2012-11-02 - 10:20
2013 YILI BÜTÇESİ TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU'NDA...
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın 2013 yılı bütçesi görüşüldü. Görüşmelerin ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın bütçesi komisyonda kabul edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın 2013 yılı bütçesinin görüşmelerine başlandı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın 2013 yılı bütçesi üzerinde sunum yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, aile, barınma, yakacak, eğitim, ücretsiz ders kitabı dağıtılması gibi yardımlar konusunda bilgi verdi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, cezaevlerindeki erkeklerin eş ve çocuklarına yönelik sosyal destek için Adalet Bakanlığı ile yeni çalışma başlattıklarını bildirdi.

TOKİ Başkanlığı ile yaptıkları çalışma sonunda sosyal konut projelerinde 1+1 sistemden 2+1'e dönüştürülmesine ilişkin çalışma yaptıklarını belirten Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla da bu konutların yapılmaya başlandığını söyledi.

Bakanlığın sosyal yardım politikalarında zaman zaman ''bize balık veriyorsunuz ama tutmayı öğretmiyorsunuz'' şekilde bir takım eleştiriler geldiğini anımsatan Şahin, üreten ve istihdamın içinde olan insanların arttırılmasına yönelik çalışmalara önem verdiklerini söyledi.

Bakan Şahin, özellikle kadınlara yönelik 15 bin TL sıfır faizle iki yıl sonra ödemeli önemli bir sosyal yardım sistemlerinin bulunduğunu anımsatarak, bu sistemin çok daha etkin şekilde kullanımı için yeni bir tanıtım çalışmasına başladıklarını duyurdu.

Sosyal yardım sisteminde çalışabilecek genç erkek nüfusun istihdam bağlantısının sağlanarak iş odaklı çalıştırılmasını ve verilen işi beğenmeyip çalışmak istememesi halinde, sosyal yardımın yeniden değerlendirilmesi mantığını çok önemsediklerini ifade eden Şahin, bu sebeple 21 bin kişiyle İŞ-KUR bağlantısının yapıldığını ve yardım alan 10 bin kişinin işe yerleştirildiğini, 9 bin 400 kişinin de kursa başladığını aktardı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde 2 bin iş ve meslek danışmanının işe alındığını aktaran Şahin, sosyal yardımlarda çalışan ekiplerle bu danışmanları entegre edeceklerini, böylece sosyal yardım alan bireylerin istihdamının arttırılacağını söyledi. Şahin, bu çalışmanın gelecek hafta tamamlanacak network sistemiyle daha da güçleneceğini bildirdi.

Boğaziçi Üniversitesi'nin eşi vefat eden, eşi cezaevinde olan ve boşanmış kadınlara yönelik çalışmasına değinen Şahin, bu çalışmanın ışığında öncelikle eşi vefat eden kadınlara yönelik sosyal yardımlara başladıklarını anımsatarak, ''İkinci hedef grubumuz olan cezaevlerindeki erkeklerin dışarıdaki eş ve çocukları için Adalet Bakanlığı ile yeni çalışma sistemimizi başlattık'' dedi.

Bakan Şahin, yeni düzenlemeyle yeşil kart sisteminde 3,5 milyon kişinin artık para vererek sağlık hizmetinden faydalanmaya başladığını da bildirdi.

Sosyal yardımlarda TÜBİTAK ve TÜİK ortaklığında yürüttükleri çalışmayla puanlama sistemine geçeceklerini kaydeden Şahin, ''Çalışma tamamlanmak üzere. Bölgeler arası gelişmişlik düzeyini gözetiyoruz. Kır-kent ayrımını yapıyoruz. Hane ziyaretleri sırasında bunu birebir teyit ediyoruz. Bu yılın sonunda puanlama sistemini, yani gelen ailenin toplam maliyetine göre aileyi kademelendireceğimiz bir yardım sistemini hayata geçireceğiz'' dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadının insan hakkı, kız çocuklarının okullaşmasının önemi, şiddetle mücadele konularının ilk kez Jandarma Genel Komutanlığı'nın temel ders programı kapsamına alındığını bildirdi.

Bakan Fatma Şahin, 2011 yılında 'Türk Aile Yapısı' araştırması yaptıklarını anımsatarak, bu çalışmanın ışığında çalışmalar yürüttüklerini anlattı.

