2011-11-23 - 23:04
2012 YILI BÜTÇESİ, TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA...
Sağlık Bakanlığının 2012 yılı bütçesinin görüşmeleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda başladı. Görüşmelerin ardından, Komisyonda Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün 2012 yılı bütçeleri kabul edildi.
Sağlık Bakanlığının 2012 yılı bütçesinin görüşmeleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda başladı.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bakanlığının ve Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğünün bütçesinin sunumunu yapıyor.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de obezitenin çok ciddi bir sorun halinde olduğunu ifade ederek, ''Sigara mücadelesinde büyük başarı sağladık ama dünya örnekleri obezite ile mücadelenin bu kadar kolay olmadığını gösteriyor'' dedi.

Akdağ, bakanlığının 2012 yılı bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki sunumunda, Sağlıkta Dönüşüm Programının insan odaklı olduğunu söyledi.

Türkiye'de sağlıkta dönüşüm programı öncesinde, finansman çoklu, parçalı bir yapı bulunduğunu anımsatan Akdağ, hasta ile hekimi karşı karşıya getiren, mağduriyetlerine yol açan bir finansman modeli olduğunu anlattı. Akdağ, program öncesinde, ödeme sistemlerinde kayıt dışılık, israf, uzun bekleme süreleri, bıçak paraları, organizasyon sıkıntıları, koruyucu hizmetlerde yetersizlik, acil hizmetlerde aksama, yaygın muayenecilik, bakımsız hastaneler, yaygın koğuş tipi odalar, devlet hastanelerinde tıbbi cihaz fakirliğinin çok yaygın olduğunu söyledi. Akdağ, atama ve nakillerdeki kuralsızlık, dengesiz dağılım, ilaç fiyatlarının sistemsiz şekilde yükselmesinin, sistemin ciddi sorunları olduğunu anımsattı.

Sağlıklı hayat için davranış değişikliği programlarının bulunmadığını ifade eden Akdağ, ''Sigara Türkiye için büyük belaydı. Şimdi yine büyük sıkıntı olduğuna inandığımız şişmanlık ve hareketsizlikte olduğu gibi... Bunlarla ilgili ülke programları yoktu. Hastaların hakkını koruyan kurumsal yapılar, kamuda hekim seçme hakkı yoktu'' dedi.

Bunları görerek politikalar geliştirdiklerini ifade eden Akdağ, 112 acil hizmetlerin ücretsiz verilmesi, hava ambulans sistemi, acil ve yoğun bakım gerektiren durumlarda özel hastaneler dahil hiçbir ücret ödemeden tedavi imkanı, ulusal medikal kurtarma ekibinin kurulmasının, dönüşüm programının parçaları olduğunu anlattı.

Akdağ, aile hekimliği uygulamasını bütün ülkeye yaygınlaştırdıklarını, birinci basamak sağlık hizmetlerini ücretsiz hale getirdiklerini, aşılama programını, dünyanın en gelişmiş programlarından birini yaptıklarını, hastanelerde rehin kalmalara son verdiklerini, hastanelerin tek çatı altında birleştiğini, performansa dayalı ek ödeme sistemi kurduklarını, merkezi hastane randevu sistemi ve evde sağlık hizmeti uygulamasına başladıklarını söyledi. Akdağ, ilaca erişimin kolaylaştığını, ilaç fiyatlarının ucuzladığını, ilaç takip sistemi kurduklarını hatırlattı.

Bir kişinin, hekime yılda ulaşmasının OECD, Avrupa ortalamasına göre 8-10 olduğunu, Türkiye'de ise 7,5 olduğunu bildiren Akdağ, bu sayının, hizmet talebini karşılamak açısından yeterli olduğuna inandıklarını belirtti.

Akdağ, Türkiye aşılama oranların, Dünya Sağlık Örgütü'nün Avrupa bölgesi aşılama oranlarının üzerine çıktığını, yüzde 97'ye ulaşıldığını, çocuklara, 11 antijenle dünyanın en mükemmel aşılarını yaptıklarını kaydetti.

112 acil hizmetleri kapsamında 2 milyon 700 bin taşınan vaka bulunduğunu ifade eden Akdağ, hava ambulans sistemini, hizmet alımıyla yürüttüklerini, bakanlığının 19 helikopter, 4 ambülans uçakla hizmee verdiğini vurguladı. Akdağ, bu sayının yıl sonuna kadar 5'e çıkacağını belirterek, ''Satın alarak bu hizmetleri verseydik, veremezdik'' dedi.

