamını tartışma konusu yaptılar. Biz bu tartışmalara tenezzül etmedik'' dedi.

-''HİÇ DEĞİLSE, BAYRAMDA...''-

Erdoğan, konuşmasında isim vermeden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı eleştirerek, şunları söyledi:
''Milli egemenlik gününde bile milli iradeyi küçümseyen, 23 Nisan Çocuk Bayramında bile milyonlarca çocuğumuza kötü örnek olmaktan sakınmayan, TBMM'nin kuruluşunun 87. yıldönümünde bir çok devletin temsilcilerinin izleyici olarak olarak bulunduğu Meclisin mehabetini (büyüklüğünü) bozmaktan çekinmeyen bir ortamda, biz milletin vakarını temsil ediyoruz.
Biliyorum, bazılarının siyasi ömrü, kısır çekişmeler kavga ve sürtüşmelerle geçiyor. Hiç değilse Milli Egemenlik Bayramında özel gündemle toplandığımız bir günde milli beraberliğe uygun hareket edebilselerdi. Hiç değilse milletimizin kardeşlik ve huzur beklentisine uygun davransalardı. O zaman bu ülkenin huzur ve istikrarına katkıları olurdu. Türkiye'de huzur ve istikrar varsa, biliniz ki onlara rağmen vardır. Onların gerilim siyasetlerine rağmen vardır. Bundan milletim, ülkem adına büyük üzüntü duyduğumu özellikle ifade etmek istiyorum. Milletimiz, gerginlikten beslenen bu siyaset tarzından rahatsız oluyor.''

-''VATANDAŞLARIN NABZINI TUTTUM''-

Erdoğan, cumhurbaşkanı seçimi sürecinde, sivil toplum örgütleri, partililer ve milletvekillerinin hissiyatını tespit etmeye çalıştıklarını anlatarak, dün
gece de bazı bakan arkadaşlarını dinlediğini bildirdi.
Geçmiş dönemlerde yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinde bu denli geniş bir kamuoyu yoklaması yapılmadığını ifade eden Erdoğan, ''Ben balıkçıya gittim, balıkçının da nabzını tuttum. İstanbul sahillerinde piknik yapan vatandaşların da nabzını aldım. Bursa'da halkımın nabzını aldım. Bir hafta önce Karadeniz'de halkımın nabzını aldım'' diye konuştu.

-''SİZ NİÇİN ADAY ÇIKARMIYORSUNUZ?''-

Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde ''muhalefetin çıldırdığını'' ileri süren Erdoğan, ''Bir adayımız çıktı, beğenmiyorlar. Milli iradeye, halkın seçip
gönderdiği adaya, siz saygısızlık yaptınız, hakaret ettiniz. Peki bugüne kadar muhalefet hep adayını çıkarmıştır. Siz niçin adayınızı çıkarmıyorsunuz? Yok mu içinizde bir tane cumhurbaşkanı olacak kişi?'' diye sordu.
Erdoğan, kendileri için mevki ve makamların önemi olmadığını belirterek, ''Niye heyecanlanıyorsunuz? Eninde sonunda gideceğimiz yer belli'' diye konuştu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İstiyoruz ki Çankaya, halkıyla daha da fazlasıyla bütünleşsin'' dedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, cumhurbaşkanı seçimi tartışmalarına değindi. Hükümeti kurarken millete verdikleri sözleri, bugün unutacak noktada olmadıklarını, yarın da bu sözleri unutmayacaklarını belirten Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaptığı temaslarla ilgili, şunları söyledi:
''Kuşkusuz, yüce Meclisimiz çatısı altında ve büyük hizmet kadrosunun içinde cumhurbaşkanlığı makamına layık olan sayısız arkadaşımızın olduğunu, burada özellikle ifade etmeliyim. Her bir arkadaşımın düşüncelerini, hissiyatını, gelecek tasavvurunu kılı kırk yararak bir dikkatle dinledim. Sadece yazılı anket formuyla değil. Hepsinin ülkemizin itibarına, vakarına, geleceğine düşkünlüğünü öncelikle dile getirmiş olmalarını son derece saygı değer buluyorum. Aynı zamanda temsil ettikleri geniş kitleler adına, sivil toplumun ve siyasetin hemen hemen
ciddi bir kısmını dinleme fırsatı buldum. Ama büyük bir kısmını da televizyonlardan izledim. Kariyer sahibi olanları da dinledim, karizma sahibi
olanları da dinledim. Hepsini dinledim. Tabii biz, her söyleyenin her söylediğini de almaya mecbur değiliz. Bizim de kendimize göre bir takdir yetkimiz var. Parlamentoda temsil görevini üstlenmiş olan tüm milletvekili arkadaşlarımın takdir yetkisi var. Onlar da bu takdir yetkisini en güzel şekilde
değerlendireceklerdir. Ama kalkıp da bu parlamentoyu yok farz etmek veya şartları zorlamak suretiyle 'acaba bir yerden bir şeyler çıkabilir miyiz' gayretleri içine girmek millete saygısızlıktır, vekillerine saygısızlıktır.''
Ülkede hakim kıldıkları demokratik istikrar için bütün hassasiyet
gösterenlerin dile getirdikleri düşüncelere, şahsı, ülke ve millet adına teşekkür
eden Erdoğan, ''Ama samimi, şartları zorlayarak değil, belli ideolojilerin
kurbanı olarak değil, samimiyetle...'' dedi.