Türkiye'de yılda ortalama 100 bin-120 bin arasında ailenin boşandığını, 550 bin-650 bin evlilik yapıldığını aktaran Şahin, ''Boşananların yüzde 70'i yeniden evleniyor. Eski eşiyle evlenme oranı ise yüzde 14-15'leri buluyor. Neden insanlar hızlı şekilde boşanmaya karar veriyor- Neden pişman olup neden yeniden aynı kişiyle evleniyor- Bu gerçeklerden yola çıkarak, evlilik öncesi eğitimlere başladık, ayrıca boşanmak için gelen çiftlere danışmanlık ve terapi hizmeti vereceğiz'' dedi.

Aile Sosyal Destek Programı hakkında da bilgi veren Şahin, şöyle konuştu:

''Toplumsal sorunlarla ilgili ailelere hukuki, psikolojik ve sosyal destek vermek istiyoruz. Karabük ve Kırıkkale'de pilot çalışmayı tamamladık. Sistemi şimdi İstanbul'da, büyükşehirde denemek istiyoruz. Hanelere ulaşıp ihtiyaç analizlerini belirleyip sosyal hizmet anlayışını o aileye götürmek istiyoruz. Çok iddialı bir iş. 74 milyon içinde özellikle riskli ailelerde bunu başarırsak pek çok sorunu başarabiliriz.''

Bakan Şahin, koruyucu aile sisteminin toplumda çok iyi bilinmediğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Zannediyorlar ki kurumdan çocuğu alıyor, haftasonu geziyor ya da çocuğun bir ihtiyacını gideriyorlar. Öyle değil. Tamamen evlat edindirme sisteminde olduğu gibi nasıl çocuk annesiyle babasıyla yaşıyorsa aynı sistem. Tek farkı hukuki bakımdan evladı değil. Yani miras hakkı konusunda gerekli haklardan istifade edemiyor. Çok fazla evlat edinmek için bekleyen aile olduğu için bu sistemi hızlandırmaya çalışıyoruz. Bir taraftan koruyucu aile sistemini halka anlatmak için önümüzdeki ay büyük lansmanla bu sistemi yeniden yapılandırıyoruz. Buradaki mali desteği yüzde 20 arttırıyoruz ve yeni bir yönetmelik hazırlıyoruz.''

Şahin, kadına yönelik şiddetle mücadelenin en önemli çalışma alanlarından biri olduğunu vurguladı.

Şiddet gören kadının teknik takibine yönelik Bursa ve Adana'da pilot uygulamanın başladığını anımsatan Şahin, güvenlik butonunun altı ay deneneceğini ve ardından eksikliklerinin giderilerek ülke genelinde yaygınlaştırılacağını söyledi.

Yasada 14 ayrı ilde Şiddet İzleme Merkezleri'nin kurulmasının öngörüldüğünü hatırlatan Şahin, ''Biz buralara Koza dedik. Kelebeğin koruyucu etkisi olarak da önemli bulduk bu ismi. Bu sistemi Ankara'da hayata geçirdik. Kadınların tüm ihtiyaçları bu merkezlerde karşılanacak'' dedi.

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için eğitimlere devam edildiğini anlatan Şahin, ''Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez Jandarma Genel Komutanlığı ile seminer değil, eğitici eğitimi değil, jandarmanın temel dersinin içine kadının insan hakkı, kız çocuklarının okullaşmasının önemi, şiddetle mücadele, bunların hepsini temel ders olarak koyduk. Bunu 25 Kasım Dünya Şiddetle Mücadele Haftası'nda kamuoyuyla paylaşacağız'' diye konuştu.

Bakan Şahin, geçen yıl bütçesini en çok arttıran bakanlık olduklarını sözlerine ekledi.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül, ''bir salgın hastalık gibi her alana sirayet eden şiddetle, topyekun mücadele edilmesi'' gerektiğini söyledi.

Milletvekilleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın 2013 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Gönül, kadınların istihdamının artırılmasıyla ilgili sürekli çalışıldığını belirterek, organize sanayi bölgelerinde kreş açılmasına yönelik protokolün imzalanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Şiddetle, topyekun mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Gönül, şiddetin, salgın hastalık gibi spordan sağlığa kadar her alana sirayet eden bir davranış biçimi olduğunu belirtti.