Konuşmasında, Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri'nin (UMKE) faaliyetlerine de yer veren Akdağ, 81 ilde, özel eğitimli yaklaşık 4 bin 500 sağlık personeli olduğunu belirtti.

Ekiplerin, Van depreminde mükemmel başarı gösterdiğini dile getiren Akdağ, ''Alınlarından öpülesi arkadaşlarımız bunlar. Herkesin korku içinden deprem bölgesinden uzaklaştığı yerde, bunlar, uyku tulumları içinde, çadırlarda hiç yüksünmeden bu hizmetleri verdiler. Bu arkadaşlar, bakanlık bünyesinde profesyonel elemanlar ama bu hizmeti gönüllü yapıyorlar'' diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu'nun, ''Alınlarından öpmeden önce ceplerine hediye koyun'' sözlerine Akdağ, ''İnşallah. Onun hazırlığını yapıyoruz. Başbakan, en son Bakanlar Kurulunda Maliyeci arkadaşlara talimat verdi'' karşılığını verdi.

Akdağ, Van'da 3 bine yakın sağlık personeli ile takviye yaptıkların, 5 çadır hastane kurduklarını, 2 eczane tırı, 2 gezici diş kliniği, 95 ton ilaç, 40 sağlık aracıyla sağlık hizmeti verdiklerini anlattı. Akdağ, aldığı rapora göre, bölgede mevsim normallerinin dışında, bulaşıcı hastalık bulunmadığını ancak çok dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. Akdağ, özellike 5 yaş altı, 65 yaş üstü, kronik hastalığı olanlara grip aşılaması yaptıklarını anımsattı.

Akdağ, tüm muayeneler içinde sağlık ocaklarının tercih oranının 2002'de yüzde 37 olduğunu, aile hekimliğine geçişle birlikte birinci basamakla bu oranın yüzde 42'ye yükseldiğini belirtti.

Bebek ve gebe izlemlerinde artış sağladıklarını, aşılama oranlarını artırdıklarını vurgulayan Akdağ, bu sistemde hekimler ve aile sağlığı elemanlarına daha iyi mali haklar sağladıklarını ifade etti.

Akdağ, yaptıkları araştırmalarda vatandaşların aile hekimliğinden memnuniyetinin yüzde 90'lara yükseldiğin dile getirdi.

Sıkıntılı oldukları bir alan bulunduğuna işaret eden Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye'de obezite çok ciddi bir sorun halinde. Sağlığın teşviki ve geliştirilmesini entegre programlar hazırladık, gündemimizdeki en önemli iş, sağlık açısından budur. Türkiye'yi üç kısıma ayırabiliriz. Normal kiloda olanlar, maalesef sadece üçte birlik kısımda, diğerleri kilolu ve obez. Şu salonda bir değerlendirme yapsak, hekim gözüyle baktığımda buna yakın oranın bu salonda da varlığını görüyorum. Önemli bir sorun. Bu, Türkiye'nin çok ciddi sorunu haline geldi. Sigara mücadelesinde büyük başarı sağladık ama dünya örnekleri obezite ile mücadelenin bu kadar kolay olmadığını gösteriyor. Çünkü insanlar, sigara gibi bunu zararlı göremiyor, hissedemiyorlar. Zor bir iş. ABD, Meksika, İngiltere'de uzun süreli çalışmalarda çok yüksek bir başarı yok, hep birlikte bu işe asılmamız lazım. Bakanlığımız ile yapılan yeni bir araştırma, şeker hastalığı oranının iki katına çıktığını gösteriyor. Bu yaşama alışkanlığıyla ilgili, bu alışkanlığı değiştirmek için vatandaşa yardımcı olmamız gerekiyor. Gelişmiş ülkelerde böyle bir sorun var, yenmemiz lazım.''

Sağlık Bakanı Akdağ, 15 yaş üzeri nüfusta sigara içme oranında azalmaya işaret ederek, bu oranı yüzde 33,5'lardan yüzde 27'lere indirdiklerini bildirdi. Akdağ, yaptıkları çalışmalarla, Türkiye'nin tütün mücadelesinde dünyada ilk 4'e yerleştirdiklerini, bu yılki çalışmalarla ise ilk 3'e girmeyi hedeflediklerini bildirdi.

