2016-08-11 - 23:59
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU...
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısının 25 maddesi daha kabul edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısının görüşülmesine devam ediliyor.

Tasarı üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye'nin önemli temel sorunlarından birisinin yeterli düzeyde yatırım almaması olduğunu söyledi.

Gelişmekte olan ülkelerdeki tasarruf oranı yüzde 30 iken, Türkiye'de bu oranın yüzde 15 civarında olduğunu belirten Elvan, Türkiye'nin tasarruf oranlarını artırarak yatırımlarını da artırabileceğini vurguladı. Elvan, "BES gibi bireysel emeklilik sistemi bir nebze de olsa katkı sağlayacak ama sorunu temelden çözecek bir tedbir değil ve bunu hepimiz biliyoruz." dedi.

Bakan Elvan, dünyada geçen yıl 1,8 trilyon dolarlık yabancı sermaye yatırımı gerçekleştiğini, Türkiye'nin bundaki payının ise sadece yüzde 1 olduğunu belirterek, "Eğer biz 2023 hedeflerine ulaşmak istiyorsak yabancı yatırımlarını artırmak zorundayız." diye konuştu.

Türkiye'nin ithalatının, ihracatının çok üstünde olduğunu belirten Elvan, "Belirli ürünlerin Türkiye'de üretimi ya yok ya da çok az. Stratejik sektörlere yatırımcı çekemiyoruz. Standart bir teşvik mekanizmamız, sistemimiz var ancak bu sistem, bizim gerçek anlamda ihtiyacımızı çözebilecek düzeyde değil." sözlerini kullandı.

Lütfi Elvan, Türkiye'nin bazı alanlarda yeterli üretim ve teknik altyapıya sahip olmadığını, birçok ürünü ithal ettiğini söyledi.

Bir otomotiv firmasının 5-6 yıl önce Türkiye'ye birkaç milyar dolarlık yatırım yapmak istediğini, ancak standart teşvik mekanizması dışına çıkılamaması nedeniyle Türkiye'ye yatırım yapmaktan vazgeçtiğini ve Çek Cumhuriyetine yatırım yaptığını ifade eden Elvan, "Biz gelişmiş ülkelerdeki esnek teşvik mevzuatına sahip olsaydık, bu yatırımı Türkiye'de yaptırabilirdik." dedi.

Kalkınma Bakanı Elvan, Güney Kore, Singapur, Çek Cumhuriyeti, Kanada, Malezya, Almanya, Polonya ve Finlandiya gibi ülkelerde daha esnek teşvik sistemlerinin olduğunu belirtti.

Türkiye'ye yabancı sermaye çekmek için neler yapılması gerektiğini anlatan Elvan, şunları kaydetti:

"İhtiyaç olan alanlarda müzakere yoluyla Türkiye'de yatırım yapılmasını sağlamamız gerekiyor. Peki bu nasıl ve ne şekilde olacak? Kullanılacak yöntemlerden birisi, çağrı yöntemi olacak. Diyeceğiz ki 'biz Türkiye için stratejik, kritik ve mutlaka ülkede üretilmesi gereken yüksek teknoloji gerektiren şu alanda yatırım yapılmasını istiyoruz. Yatırım yapmak ve şu şu şartları taşıyanlar başvursun.' Çağrı yapacağız. Yurt dışından ve yurt içinden firmalar başvurularını yapacaklar. Bu firmalarla teker teker müzakere edilerek, en çok katkıyı sağlayacak olan firma tespit edilecek, etki analizi yapılacak, ülkemize nasıl bir kaynak sağladığına bakılacak; bunlar ortaya konulacak.

İkinci bir yöntem, diyelim Cumhurbaşkanı, Başbakan veya bir bakan bir ülkeye ziyarete gitti, orada hükümet yetkilileri ve iş dünyası ile görüştü, onlardan çok cazip bir yatırım teklifi geldi, 'biz şu alanda Türkiye'de yatırım yapmak istiyoruz' dediler. Böyle bir durum olması halinde ülkeye davet edeceğiz."