-''10'U NASIL SEÇİLDİYSE...''-

Türkiye'de bugüne kadar 10 cumhurbaşkanı seçildiğini hatırlatan Erdoğan,
''10 cumhurbaşkanı nasıl seçildiyse 11'incisi de öyle seçilecektir. Biz, ilk kez
cumhurbaşkanı seçimi yapan bir çırak parlamento değiliz. Artık kalfalığı da
ustalığı da geçirmiş bir parlamentodur'' dedi.
Cumhurbaşkanı seçimi öncesinde Cumhuriyet ve demokrasinin aldığı mesafenin,
birbirine karşı fikirleri Türkiye'ye yaraşır bir olgunlukta halka gösteren,
demokratik katılıma katkı veren ve halkın hissiyatını yansıtan; samimi olan,
yazılarıyla sürece destek veren medyaya teşekkür eden Erdoğan, bu süreçte sadece
cumhurbaşkanlığına hangi ismin seçileceğini konuşmakla yetinilmediğini, ülkenin
geleceğinin de konuşulduğunu kaydetti.
Tüm fikirleri, mülahazaları, katılımcı demokrasi, devlet ve milletin bekası
için bir kazanım olarak gördüğünü vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hep büyük tartışmalara, krizlere sebep olan cumhurbaşkanlığı seçim süreci,
belki de ilk kez bu kadar demokratik olgunluk ve demokratik katılımcılık
anlayışıyla geçti. Bakın, piyasalara dikkat edin. Piyasalarda hiç olumsuz bir
gelişme oldu mu? ölçü bu... Ama bundan önceki seçimlere şöyle bir hatırlatalım, o
zamanın gazetelerini getirin, ekonomi sayfalarını açın, ne olmuş görün. Neler
olmuş? Ama şu anda ülke büyümeye devam ediyor. İnanıyorum ki bugün de yarınlar
daha güçlü olur. Ülkenin güven ve istikrar ortamı, el üstünde tutularak büyük bir
hassasiyetle korundu. Ülkemizin gelişme ve kalkınma süreci sekteye uğratılmadan
sürdürüldü. Bizim tek derdimiz var; Cumhurbaşkanlığı makamını, Türkiye'yi en iyi
şekilde temsil edecek, halkımızın hukukunu barış ve huzur içinde yaşama iradesini
güçlendirecek, şerefli bir hizmet makamı olarak gördük. İstiyoruz ki Çankaya,
halkıyla daha da fazlasıyla bütünleşsin. ''
Bu süreci yönetirken temel önceliklerinin ülkenin huzur ve istikrarını
korumak, demokrasiyi derinleştirmek, Cumhuriyetin kazanımlarını korumak olduğunu
belirten Erdoğan, ''Bunlar, millet olarak zor elde ettiğimiz değerlerdir. O
nedenle kıymetini çok iyi bilmemiz lazımdır. Unutmayalım ki bazı şeylerin değeri,
artık kaybedildiği zaman anlaşılır. Türkiye, ne yazık ki bunları acı
tecrübelerden sonra öğrenmiştir'' dedi.