Akdağ, bu yılın bitimiyle birlikte yaklaşık 3 bin 500 organ nakli yapmış olacaklarını belirtti.

Yoğun bakım yataklarında 10 kat artış olduğuna dikkati çeken Akdağ, ''Yoğun bakım yatağı demek, sadece yatak koymak değil, çok iyi yetişmiş personel gerekiyor. Bunları gerçekleştirebildik'' dedi.

Akdağ, 2002'de kamu hastanelerinde 18 olan MR sayısının 166'ya ulaştığını belirtti.

Sağlık Bakanlığında şu anda ikili çalışan hekim kalmadığını belirten Akdağ, bakanlıkta klinik şef dahil 31 bin 386 uzmanın tam zamanlı çalıştığını bildirdi.

Akdağ, 2011 itibariyle bir klinik şefinin, maaş ve ek ödemeleriyle ortalama 8 bin 300 lira, uzmanın 6 bin 563 lira aldığını ifade ederek, ''Bu ülkenin Sağlık Bakanı olarak daha da artırılması gerektiğine inanıyorum. 2002 ile kıyaslarsak reel artış yüzde 150'' dedi.

Muhalefetin bu rakamların doğru olmadığına yönelik eleştirileri üzerine Akdağ, bu rakamlarda tereddüt olmadığını, afaki rakamlar söylemediğini belirtti.

Kamunun, vatandaşa verdiği ilaç kutu sayısının 1994-2002 arasında yüzde 30, kamu ilaç harcamalarındaki artışın yüzde 134 olduğunu bildiren Akdağ, kendi dönemlerinde yüzde 143 kutu artışı, yüzde 19 harcama artışı olduğunu söyledi.

Akdağ, her 100 bin kişiye düşen uzman hekim sayısının 86 kişi olduğunu vurgulayarak, ''Dünya Sağlık Örgütü Avrupa ortalaması 272, Ankara 173, Ağrı 38'dir. Bazen, 'Türkiye'de hekim sayısı yeterli ama dengeli dağıl yok' eleştirileri yapılıyor. Uzman hekim sayısının en fazla olduğu Ankara'da bile, nüfusumuza kıyasla Avrupa'nın neredeyse yarısı kadar hekimimiz var. Türkiye'de hekim sayısını artırma gereği ortada. 2002'de Ankara ile Ağrı arasında fark 1'e 14'tür, şimdi 1'e 3'e düşmüştür'' dedi.

Bakan Akdağ, OECD ülkelerinin bebek ölümlerinde 33 yılda kat ettiği mesafeyi, 9 yılda gerçekleştirdiklerini anlattı.

Türkiye'deki yüksek aşılama oranıyla kızamığın sıfırlandığına dikkati çeken Akdağ, Türkiye'de tespit ettikleri 111 vakanın hepsinin yurt dışı kaynaklı olduğunu söyledi.


Bütçe üzerinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, son 3 yıl içinde Türkiye'deki tıbbi deneylerde 893 vatandaşın hayatını kaybettiğine yönelik haberden Sağlık Bakanlığının bilgisinin olup olmadığını sordu.

AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç ise Sarı'ya yanıt verirken, Türkiye'de 2,5 yıldır klinik araştırmalar yönetmeliğinin değişik nedenlerle iptal edildiğini, bu nedenle klinik araştırma yapma olanağının çoğu zaman zaten bulunmadığını ifade etti.

CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün, Van depreminde enkaz altında kalan 14 yaşındaki Yunus'un fotoğraflarının basında geniş şekilde yer aldığını anımsatarak, ''Onun o enkazdan çıkarılışı tam bir hekimlik cinayetidir. Enkazdan kurtarıldı ama tıp tarafından öldürüldü'' dedi.

Kendisinin Genel Cerrah Uzmanı olduğunu belirten ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın annesi Tenzile Erdoğan'ın vefatına değinen Düzgün, ''Sayın Başbakan'ın annesi laparoskopik yöntemle ameliyat geçirmiş. Bu, dünyanın her yerinde hastanın 24 saat içinde taburcu edilmesi maksadıyla yapılır. Daha az travmatik olsun diye. Ama Sayın Başbakan'ın annesi neden 5 gün boyunca yoğun bakımda yatırılmış- Her hasta yoğun bakıma yatırılmaz. Bunun tıbbi kriterleri vardır. Sayın Başbakan'ın annesinin ölüm nedeni nedir- Otopsi yapılmış mıdır- Bugün Türkiye'deki sağlık politikaları sonucunda geldiğimiz yer, Sayın Başbakan'ın annesini tedavi edemeyeceğimiz durumdur'' diye konuştu.