Medyanın, eğitimcilerin, politikacıların, kanun uygulayıcıların bu konuda bilinçli ve duyarlı olmasını isteyen Gönül, ''Şiddetle mücadele, bir bütün olarak, bir başlıkta incelenmeli. Hiçbir insanımızın şiddet mağduru olması, ölmesi kabul edilemez. Alınan önlemleri takip ediyoruz ve edeceğiz. Uygulamalarda eksiklik olduğunda uyarmak da hepimizin görevidir'' diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, bakanlığın teşkilat kanunu bulunmadığını, KHK ile kurulduğunu belirterek, bu durumda bütçenin de görüşülmemesi gerektiğini savundu.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal da Meclis'in uzun çalışma saatleri bulunduğunu, sabah 5'te çıkıp, sabah 10'da geldiklerini dile getirdi. Günal, Bakan Fatma Şahin'e, ''Biz de engelli hale geleceğiz bu gidişle, engelli olmadan bize sahip çıkın'' diye espri yaptı.

AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar da 2002'de Sağlık Bakanlığı Müsteşarı olduğunda, Sağlık Bakanlığı'nın, yaklaşık 19 yıldır KHK ile yönetildiğini belirterek, bakanlığın bütçesinin görüşülmesine engel bulunmadığını belirtti.

Ünüvar, Günal'a ise ''Beden olarak çalıştıkça daha güçlü oluruz'' diye karşılık verdi.

CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven, kadına yönelik şiddetin önlenemediğini, kadınların istihdamının ve fırsat eşitliğinin sağlanamadığını savundu.

AK Parti Çorum Milletvekili Cahit Bağcı, TOKİ'nin uygulamalarıyla mahalle kavramının ortadan kaldırıldığını ifade ederek, mahalleli olma bilincinin geliştirilmesi ve sosyal politika olarak benimsenmesini istedi.

AK Parti'li Bağcı, bakanlığın, metin yazarları, senaristler ve yönetmenlerle özel çalıştaylar düzenleyerek, bugün mücadele edilen alanlarda, bu kesimlerin desteğiyle, filmlerdeki kadın, imaj, rol, statü sorununun bir nebze de olsa azaltılabileceğini vurguladı.

TOKİ'nin uygulamalarıyla ilgili bir sorunu da görmeleri gerektiğini kaydeden Bağcı, TOKİ'nin uygulamalarıyla, yaşam alanları içinde mahalle kavramının ortadan kaldırıldığını söyledi. Bağcı, mahalleli olma bilincinin geliştirilmesi ve sosyal politika olarak benimsenmesini istedi. Bağcı, ''Çok katlı konut projelerinde, insanların izole yaşamlarını bir şekilde ortadan kaldırmak durumundayız. TOKİ daha insancıl projeleri üretebilmeli. Mahalle kavramını, komşuluğu içinde barındıran kent modeli, yapılaşmaya gitmemiz gerekir'' diye konuştu.

AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, şiddetin, sağlıktan spora, sokaktan, kadına ve aile içine kadar bir çok alanda görülebildiğine dikkati çekti.

Bakanlığın, kadına yönelik şiddetin önlenmesiyle ilgili çok önemli çalışmalar yaptığını ifade eden Ünüvar, bakanlığın, ''Sadece kadına şiddet uygulanmıyor'' söylemine de kulak verdiğini belirtti.

Ünüvar, şiddet konu başlığı olunca iletişimin ön plana çıktığını vurgulayarak, özellikle sağlık alanında, iletişim eksikliğinin, şiddetin oluşmasında önemli olduğunu söyledi. Tıp fakültelerinin birinci sınıfından itibaren iletişim dersinin konulmasını önerdiklerini ifade eden Ünüvar, hatta okul öncesi çağda da bu dersin verilebileceğini belirtti. Ünüvar, bu dersin, ''ilişki yönetim dersi'' olarak, daha kapsamlı şekilde, mutlaka eğitim müfredatına konulması gerektiğini dile getirdi. Ünüvar, ''Bunu koyarsak, gençlerimiz daha mutlu, şiddetten uzak ortamda yaşayacaklardır'' dedi.