Bakan Elvan, yabancı yatırım taleplerinin Ekonomi Bakanlığında değerlendirileceğini, Ekonomik ve Koordinasyon Kurulu ile Bakanlar Kurulunda görüşüleceğini ve alınacak kararları kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi. Elvan, "Yabancı yatırımı ülkeye getirmek için, dünyada uygulanan esnek modeli getirmek istiyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin sıkıntılı olduğu alanlardan birisinin de ileri teknoloji ürünlerinin üretim oranının düşüklüğü olduğunu söyledi.

Şu anda ileri teknoloji yatırımlarının toplam teşvik belgeleri içindeki payının yüzde 8,8'e kadar yükseldiğini ifade eden Elvan, bu oranın 2013'te yüzde 3 olduğunu vurguladı.

Lütfi Elvan, teşvik belgelerinin yüzde 26'sının orta ve yüksek teknoloji içerdiğini söyledi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısının 25 maddesi daha kabul edildi.

Komisyonun bugünkü müzakereleri yaklaşık 13 saat sürdü.

Kabul edilen maddelere göre, uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle, mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren 5 yılda imar programları veya uygulamaları yapılacak ve bu taşınmazlar kamulaştırılacak veya mülkiyet hakkının kullanılmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı ortadan kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılacak, yaptırılacak.

Katma Değer Vergisi Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle; yatırım teşvik belgesi kapsamında bulunan yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve takvim yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilmeyen KDV'nin, gelecek yıl talep edilmesi halinde iade edilmesini öngören "Stratejik yatırım" olma şartı kaldırılacak. 500 milyon TL tutarındaki asgari yatırım şartı 50 milyon TL'ye indirilecek, KDV Kanunu'nda belirtilen tutarın iki katına kadar artırılması konusunda da Bakanlar Kuruluna yetki verilecek.

Maden Kanunu'na eklenen maddeyle; Maden İşleri Genel Müdürlüğünün sorumluluğu ve koordinasyonunda, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü bünyesinde "Türkiye Yerbilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası" kurulacak. Bilgi Bankası; maden arayacak, araştıracak, kamu ve özel sektör tarafından üretilen yer bilimleri verileri, sondajlara ait karot, kırıntı, el örneği ve benzere numuneler ile harita, kesit, stratigrafi ve benzeri dokümanları arşivleyecek, yayımlayacak ve kullanıcıların hizmetine sunacak.

Kısa adı UMREK olan Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu kurulacak. UMREK'in mali işleri dahil her türlü sekretarya hizmetleri Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülecek. UMREK eğitim, sertifika, aidat, yayın ve diğer faaliyetlerinden gelir elde edebilecek ve görevini yerine getirirken bağımsız olacak.

Özel bütçeli idarelere ait ticari amaçlı kuruluşlardaki hisseler ve varlıklar özelleştirilebilecek. Elde edilen özelleştirme gelirinden, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan özelleştirme giderleri ve elde edilen gelirin yüzde 5'i düşüldükten sonra kalan miktar ilgili özel bütçeli idareye aktarılacak.

Tasarıyla, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlara ilişkin ihbar ve şikayetler hakkında, yetkili mercilerce "ihbar ve şikayetin işleme konulmaması" kararı verilmesi halinde, bu karara karşı itiraz yolu düzenleniyor.

Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'da yapılması öngörülen değişiklikle; ön inceleme, disiplin soruşturması, diğer idari soruşturmaları yapmakla görevlendirilenler ile teftiş veya denetim elemanlarının bu görevleriyle ilgili olarak yaptıkları işlemlerden, yürüttükleri faaliyetlerden, düzenledikleri raporlar ile görüş yazılarında belirttikleri kanaatlerinden veya kanunla verilen yetkilere dayanarak aldıkları tedbirlerden dolayı kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hallerinde idare aleyhine tazminat davası açılabilecek.