CHP Mersin Milletvekili Ali Öz, performansa dayalı ücret ödenmesi yönündeki düzenlemenin, sağlık hizmetinde kaliteyi düşürdüğünü savundu. Öz, hekimlerin daha fazla puan almak için daha fazla hastaya bakmak istediklerini, sonuçta hastalarına çok az zaman ayırdıklarını söyledi.

MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a, ''9 Yıldır bakanlık yapıyorsunuz hala sağlıkta iş gücü planlaması yapamadınız'' eleştirisini yöneltti.

AK Parti Yozgat Milletvekili Ertuğrul Soysal'ın, konuşmasında sık sık Bakan Akdağ'a teşekkür etmesi muhalefet partisi milletvekillerinin tepkisine neden oldu. Bazı milletvekilleri, ''Bize de teşekkür et'', ''38 teşekkür oldu, 40'a tamamla'' sözleriyle tepkilerini dile getirdi. CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, ''Yozgat'a bir şey iste'' diye bağırması üzerine Soysal, ''İstememe gerek yok. Sayın Bakan biz istemeden getiriyor hizmetleri'' yanıtını verdi.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, tam güne karşı olmadıklarını dile getirerek, ancak bu konuda büyük sıkıntılarla karşılaşılacağını, sağlık eğitiminde aksamaların yaşanacağını, tam günle ilgili düzenlemede büyük eksiklikleri bulunduğunu savundu.

Kuşoğlu, sigara ile savaşta, aile hekimliğinde cesaretli adımlar atıldığını da ifade etti.

CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, aile hekimliği uygulamasının çok prim yapmadığını öne sürdü.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, sağlık çalışanlarının memnuniyetsizliğinde, bir sistemin sağlıklı olup olmayacağını sordu.

''Elinizi vatandaşın cebinize soktunuz'' diyen Çam, tedavi başına katılım payının, yıl sonuna kadar 2,3 milyar liraya ulaşacağını söyledi.

Çam, sağlığın, artık KHK'lar ile yürütüldüğünü, sağlık hizmetlerinin vatandaşın ihtiyacını karşılamaktan uzak olduğunu, hastanelerin son KHK ile özel işletmeye dönüştüğünü ileri sürdü.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların önlenmesi gerektiğini belirtti.

Sigara ve obezite ile mücadelenin takdir edilmesi gerektiğini dile getiren Akçay, ''Ancak uyuşturucu ile mücadeleyi burada dile getirmezsek görevimizi yerine getirmemiş oluruz'' dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın, Türk Tabipleri Birliği, Türk Eczacılar Birliği, Diş Hekimleri Birliği gibi meslek örgütleriyle bir çatışma alanında olduğunu iddia etti.

CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, hastanelerde rehin kalmaların yaşandığını ileri sürdü.

AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar ise hekimlerin, kaybedilen anneler ve çocuklar için gözyaşı döken kişiler olduğunu belirterek, bebek ve anne ölüm oranlarındaki düşüşe dikkati çekti.

Ünüvar, milli gelir artışı ve ekonominin büyüklüğü kadar sağlık alanındaki göstergelerin de önemli olduğuna değindi.

Ekonomik gücü zayıf kişilerin az yıldızlı, ekonomik gücü iyi olanların çok yıldızlı otellerde kaldığını, hiç kimsenin odasını başkasıyla paylaşmadığını kaydeden Ünüvar, ''Sağlıkta niye bunu ön plana çıkarmıyoruz-'' diye sordu.

Bundan 25 yıl önce korucu sağlık hizmeti denildiğinde sadece aşının anlaşıldığını ifade eden Ünüvar, bugün aşının yanına işitme, görme taramaları koymak, demir, D vitamini vermenin de gerektiğini söyledi.

Ünüvar, 15 yaş üstü sigara içme oranının düştüğüne işaret ederek, tütünle mücadelede toplumun bir kesimini karşısına alındığını, dumansız hava sahası yaratmanın kolay olmadığını belirtti. (23.04)

**** HABERİN DEVAMINI 'İLGİLİ DÖKÜMANLAR' BÖLÜMÜNDE BULABİLİSİNİZ.***