Ünüvar, iktidar ve muhalefet milletvekillerinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e yönelik takdir ifadelerinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ''İstanbul tenis turnuvasında size karşı güya protesto yapan bağnaz, hoşgörüsüz grup da keşke bu ortamı görebilseydi, belki mahcup olurdu'' diye konuştu.

BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, Türkiye'nin kadın erkek eşitliğinde geride olduğunu, 135 ülke arasında 124. sırada yer aldığını ifade etti.

Kadın erkek eşitliğini daha iyi bir noktaya getirmek için bakanlığın daha fazla çaba harcaması gerektiğini belirten Kurt, kadının istihdama katılımının da düşük olduğunu söyledi.

Cezaevindeki çocukların da bu ülkenin çocukları olduğunun altını çizen Kurt, siyasi tutuklu ve siyasi hükümlü çocuk kavramının, Türkiye dışında dünyada başka hiçbir yerde kullanılmadığını savundu.

CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, kadın erkek cinsiyet eşitliğinin görüldüğü üç alandan birinin istihdam olduğunu söyledi. Nazlıaka, Türkiye'nin, kadın istihdamında olumsuz verilere sahip bulunduğunu ifade etti.

Diğer alanın eğitim olduğunu belirten Nazlıaka, ''Eğitim açısından baktığımızda da kız çocuklarının okullaşmasında çok olumsuz bir tablo var, 4+4+4 ile de daha olumsuza dönüşecektir'' dedi.

Nazlıaka, üçüncü alanın, kadının karar mekanizmalarında daha etkin yer alması olduğunu bildirdi.

Geçen yılki verilerin, koruma isteyen kadınların çoğunun devlet tarafından korunamadığını gösterdiğini kaydeden Nazlıaka, kadına yönelik şiddetle ilgili verilere göre geçen ay 13 kadının öldürüldüğünü, 12 kadının tecavüze uğradığını, 16 kadının yaralandığını, 9 kadının tacize uğradığını, eşinden şiddet gören 3 kadının intihar ettiğini söyledi.

CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın teşkilat yasasının 1,5 yıldır KHK ile yürütülmesinin, kanun tasarısının Meclis'e gelmemesinin, iktidarın kadına ve aileye gösterdiği değeri ortaya koyduğunu savundu.

Yoksulluğun, küresel bir sorun olduğunu, öncelikle mücadele edilmesi gerektiğini dile getiren Ayaydın, Türkiye'nin, bu alanda hala yeterli düzeye ulaşamadığını öne sürdü.

Ayaydın, Türkiye açısında bir diğer sıkıntının da sadece işsizlerin, düzenli geliri olmayanların değil; çalışanların önemli bir kesiminin de yoksulluk eşiğinde yer alması olduğunu söyledi.

Ayaydın, anayasada özel hükümler ithaf edilen ve pozitif ayrımcılık öngörülen kadınların, toplumda hak ettiği yerden çok uzakta olduğunu ifade etti.

Pozitif ayrımcılık öngörülen bir diğer toplumsal kesimin ise engelli vatandaşlar olduğunu belirten Ayaydın, kamuda engelli vatandaşların istihdam edilmesi gereken 31 bin kadronun, yıllardır boş tutulduğunu söyledi. Ayaydın, ''Öyle anlaşılıyor ki, engelli alımına ilişkin yaklaşım, dostlar alışverişte görsünden başka bir şey değildir'' dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, kadının toplumsal ve ekonomik yaşama katılımı, kadın bedeni üzerinden siyasetin, kadına yönelik şiddeti beslediğini, bakanlığın bu alanda ciddi çalışma yürütmesi gerektiğini belirtti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üç çocuk politikasını doğru bulmadığını ifade eden Sarı, 3 çocuk ile kadının iş hayatına girmesinde çelişki bulunduğunu söyledi.

Kadın bedeni üzerinden siyasetin doğru olmadığını dile getiren Sarı, ''Kürtaja ilişkin tartışmalar gündemi meşgul etti. Kadına yönelik şiddet nereden besleniyor- Bataklık-sivrisinek ilişkisi var'' görüşünü dile getirdi.

**** HABERİN DEVAMINI " İLGİLİ DÖKÜMANLAR " BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.****