Ancak bu görevlilerin suç sayılan eylemleri; kin, garez, hatır, baskı veya telkinle kanaati oluşturduğu, değiştirdiği, yargı ya da disiplin kurulu kararıyla tespit edilirse, idare ödediği tazminatı görevliye rücu edebilecek.

Bu hükümler, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce görülmekte olan davalar, kesinleşmemiş hükümler, temyiz veya karar düzeltme yoluna gidilmediği için kesinleşen hükümler hakkında da uygulanacak; davaya idare aleyhine devam olunacak.

Tasarıyla, özel maksatlı ve özel yapılı gemi, "Tipleri ve evsafları Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından belirlenen, özel bir amaçla işletilen ve bu amaçla donatılan, yüzme özelliği bulunan deniz araçları" şeklinde tanımlanıyor.

Tescil edilmesi gereken deniz araçları arasında bulunmamasına rağmen, Türk Uluslararası Gemi Siciline tescil edilmiş olan gemi, yat, özel maksatlı ve özel yapılı gemi ile bunlar dışında bulunan her türlü deniz araçlarının malikleri adına, bu deniz araçları dolayısıyla yararlandıkları vergi, harç veya fon istisnası ile indirim, muafiyet ve diğer mali hükümlerle ilgili olarak tarhiyat yapılmayacak, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan, varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilecek. Tahakkuk eden tutarlar terkin edilecek, tahsil edilen tutarlar red ve iade edilmeyecek.

Turizm tesisleri yapmak üzere kamu arazisi tahsis edilen Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli yatırımcılar ve işletmecilerden 1 Ocak 2016-31 Aralık 2016 tarihleri arasında tahsil edilmesi gereken kira, kesin izin ve tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni bedelleri ve hasılat payları ile Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli turizm tesislerinin yatırımcıları ve işletmecilerden hazine taşınmazlarını izinsiz kullanmaları nedeniyle tahsil edilmesi gereken ecrimisillerin ödeme süreleri bir yıl ertelenecek.

Ertelenen kira, kesin izin ve tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni bedelleri ile hasılat paylarından, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilenlerin ilgililerince talep edilmesi halinde iade edileceğine ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılıyor.

Şehit eş veya çocukları, şehidin eş ve çocuğunun bulunmaması halinde ise anne veya babası, bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisi (ÖTV) ödemeksizin araç alabilecek. Aracın 5 yıl sonra satılması halinde bu vergi ödenmeyecek.

Sahibi oldukları taşıtlarla ticari yolcu ve yük taşımacılığı faaliyetiyle iştigal edenlerin, maliki oldukları taşıtla aynı cinsteki bir taşıtın bahse konu faaliyette kullanılması amacıyla, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten 30 Haziran 2017 tarihine kadar ilk iktisabı, Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde özel tüketim vergisinden istisna olacak.

Tasarıyla, trafik yoğunluğu içinde önemli bir paya sahip olan, çok büyük bir kısmının model yılı ilerlemiş veya yıpranmış olan şehir içi taksi, dolmuş, minibüs, midibüs, servis, özel halk ve belediye otobüsleri ile ticari yük taşımacılığında kullanılan kamyon, kamyonet ile tırların yenilenmesine yönelik düzenleme yapılıyor.

Buna göre, söz konusu bu araçların, bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten 30 Haziran 2019 tarihine kadar ilk iktisabı ÖTV'den müstesna olacak.

Düzenlemeden, ticari yolcu ve yük taşımacılığı faaliyeti dolayısıyla gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar yararlanabilecek. Bu kapsamda, kendi şahsının veya şirketinin çalışanını veya yükünü taşıyanlar, bu taşıtların yenilenmesi amacıyla bu istisnadan yararlanamayacak.

Yenilenmeye konu edilen taşıtın, istisnadan yararlanılan tarihten itibaren 2 tam yıl içerisinde satılması, devredilmesi veya sair suretle işletme aktifinden çıkarılması gerekecek. Aksi takdirde yeni alınan taşıta ilişkin zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler tahsil edilecek.

Taşıtın, ilk iktisap tarihinden itibaren 3 tam yıl geçmeden devri halinde, adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan; ticari yolcu veya yük taşımacılığı faaliyetinden çekilmesi halinde ise bu düzenleme hükmünden yararlanandan ÖTV alınacak.

Tasarıya, elektrikli ve hibrit araçları teşvik etmek amacıyla önergeyle madde eklendi.

Buna göre, elektrikli ve hibrit araçların piyasaya kazandırılması ve Türkiye pazarında özendirilmesi amacıyla, bu araçların vergilendirilmesinde farklılaştırma adına vergi basamaklarında elektrikli motorlar için yeni bir alt birim açılıyor.

Maliye Bakanlığı Gelir Yönetimi Daire Başkanı Mehmet Arabacı, tasarıyla ÖTV teşviği getirilerek yenilenmesi planlanan şehir içi ulaşım ile ticari yük taşıma araçlarının sayıları hakkında bilgi verdi.

Buna göre, bu kapsamda 82 bin taksi, 111 bin minibüs, 112 bin servis aracı, 33 bin otobüs, 13 bin kamyonet, 400 bin kamyon, 155 bin tır olmak üzere toplam 906 bin araç bulunuyor.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen, Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısına, elektrikli ve hibrit araçları teşvik etmek amacıyla önergeyle madde eklendi.

Buna göre, elektrikli ve hibrit araçların piyasaya kazandırılması ve Türkiye pazarında özendirilmesi amacıyla, bu araçların vergilendirilmesinde farklılaştırma adına vergi basamaklarında elektrikli motorlar için yeni bir alt birim açılıyor.

Tasarıyla, kamu idarelerinin yerine getirdiği faaliyetlerin güvenilir, hızlı, kesintisiz bir şekilde sürdürülebilmesi için internet ve data hizmeti sağlayıcıları ile teknik altyapı kurulum, bakım ve yedekleme ile ilgili alımların, gelecek yıllara yaygın yüklenme suretiyle gerçekleştirilmesi amaçlanıyor.

Terör olayları sebebiyle hasar gören bina ve alanlarda, imar planı, imar uygulaması, alt ve üstyapı projeleri, ruhsat ve yapım işleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından resen yapılacak, yaptırılacak ve onaylanacak.

Bu alanlarda, her tür ve ölçekteki meri imar planı, plan notları ve plan açıklama raporunda ilgili idarelere verilen görüş bildirme gibi her türlü görev ve yetki Çevre ve Şehircilik Bakanlığına geçecek. Bu alanlarda yapılacak uygulamalarda tüm tapu ve kadastro işlemleri ile yıkım ve yapıma ilişkin her türlü izin ve ruhsat gibi iş ve işlemler de ilgililerin muvafakatı aranmaksızın bakanlık tarafından resen yapılacak veya yaptırılacak.

Riskli alanlanların dönüştürülmesi için kullanılacak rezerv yapı alanlarında gerçekleştirilecek her türlü mal ve hizmet alımları ile yapım işleri Kamu İhale Kanunu hükümlerinden istisna olacak.

Kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışıp, çalıştığı saat karşılığında ücret alanlar ve ev hizmetlerinde çalışanlardan ay içerisinde 30 günden eksik prim ödeme gün sayısı bulunanlar, 30 günden eksik günleri için genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılacak.

Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına bağımsız çalışanların, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden 5 puanlık kısmına isabet eden tutar Hazine tarafından karşılanacak.

Sigortalıların bu prim indiriminden yararlanabilmesi için, primlerin Hazine'nin karşılamadığı kısmının yasal süresi içinde ödenmesi, sigortalılıklarından kaynaklanan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve borcunun bulunmaması gerekecek. Ancak bu borçlarını taksitlendiren veya yapılandıran sigortalılar, bu taksitlendirme veya yapılandırma işlemleri sırasında bu hükümden yararlanabilecek.

Kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanların, günün bazı saatlerinde çalışıp bunun karşılığında ücret alanların ve ev hizmetlerinde çalıştırılanlardan ay içerisinde 20 gün ve daha az çalışanların eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primleri 30 güne tamamlanacak.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının açılış izniyle faaliyet gösteren özel kreş ve gündüz bakımevlerinin, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul öncesi eğitim kurumlarında uygulandığı gibi beş vergilendirme dönemi süresince elde edilen kazançları kurumlar vergisinden istisna tutulacak.

Yatırım döneminde yatırıma başlama tarihinden itibaren kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulatarak yatırıma katkı tutarını her bir il grubu için yüzde 100'e kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkili kılınıyor. Mevcut durumda, Bakanlar Kurulu bu tutarı yüzde 80'e kadar çıkarma konusunda yetkiliydi.

Ayrıca, her il grubunun yanı sıra bölgesel, büyük ölçekli, stratejik ve öncelikli yatırımlar konusu, sektörü ve niteliği itibarıyla proje bazında desteklenmesine karar verilen yatırımlar için de Bakanlar Kurulu sıfıra kadar indirmeye veya yüzde 100'e kadar artırmaya yetkilendiriliyor.

Tasarıyla, kamu kurumları ile 50'den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinin iş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirme yükümlülüğünün süresi 1 Temmuz 2016'dan 1 Temmuz 2017'ye uzatılıyor.

2009 Temmuz istatistiğine göre toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi alan sendikalar ile bu istatistiğin yayımından sonra 15 Eylül 2012'ye kadar kurulan işçi sendikalarının, bu düzenlemenin yayımı tarihinden itibaren 2 yıl içinde yapacakları yetki tespit başvuruları, yüzde 1 şartı aranmaksızın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca sonuçlandırılacak.

Tasarıyla, Bakanlar Kurulu; kalkınma planları ile yıllık plan ve programlarda öngörülen hedefler doğrultusunda, Türkiye'nin gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını karşılama, arz güvenliğini sağlama, işe bağımlılığı azaltma, teknolojik dönüşümü sağlama, yenilikçi, katma değeri yüksek olan projeler için Ekonomi Bakanlığınca desteklenmesine karar verilen yatırımlar konusunda yetkilendiriliyor.

Buna göre, proje bazlı olarak desteklenmesine karar verilen yatırımlara yüzde 100'e kadar indirimli kurumlar vergisi uygulanabilmesi, yatırıma katkı oranının yüzde 200'ü geçmemek üzere belirlenebilmesi veya kurumlar vergisi istisnası tanınabilmesi, gelir vergisi stopajı teşviki sağlanabilmesi, gümrük vergisi muafiyeti tanınabilmesi, 49 yıl süreyle bedelsiz irtifak hakkı tesisi veya kullanım izni verilmesi konularında Bakanlar Kurulu yetkilendirilecek.

Bakanlar Kurulu ayrıca yatırım kapsamında yaratılan yeni istihdam için ödenmesi gereken sigorta primi işveren hissesinin 10 yıla kadar varan sürelerde bütçeden karşılanabilmesi, yatırıma ilişkin enerji tüketim harcamalarının yüzde 50'sine kadarının en fazla 10 yıl süreyle karşılanabilmesi, nitelikli personel için 5 yılı geçmemek üzere asgari ücretin aylık brüt tutarının 20 katına kadar ücret desteği verilebilmesi, yatırım tutarının yüzde 49'unu geçmemek üzere ve edinilen payların 10 yıl içerisinde halka arz ya da yatırımcıya satış şartıyla yatırıma ortak olunması konularında da yetkilendiriliyor.

Nakit destekler, Ekonomi Bakanlığı bütçesinden karşılanacak.

Projenin gerekli kıldığı hallerde, Bakanlar Kurulu kararıyla her türlü altyapı yatırımı yapılabilecek.

Yatırımların gerçekleştirilmemesi halinde, zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler gecikme faiziyle birlikte, diğer destekler ise ilgili kanun çerçevesinde geri alınacak.